Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Soru Cevap Arşivi (https://www.forum.medineweb.net/650-soru-cevap-arsivi)
-   -   Mustazaf kimdir.. (https://www.forum.medineweb.net/soru-cevap-arsivi/21130-mustazaf-kimdir.html)

bilinmez 14 Şubat 2012 23:39

Mustazaf kimdir..
 
Bu bölümde mustaz'afın manası ve kimlere mustaz'af denileceği üzerinde duracağız. Zira günümüzde kendilerine a-lim diyenler bile "mustaz'af4'meselesiyle ilgili olarak büyük yanlışlıklara .düş-mektedirler.
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Size ne oldu da Allah yolunda ve "Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar. Bize katından bir sahip ve yardımcı yolla" diyen mustaz'af (zavallı) erkek, kadın ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?"
(Nisa: 4/75)
Ayetten anlaşıldığına göre: Mekke'de bulunup da böyle bir istekte bulunan bu kimseler, aslında orada kalmayı istemiyor ve kendilerini oradan çıkarması için Allah'a (c.c.) dua ediyorlardı. Bu sebeple bu kimseler mazeretlidirler.
Ayet, Mekke'de çaresizlik içinde olan bu kimselerin, Mekkeli müşrikler tarafından zulme uğratıldıklarını ve bu zalim kavme karşı kendilerine sahip çıkacak ve koruyup himaye edecek bir veli gönderilmesini istediklerini bildirmektedir. Çünkü bu kimseler gerçekten güçsüzdürler.
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Erkek, kadın ve çocuklardan (kafirler yüzünden hicret etmekten gerçekten) aciz kalıp güçleri yetmeyenler ve bir yol bulamayanlar, böyle değildir."
(Nisa: 4/98)

Bu ayette de aciz ve çaresizlerin durumu ele alınmıştır ki bunlar gerçekten zavallı ve bir yol bulamayan kimselerdir.
İbni Kesir der ki: "Müşriklerin elinden kurtulamayanlar, güçleri olsa. bile nasıl bir yol izleyeceklerini bilemeyenlerdir. Bunun içindir ki haklarında: "Bir çareye güçleri yetmeyenler" buyrulmuştur."
İkrime de: "Bunlar Medine'ye gidemeyecek durumda olanlar, buna bir yol bulamayanlardır" demiştir.
Mücahid de bunu: "Yol bulamayanlar" diye yorumlamıştır.
Özetle: "Mustaz'af; aciz ve güçsüz oldukları için müşriklerin arasından çıkamayıp onlarla birarada yaşamak zorunda olanlar demektir. Bununla birlikte bunlar: "Rabbimiz! Halkı zalim olan bu şehirden bizi çıkar. Bize katından bir sahip ve yardımcı gönder."
(Nisa: 4/75)diyorlar ve bir yol bulamıyorlar. Durumu böyle olanlar hakkında Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"İşte böylelerirr Allah'ın affetmesi umulur. Allah çok affeden ve çok bağışlayandır."
(Nisa: 4/99)
Fakat müşriklerin ülkesinde bulunan kimseler, oradan çıkabilecek durumda iseler, buna güçleri yettiği halde sadece vatan sevgisi, maı. çoluk- çocuk ve yakınlarına olan aşırı düşkünlükleri onlara engel oluyorsa, bu mazeret değildir. Allah (c.c.) böylelerini özürlü kabul etmemiştir. ,
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:
"Nefislerine zulmeden kimselerin canlarını alırken melekler "Ne işte idiniz" deyince, bunlar "Biz yeryüzünde mustaz'afdık" diye cevap verirler. Melekler de: "Allah'ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!" derler. İşte onların barınağı Cehennemdir; orası ne kötü bir gidiş yeridir."
(Nisa:
4/97)

Bu ayet, Celaleyn tefsirinde "Müşrikler arasında ikamet edenler" diye tefsir edilmiştir.
İbni Kesir (r.h.) de şöyle diyor: "Bu ayet geneldir. Güçsüz ve zayıf olmayıp hicret etmeye güçleri yeten; fakat hicret etmeyip müşriklerin arasında ikamet etmeye devam eden herkesi içine alır. Bu kimseler haram işlemektedirler. Orada kalışları dinlerini ayakta tutmak için değildir. Zaten ayetten bunun mümkün olmadığı anlaşılmaktadır:
"Nefislerine zulmeden kimselerin canlarını alırken melekler "Ne işte idiniz" deyince, bunlar "Biz yeryüzünde mustaz'afdık" diye cevap verirler. Melekler de: "Allah'ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!" derler. İşte onların barınağı Cehennemdir; orası ne kötü bir gidiş yeridir."
(Nisa:
4/97)

Semure b. Cündüp'den Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim bir müşrikle beraber kalır, onunla birlikte oturursa, o da onun gibidir."
(Ebu Davud, Cihad: 170)
İbni Ebu Hatem rivayet eder ki, Abbas, Akil ve Nevfel'in esir düşmeleri üzerine, Rasulullah (s.a.v.) Abbas'a şöyle demiştir:
"Kendin ve kardeşin oğlu için fidye öde." O da:
"Ey Allah'ın Rasulü! Biz senin kıblene doğru namaz kılmıyor muyuz? Senin getirdiğin şehadeti getirmiyor muyuz?" dedi. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Ey Abbas! Siz çekiştiniz (kavga çıkardınız), dolayısıyla hasım kabul edildiniz." dedi. Sonra da: "Allah'ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!" ayetini okudu."
Burada asıl anlatılmak istenen "Mustaz'af' kelimesinin sınırlarıdır. Mustaz'af; gerçekten çaresiz kalıp bir yol bulamayan ve: "Rabbimiz! Halkı zalim olan bu şehirden bizi çıkar. Bize katından bir sahip ve yardımcı gönder"
(Nisa: 4/75) diye yakaranlardır.
Vatanım, yakınlarını, çoluk çocuğunu ve malını mazeret gösterenlere gelince, bunların geçerli hiçbir mazereti yoktur. Bunların kendilerini mustaz'af kabul etmeleri boş bir kuruntudan ibarettir. Mazeretleri Allah (c.c.) ve Rasulü (s.a.v.) katında geçerli değildir. Nitekim Allah'ın (c.c.) şeriatini gereğince bilen ilim ehli de onların mazeretlerini kabul etmemişlerdir.

YaŞuHa 20 Şubat 2012 17:16

Cevap: Mustazaf kimdir..
 
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Allah razı olsun güsel insan :)


SAAT: 16:22

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306