Hakikat söylenmeli mi ya da... Yaşamda,söylevler bazında neyin neye işaret edeceğini çözümleyemediğin durumlar vardır ya hani örneğin çoğu zaman "Hakikat insanlar için ne kadar acı olsa da, hakikati söyleyin!" sözüne istinaden mi davransam yoksa Bedüizzaman Said NURSI'den "Her söylediğin hak olsun. Fakat, her hakkı söylemeye senin hakkın yoktur. Her dediğin doğru olmalı. Fakat, her doğruyu demek doğru değildir” ya da “Ata et, aslana ot atılmaz” gibi bir tavırlamı seslensem diye düşündüğüm anlar olmuştur sizinde karşılaştığınız, buna istinaden durumlarda ne yaptığınız açıkçası bunları merak ediyorum yaşamda çözümleyemediğimiz belki birçok konu vardır lakin benim en çok aklıma takılan konu bu ne zaman nasıl bir edalanma içine varmalıyım sorgusu öte yandan karşılığını odak olarak gördüğüm iki sözü (ruhaniyetime göre)hayata geçirmekte buldum. Birinci söz sevgili Mevlana Hazretlerinin "incitmeyecek kadar yumuşak, incinmeyecek kadar sert olma düsturu ve Peygamber efendimizin (s.a.v.) "mümin yumuşaktır o kadar ki, onu yumuşaklığından dolayı ahmak zannedersin" sözü Kimine göre ezilme kimine göre yücelme bazen de egoya elveda deme Peki ya siz ne düşünüyorsunuz? Bireysel olarak olması gerekeni yapmak =? |
İzlememiz gereken yolun ruhu(en iyi tanımlayacağımız) nedir esasen kafamın içindeki ur’un düşündürdükleri bunlardı (doğru olanı genel anlamda biliyor olsak da olaylara karşı duruşumuzu belirleyen/olması gereken doğrunun içinde de katmanları olan en üst katmanın hangi edalanma olduğunu bulmaktı amacım) Us ile dilin ilişkisi ruh-us-dil üçgenine dönüşmeli bütünselinde sanırım Hz. Mevlana’dan “Hakikate ulaşmak için dört kapıdan geçilir” nasihatine de bakmak gerekir (mi)?! Neyse yardımlarınız için teşekkürlerJ |
SAAT: 14:33 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.