Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   Kurban niçin kesilir? (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/1574-kurban-nicin-kesilir.html)

NUR 07 Aralık 2007 20:41

Kurban niçin kesilir?
 
Kurban niçin kesilir?
Kurban Allah'a yaklaşmak maksadıyla ve yalnız Allah'ın rızasını kazanmak için kesilir. Allah'tan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve böyle yapanlara Peygamber Efendimiz (s.a.v) "Allah'tan başkası nâmına hayvan kesene Allah lânet etsin" şeklindeki ifâdeleriyle uyarmıştır. 1 Kurban kesmenin şartları nelerdir?

Kurban kesecek kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab miktarı mala sahip olması gerekir.
-Akıllı ve bülûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilâf vardır. İmam Azam ve İmam Ebû Yûsuf'a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bülûğa ermiş olmak şartı yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malından velîsi kurban keser. İmam Muhammed'e göre ise akıl ve bülûğa ermek şarttır. Fetva bu görüşe göredir.Kâfire kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) da müslüman olana veya bülûğa ermiş olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir

Seferî olanlar kurban kesmekten muaftır. Bundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara kurban vücûbiyeti yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düşmez. Eyyâm-ı nahr'da yolculuğa çıkan kişi, vakit çıkmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftir. Eyyâm-ı nahr'ın ilk günlerinde mukîm olduğu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere çıkan kişiden vücûbiyet düşer.
-Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla mükellef olmaktır. Bu durumdaki müslümana kurban kesmek vaciptir.
-Kişi vaktin başlangıcında fakir, sonunda zenginleşirse kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmekle mükellef olan aldığı kurbanlığı kaybeder ve mal varlığı nisabın altına düşerse eyyâm-ı nahr'da fakir olduğundan yeni bir kurban almaya gerek yoktur. Zengin olduğu halde yerine yenisini alıp keser ve diğerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez. (1)

NUR 07 Aralık 2007 20:51

Cvp: Kurban niçin kesilir?
 
Kurbanlık hayvanlar ve bu hayvanlarda aranan şartlar


-Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir.
-Vahşi hayvanlardan kurban etmek caiz değildir. Çiftleşen hayvanlardan doğan yavrunun annesi ehlî ise erkeği vahşî'de olsa bu yavrudan kurban etmek câizdir. Çünkü hayvanlarda yavru anneye tâbidir.

-Koyun ve keçinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırdedilemeyecek kadar gösterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak için bu durum geçerli değildir.

-Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir.

-Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir.

-Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri müslüman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar.

-Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hiç birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz. Sığır veya deveyi kurban etmek üzere ortaklık kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyyetleri şart değildir. Ortaklardan bazısı vacip olan kurban, bazıları nafile, bazıları keffâret kurbanı, ceza kurbanı, Hacc-ı temettü veya Hacc-ı kıran kurbanı, akîka kurbanı gibi değişik niyetlerle oraklıkta bulunabilirler.

-Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır.

-Yaradılıştan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen delirmiş hayvan, çok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları küçük olan hayvan, dişlerinin azısı düşmüş veya dişleri olmadığı halde yemini yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek câizdir.

-Bir veya iki gözü kör, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek derecede topal, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş, boynuzunun çoğu kırılmış, memesi kesilmiş, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş veya memelerinden birisi sütten kesilmiş olan koyun-keçi ile, ikisi sütten kesilmiş sığır-deve, dört ayağından biri kesilmiş olan hayvan, burnu kesilmiş, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise kurban olmazlar. 1

-Bu konuda ulemadan bazıları şöyle bir genel kaide koymuşlardır: "Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir." Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir. Kurbana mani olan bu kusurlar zengin içindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir için ise her hâlükârda kesmek câizdir. Kurbanın vakti ne zamandır?
Kurban, eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesilir.
Onuncu gün kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu günü ikinci fecir doğmadan önce kurban kesmek câiz değildir. İkinci fecirden sonra Zilhiccenin on ikinci günü güneş batıncaya kadar geçen zaman içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur.
  • Bayram namazı kılınan yerlerde, imam bayram namazında iken veya teşehhüd miktarı oturmadan önce kurban kesilmesi caiz değildir, Selâm verdikten sonra ise kurban kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ikinci fecrin doğumundan sonra kurban kesilebilir. (1

    Kurbanlıktan nasıl faydalanılır?

    Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur.
    Eğer kırpılmış ise tüyü ve sütlü ise sütü sağılıp tasadduk edilir.
    Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere alman tüyleri bile tasadduk etmek gerekir.
    Eğer kullanılmış ise parası tasadduk edilir.
    -Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası tasadduk edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur.

    -Kurbanın eti konusunda en faziletli tutum üçte birini tasadduk, üçte birini dostlara ikram, üçte birini de evde alıkoymaktır.
    Kurbanlık yapmak üzere satın alınan bir hayvan satılıp yerine başka bir hayvan almak câizdir. Eğer paradan arta kalan olursa tasadduk edilir.
    Kurbanlığa binmek, onunla yük taşımak veya herhangi bir iş için ondan istifade etmek mekruhtur. Eğer hayvan kullanılır ve değeri noksanlaşırsa eksilen kıymeti tasadduk etmek gerekir. Kiraya verilmiş ise kiradan elde edilen para da tasadduk edilir.
    Kurbanın eti, yağı, başı, tüyü, sütü vb.lerinin satışı câiz değildir. Eğer satılmış ise tasadduk etmek gerekir.

maşuk 07 Aralık 2007 21:40

Cvp: Kurban niçin kesilir?
 
Kurban kelimesi karib kökünden gelir.
Karib ise Allah'a yakın olmayı ifade eder.

İbrahim aleyhis selamın, İsmail aleyhis selamı Allah'ın emri ile kurban eymesi nedenide budur.
Bu gerçekten çok büyük bir imtihandır.Ancak İbrahim aleyhis selamın teslimiyetindeki halisiyeti sayesinden
Allah ondan bu emri kolaylaştırıp, gökten hayvan indirmiştir.

Bu gün de kurban bayramı bizlere İbrahim aleyhis selamın sadakayı cariyesidir.
Rabbim kurban kesenlerin sevabını sahiplerine ulaştıra,
emsali nebiyyi İbrahim, Zat-ı Aline mukarreb kıla....
Amin...

Emekdar Üye 07 Aralık 2007 22:42

Cvp: Kurban niçin kesilir?
 
Allah razı olsun Nur editörüm.... bende böyle bir konuya değinmek istiyordum... eklemeler yaparız inşAllah...

_____________

Hamd, Kâinatı yoktan var eden Kuran-ı Kerim'i inzâl edip haşr günü mizana konmak üzere kadın erkek ihtiyar ve genç ayırmadan nisaba mâlik mukim ve hür her müslümana kurban kesmeyi vacip kılan Allaha mahsustur.

Salât ve Selâm Burhan ve Beyân sahibi, Kâinatın Efendisi Muhammed Mustafa (s.a.v.) in mal ve canlarını Allah ve Resûlü yolunda fedâ eden Ehl-i Beyti Ashab-ı ve ümmeti üzerine olsun.

Nisab miktarı mala sahib olan her mü'min erkek ve kadına senede bir kere kurban bayramı günlerinde Cenab-ı Hakk'a yakınlığa niyet ederek kurban kesmesi vacip olduğundan bu mevzu ile alakalı hususları çok iyi bilmek lazımdır.

Bazı bazı parağrafların altında kaynakları yazılacak bazılarını ise birden fazla kitaptan sadeleştirme olduğundan istifade edilen eserler yazının sonunda zikr olunacak. Cenab-ı Hakk rızasına muvafık buyursun tevfik ve nusret ancak Allah'tandır.

Kurban Peygamberimizin hicretinin ikinci senesinde vacip kılınmıştır. Ayrıca kuşluk vaktinde kesildiği için "ezhiye" diye isimlendirilir. Kurban kesmeye "tazhiye" denir ki, Hz. Allah'a itaat niyetiyle muayyen vakitte muayyen bir hayvanı kesmektir.

Kurban kesmek faziletli bir ameldir . İlk kurban Hz Adem (a.s.) in oğulları Habil ile Kabil'in aralarındaki bir ihtilafın halli için Hz. Allah'a kurban takdim etmeleriyle vuku bulmuştur. Bu hadise Sürei Maidenin 27 ayet-i celilesinde zikr edilmiştir yine sürei Saffede Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'e fidye olarak büyük bir koç ihsan eddiği beyan edilmektedir.

Süre-i Kevser'de ise Sevgili Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vessellem) kurban kesmekle emrolunmuştur. Bir çok hadis-i şerifte kurban kesmenin fazileti beyan edilmiş ve peygamberimiz " kurban kesmeye gücü yettiği halde kurban kesmeyen bizim meclisimize yaklaşmasınlar" buyurmuşlardır.

Emekdar Üye 07 Aralık 2007 22:52

Cvp: Kurban niçin kesilir?
 
KURBANIN SIFATI ŞARTI SEBEBİ VAKTİ RÜKNÜ HÜKMÜ

1.KURBANIN SIFATI:

Vacip olmaktır peygamber efendimiz bir hadisi şeriflerinde kimin imkanı olurda kurban kesmezse bizim namazgahımıza yaklaşmasın.buyurmuşlardır.

Kurbanda vacip olan kan akıtmaktır hayvan diri diri tasadduk edilmekle kurban hükmü yerine gelmez lakın kurban kesildikten sonra eti telef olursa borç ödenmiş olur kurban kestikten sonra eti tasdduk etmek mustehabdır.

2.KURBANIN ŞARTI

Müslüman hür mukim ve zengin olmaktır zenginlikten maksad asli ihtiyaclarından başka 80.18 gram altını veya bunun kıymetinde ticaret malı veya parası olan kimsedir. kurban kesmek için bu servette nemâ(çoğalma) üzerinden bir sene geçmesi şart değildir . bu sebeble kurban bayramının üçünçü günü nisaba malik olanların da kurban kesmesi vacipdir. nisaba malik olmayan kimse kendi arzusu ile kurban kesebilir efendisinin kölesi babanın evladına kurban kesmesi müstehaptır.

Kurbanın ilk günlerinde zengin olduğu halde kurban kesmeyıp son gününde fakir olan kişiden kurban borcu düşer ançak aksi olursa kurban vacip olur.

Sadak-ı fıtır ve kurban mükellefin şahsıyla alakalı oldugundan vacip olduktan sonra fakir düşse bile ömrü içimde eda edmedikçe bu borçu düşmez.

3.KURBANIN SEBEBİ:

Kurbanın vacip olduğu vakittir bu vakit tekrar ettikçe kurban kesmek de tekrar vacip olur.

4. KURBANIN VAKTİ

Kurban bayramının 1.2.3. yanı Zilhiccenin 10.11 ve 12 günleridir faziletli olan ilk günü kesmektirBayram namazı kılınan yerlerde kurban namazından sonra kesilir bayram namazı kılınmayan yerlerde ise fecrin doğmasından sonra kesilir.

5. KURBANIN RÜKNÜ:

Kesilmesi caiz olan hayvanın kesilmesinden ibarettir.

CaferTayar 08 Aralık 2007 15:29

Cvp: Kurban niçin kesilir?
 
sevgi değer nur kurban kurbiyete ermek içindir

gerisi ise akıl erdirmemektir

selam ve muhabettle

Emekdar Üye 08 Aralık 2007 20:07

Cvp: Kurban niçin kesilir?
 
ekleyelim inşAllah.


KURBAN

Kurban ve Meşruiyeti


Kurban, Allah için kesilen deve, sığır, koyun ve keçiden olur. Kurban, Allah'a yaklaşmak amacıyla bayram günü kesilir. Kurbanın meşruiyeti Kur'an ve Sünnet ile sabittir. Kur'an'dan delili şu ayettir:
Rabbin için namaz kıl ve kurban kes! (Kevser/2)
Bu ayette geçen ve'nhar emrinden maksat, en sahih görüşe göre kur­ban kes demektir.
Hadîsten delili de şu rivayettir: 'Hz. Peygamber, boynuzlu ve beyaz renkli iki koçu besmele ve tekbir getirdikten sonra ayağını boyunlarına koyarak kendi eliyle kurban etti'.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kurbanın meşruiyetinin hikmeti şudur: Kurban bir ibadettir ve her ibadette bir hikmet ve fayda vardır ki bu, taabbudî olarak boyun eğmekten sonra gelir. Kurbanın hikmetlerinden biri de Hz. İbrahim'in, oğlu İsmail'i kurban etmekle mükellef kılındığında yerine getirmek istediği kurbanın mânâsını ihya edip onu canlı olarak gündemde tutmaktır. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail'in Allah'ın emrine boyun eğmeleri nedeniyle Allah Teâlâ, İsmail yerine kurban edilmek üzere bir koç indirerek Hz. İbrahim'e o koçu kurban etmesini emretmiştir. Ayrıca kurban kesmekte fakir ve yoksulları doyurup sevindirmek sözkonusudur. Bu da fakirlerle zenginler arasındaki kardeşlik bağlarını daha da güçlendirir, birlik ve beraberlik tohumları ekerek kalplerine sevgi yerleştirir.

Kurbanın Hükmü


Kurban kesmek, müekked bir sünnettir. Fakat bazen iki sebepten dolayı vacib olur.
1. Kurban edilmeye elverişli olan bir hayvana işaret edilerek 'Bu be­nim kurbanımdır' veya 'Bu koyunu gelecek zamanda kurban edeceğim' denilirse kurban kesilmesi vacib olur.
2. Allah'a yaklaşmak amacıyla 'Allah için kurban kesmek boynuma borç olsun' diyerek adak adayan kimseye, kurban kesmek -adanan her­hangi bir ibadet gibi- vacib olur.


Kurban Kesmekle Mükellef Olanlar


Aşağıda zikredeceğimiz şartların kendisinde bulunduğu kişinin kur­ban kesmesi sünnettir:
1. Müslüman olmak. ' Kâfir, kurban kesmekle mükellef değildir.
2. Âkil ve baliğ olmak
Çünkü âkil ve baliğ olmayan kişi mükellef değildir.
3- Kurban kesmeye muktedir olmak.
Muktedir olmak, kişinin bayram ve bayramı takip eden teşrik gün­lerinde yemek, elbise, mesken bakımından kendisinin ve bakmakla yü­kümlü olduğu kimselerin nafakasından hariç, bir kurban kıymetine sahip olması demektir.

Kurban Edilmesi Meşru Olan Hayvanlar


Kurban, ancak deve, sığır, koyun ve keçiden olur. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
Biz her ümmet için bir ibadet yeri (veya kurban kesmeyi meşru) kıldık ki Allah'ın kendilerini rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine (kesim ânında) Allah'ın adını ansınlar. Hac/34)
Bu ayetteki en'am kelimesi; deve, sığır ve koyun demektir. Çünkü ne Hz. Peygamber'in, ne de sahabîlerin, bu üç sınıf hayvandan başkasını kurban ettiklerine dair bir rivayet nakledilmemiştir. Bir deve veya bir sığırın yedi kişi için kurban edilmesi caizdir.
Cabir şöyle demiştir: 'Hz. Peygamber ile beraber Hudeybiye sene­sinde deve ve sığın yedişer kişi için kurban ettik'.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kurbanın Şartları


1. Kurbanın yaşı müsait olmalıdır.
Kurban edilecek deve altı yaşına basmış olmalıdır. Sığır ve keçi ise üç yaşına girmiş olmalıdır. Koyun ise iki yaşına basmış veya ön dişleri düşmüş olmalıdır. Ön dişleri düşmüş olan koyun bir yaşını doldurmamış olsa bile kurban edilebilir. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Ön dişleri düşmüş olan koyun, ne güzel kurbandır![Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] 2. Sağlam olmalıdır.
Kurban edilecek deve, sığır ve koyun; etini, yağını veya başka şeylerini eksiltecek ayıplardan salim olmalıdır. Bu bakımdan zayıflıktan ötürü kemikler indeki iliğin bertaraf olduğu hayvanı kurban etmek yeterli olmaz. Apaçık topal, kör veya hasta olan ya da kulağının bir parçası ke­silmiş olan hayvanın kurban edilmesi sahih olmaz.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Şu dört hayvanı kurban etmek caiz değildir; körlüğü sırasında kör hayvanı, hastalığı esnasında hasta hayvanı, topallaması devam ettiği sürece topal hayvanı ve iliği kalmayacak kadar kırılmış hayvanı.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Zayıflık ve et eksikliğine benzer ayıplar da bu dört ayıba kıyas edilmiştir.

Kurban Kesmenin Vakti


Kurban kesmenin vakti, kurban bayramı gününün güneşi doğup iki rekât namaz ve iki hutbe okuyacak kadar yükseldikten sonra başlayıp teşrik günlerinin güneşi batıncaya kadar devam eder. Teşrik günleri, Zilhicce ayının 11, 12 ve 13- günleridir. Kurban kesmek için en makbul vakit Bayram namazını kıldıktan sonraki vakittir.
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Kurbanlarda dört şey yeterli değildir: Bu günümüzde bizim ilk yapa­cağımız şey, namaz kılmak, ondan sonra (evlerimize) dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uygun davranmış olur. Kim namazdan önce boğazlarsa bu, yalnız ailesine takdim ettiği bir et sayılır, onun kurban ibadetiyle hiçbir ilgisi yoktur.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Teşrik günlerinin tamamında kurban kesilebilir.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Kurban Kestikten Sonra Kurbanla îlgili Hususlar
Eğer kişi kesilecek kurbanı 'Şu koyunumu kurban edeceğim' şeklinde adayarak kendisine vacib kılmışsa, kesilen bu kurbandan hem kesenin, hem de nafakası kendisine ait olan aile bireylerinin yemesi caiz olmaz. Onlardan biri, o kurbandan yerse onun bedelini ödemek mecburiyetindedir.
Kesilen kurban sünnet olarak kesilmişse, sahibi istediği kadar yiyebilir ve çocuklarına da yedirebilir. İstediği kadarını da sadaka olarak verebilir. Fakat efdal olanı, azını yeyip çoğunu sadaka olarak vermektir. Örneğin üçte birini yer, üçte birini fakirlere dağıtır, üçte birini de -zengin olsalar dahi- arkadaşlarına ve komşularına verebilir. Ancak zengine verilen kurban eti yenmek üzere hediye olarak verilir. Zengin kendisine gelen kurban etini satamaz. Fakire verilen kurban eti ise onu mülk edinmesi için verilir. Fakir isterse onu yer, isterse satar, isterse de başkasına hediye edebilir. Bu hükümlerde asıl olan şu ayettir:
Biz o kurbanlık develeri de size Allah'ın (dininin) işaretlerinden yaptık. Onlarda sizin için hayır vardır. O halde onlar ayaklan üzerinde durup kurban edilirken onların üzerine Allah'ın adını anın. Artık (kesilip) yanları yere düşünce de onlardan yeyin. Kanaatkar olana da, isteyene de yedirin. İşte böyle onları size müsahhar kıldık. Umulur ki şükredersiniz.
(Hac/36)
Ayette geçen el-Budne kelimesi, ihramda olan kişinin hediye ettiği devedir. Bu hususta diğer hayvanlar da develere kıyas edilmiştir; yani diğer kurbanlık hayvanlar da Allah'ın dininin alâmetler indendir. Ayetteki savvaf kelimesi (bir ayağı bağlı üç ayak üzerinde duran deve' demektir. Ayetteki el-Bâis kelimesi de 'şiddetli ihtiyaç sahibi fakir' demektir.
Kurban kesen kişi, kurbanın derisini sadaka olarak verebilir veya o deriyi kendisi kullanabilir. Ancak deriyi satması veya kasap ücreti olarak vermesi caiz değildir. Çünkü böyle yapmak kurbanda bir eksikliktir, bu da kurbanı ifsad eder. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Kim kurbanının derisini satarsa, onun kurbanı yoktur.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


Kurbanla İlgili Âdab ve Sünnetler


1. Zilhicce ayının ilk on gününde kurban kesmeye niyet eden kişinin bu ay başladığında kurbanını kesinceye kadar kıllarını, tırnaklarını kes­memesi, saçını, sakalını düzeltmemesi mendub'dur. Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
Zilhicce hilâlini gördüğünüz zaman sizden biriniz kurban kesmek niyetinde bulunursa, kurban kesinceye kadar vücudundaki saç, kıl ve tırnaklarını kesmekten vazgeçsin.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
2. Kişinin, kurbanını bizzat kesmesi sünnet'tir.
Eğer kişi herhangibir sebepten ötürü kurbanını bizzat kesemiyorsa kesilişinde hazır bulunmalıdır.
Hz. Peygamber, Hz. Fatıma'ya şöyle dedi:
- Kalk! Senin için kesilen kurbanın yanına git, onu kendi gözünle gör. Onun akan kanından ötürü Allah Teâlâ senin bütün günahlarını bağışlar,
- Ey Allah'ın Rasûlü! Bu durum, sadece biz ehl-i beyt'e mi mahsus, yoksa tüm müslümanlar için de geçerli mi?
- Hem bizim, hem de tüm müslümanlar için geçerlidir.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

3. Müslümanların devlet başkanının veya idarecisinin beyt'ul-mal'dan tüm müslümanlar için kurban kesmesi sünnet'tir.
Hz. Aişe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber bir koç kurban et­mek istediğinde, koçu yatırıp bıçağı eline alınca 'Bismillah, yâ Allah! Muhammed'den, Muhamnıed ailesinden ve Muhammed ümmetinden ka­bul et!' deyip kesmiştir.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

4. Kurbanın, namazgahta (halkın Bayram namazı kıldığı yerde) ke­silmesi sünnet'tir.
İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber, kurbanlarını na­mazgahta keserdi.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]



[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Buharî/5245; Müslim/1966

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Müslim/1318


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] İmam Ahmed, U/245, (Ebu Hüreyre'den)

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ebu Dâvud/2802; Tirmİ2Î/l497, (Berâ b. Âzİb'den)

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Buharî/5225, Müslim/196l

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] İbn Hibban/1008, (Zübeyr b. Mût'im'den)

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Beyhakî, Dt/294

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Müslim/1977


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Hâkim, IV/222

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Müslim/1967

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Buharî/5232

FERHAT37 11 Aralık 2007 10:14

Kurban İbadeti
 
Kurban, sözlük anlamıyla “yaklaşmak, Allah’a yakınlık vesilesi” demektir. Dinî terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli vakitte, belirli şartları taşıyan hayvanın, usulünce boğazlanması” demektir. Kurbanın dinî bir hüküm oluşu, Kitab, Sünnet ve İcmâ-i ümmet ile sâbittir. Hanefîlerin tercihli görüşüne göre vacib olan Kurban, Şafiî, Malikî ve Hanbelîlere göre müekked (kuvvetli) sünnettir.


Kurban Kimlere Vacib?


İlmihal ve fıkıh kitaplarımızda kurbanın vücubiyetinin şartları olarak zikredilen ve kurban ibadetiyle yükümlü olmanın şartları şunlardır:


1- Müslüman olmak. Müslüman olmayan için kurban anlamsızdır.


2- Akıllı ve ergenlik çağında olmak. Hanefîlerde tercih edilen hükme göre ve Şafiîlerde, akıllı ve büluğ çağında olmayan kişi zengin olsa da, onlar için kurban kesmek gerekli değildir.


3- Müsafir olmayıp mukim olmak. Hanefîlere göre seferî durumundaki kişiye kurban vacib değildir, fakat müstehab olarak kesebilir. Diğer üç mezhebde ise, seferî kişiler içinde kurban kesmek, mukim kimselerde olduğu gibi sünnettir.


Ancak Malikîlere göre, hac vazifesiyle meşgul kimseye ayrıca kurban gerekmez. Hanefîlerde ise hac görevini yapan kişi, eğer Mekke’de en az onbeş gün ikamete kararlı ise, onun için ayrıca kurban da gerekir.


4- Yeterli mali imkana sahip olmak. Kurban için yeterli zenginlik, kişinin borçları ve temel ihtiyaçları dışında, bayram günlerinde 20 miskal (85 gr) kadar altın veya bu değerde para ve mal varlığına sahip olmaktır. Bu da fıtır sadakası için gereken zenginlik ölçüsü, nisab miktarıdır. Bunda, zekat nisabı gibi üzerinden bir yıl geçme şartı aranmaz.


Şafiî mezhebinde ise, kurban için zenginlik şartı yoktur. Bayram günlerinde aslî ihtiyaçları dışında, bir kurbanlık alabilecek imkana sahip olan için kurban kesmek sünnettir. Ancak gerek Hanefîlerde gerek Şafiîlerde, gerekli imkana sahip olmayan kimsenin, zorlama ve borçlanmayla kurbanlık almasının gereği yoktur.


Hanefî mezhebinde, zenginlik sınırına ulaşmamış kişinin kestiği kurbanın adak yerine geçeceği ve etinden yiyemeyeceği şeklinde bir görüş varsa da, tercih edilen asıl görüşe göre, özellikle adak niyetiyle almadıkça, fakir de kestiği kurbanın etinden yiyebilir.


Kurbanın Geçerlilik Şartları


1- Kurbanlık hayvanın cinsi ve yaşı. Kurban yapılması caiz olan hayvanlar; koyun, keçi, sığır, manda ve devedir. Kısacası davar, sığır ve deve cinsidir. Bunların erkeği ve dişisi farketmez. Kurbanlık davarların en az bir yaşını doldurmuş olması gerekir. (Fakat Şafiîlere göre, keçinin iki yaşını doldurması lazımdır.)


Sığırların iki yaşını doldurması, develerin ise beş yaşını bitirmesi gerekir. Burada yaş ölçüsü Kamerî yıla göre, yani 354 güne göre hesaplanır.


Koyun ve keçi bir kişi için kurban olabilir. Sığır ve deve ise en çok yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheblerine göre, eğer aile içinde olursa bir davar veya sığır, kişi sayısına bakılmaksızın, bütün bir aile halkı için kurban edilebilir.


2- Kurbanlık hayvanın kusurlu olmaması. Bir veya iki gözü kör, yürümeyecek kadar topal, aşırı derecede zayıf veya hasta hayvanlardan kurban olmaz. Kulağının çoğu kesik, boynuzu kökten kırık, dişlerinin çoğu dökülmüş, kuyruğunun çoğu kesilmiş, doğuştan kulaksız veya kuyruksuz hayvanlar da kurban olmaz.


Kendisine kurban vacib olmayan fakir veya müsafir kimseler için, bu kusurlar kurbana engel değildir.


3- Kurbanın özel vaktinde kesilmesi. Kurban kesme vakti, Kurban bayramının birinci günü bayram namazından sonra başlar, üçüncü günü akşamına kadar sürer. Şafiîlere göre dördüncü günü sonuna kadardır.


Vaktinde kurbanını kesemeyen kimse, mevcutsa aynı hayvanı, kaybolmuşsa değerini, satın alınmamışsa bir koyun bedelini tasadduk eder.


4- Kurban niyetiyle kesim yapılmış olması. Kurban yapanın niyetinin et değil, kurban olması şarttır. Kurbanlık bir sığıra vacib veya müstehab olarak ortak olanlardan birinin niyeti et olsa, yahut biri İslâm dışı olsa, Hanefilere göre bütün hisseler sadece et olur, kurban olmaktan çıkar.


Şafiîlere göre ise, böyle bir ortaklıkta niyeti kurban olanların hissesi, kurban olarak sahih olur.


Kurbanın Kesim Şekli


Kurban kesmenin rüknü, yani olmazsa olmaz unsuru, kurbanlık hayvanın Allah rızası için kesilip kanının akıtılmasıdır. Kesilecek davar veya sığırın bir arka ayağı boşta bırakılarak, üç ayağı bağlanır; sol yanı üzerine, yüzü kıbleye karşı yatırılır ki, bu sünnettir. Kurbanı sahibinin kesmesi daha uygundur. Olmazsa kesim vekâletini alan biri keser.


Kesimi yapan kimse tekbirler aldıktan sonra “Bismillahi Allahu ekber” diyerek kesimi tamamlar. Canı çıktıktan sonra hayvanın derisi yüzülür. Hanefîlere göre kesimde Besmele farzdır ve kasten terkedilirse onun eti yenmez. Şafiîlere göre ise bu Besmele sünnettir, terkinden dolayı hayvanın eti haram olmaz. Hayvanı kesen müslümanın erkek veya kadın olması farketmez. Mürted ve dinsizlerin kestiği hayvanın eti yenmez.


Kurbanın Eti ve Derisi


Adak hükmünde olmayan kurban etinden herkes yiyebilir. Doğan çocuk için müstehab olarak kesilen “akîka” kurbanı da böyledir. Adak kurbanı olursa, etinin tamamen fakirlere dağıtılması gerekir.


Kurban etinin bir kısmını sahibinin kendine ayırması, bir kısmını muhtaçlara vermesi ve diğer kısmını da komşu ve yakınlarına vermesi müstehabdır. Etinin ve derisinin sahibi tarafından satılması mekruhtur. Derisi ihtiyaç olarak kullanılabilir. En iyisi, ibadet maksadına uygun yerlere sadaka olarak verilmesidir.

Faruk 11 Aralık 2007 10:27

Cvp: Kurban İbadeti
 
kurban konusunda fıkhi meselelerin yanında işin özü ile alakalanılması lazım günümüzde (bence tabi) aslolan takva ise ki hz allah kestiğiniz kurbanın ne etleri ne kanları allah a ulaşmaz yanlızca takvanız ulaşır buyurmuş.aslı muhafaza etmeliyizki teferruata takılıp oyalanmayalım.
--
her mesele konuşuluyor öz ise sadece söz de kalıyor.kurbandaki maksad anlaşılmıyor gibime geliyor.kurban araçtır (yakınlığa) amaç kurbiyyettir.hz allah bize çok kolay kılmış yakınlığını..kimisine evladını kurban etmekle kimizine canı ile kimisine malı ile...ama bize toru topu 300-400 ytl lik bir hayvan kesmekle yakınlığına şerefyab etmiş.ama maalesef bu bilinci kaybetmişiz her şeyi maddi olarak gördüğümüz için kurbandan aldığımızı sadece etin iyi tarafını fakirlere dağıtmak bellemişiz.deriyi hayır kurumuna vermek bellemişiz (o da olacak elbet ama asıl maksadımız bu değil)
maksadımız kesilen kurban ile allah a yakın olabilmek..allah a ancak temiz olanlar yakın olur ..kirli kalbde allah yer tutmaz !! ne yapmak lazım peki ? işte bu kurban ile nefsimizide yatırmamız lazım ki hakikat yerine gelsin..her bıçak çalışımızda bir haramı yoketmeliyizki perdenin biri açılsın.her akan kan ile günahlarımız dökülsün..
işte anlatageldiğimiz ibrahimi teslimiyet budur..allah tan gayrısını geriye atmak.nefs perdesini kaldıralımki allah cc ayan olsun sadrımızda..
sözde kalmasın . allah kalblerin özüne bakar.sözü herkes söyler hatta ustası çoktur sözün..mühim olan rızayı celbedecek hal olması..
---
selametle

FERHAT37 11 Aralık 2007 10:41

Cvp: Kurban İbadeti
 
Haklısın hocam çok güzel izah etmişsin.Bu ince ayrıntıyı atlamamak lazım.Kurban kesmek sadece bir bıçak darbesi sonra derisini şuna vereyim,Etin şurasından alayım,Bana düşen pay noksan olmasın takip edeyim demek değil.Allaha yakın olmakdır, günahlara keffaretdir.

Alıntı:

-tanış- Üyemizden Alıntı
ne yapmak lazım peki ? işte bu kurban ile nefsimizide yatırmamız lazım ki hakikat yerine gelsin..her bıçak çalışımızda bir haramı yoketmeliyizki perdenin biri açılsın.her akan kan ile günahlarımız dökülsün..
işte anlatageldiğimiz ibrahimi teslimiyet budur..allah tan gayrısını geriye atmak.nefs perdesini kaldıralımki allah cc ayan olsun sadrımızda..
sözde kalmasın . allah kalblerin özüne bakar.sözü herkes söyler hatta ustası çoktur sözün..mühim olan rızayı celbedecek hal olması..


Tabi günümüzde layıkı ile yapanlar da vardır mutlak ama çoğunlukda bu hataya düşüyoruz.Çok dikkat etmek lazım yoksa kestiğimiz kurbanlar etini yemekten ibaret olur boşa gider Allah muhafaza.

Belgin 23 Ekim 2008 09:27

Cvp: Kurban niçin kesilir?
 
Soru: Ortaklaşa kurban kesmenin şartları nelerdir?

Cevab: Bismillâhirrahmanirrahim.

Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir. Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Yedi kişiyi geçmemek şartıyla ortakların tek veya çift olmalarında bir fark yoktur. Çünkü Cabir (R.A.)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Hudeybiye’de Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz ile birlikte kurban kestik. Deveyi de sığırı da yedi kişi için kestik. (Müslim, Hac:362; Ahmed b. Hanbel, 3/302)

Ancak ortaklardan her biri Müslüman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar. Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hiç birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz.

Sığır veya deveyi kurban etmek üzere ortaklık kuranlardan her birinin, vacip olan Kurban bayramı kurbanına niyet etmeleri şart değildir. Ortaklardan bazısı vacip olan Kurban bayramı kurbanına, bazıları nafile, bazıları keffaret kurbanı, ceza kurbanı, Hacc-ı temettü veya Hacc-ı kıran kurbanı, akika kurbanı, adak kurbanı, şükür kurbanı gibi değişik niyetlerle ortaklıkta bulunabilirler. Yeterki ortakların hepsi, kurban niyetiyle katılmış olsunlar. Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır. (Bedayi, 5/71-72; Damad, 2/521) Ancak bir ailenin fertleri için kurban edilecek olursa bunun etini taksim etmeleri gerekmez. Diğer taraftan ortaklaşa kurban kesenler, kurban etini tamamen yoksullara dağıtacak veya bir kuruma verecek olurlarsa bu taktirde de kurban etini taksim etmeleri icap etmez.

Bir kimse tek başına kesmek için aldığı bir deve veya sığıra daha sonra altı kişinin daha ortak olmasına razı olarak birlikte kesseler kurban caiz olur. Ancak bunda kerahet vardır. Aldığı parayı tasadduk etmesi daha uygundur. Bu yüzden kurbanlık hayvanı satın almadan ortaklığı kurmak gerekir. Yani ortaklaşa kurban kesecekler hep birlikte hayvanı satın alırlar veya içlerinden birine satın alması için vekalet verirler.

Kurbanın daha faziletlisi

Soru: Ortaklaşa kurban kesmek mi daha faziletlidir, yoksa tek başına bir koyun kesmek mi daha faziletlidir?

Cevab: Bismillâhirrahmanirrahim.

Bu hususta asıl kaide şudur: Eğer et ve değer itibariyle eşit olurlarsa, eti daha lezzetli olan efdaldir. Şayet bu konuda aralarında fark olursa, daha fazla olan evlâdır.

Buna göre eğer et ve kıymette eşit olurlarsa, bir koyun bir ineğin yedide birinden efdaldir. Şayet ineğin yedide birinin eti fazla olursa, o zaman inek kesmek efdal olur. Eğer etleri ve kıymetleri eşit olacak olursa, koç koyundan efdaldir. Değilse koyun efdaldir. Keçinin dişisi etleri eşit olduğu takdirde, burulmamış ise erkeğinden efdaldir. Devenin ve sığırın dişisi et ve kıymet bakımından eşit oldukları takdirde erkeğinden efdaldir. Çünkü dişilerinin eti daha lezzetlidir. Buna göre burulmuş erkek efdaldir, değilse dişisi efdaldir. Boynuzlu ve beyaz olanı başkasından efdaldir. İmkân dahilinde kurbanın daha faziletli olanını kesmeğe gayret etmek gerekir. Çünkü Ebû Seid (R.A.)’den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:

Kurbanlarınızı büyük büyük, seçkin yapınız. Çünkü onlar, sırat köprüsü üzerinde sizin binekleriniz, yani kolayca geçmenize vesile olacaktır,” (İbn-i Hacer El-Askalani, Telhisü’l-Habir, Dahaya, No:1953, 4/1484; Acluni, Keşfu’l-Hafa, No: 337, 1/121; Deylemi, Firdevs, No: 268, 1/85; Münavi, Feyzu’l-Kadir, No: 992, 1/634) buyurmuşlardır.
Mehmet Talu HocaEfendi

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:06

Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kurban

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...][Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...][Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Kurban, teşrik günleri ve kurban bayramında Allah Teâlâ'ya yaklaşmak için kesilen deve, inek ve koyuna denir.
Udhiyye, sözlükte kurban olarak kesilen veya kurban bayramı günlerinde ke*silen hayvanın adıdır. Şer"an hususi bir hayvanı, hususi bir vakitte Allah'a yakınlaş*mak niyetiyle boğazlamaktır (ed-Durru'l-Muhtâr, V, 219; Tebyînu'lHakâik, VI, 2; Tekmiletu Fethi'l-Kadîr, VH1 66)
Veya: Kurban bayramı günlerinde yüce Allah'a ya*kınlaşmak maksadıyla kesilen hayvanların adıdır. (Şerhu'r-Risâle, I, 366; Muğni'l-Muhtâc, IV, 282; Ibni Kasım üzerine Bâcûrî Haşiyesi, II, 304;Keşşâfu'l -Kınâ', TL, 615)

Meşruluğu :

Allah Teâlâ, kurbanı şu ayetler ile meşru kılmıştır:
«Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes.» (Kevser: 2)
«İşte kurbanlık deve ve sığırları, Allah'ın size olan nişanelerin*den kıldık.» (Hacc: 36)
Nebî aleyhisselam'in kurban kestiği sabit olmuş, müslümanlar da kurban kesmişler ve bu hususta icma etmişlerdir.
Âişe (r.anha)’dan rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ademoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. O kurban kıyamet günü boynuzları kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlar dan dolayı sıkıntı değil gönlünüz hoş olsun.”
(İbn Mâce, Edaha: 3; Hâkim,ve Tirmizî rivayet etmiş olup Tirmizî: 'Bu hasen-garîp bir hadistir." demiştir. Bir rivayette de: "Allah kan akıtmaktan daha sevgili bir amel yoktur ve o kıyamet günü gelecektir." şeklindedir. Neylu'l-Evtâr, V, 108 )

Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: “Rasûlullah(s.a.v.) boynuzlu alaca renkli iki koçu kendi eliyle keserek kurban etti. Besmele çekti, tekbir aldı ve keserken ayağını koçların sağ yanı üzerine koydu.”
(Buhârî, Edâhî: 7; Muslim, Edâhî: 3; İmam Ahmed )


Fazileti :


Tirmizî'nin Âişe (r.a.)'dan rivayetine göre. Nebi aleyhisselam şöyle buyurmuştur:
«Adem oğlunun, kurban günü amellerinden Allah'a en sevimli geleni, kan akıtması (kurban kesme)dir. Çünkü o, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla gelir. Kan, yere akmadan önce Allah katında mekanını alır. Kurban kesenler onun kokusu sebebiyle nefis kokarlar.»
(Hâkim, ibni Mace ve Tirmizî rivayet etmiş olup Tirmizî: 'Bu hasen-garîp bir hadistir." demiştir. Bir rivayette de: "Allah kan akıtmaktan daha sevgili bir amel yoktur ve o kıyamet günü gelecektir." şeklindedir. Neylu'l-Evtâr V, 108)

Hükmü :
Ebu Hanife ve talebeleri şehirlerde ikamet eden şehir halkı üzerine her sene bir defa kurban kesmek vacibtir, demişlerdir. Tahâvî ve başkaları Ebu Hanife'nin görüşüne göre vacib, Ebu Yusuf ile Muhammed'in görüşlerine göre sünnet-i muekkede olduğunu zikretmişlerdir.
(Tekmiletu Fethi'l-Kadîr, VHI, 67; el-Lubâb, III, 232; Tebyînu'l-Hakâik, VI, 2; el-Bedâyi', V 62)

Hanefierin dışında kalanlara göre vacip değil, muekked bir sünnettir. (Bidâyetu'l-Muctehid, 1, 415; el Kavânîniu'l-Fıkhıyye, 186; eş-Şerhu'l-Kebîr, II, 118; Muğni'l Muhtâc, IV, 282 vd.; et-Mühezzeb, L 237; et-Muğrû, Vm, 617; Şerhu'r-Risâle, L 366) Gücü yeten kimsenin onu terketmesi mekruhtur.

Buhari ve Muslim'in kaydettiği Enes hadisi gereğince, gücü yettiği halde onu terkeden hoş görül*mez:
«Nebi aleyhisselam boynuzlu iki alaca koyunu kurban etti. On*ları kendi eliyle, besmele ve tekbir getirerek kesti.»
Muslim'in Ummu Seleme (r.a.)'dan rivayetine göre Nebi aleyhisselam şöyle buyurmuştur:
«Zilhicce hilâlini gördüğünüz zaman, biriniz kurban kesmek isterse, onun tüylerine ve tırnaklarına misk sürsün.»
«Kurban kesmek isterse» sözü, bunun vacib olmayıp sünnet olduğuna delildir.
Ebû Bekr ve Ömer radiyallahu anhumâ'dan rivayete göre, on*lar, bunun vacib sanılmasından korkarak, ehil oldukları halde kur*ban kesmezlerdi. (Beyhakî ve başkaları hasen bir senet ile rivayet etmişlerdir)

Bir diğer delil Ibni Abbas'ın rivayet ettiği şu hadistir: "Rasulullah (s.a.v.)'ın şöy*le buyurduğunu duydum:
"Üç şey vardır ki bana farzdır, sizin için nafiledir: Vitir, kurban kesmek ve kuşluk namazı." (Ahmed Musned'inde. Hâkim Mustedrek'de ve Darakutnî rivayet etmiştir. Hâkim, hakkında bir şey söylememiştir. Ancak senedinde Neseî ve Darekutnî'nin zayıf olduğunu belirttiği bir ravi vardır. Nasbu'r-Râye, IV, 206)


Tirmizî de şunu rivayet etmektedir:
"Ben kur*ban kesmekle emrolundum; bu sizin için bir sünnettir."
Kurban kesmenin her ev için bir sunnet-i kifâye olduğuna dair Şafıîlerin delili ise Mihnef b. Suleym'in rivayet ettiği şu hadistir:
"Peygamber (a.s.) ile birlikte du*ruyorduk. Onun şöyle dediğini işittim:
"Ey insanlar! Her aile halfana her sene bir kurban düşer.,." (Ahmed, Ibni Mace ve Tirmizî rivayet etmiş olup Tirmizî bu, hasen-garip bir hadistir, demiştir. Neylu'l-Evtâr, 138)

Hz. Peygamber (s.a.v.) semiz, boynuzlu ve siyah-beyaz renkli iki adet koçu, birisini ümmeti adına, diğerini de kendisi ve aile halkı adına kesmiştir. (İbni Mace, Hz. Aişe ve Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir. Nasbu'r-Râye,IV, 215)


Hz. Cebele b. Suleym'den rivayet edildiğine göre, bir kimse İbn-i Ömer (ra)'e kurban kesmenin vacip olup olmadığını sormuştur. İbn-i Ömer (ra) bu suale şu cevabı verir:
"Rasûl-u Ekrem (s.a.v.) ve bütün müslümanlar kurban kesmişlerdir".
Aynı kimse suali tekrar edince: "Anlamadın mı? Rasûl-u Ekrem (s.a.v.) ve bütün müslümanlar kurban kestiler" buyurur.
(Sunen- i Tirmizi - İst: 1401, Çağrı Yay. C: 4, Sh: 92, Had.No: 1506 K. Edahi

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:13

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
Nelerden Kurban Olur ?

Kurban ancak deve, sığır ve koyundan olur. Bu üç hayvan cinsinden başkasıyla kurban caiz değildir.
Allah Subhanehû şöyle bu*yuruyor: «Her ümmet için, Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar (behîmet'ul- en'am)ın üzerine O'nun adını ana*rak kurban kesmeyi meşru kıldık.» (Hacc: 34)
Altı aylık koyunu, bir yaşındaki keçiyi, iki yaşındaki sığırı ve beş yaşındaki deveyi kurban etmez caizdir. Erkek veya dişi olma*ları eşittir.
Ahmed ve Tirmizî'nin rivayetine göre, Ebû Hureyre (r.a.) şöy*le demiştir: Allah Rasûlu'nü işittim, şöyle buyuruyordu: «Cuz'a koyunu ne güzel kurbanlıktır.» (Cuz'a : Şafi'ilere göre, bir yaşındaki, Hanefilere göre, 6 aylık koyun demektir)

Ukbe b. Âmir; «Ey Allah'ın Rasûlü. Ben bir cuz'a elde ettim.» dedi.
Nebi aleyhisselam: «Onu kurban et.» buyurdu.
(Hadisi Buhari ve Muslim kaydetmiştir.)


Muslim'in Câbir'den rivayetine göre, Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
«Mesne olmayan kurbanı kes*meyin. Eğer bu size güç gelirse, koyunun cuz'asını kesin.»
Büyük mesne, beş yaşındaki deve, iki yaşındaki sığır ve bir ya*şındaki keçidir. Koyunun ise bir yaşında veya altı aylık olanıdır. Bu konudaki imamların ihtilafını anmıştık.
«Mesne»ye «seniyye» (eşsiz) de denir.

Berâ b. Âzib (r.a.)’den merfu olarak rivâyet ettiği hadisinde şöyle diyor:
“Topal hayvan, tek gözlü hayvan, hastalığı belli olan hayvan zayıf, ve cılız hayvanlar kurban edilmez.”
(Ebu Dâvud, Dahaya: 5; İbn Mâce, Edahî: 8)[/size]


Kurbanlıkların Yaşı :
Fakihler seniy'in yani devenin 5, sığırın 3 ve koyunların 2 yaşında ve da*ha yukarısını kurban etmenin caiz olduğu üzerinde ittifak etmişler, ancak koyun cin*sinin ceza' (2 yaşında) olanında farklı görüşlere sahip olmuşlardır.
(Ceza: Seniy'den Öncedir. Henüz yeni ve genç olan demektir. Koyun türünden 2 yaşında olana, sığır ve diğer tırnaklılarda 3 yaşında olana, deve türünden 5 yaşında olana verilen addır. Seniy ise, küçük azı dişini düşürmüş olandır. Sığır ve diğer tırnaklılarda 3 yaşında, develerde ise 6 yaşında görülür)

Hanefiler ve Hanbelilere Göre (el-Bedâyi, V, 70; Keşşâfu'l-Kınâ', II, 616; et-Muğnî, VIII, 623):

Koyun cinsinden cüsseli ve semiz bir ceza' 6 ayını bitirip 7. ayına girmiş ise yeterlidir. Bu aynı zamanda bir kısım Malikîlerin de görüşüdür. (el- Kavânînu'l-Fıkhiyye, 188)
Çünkü Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmaktadır:
"Koyun türünden kurban olarak ceza' (ikiyaşında olanı) yeterlidir." (İbni Mace ve Ahmed, Ummu Bilâl binti Hilâl'den o da babasından rivayet etmekledir. Neylu'l-Evtâr, V, 114 )
Hanefîler semiz ve*ya cüsseli olan hayvanın durumunu şöylece açıklamışlardın Ceza' bir koyun seniylerle karıştığı takdirde, uzaktan bakan birinin bunun küçük olduğunda tereddüt et*tiği ve bir yaşında olanlardan farkedemediği hayvandır.

Koyun ile keçinin ceza'ı arasındaki fark şudur:
Koyunun ceza'ı dişisine aşar ve gebe bırakır, ancak keçinin ceza'ı böyle değildir. Ceza' çağına geldiği, sırtındaki kolların gelişmesinden de anlaşılır.
Hanefîlere göre: Keçinin 1 yaşını bitirip 2. yaşına girmiş olanı, inek ve camızın 2 yaşını bitirip 3. yaşına girmiş olanı, deveden 5 yaşını bitirip 6 *ya girmiş olanı kurban kesilir.
Hanbelîlere göre: Keçi tam 1 yaşını doldurmuş olacak, inek tam 2 yaşını doldurmuş olacak, deve ise tam 5 yaşını doldurmuş olacaktır.


Şafii ve Malikilere Göre (eş-Şerhu'l-Kebîr, II, 119; Bidâyetu'l Muctehid, 1, 419; Muğni'l-Muhtâc, IV, 284; el-Muhezzeb, 238) :
Koyun cinsinin 1 yaşını bitirip 2 yaşına girmiş olan ceza'ı kurban olarak yeterlidir. Çünkü îmam Ahmed ile başkaları şu haberi rivayet etmektedirler:
"Koyunun ceza' olanlarını kurban ediniz; caizdir."
(Neseînin Ukbe b. Amir'den rivayetine göre o, Rasulullah (a.s.) ile beraber koyun türünden ceza' (2 yaşında) kurban etmiştir. Ahmed ve Buharî ile Muslim'de ise Hz. Peygamber'in Ukbe b. Amire ceza' kurban etmesi için izin verdiği rivayet edilmektedir. Neylu'l-Evtâr, V, 114)

Şafiîlere göre: Devenin 6 yaşına basmış olması, inek ve keçinin 3 yaşına, koyunun da 2 yaşına basmış olması şarttır.
Malikîlere göre: Keçi 1 kamerî yaş bitirip 2. sine yaklaşık 1 ay alarak belli bir şekilde girmiş olmalıdır. Koyun ise böyle değildir. 2 yaşına basmış olma*sı yeterlidir. Sığır ve camız 3 yaşını bitirip sadece 4 yaşına girmiş olmalı, deve 5 yaşını bitirip 6 ya basmış olmalıdır.


Böylece şunu anlamaktayız ki, fakihler devenin yaşının 5 ile sınırlandırıl*ması konusunda ittifak etmişler, sığır konusunda iki görüş belirtmişlerdir. Hanefî, Hanbelî ve Şafıîlere göre 2 yaşını, Malikîlere göre ise 3 yaşını bitirmiş olacaktır.
Aynı şekilde keçi türünde de görüşleri farklıdır. Şafıîlerin dışındakilere göre tam 1 seneyi, Şafıîlere göre ise tam 2 seneyi doldurmuş olmalıdır.

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:23

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
Bir Ev Halkı İçin Tek Bir Kurban Yeterlidir



Kişi, bir koyun veya keçi kestiği zaman, bu kendisi ve ev hal*kına yeter. Bir sahabe, kendisi ve ev halkı için bir koyun kurban ederdi. Bu sunnet-i kifayedir.
İbn Mâce ve Tirmizî'nin (sahihleyerek) rivayetine göre, Ebû Eyyûb (r.a.) şöyle demiştir:
«Allah Rasûlu'nun zamanında kişi ken*di ve ev halkı için bir koyun kurban eder, yerler ve yedirlerdi. Ni*hayet insanlar birbirine gösteriş yapmaya başladılar da, gördüğün gibi oldular.»



Küçük Çocuğa Kurban Kesmek :

Ebu Hanife ile Ebu Yusuf un görüşünde sahih olana göre, küçüğün malından kurban kesmek vacibtir.
Onlara göre onun yerine babası veya vasi*si kurban keser, küçük de mümkün olduğu kadar kurbanından yer, tüketilen şeyle*rin dışında geriye kalan ile aynından yararlanılan elek, kalbur gibi şeyler satın alır. Tüketilen şeyler alamaz. Veli (fıtır sadakasında da olduğu gibi) küçük çocukların*dan her birisi için bir koyun yahut da yedi kişi için bir deve ya da bir sığır keser.
İmam Muhammed ve Zufer şöyle demektedir: Veli, kendisinin özel malından kur*ban keser, küçük çocuğun malından kesmez.
Hanefilerde Zahirru'r-rivaye'ye göre -ki bu bazılarına göre azhar olup fetvaya esas olan görüştür- (ed-Durru'l-Muhtâr, V, 222; Tebyînu'l-Hakâik, VI, 2, 3; Tekmiletu Fethi'l-Kadîr, VIII, 67-70; el-Lubâb, IH, 232 vd.), küçük çocuk için kurban kesmek müstehaptır, vacip değildir. Babanın küçük çocuğun malından kur*ban kesme hakkı yoktur, çünkü bu hâlis bir yakınlaştırıcı ibadettir. İbadetlerde aslolan ise -fıtır sadakasının hilâfına- başkasının sebebiyle kimseye vacib olmaması*dır. Fıtır sadakasının böyle olmasının sebebi ise onda meûnet manasının bulun*masıdır. Bu sadakanın sebebi ise, kendisine infak ettiği ve velayeti altında bulunan bir kişinin bulunmasıdır. Ercah görüş de budur.
(Meûnet'. Yerine ödeme yapılan nefis veya mal türünden olup korunması, muhafaza edilmesi sonucunu veren harcama demektir. Fıtır sadakası meûnet manası da taşıyan bir ibadettir. Onun ibadet olması muhtaç kimselere tasaddukta bulunmak suretiyle Allah'a yaklaştıncı olmasındandır. Meûnet olması ise, Hanefîlere göre geçindirmekle yükümlü olduğu ve üzerinde velayet hakkı bulunan hizmetçisi, küçük oğlu gibi kimseler sebebiyle mükellef üzerine -nafakası gibi- vacip olmasından dolayıdır. el-Vasîtfî Usuli'İ-Fıkh, 151 -birinci baskı)

Malikîler de küçük çocuk için kurban kesmek sünnettir, demektedirler. (eş-Şerhu'l-Kebîr, II, 118)

Şafiîlerle Hanbelîler ise küçük çocuk için kurban kesmek sünnet değildir, demektedirler. (Muğni'l-Muhtâc, IV, 283; Keşşâfu'l-Kmâ', III, 17; Kalyubî ale'lel-Muhallâ ale'l-Minhâc, H 249)

Netice olarak, küçük çocuk adına velisinin malından kurban kesmek, Hanefîlerle Malikîlere göre mustehabtır.


Kurbana Ortak Katılmak

Deve veya sığır olduğunda kurbana ortak katılmak caizdir. Sı*ğır veya deveye 7 kişiye kadar, kurban kesmeyi ve Allah'a yakın*lığı amaçlayan insan katılabilir.
Câbir'den rivayete göre, o şöyle demiştir:
«Nebî aleyhisselam ile beraber Hudeybiye'de iken bir deveyi 7 kişi ve bir sığırı 7 kişi kurban ettik.»
(Hadisi Muslim; Ebû Dâvûd: Dahaya: 6; İbn Mâce: Dahaya: 5 ve Tirmizi kay*detmiştir.)


Kurban kesilecek hayvanın miktarı veya kaç kişi için yeterli olacağı

Fakihler (el-Bedâyi, V, 70; Tebyînu'l-Hakâik, VI, 3; Tekmiletu Fethi'l-Kadîr, VIII, 76; ed-Durru'l-Muhtâr V, 222; el'Kavânînu'l-Fıkhıyye, 186; Bidâyetu'l-Muctehid, I, 420; eş-Şerhu'l-Kebîr, II, 119; Muğni'l Muhtâc, IV, 285,292; et-Muhezzeb, 1,238; et-Muğnî, VIII, III, 619 vd.; Keşşâful-Kınâ' II, 617 ) koyun ve keçinin ancak bir kişi için kurban edilebileceği, deve ve*ya sığırın 7 kişi için yeterli olacağı hususunda ittifak etmişlerdir.
Çünkü Hz. Cabirin rivayetinde şöyle denilmektedir: "Hudeybiye'de Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte kurban kestik. Deveyi de sığırı da 7 kişi için kestik." (imam Ahmed ile Kutub-i Sitte sahipleri rivayet etmişlerdir. Nasbu'r-Râye, IV, 209)

Muslim'in lafzında şöyle denilmektedir:
"Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte hacca niyyet ederek çıktık. Rasulullah (s.a.v.) bizlere deve ve sığırda bizlerden her 7 kişinin için bir bedeneye ortak ol*masını emretti."
(Şafıîler bu hadis-i şeriften, daha önce açıklamış olduğumuz gibi, Hanefîlerin hilâfına kurbandan Allah'a yakınlaşmayı kasteden kimseyle böyle bir maksadı olmayanın ortak olmasının caiz olduğu hükmünü çıkartmış ve şöyle demişlerdir: Bu hadisin zahirine göre onlar aynı evin halkı değildiler. Şöyle ki; her hangi birisi kurban kesmek istese, bir başkası hediye göndermek istese, başkası da et maksadı ile iştirak etse, eti paylaştırmak haklan vardır. Çünkü böyle bir kurbanını taksimi, esah olan görüşe göre ifraz türü bir paylaştırmadır)

Hanbelîler ise, bir kişinin ev halkı adına bir tek koyun veya bir inek ya da bir deve kesmesinin caiz olduğunu söylemişlerdir. Onlar Muslim'in Hz. Aişe (r.a.)'den yapmış olduğu rivayet ile amel ederler:
"Hz. Peygamber (a.s.) bir koçu, kendisiyle ailesi namına kesmiştir, boynuzlu beyaz iki koçun birisini de kendi adına, diğerini de ümmeti adına kesmiştir." (Ebu Dâvud)

Ayrıca İbni Mace ve Tirmizî sahih olduğunu belirterek Ebu Eyyub'dan şunu rivayet etmektedirler:
"İnsanlar Hz. Peygamber (s.a.v.) dö*neminde bir koyunu hem kendi adına, hem de aile halkı adına kurban eder, ondan hem kendileri yer, hem de başkalarına yedirirlerdi,"

Aynı şekilde Malikîler de kişinin koçu, inek veya deveyi hem kendi adına, hem de aile halkı adına kurban etmesini caiz kabul etmişlerdir, isterse 7 kişiden fazla olsunlar.
Şu kadar var ki, sevapta ortaklık olması için kurbanın kesilmesinden önce şu üç şartın bulunması gerekir: Bu kişinin masrafım karşıladığı bir akrabası olması, ve kendisi ile birlikte aynı yerde oturması. Bunlan, kurban kesmenin sıhha*tinin şartlarında açıklamış bulunuyoruz.

Yine Şafıîler şöyle demektedirler: Bir aileden bir kişinin kurban kesmesi ile sunnet-i kifaye hasıl olur. İsterse ötekiler bu konuda ona izin vermiş olmasınlar.

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:26

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
Kurbana; Adak ve Akika Kurbanlarının Katılması
Kurban ortaklarına akika ve adak kurbanı kesecek olanlar da katılabilir.

Durr'ul-muhtar'da deniyor ki:
Büyük baş hayvana ortak olan 7 kişiden birisi Hıristiyan olsa veya bir müslüman sırf et için ortak olsa, onlardan hiçbirisinin kurbanı olmaz. Çünkü kan akıtmak parçalanmaz. (Hidaye)

Bunu şerh eden İbni Âbidin diyor ki:
"Kan akıtmak parçalanmaz" sözünün illeti (sebebi, hikmeti) şudur: Kurbanın bazısında kurbet kast edilmemiştir. Yani Allah rızası için, sevap kazanmak için kesilmemiştir.
Demek ki bir kimse, sırf eti için kurban kesse, sevap beklemediği için o hayvan kurban olmaz. Ama, akikada, şükür kurbanında, adakta kurbet vardır. Yani Allah rızası için kesilmektedir. Kurbet olan adak hayvanını Hıristiyan ortağın kestiği hayvana veya sırf et için kesilen hayvana, yahut geçen yıl kesilemeyip tasadduk edilmesi gereken hayvana benzetmek çok yanlıştır.
Geçen sene kesilmesi gereken kurban kesilmemişse, artık bu sene kesilmez. Bunu sahibi kesip yiyemez. Bedelini bir fakire verir. Bir kimse kurban adasa, kurban bayramı gelince kesmese, artık bunu kesemez, bedelini fakirlere verir.
Bir kimse, "Ben ölünce, benim için kurban kesin" dese, bunun da etini sahibi yiyemez, fakirlere vermesi gerekir. Bir de kurbanlığın karnından çıkan yavru yenmez, fakirlere verilir. Bir kavle göre de, fakirin kestiği kurban adak hükmüne gireceği için sahibi bu etten yiyemez. Sahih olan başka bir kavle göre etinden yemesi caizdir.

Bu konuda yine İbni Âbidin diyor ki:
"Önce nezredilip, bayram günleri geçtikten sonra, tasadduk edilmesi vacib olan kurbanın eti ile, ölen kimsenin vasiyetiyle kesilen kurbanın etini sahibi yiyemez. Biz bunu Bezzaziyye'den naklen zikrettik. Bir de kurban almakla fakirin üzerine vacib olan kurbanın etidir. Ki bu da geçen iki kavilden birisine göredir. Bir de kurbanlığın doğurduğu yavru. Bunu da Haniye'den naklen zikrettik. Bir de ortaklardan bazısının kendi hissesiyle geçmiş yılın kurbanını kaza etmeye niyetlendikleri 7 kişi arasında ortaklı hayvanın eti. Bunu da Haniye'den naklen zikrettik. İşte saydığımız bu kurbanların hepsinin etlerinin sarf yeri fakire tasadduktur. Bu yazıyı ganimet bil." (Redd-ul Muhtar)

Ebu Bekir Kaşani diyor ki:
"Ortaklar bayram kurbanı veya diğer kurbanlarla kurbeti (Allah'a yaklaşmayı, yani sevabını) murat ederlerse onlara bu kurban sahih olur. Kurbanın vacib, nafile veya bazısına vacib bazılarına vacib olmaması fark etmez. Aynı şekilde ortakların bazıları vacib olan kurbanına, bazıları ceza kurbanına, bazıları kefaret kurbanına, bazıları nafile, bazıları Hacc-ı temettu ve Hacc-ı kıran kurbanına niyet suretiyle kurbet yönlerinin aynı veya farklı olması fark etmez." (Bedayi-us-sanayi fi-tertibiş-şerayı)


Kurban Kesmenin Zamanları

Fakihler, kurban kesmenin efdal vaktinin kurban bayramının birinci gününün zevalinden (öğle) önce olduğu üzerinde ittifak etmişlerdir. Çünkü bu va*kitte kesmek sünnettir
Berâ b. Azib'in rivayet ettiği hadis şu şekildedir:
"Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Bizim bu günümüzde ilk yapacağımız iş, önce na*maz kılmak, sonra dönüp kurbanımızı kesmektir. Kim böyle yaparsa bizim sünnetimize uymuş olur. Her kim bundan Önce kurbanını kesecek olursa, o kurban aile hal*kına takdim ettiği bir etten başka bir şey olmaz, bunun kurban olması söz konusu değildir"
( Buhari ve Muslim rivayet etmiştir. Nasbu'r-Râye, IV, 212)

Aynı şekilde namazdan önce kurban kesmenin veya kurbanın birinci (arefe gününü birinci güne bağlayan) gecesinde kurban kesmenin caiz olmayacağı üzerinde -az önce geçen hadis ile amel ederek- ittifak etmişlerdir.

Hanefilere Göre :
Kurban kesme vakti kurbanın birinci günü tan yerinin ağarması ile girer, üçüncü günü güneşin batmasından az öncesine kadar devam eder.
Bayram namazı kılmakla mükellef olan şehirlerde yaşayan kimseler, bayramın birinci gününde hutbe okunmadan önce dahi olsa, fakat bayram namazının edasından sonra kurban kesebilirler.

Bir özür sebebiyle namazın terkedilmesi hâlinde ise namaz kılacak kadar bir vaktin geçmesinden sonra kesebilirler.

Üzerlerine bayram namazı vacip olmayan köy halkı ise, birinci gün tan yerinin ağarmasından sonra kesebilirler.

Kurban kesme günleri 1. gün (Nahr günü) ile ondan sonraki iki gün olmak üzere üç gündür.
Kurban kesme zamanının 3 gün ile sınırlanmasına dair delillere gelince: Bu da Hz. Ömer, Hz. Ali ve İbni Abbas'tan gelen rivayettir:
"Kurban kesme günleri üç gündür; ilkleri en faziletlileridir"' ( Zeylaî bunun hakkında "Oldukça gariptir" demiştir. Nasbu'r-Râye, IV, 213)
Ayrıca İbni Ömer şöyle demiştir:
"Kurbat günleri birinci kurban gününden sonra iki gündür." (imam Malik, Muvattdda rivayet etmiştir. Aynı şekilde Muvatta'da kendisine Ali b. Ebu Tâlib'in buna benzer haberi ulaştığı da belirtilmektedir)

Geceleyin kurban kesmek, tenzîhen mekruhtur.



Malikilere Göre :
Bayram namazı kıldıran imamın kurban kesme vakti, bay*ram namazından ve hutbeden sonra başlar. Bundan önce kesecek olursa caiz olmaz.
İmamın dışındakiler ise, 1. gün ve imamın kesmesinden sonra veya imam kes*miyor ise imamın kurbanını kesebileceği bir süre kadar geçtikten sonra keserler.
Her hangi bir kimse kasten imamdan önce kesecek olursa yeterli değildir, bir başka kurbanı tekrar keser. Buna göre namazdan önce de, imamın kesmesinden önce de kurban kesmek yeterli değildir. Ancak kendisine en yakın olan imamı araştırır ve onun kurban kestiği ortaya çıkmadığı halde kesmiş olduğu zannıyla keser, fakat sonradan imamdan önce kestiği ortaya çıkarsa, bu da onun için yeterli olur. Şayet imam şer'î bir mazeret sebebiyle kesmekte gecikecek olursa, efdal olan vakitte kes*me fırsatını kaybetmemek için zevale yakın zamana kadar onu bekler.
Onların delilleri Hz. Cabir'in rivayet ettiği hadisten (Ahmed, Buharî ve Muslim tarafından ittifakla rivayet edilmiştir. Neylu'l-Evtâr, V, 123) Peygamber (a.s.)'in ken*disinden önce kurbanını kesmiş olanlara bir başkasını kesmelerini ve Peygamber kesmedikçe kesmemelerini emretmiş olmasıdır ki, bu da imamın kesmesinden ön*ce kurban kesmenin söz konusu olamayacağının delilidir.
Diğer taraftan Cundeb b. Sufyan el-Beceli'nin rivayet ettiği hadis kurban kesmenin namazdan sonra olacağına delâlet etmektedir:
"Kim namaz kılmadan ön*ce kurban kesecek olursa, onun yerine başkasını kessin, kim de biz namaz kılana kadar henüz kesmemiş ise Allah'ın adıyla kurbanını kessin." (Ahmed, Buharî ve Muslim tarafından ittifakla rivayet edilmiştir. Neytlu'l-Evtâr, V, 123 )
1. günün dışında*ki -bu da 2. ve 3. günlerdir- günlerde kurban kesme vakti, tan yerinin ağar*ması ile girer; ancak güneşin yükselmesine kadar geciktirilmesi menduptur. Eğer Müslüman kurban bayramının 1. günü güneşin zevalinden önce kurbanını kesmeyecek olursa efdal olan günün geri kalan kısmında kurbanını kesmesidir. Şa*yet 2. günde kesemeyecek olursa, efdal olan kurban kesmeyi üçüncü günün kuşluk vaktine ertelemesidir. 3. gün kurban kesemezse zevalden sonra keser, çünkü artık bekleyebileceği bir vakti kalmamıştır.
Kurban kesme vakti kurban günlerinden 3. günün sonu güneşin batışına kadar devam eder. Yani bu konuda onlar da Hanefiler gibi söylemişlerdir. Aynı şe*kilde bu, ileride geleceği gibi, Hanbelilerin de görüşüdür.
Çünkü yüce Allah'ın: "Ta ki onlar kendileri için menfaatlere şahit olsunlar, belirli günlerde Allah'ın kendile*rine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine Allah'ın adını zikretsinler." (Hacc, 28) buyruğunda yer alan "belirli günler" ibaresinin tefsirinde meşhur olan görüş, kurban bayramının ilk günü ile ondan sonraki iki gün şeklindeki açıklamadır.


Şafiilere Göre :
Kurban kesme vakti kurban bayramının 1. gününün güneşin doğuşundan ve -efdal olana göre- kuşluk namazı vaktinin başlangıcı olan ufukta bir mızrak boyu yükselişinden sonra kılınacak iki kısa rekât ile okunacak iki kısa hutbelik bir zamanın geçmesi ile girer.
Şayet bundan önce kesecek olursa kur*ban olmaz. Çünkü Buharî ve Muslim'in el-Berâ' b. Azib'den rivayet ettiği az önce gördüğümüz hadiste şöyle denilmektedir:
"Bu günümüzde ilk yapacağımız iş, önce namaz kılmamız, sonra da dönüp kurban kesmemizdir..."
Bundan istisna şudur: Eğer hacılar arefede vakfeyi yanlışlıkla sekizinci gün yaparlar ve dokuzuncu günde kurbanlarını keser sonra da hata anlaşılacak olursa, hacca bağlı olarak -zayıf bir gö*rüşe göre- bu onlar için sahih olur. (Tercihe değer olmayan Şafiilerdeki bir görüşe göre hac sahihtir. -Aynca kurban kesmeye gerek yoktur- Ancak esah olan görüşe göre hac da, kurban da kâfi değildir)
Kurban kesme vakti, gece ve gündüz olmak üzere teşrik günlerinin sonuna ka*dar devam eder ki, bunlar İmam Şafifye göre onuncu gün ile sonraki üç gündür. Çünkü Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur:
"Arefe bütünüyle vakfe yeridir ve bü*tün teşrik günleri de kurban kesme zamanıdır," ( Beyhakî rivayet etmiş olup îbni Hibban da sahih olduğunu kaydetmiştir )
İbni Hibbân'ın bir rivayetinde ise: "Bütün teşrîk günlerinde kurban kesilir." denilmektedir.
(imam Ahmed ve Darekutnî "Bütün teşrîk günleri kurban kesme günleridir" şeklinde rivayet etmişlerdir. Bu, aynı zamanda bütün teşrîk günlerinin kurban kesme günleri olduğunu ve bunların da kurbanın birinci günü ile bundan sonraki üç gün olduğunun delilidir. Neylu'l-Evtâr, V, 125.
Şafıiler dışında kalan üç mezhep imamı ise, kurban bayramının birinci gününden sonra iki gündür, demişlerdir )

Geceleyin kurban kesmek ve hayvan boğazlamak bu konudaki nehiy dolayısıyla mekruhtur.


Hanbelilere Göre :
Kurban kesme vakti, kurbanın birinci gününde en hafif şekliyle bayram namazıyla iki hutbe okuyacak zamanın geçmesinden sonra başlar. Yani onlar da Şafi ilerin görüşündedir. Efdal olan ihtilâftan kurtulmak için namaz*dan, hutbeden ve eğer varsa imamın kesmesinden sonra kesmektir. Bu konuda şehir halkı ile başkalan arasında bir fark yoktur.

Kurban kesme günleri 3 tür: Bayramın 1. günü ile ondan sonraki iki gün. Bu konuda onlar da Hanefiler ile Malikîlerin görüşündedirler.

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:29

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
Kurbanlıktan Hariçten Faydalanmak:
Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur. Eğer kırpılmış ise tüyü ve sütlü ise sütü sağılıp tasadduk edilir. Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere alman tüyleri bile tasadduk etmek gerekir. Eğer kullanılmış ise parası tasadduk edilir (Serahsı, a.g.e., XII, 14, 15; Kâsânî, a.g.e., V, 78; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 301).
Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası tasadduk edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur (Serahsı, a.g.e., XII, 14).



Kurbanda Vekâlet Verme İşi
Bir müslüman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir.
Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Meselâ bir müslüman kurbanlık satın alsa kurban bayramı günü hayvanı yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa bu kurban için yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez.
İki müslüman yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar (Kâsânî, a.g.e, V, 67-68).
Eğer böyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse helâlleşirler. Aralarında anlaşmazlık çıkarsa birbirlerine kurbanlıkların değerini öderler. Eğer eyyâm-ı nahr geçmiş ise bu paralan tasadduk ederler (el-Fetâva'l Hindiyye, V, 302).

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:32

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kurbanın Boğazlanması :
Hayvanın yüzü ve ayakları kıbleye gelecek şekilde sol tarafı üzerine yatırılır. Sağ arka ayağı serbest bırakılarak, diğer üçü bağlanır (isteyen tamamını bağlar) ve kıbleye karşı durularak şu âyetler kurban sahibi veya vekili tarafından okunur:

İnnîi veccehtu vechiye lillezii fatara`s-semâvâti ve`l-erda hanîifen ve mâ enâ minel muşrikiin" (En`âm, 79)
( Ben yüzümü tamamen, gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim ve artık ben asla Allah'a ortak koşanlardan değilim )

İnne salâtî ve nusukîi ve mehyâye ve memâtîi lillâhi rabbi`l-âlemiin." (En`âm, 162)
( Benim namazım, kurbanım (ibadetim) , hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah içindir)


Bu ayetlerden sonra, "Allahu ekber Allahu ekber. Lâ ilâhe İllâllahu vellahu ekber. Allahu ekber ve lillâhil hamd" şeklinde tekbir getirillir ve "Bismillâhi Allahu ekber" denilerek hazırlanan keskin bıçak hayvanın boynuna vurulur.
Damar ve borular tamamen kesilerek kan iyice akıtılır. Hayvan böylece kesildikten sonra tamamen ölünceye kadar beklenir. Sonra kafa koparılır. Ve usûlüne uygun olarak yüzülür. Karnı açılır, iç organlar çıkarılır ve gövde ve etler parçalanır.

Kesim esnasında yemek borusu, nefes borusu ve boğazın iki yanlarında bulunan şah damarları birden kesilir.
Kan tamamıyla akıtılıp bitinceye kadar beklenir.

Hayvan ölmeden (en az 5 dakika gerekirse 10 dakika bekleyin, tamamen hareketsiz ve sessiz kalana kadar) kafası vucuttan ayrılmaz, İLİĞİ KESİNLİKLE KESİLMEZ!

Önemli İkaz :
Kurban bayramının ilanı da; Ramadan Orucuna başlama ve Bayram yapmada olduğu gibi Hilalin görülmesiyle ilan edilir ve Bayram namazı kılınıp kurbanlar kesilir.Hilali gözetleme sonucu, bayramın demokratik ülkelerin takvimlerinin bayrama denk gelmediği günlerde, bayram namazı için imkan bulamayan müslümanlar vacib-sunnet olan bayram namazlarını takvimdeki günden önce veya sonra kılmaları gerektiğinden kılamazlar. Sabah güneş doğduktan yaklaşık 1 saat kadar sonra kurbanlarını keserler.
Muvahhid müslümanlar, sonraki gün şeriatın bayram namazını takvime göre kılacak Laik düzenin toplumlarında bayram namazı kılabilirler.

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:34

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
HAYVAN KESİMİNDE BESMELE ÇEKİLMESİ VE HELAL ET KAVRAMI

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Hayvanı keseceğiniz vakit, bıçağı keskinletiniz ki ona rahat ettiresiniz" (İbn Mâce, Zebâih, 3).

"Hayvan kan akıtan her şeyle kesilir. Üzerine de Allah'ın ismi anılırsa o kesileni yiyiniz. Yalnız diş ve tırnak müstesnadır. Sebebi şudur diş bir kemiktir, tırnak ise Habeşlilerin kesme âletidir" (Buhârî, Zebâih, 15; Tecrid-i Sarih Tercümesi, VII, 426)


İslama uygun şekilde hayvan kesilmesi İçin Şartlar Şunlardır :

Kasab (kesen kişi) müslüman veya ehl-i kitaptan olması.
Âyette; "... ancak usulune göre kestikleriniz müstesna" buyurularak, mü'minlere hitab edilmiştir (Maide 3 . el-Mevsili, a.g.e, cz. V,10).
"Bugün size temiz olanlar helal kılındı. Kitap verilenlerin (Ehl-i Kitap) yemeği size, sizin yemeğiniz de onlara helâldir" (Mâide,5).
Bütün alimlere göre ayette geçen “taam-yemek” kelimesinden kastedilen, kestikleri etlerdir. Eğer Müşriklerin, üzerine Allahın adını anarak kestikleri helal olsaydı, Allahu tealanın bu ayeti indirmesi gereksiz olurdu (haşa).
Fıkıh usulu gereğince ehli kitabın yiyeceklerinin istisna edilmesi (tahsis edilmesi), herkesin kestiğinin yenemeyeceğinin en büyük delillerindendir. Eğer buradaki illet besmele olsaydı, Allah’u teala bu hükmü indirmezdi. Sadece Enam suresi 121. ayeti belirtir ve Yahudi ile hırıstiyanları istisna etmezdi.

Musluman veya ehli kitap (hırıstiyan-yahudi) olmayan kimselerin (ateist, laik, budist, hindu, mecusi, putperest, murted) kestiklerinin yenmesini yasakladığı gibi , evlilikleri ve cizyeyi de helal kılmamıştır.

Hayber’in fethinde yahudilerden bir kadın, kesip kızarttığı koyun butunu zehirleyerek Rasulullah’a ikram etti. Rasulullah (s.a.v) ondan bir parça ısırdı. Fakat sonra, yemeyip tükürdü. Sahabelerden bir kimse (Bişr b. Bera b. Marur) ise ondan yedi ve bu sebeple öldü. (Buhari, Muslim)

Hırıstiyan ve yahudilerin (ehli kitabın) ise sadece kadınlarını almaya müslüman erkeklere izin vermiştir. Müslüman kadın ehli kitap ile evlenemez.
Ehli kitabın kestiği hayvanların etinden yenilebilmesi için keserken Mesîh, Uzeyir, haç ve benzeri, Allah'tan başkasının ismini zikretmemeleri de gereklidir. (el-Kâsânî, Bedâyîu's-Sanayî, V, 45; İbn Ruşd, Bidâyetu'l-Muctehid, cz.1, 365 vd; el-Cezîrî, Kitabu'l-Fıkh alel-Mezâhibi'l-Erbaa, 11, 22 vd.; el-Kardâvî, İslâm'da Helal ve Haram, terc. Ramazan Nazlı, İstanbul 1967, s. 64 vd.).

Rasulullah (s.a.v): Mecusilere, ehli kitaba davrandığınız gibi davranın. Fakat kadınlarıyla evlenmeyin, kestiklerini yemeyin!” buyurdu .(Ebu Davud)

İmam Serahsi şöyle diyor:
“Alimlerin icmaıyla, iki şeyin helal olması dine bağlıdır. Bunlar; kesilen hayvan etleri ve evlenilecek kadınlardır. Murtedin ise dini yoktur.” (El-Mebsut c: 10 s: 104)

İbni Kayyım şöyle diyor:
“Kitap ehli dışındakilerin kestiği ölü hükmündedir. Kitap ehli dışındaki müşriklerin kestiğinin haram olmasının bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz birtakım faydaları vardır.” (İlamu’l-Muvakkiin)

İbni Mesud, İbni Abbas, Ali, Cabir ve Ebu Burde radıyallahu anhum’dan nakledilmiştir ki;
Müslümanlar Fars ve Rum diyarlarını fethettikleri zaman bu gibi karışık milletlerin bulunduğu diyarlarda, hayvan kesenlerin müşrik mi, yoksa ehli kitap mı olduklarını araştırıyorlardı. (El-Muğni ala muhtar el-harki c:9 s: 393)




Diğer bir şart içe keserken Besmele çekmektir.

"Kesilirken üzerine Allah'ın adı anılmayan hayvanları yemeyiniz" (En'am, 121)

Hz. Peygamber (s.a.v.):
"Allah'ın adı anılarak, kanı akıtılan hayvanın etini yeyiniz" (Buhârî, Zebâih, 20)

Âyette, üzerine Allah'ın adı anılmayanı yememek emredilirken, bazı hadislerde konuya esneklik getirilmesi, değişik görüşlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Alimlerimizin ekserisine göre, hayvanı keserken besmele hatırlanırsa, çekmek farzdır. Fakat unutulduğu zaman eti yenilir. Bunlara göre sadece kasden terkedilince, kesilen hayvanın eti yenmez.

İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre, bir gün hayvan kesen, fakat besmeleyi unutan birisinin durumu sorulduğunda şöyle demiştir:
"Aziz ve Celîl olan Allah'ın adı, her müslümanın kalbinde mevcuttur. Onun kestiğini yeyiniz" (Buhârî, Zebîrih, 9; Ebû Dâvûd, Sayd, 2; el Kasânî, a.g.e., V, 47; Mevsılî, cı. V, 9).


Şâfiî alimlere göre, hayvan kesilirken üzerine besmele çekmek sünnettir.
Âyette (En'âm, 145), haram kılınan şeyler; leş, akıtılmış kan ve domuz eti olarak sayılmış, kesilirken besmele terkedilen hayvan zikredilmemiştir.
Hz. Peygamber bu üç şeyin dışındakilerin haram kılındığını söylemekle yükümlü tutulmuştur. Kesilen bir hayvanın haram olması, üzerine Allah'tan başkasının adını anma yüzündendir (el-Kâsanî, a.g.e., V, 46).

Mâlîkî ve Zâhirî alimler ise "Kesilirken üzerine Allah'ın adı zikredilmeyen hayvanların etini yemeyiniz" (En'âm, 121) âyetinde unutma veya terketmeden söz edilmediği için, besmeleyi mutlak olarak farz kabul ederler.
Bu prensiple çelişen Hz. Âişe'nin naklettiği yukarıda zikrettiğimiz hadisi de neshedilmiş sayarlar (Muhammed Fevzî, el-Fıkhu'l-İslâmî, Dimaşk 1977-79, s. 663, 664).

Ehli sünnetin cumhurunun bunlara cevabı ise şöyledir :
En’am: 118 ve 121 ayetlerini açıklayan diğer ayet ve hadisler olmasaydı kim olursa olsun, ister müşrik, ister mecusi olsun besmele çekip kestiklerinde onların kestiği yenir, şeklinde hüküm çıkarmak bir anlamda doğru olabilirdi. Fakat bu ayetlere açıklık getiren ayet ve hadisler olduğu halde ‘kim keserse kessin, besmele çekerse onun kestiği yenir’ diyerek, bir delile bakarak diğer delilleri görmemezlikten gelerek hüküm çıkaranlar;
“Allah’ın ayetlerini az bir pahaya satmayın” (Bakara: 41) ayetinden haşa Allah’ın ayetlerinin çok pahaya satılabileceğini, “Faizi kat kat yemeyin.” (Ali İmran: 130)ayetinden faizin az az yenilebileceğini, “Kadınlar sizin tarlanızdır. Onlara istediğiniz yerden yaklaşın.” (Bakara: 223) ayetinden kadınlarla dübüründen cima yapmanın caiz olduğunu, “İçkili iken ne dediğinizi bilene kadar namaza yaklaşmayın.” (Nisa: 43) ayetinden namaz dışında içki içmenin caiz olduğu hükmünü çıkaranlar gibidirler. Çünkü onlar nasların birine bakıp hüküm çıkartmaktadırlar. Bu ise Ehli Sünnetin menhecine kesinlikle muhalefet etmektir.

İmam Taberi şöyle diyor:
“Kitap ehlinin kestiğinin helal olabilmesi için Allah’ın ismini zikretmeleri şart değildir. Çünkü onlar Allah’ın ismini söyleseler bile, gerçek mabud olan Allah’ı kastetmezler.

Mesih’in babası veya Uzeyr’in babası olduğuna inandıkları Allah’ı kastederler. Gerçek mabudun ismini kastederek söyleseler bile, ehli kitab kafirlerin besmele çekip çekmemesi önemli değildir.” (Kurtubi Ahkamu’l-Kur’an c: 6 s: 52)

Besmele illet olsaydı, ister bilerek, ister bilmeyerek, ister unutularak terkedilmiş olsun, besmele zikredilmeden kesilen hayvanların etlerinden yemek haram olurdu. Halbuki Cumhur Ulemaya göre, besmele unutularak zikredilmese de, kesilen hayvanın eti helaldir, yenilebilir.

“İster Müslüman ister kitap ehli olsun, hayvan keserken besmeleyi zikretmeyenlerin kestikleri yenmez” diyen alimler, hiçbir zaman; “müşrikler besmele çekerek hayvan keserlerse, kestikleri yenir” dememişlerdir.

Besmeleyi şart koşan alimlerin bazıları, bunu sadece Müslümanlar için, bazıları da hem Müslümanlar hem de kitap ehli için şart koşmuştur.
Besmeleyi hayvan etinin yenmesi için illet kabul edip, zikreden kim olursa olsun, kestiği hayvanın eti yenir demek yanlıştır. Çünkü birşeyin illet olabilmesi için bir takım şartlar vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

1- İllet olacak vasfın herhangi bir nassa zıt olmaması gerekir. Halbuki besmelenin illet olmadığını gösteren naslar mevcuttur.
Aişe (r.a) şöyle demiştir: “Rasulullah (s.a.s)’e bir grup müslüman geldi ve dediler ki:
“Yeni Müslüman olmuş bir kavim bize et getiriyor. Keserken Alllah’ın ismini zikredip zikretmediklerini bilmiyoruz. Ne yapalım?”
Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.): “Siz Allahın adını zikrederek yeyin” buyurdu.
(Buhari, Ebu Davud, Nesai, İbn-i Mace, Malik)

Şayet besmele illet olsaydı, yeni Müslüman olmuş bu kimselerin kestiklerinin, keserken besmele çekip çekmedikleri bilinmediği için yenilmemesi gerekirdi. Rasulullah (s.a.v.)’in bu etlerin yenilmesine izin vermesi besmelenin illet olmadığını gösterir.

2- İllet olan vasıf ortadan kalktığında, ona bağlı olan hüküm de ortadan kalkar.
Şayet besmele illet olarak kabul edilirse, unutularak dahi olsa, besmele zikredilmediği taktirde kesilen hayvan etinin haram olması gerekirdi. Halbuki Cumhur Ulemaya göre, bir Müslüman besmeleyi unutma sebebiyle zikretmezse, kestiği hayvanın eti haram olmaz, helaldir ve yenilebilir.
Besmele, kesilen hayvan etinin helal olabilmesi için şarttır, diyen alimler bile besmelenin illet olduğunu söylememişler ve “hayvanı besmele ile kesen kim olursa olsun, isterse bir müşrik olsun, kestiği helaldir yenilebilir” dememişlerdir.

Mesela; namazın sahih olabilmesi için abdestli olmak şarttır. Bir kimse abdesti olmadığı halde namaz kılsa, kıldığı namaz batıl olur. Fakat buradan yola çıkarak; “abdesti olan ve bütün şartlarını yerine getirerek namaz kılan bir kafirin kıldığı namaz geçerlidir” şeklinde bir hükme varılamaz.
Aynı şekilde; “bir kafirin besmele dahil bütün şartlarını yerine getirerek kestiği hayvanın eti de helaldir, yenilebilir” denilemez.

Sahabelerin, Muşriklerin Put adlarına kestiklerinin yenmeyeceğine dair icması açıktır. Muşriklerin put adına kesmediklerine de yenmez demek haddi aşmaktır.
Buna muhalefet eden kim varsa delilleri getirip ortaya koyar ve Rasulullah ile Sahabenin, Müşriklerin besmeleyi zikrederek kestiklerinden yediklerini naslarla ispatlar. Ama bununla alakalı hiçbir sahih nakil bulunmamaktadır. Aksine bir çok rivayet onların bunu haram saydığını göstermektedir.

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:37

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
Teşrik Tekbirleri

Arafe gününün sabah namazından itibaren bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazını muteâkip birer defa



اَللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ لاا اِلهَ اِلاَّ اللّه وَاللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ وَلِلّهِ الْحَمْدُ
"Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi'l-hamd"
diye tekbir getirilir ki, buna "teşrîk tekbiri" denir.
Anlamı şöyledir: "Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur".
Tekbirlerin bu şekli Hz. Ali ve Abdullah b. Mes'ûd (r. anhumâ)'ya dayanır.
Tekbirlerin 23 vakit okunması Ebû Yusuf ile İmam Muhammed'e göredir. Fetvâ da buna göre verilmiştir. Ebû Hanîfe'ye göre, teşrîk tekbirleri arafe günü sabah vaktinden, bayramın ilk günü ikindi vaktine kadar olan 8 vakit farz namazlarının arkasından getirilir.
Teşrik tekbirleri fakîhlerin çoğuna göre, namaz kılmakla mükellef herkes için vâcibtir. Sünnettir diyenler de vardır. Teşrik tekbirleri günlerinde namazı kazaya kalan bir kimse, bu namazları yine teşrik günlerinde kılarsa tekbirleri de kaza eder. Teşrik günlerinden sonra kıldığında ise, teşrik tekbirlerinin kazâsı gerekmez.
Erkek, kadın, misafir, mukîm, her mükellefe vacibtir. Kadınlar teşrik tekbirlerini gizli olarak getirirler.
Arafe gününün sabahının farz namazını kılımıyla başlar, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazı farzının kılımıyla biter
Toplam 23 vakit farz namaz arkasından teşrik tedbirleri getirmek herkese vaciptir
Tekbirler farz namazın selamdan hemen sonra olarak bir defa söylenerek yerine getirilir

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:38

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
KURBANLIK ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Ali b. ebî Tâlib (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
“Rasûlullah (s.a.v.), bize kurbanlık hayvan alırken göz ve kulağına dikkat etmemizi, kulağı, burnu kesik, boynuzu kırılmış hayvanlar dan kurban kesmemeyi bize emretti.”
(Ebû Dâvûd, Dahaya: 5; İbn Mâce, Dahaya: 8)

Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur.


Kurban olabilmesi için, hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir.



Hayvanın, sağlıklı, azaları tam ve besili olması ibadetin sıhhati için şarttır.



- Bir ya da iki gözü kör olan havyanlar kurban edilemez.


- Kulağı ve boynuzunun üçte biri gitmemiş olmalı, burnu kesik olmamalı.


- Kuyruğunun üçte biri gitmemiş ve ağır hasta olmamalı


- Kesim yerine yürüyerek gidemeyecek derecede aksak olmamalı.


- Dişlerinin yarıdan fazlası düşmüş olmamalı, dilinin büyük bölümü yerinde olmalı.


- Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan hayvan kurban edilemez.


KURBANLIK SIĞIRIN YATIRILMA ÇEŞİTLERİNDEN BİRİ


Yaklaşık 8 metre uzunluğunda kalın bir ip önce boynuzlardan sıkıca bağlanarak boyuna geçirilir.



Ardından ip hayvanın ön ayakların koltuk altından sırtına doğru dolanarak bağlanır.

İp sol tarafından arka kısma devam ettirerek karın ve arka ayak arasından sırta doğru dolandırılır.



Sırt kısmından uzanan iple 2 kişi kurbanı geriye çekerken önde 1 kişi kurbanın başını tutar.

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:46

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Kurbanın yüzü kıbleye çevirilip ön ve arka ayaklar birbirine bağlanır. Kesim tamamlandıktan sonra hayvanın içindeki kanın daha güzel boşalması için ayaklardan biri (sol akra tercih edilmeli) serbest bırakılabilinir. Küçükbaş hayvanlarda bir ayak bağlanmayabilir.

ukba yolcusu 16 Kasım 2009 11:51

RE: Kur'an ve Sünnete Göre : Kurban Nasıl Kesilir ?
 
NERESİNDEN NE YAPILIR?


ANTREKOT: Biftek, rozbif (Izgara, tava)
BONFİLE: Biftek, turnado, şatobiryan, sulu ve sote yemekler, roti, şiş (Izgara, tava, sote usulü, fırında)
SOKUM: Roti, rozbif, tencere yemekleri, kebap, biftek, (Izgara, breze ve roti usulü, haşlama, tava)
GERDAN: Kıyma, tencere yemekleri, kavurma (Haşlama, sote usulü)
DÖŞ VE BOŞLUK: Kıyma, tencere yemekleri (Haşlama)
KONTRNUA: Rosto, soslu yemek, kebap, tencere yemekleri (Haşlama, breze usulü, fırında)
İNCİK: Osobuko, salçalı ve sulu yemekler, kıyma (Haşlama, breze usulü, fırında)



Eti paylaştırırken yoksulları unutmayın


Kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesmeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, birinin de evde bırakılması uygun görülmüştür. Ailenin durumuna göre etin tamamı da evde bırakılabilir. Ancak, toplumda müslüman muhtaçların arttığı dönemde kurban etinin çoğu hatta tamamı dağıtılabilir.


Deri temizlenip sonra da çok iyi tuzlanmalı


Kurban derisinin yüzümü ve muhafazası çok önemlidir. Soyum esnasında deriye zarar verilmemelidir. Deride meydana gelecek her bıçak yarası, değerini azaltacak, belki de kullanılamaz hale getirerek ekonomik zararlara yol açacaktır. Deriler 4-6 saat içinde mutlaka tuzlanmalı ve değerlendirileceği zamana kadar serin bir yerde muhafaza edilmelidir. Derinin bekletilmeden verileceği yere ulaştırılması en iyisidir. Et ve yağ kalıntılarının bulunması durumunda bu kalıntılar deriye zarar verilmeden kazınmalı, bunu takiben hemen soğutulmalı ve tuzlanmalıdır.


Deri, Allah rızası için tasadduk edilmeli


Kurban kesen kimse etinden hem kendi yer, hem de başkasına yedirir. Kurbanın derisi ihtiyaç varsa evde kullanılır, yoksa tasadduk edilir. Menfaat karşılığı verilmez. Allah rızası için kesilen kurbanın derisini O'nun razı olacağı şahıs veya müesseselere verilir.

mynameis 25 Kasım 2011 14:31

Kurban Nasıl Kesilir (Detaylı)
 
KURBANLIK SIĞIRIN YATIRILMASI

Yaklaşık 8 metre uzunluğunda kalın bir ip önce boynuzlardan sıkıca bağlanarak boyuna geçirilir.


Ardından ip hayvanın ön ayakların koltuk altından sırtına doğru dolanarak bağlanır.


İp sol tarafından arka kısma devam ettirerek karın ve arka ayak arasından sırta doğru dolandırılır.



Sırt kısmından uzanan iple 2 kişi kurbanı geriye çekerken önde 1 kişi kurbanın başını tutar.



Kurbanın yüzü kıbleye çevirilip ön ve arka ayaklar birbirine bağlanır. Kesim tamamlandıktan sonra hayvanın içindeki kanın daha güzel boşalması için ayaklardan biri (sol akra tercih edilmeli) serbest bırakılmalı. Küçükbaş hayvanlarda bir ayak bağlanmayabilir.


Kesim için yapılacak dua:
Kesimden önce "Allahümme hâzâ minke ve leke, inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbil âlemîn. Allahümme tekabbel minna. Amin." denerek okunup kesim başladığında Çevreden bulunanlarla birlikte teşrik tekbiri getirilir "Allahu Ekber, Allahu Ekber, Lâ ilâhe illâllâhu vallâhu Ekber, Allahu Ekber ve lillâhi'l-Hamd"

Kesim: Kesen kişi "Bismillahi Allahü Ekber" dedikten sonra beklemeden kurbanın boyun kısmında 3 damarı birden kesmeli.

Yön: Kurbanlık hayvan başı ve ayakları kıbleye döndürülmeli. Kesen kişinin de kıbleye yönelmesi sünnettir.

Vekalet: Kurbanın sahibi kesmeyi bilmiyor ise kesebilecek başka birini vekil tayin ederek kestirebilir. Bunun için (Allah rızâsı için bayram kurbanımı kesmeye seni vekil ettim) demesi ve kalben de niyet etmesi lâzımdır.

Kanın akması için derinliği ve genişliği yarım metre olan bir kuyu açılmalı. İş bitiminde kapatılmalı.

Kurbanların Kesimi Hangi Aletlerle Yapılır?

Kurbanların kesme işlemi kesici âletlerle yapılır. Kesici âletler de keskin olanlar ve keskin olmayanlar diye 2`ye ayrılır. Keskin olanlarla, ister demir, ister başka bir maddeden olsun tezkiye câizdir. Demir veya başka bir maddeden yapılmış keskin olmayan kesici âletlerle tezkiye ise, câiz olsa bile mekruhtur.

Kurban Kesecek Kimsede Bulunması Gereken Şartlar Nelerdir?

Kurbanı kesecek kimsede bulunması gereken şartlar şunlardır:

1 - Kesenin Müslüman veya Yahudi ve Hristiyan gibi Ehl-i Kitaba mensub birisi olması.
2 - Kesmeye yetecek kadar aklı ve kesme işini hatırında tutacak kadar hâfıza gücü olması.
3 - Hayvanı kesebilecek gücü ve kuvveti olması.
4 - Kurban keserken Allah`ın ismini anması, yani, besmele çekmesi. Buna tesmiye denir. Kurban ancak Allah adına kesilir. Bu yüzden keserken Allah`ın yüce adını anmadan kesilen hayvanın eti yenmez. Bu sebeble putperest ve diğer bâtıl din sâhiblerinin, dinsizlerin kestikleri et yenmez. Çünkü bunlar keserken tesmiyede bulunmazlar. Ehl-i Kitaba mensub birinin kestiğinin yenme sebebi, onların da aynı Allah`a inanmalarıdır. Kitâbîler Allah`tan başka birşey`in adını zikretseler, onların kestiği de yenilmez. Kesme işlemi sırasında Besmele çekmek unutularak terkedilmiş ise, bir beis yoktur. Kesim câizdir. Tesmiyeden maksad, hayvanı boğazlarken bismillâh demektir. Keserken Allahu Ekber demekle Allahü A`zam demekle veya sadece Allah demekle de tesmiye yerine getirilmiş olur. Tesmiye kasden terkedilirse kesilen hayvanın eti yenilmez. Ancak kurbanlık hayvanı, kitabî bile olsa Müslüman olmayana kestirmek mekruhtur.

Kurban kesmek için bıçak önceden bilenip hazırlanır ve hayvanın göremeyeceği bir yere konulur. Sonra hayvan ayakları ve yüzü kıbleye gelecek şekilde sol tarafına yatırılır. Hayvanın sağ arka ayağı serbest kalmak şartıyla diğer ayakları bağlanır. Bundan sonra tekbir ve tehlîl getirilir. Arkasından "Bismillâhi Allâhü ekber" denilerek, hayvanın boynuna bıçak vurulur. Nefes ve yemek boruları ile şahdamarı denilen iki ana damarı kesilir. Hayvan soğumaya bırakılır, kanının akması beklenir ve sonra derisi yüzülür. Hayvanı elinden gelirse, kurban sahibinin kendisinin kesmesi menduptur. Kendisi kesemezse, bir müslümana kestirir (Mehmed Mevkufâtî, Mevkûfât, (sadeleştiren: Ahmed Davudoğlu), İstanbul 1980, II, 331-332).

Kurbanlıktan Faydalanmak:

Kurbanlıktan tüylerinin kırpılması ve sütünün sağılması suretiyle faydalanmak mekruhtur. Eğer kırpılmış ise tüyü ve sütlü ise sütü sağılıp tasadduk edilir. Hatta karışmasın diye alâmet olmak üzere alman tüyleri bile tasadduk etmek gerekir. Eğer kullanılmış ise parası tasadduk edilir (Serahsı, a.g.e., XII, 14, 15; Kâsânî, a.g.e., V, 78; el-Fetâva`l-Hindiyye, V, 301). Kurban kesildikten sonra derisi satılmış ise parası tasadduk edilir. Ancak deriden mest, seccade vb. şekilde istifâde edebileceği gibi eve demirbaş eşya almak üzere satmakta da bir sakınca yoktur (Serahsı, a.g.e., XII, 14).

Kurbanın eti konusunda en faziletli tutum üçte birini tasadduk, üçte birini dostlara ikram, üçte birini de evde alıkoymaktır (Kâsânî, a.g.e., V, 81; el-Fetâva`l-Hindiyye, V, 300).

Kurbanlık yapmak üzere satın alınan bir hayvan satılıp yerine başka bir hayvan almak câizdir. Eğer paradan arta kalan olursa tasadduk edilir (Serahsî, a.g.e., XII, 13).

Kurbanlığa binmek, onunla yük taşımak veya herhangi bir iş için ondan istifade etmek mekruhtur. Eğer hayvan kullanılır ve değeri noksanlaşırsa eksilen kıymeti tasadduk etmek gerekir. Kiraya verilmiş ise kiradan elde edilen para da tasadduk edilir. (Kâsânî, a.g.e, V, 79).

Kurbanın eti, yağı, başı, tüyü, sütü vb.lerinin satışı câiz değildir. Eğer satılmış ise tasadduk etmek gerekir (Kâsanî, a.g.e, V, 81; el-Fetâva`l-Hindiyye, V, 301).

Kurbanlık olan hayvan boğazlanmadan önce yavrularsa o da annesiyle beraber kesilir. Bu hüküm kendisine kurban vacip olmadığı halde kurbanlığı satın alıp kendine vacip kılan fakir hakkındadır. Çünkü kurban bizzat o hayvana taalluk etmiştir ki yavrusu da kendisine tabidir. Eğer bu yavru boğazlanmayıp satılırsa parasını tasadduk etmek gerekir. Şayet yavru eyyâm-ı nahr geçinceye kadar boğazlanmaz ve elde tutulursa tasadduk edilir (Serahsî, a.g.e, XII, 14). Zengin, yavruyu eyyâm-ı nahr`dan önce veya sonra kesebileceği gibi eyyâm-ı nahr`da diri olarak tasadduk da edebilir. Eğer eyyâm-ı nahr`da satılmış olursa kıymeti tasadduk edilir. Yavru kesilmez ve satılmaz ise diri olarak tasadduk edilir (Kâsânî, V, 78-79; el-Fetâva`l-Hindiyye, V, 301).

Kurbanda Vekâlet:

Bir müslüman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir. Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Meselâ bir müslüman kurbanlık satın alsa kurban bayramı günü hayvanı yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa bu kurban için yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez. İki müslüman yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar (Kâsânî, a.g.e, V, 67-68). Eğer böyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse helâlleşirler. Aralarında anlaşmazlık çıkarsa birbirlerine kurbanlıkların değerini öderler. Eğer eyyâm-ı nahr geçmiş ise bu paralan tasadduk ederler (el-Fetâva`l Hindiyye, V, 302).

Kurbanda müstehap olan şeyler:

Eyyâm-ı nahr`dan önce kurbanlığı bağlamak. Hayvana kurbanlık nişanı takmak, işaretlendirmek. Kesilecek yere güzellikle, eziyet vermeden götürmek. Yemek borusu, nefes borusu ve iki şahdamarını kesmek ve keserken acele davranmak. Boğazlamayı enseden değil boğazdan yapmak. Kendi kurbanını kendisi kesmek, kesemiyorsa müslümana kestirmek. Ehl-i kitab`tan birine kestirmek mekruhtur. Hayvanı kıbleye karşı kesmek. Hayvan kesilirken orada hazır bulunmak. Dua etmek ve besmeleden önce veya sonra:

"Allahümme minke ve leke salatî nusukî ve mahyâye ve mematî lillahi Rabbil-Alemine lâ şerike lehu ve bizalike Umirtu ve ene mine`l-müslimîn."

"Ey Rabbim bu senden ve yine sanadır. Namazım, kulluğum, kurbanım, ölümüm ve dirimim eşi benzeri olmayan âlemlerin Rabbi Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve teslim olanlardanım" demek. Dua ile besmeleyi birbirinden ayırmak. Besmeleden önce veya sonra dua etmek, Besmele ile beraber dua etmek mekruhtur. Kurban olacak hayvanın imkan ölçüsünde en semizi, en büyüğü olması. Eyyâm-ı nahr`ın ilk günü gündüzleyin kesmek. Kurban bıçağının çok keskin olması. Hayvanı kesildikten sonra soğumaya ve canın iyice çekilmeye bırakılması, soğumadan ve can çekilmeden önce yüzmek mekruhtur. Kurban sahibinin kurban etinden yemesi. Çünkü bu Allah`ın bir ziyafetidir. Etinden başkalarına vermek (Kâsânî, a.g.e, V, 78-81).

Kurban Bayramında kesilmek üzere satın alınmış olan hayvan kesilmez ve bayram günleri geçerse, hayvanın tasadduk edilmesi gerekir. Bu konuda zengin ve fakir aynı hükme tabidir. Zengin olan kişi ise kurbanlık alsın veya almasın kurban kesmediği takdirde kurbanın kıymetini tasadduk etmesi gerekir. Ertesi yıla bırakamaz (Mevkufâtî, a.g.e., II, 329).

Ölüye kurban keseceğini söyleyen bir kimse, kurbanını bayram günlerinde kesmesi ona vacib olur.


yazılı bilgi: sorularlaislamiyet

kurtmehmet 09 Ekim 2012 22:50

Cevap: Kurban niçin kesilir?
 
Efendimiz s.a.v "Kesilen kurbanın kanı döküldüğü gibi kesenin günahları öylese silinir."buyurmaktadır.

Esadullah 23 Ekim 2012 12:50

Cevap: Kurban Nasıl Kesilir (Detaylı)
 
Kurban keserken yapılacak dua

اِنّٖى وَجَّهْتُ وَجْهِىَ لِلَّذٖى فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَنٖيفًا وَمَا اَنَا مِنَ الْمُشْرِكٖينَ
قُلْ اِنَّ صَلَاتٖى وَنُسُكٖى وَمَحْيَایَ وَمَمَاتٖى لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمٖينَ


İnni veccehtu vechiye lillezi fetaras semavati vel erda hanifev ve ma ene minel muşrikîn. Kul inne salati ve nusuki ve mahyaye ve memati lillahi rabbil âlemîn. (Enam 79-162)
Allahümme minke ve ileyke ve leke, Allahu ekber


Manası: Yüzümü hanîf müslüman olarak gökleri ve yeri yaratan Allah'a çevirdim. Ben müşriklerden değilim. De ki: Benim namazım da, ibadetlerim de hayatım da, ölümüm de âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O'nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslümanların ilkiyim (ya da) ben müslümanlardanım.
Allahım bu, sendendir, sana adanmıştır ve senin rızan içindir. Allah en büyüktür


SAAT: 22:15

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321