Medineweb Forum/Huzur Adresi - Diş dolgusu ve Kaplatmak Gusle ve Namaz Abdestine Mani midir?

Hanefi mezhebinde dişlerin arası ve diş çukuru ıslanmazsa gusl tamam olmaz. Bunun için , diş kaplatınca ve doldurunca gusl abdestti sahih olmaz. İnsan cenabetlikten kurtulamaz. Evet, İmam Muhammed'e göre sallanan diş altın tel ile bağlamak ve düşen , çıkarılan dişin yerine altın diş takmak caizdir. İmam-ı Azam ise altın caiz olmadığını ictihad buyurmuştur.

İmamlarımızın bu ayrılığı takma dişin ve sallanan dişe sarılan tellerin altından olup olmamasındandır. Yoksa gusl bahsinde hanefi mezhebinin bütün imamları , dişlerin ıslanması gerekli olduğunu söylemektedir. Yani, altın, gümüş ve necs olmayan başka maddelerden yapılan kaplama ve dolguların altlarına su geçmeyince , hanefi mezhebi alimlerinin hepsine göre gusl abdesti caiz olmaz.

Halebi-yi Kebir diyor ki; Dişler arasında yemek artığı kalıp altı yıkanmazsa gusl caiz değildir. Çünkü, su akıcı olup bu artıkların altına sızar. Fakat bu artıklar çiğnenerek katılaşmışsa gusl abdesti caiz olmaz. Doğrusu da budur. Kadihan diyor ki; Diş arasında yemek artığı bulunursa gusl tamam olmaz. Bunu çıkarıp altını yıkamak lazım.
Mecmua-i Zühdiyye diyor ki; Gerek az, gerek çok dişlerin arasında yemek kırıntısı , katı hamur gibi olup da suyu geçirmezse gusle manidir...

Dürr-ül-muhtar da diyor ki; Dişlerin arasında veya diş çukurunda bulunan şey, gusl abdestine zarar vermez diye fetva veren olmuş ise de bu şey katı olup altına su geçmez ise gusl abdesti caiz olmaz.
Tahtavi buyuruyor ki ; Diş çukurunda veya dişler arasındaki yemek artıklarının altına su geçerse, gusl caizdir. Bunlar sert olup altına su geçmez ise gusl caiz olmaz.
Her müslümanın ibadet yaparken ve haramdan sakınırken kendi mezhebi alimlerinin '' Fetva böyledir, En iyisi budur, En doğru söz budur'' gibi bildirdiklerine uyması gerekir.

Sallanan diş gümüş tel ile bağlanınca İmam-ı Muhammed gümüş koku yapar, altın tel ise yapmaz dedi. Zaruret olduğu için altın tel kullanmak haram değildir. İmam-ı Azam ise, gümüş tel de koku yapmaz. Altın tel ile bağlamak eğer zaruret değilse haram olur. İmam-ı Muhammed'in kavli ile amel edilir. Başka mezhebi talit etmeye gerek yoktur.

Herhangi bir sebeple diş kaplatan veya diş doldurtan kimsenin hanefi mezhebi alimlerinin rahmetullahi aleyhim ecmain sözbirliği ile gusl abdestinin sahih olmayacağıni bildirmiştik. Gusl abdestinin sahih olması için uyulacak hanefi mezhebi alimlerinin başka sözleride yoktur.
Bazı kimseler diş kaplatmadan veya doldurtmadan önce gusl abdesti alması ve her zaman bunlar üzerine mesh etmesi caiz olur diyor ise de bu söz doğru değildir.
Çünkü, mesh üzerine mesh ayaklara mahsustur. Kaplama ve dolgu yara üzerindeki sargıya benzemez.

Maliki veya Şafii mezhebini taklit etmek için guslde , namaz abdestinde ve namazda niyet ederken bu mezhebe de tabi olduğunu içinden hatırlamak ve buna göre niyet etmek kafidir.
Yani gusl abdesti almaya başlarken'' Niyet ettim gusl abdestini almaya, Maliki veya Şafii mezhebine uymaya'' sözünü kalbinden geçiren bir kimsenin gusl abdesti sahih olur. Cünüplükten kurtulur, temiz olur. Böyle bir kimsenin namaz kılacağı, Kur'anı Kerim okuyacağı zaman Maliki ve Şafii mezheplerini taklit etmesi gerekmektedir.

Hanefi olanlar Maliki mezhebini, Hanbeli olanlarda Şafii mezhebini taklit etmelidir.

Kaplama ve dolgusu olan hanefiler dört mezhep için söylenmiş olan '' Ümmetimin müctehidleri arasındaki ayrılık rahmet-i ilahiyyedir '' hadis-i şerifindeki rahmete kavuşarak Maliki ve Şafii mezhebine uyarak cenabetlikten kurtuluyor.
Çünkü, Şafii ve Maliki mezheplerinde gusl abdesti alırken, ağzı ve burnu yıkamak farz değildir. Niyet etmek farzdır. Hanefi mezhebindeki bir kimsenin dişleri kaplama ve dolgulu iken gusl abdesti sahih olmadığı için namazlarıda sahih olmaz. Şafii ve Maliki mezhebini taklide başlayıncaya kadar kılmış olduğu namazları kaza etmelidir. Namazların sünnetlerine geçmişte kazaya kalmış farzlarına niyet ederek namaz borçlarınıda eda etmeleri gerekmektedir.

Bazıları dişlerin yıkanması için ayet ve hadis var mı ? diyor. Şunu iyi bilmeli ki; Edille-i Şer'ıyye dörttür. Yalnız ikisini söylemek meshepsizlik olur. Ayet-i kerimeden ve hadislerin manalarını iyi anlamış ve fıkıh kitaplarında bildirmiş olan büyük alimlerden birini kendimize imam, rehber edindik. Onun gösterdiği gibi ibadet ediyoruz. Bizim rehberimiz İmam-ı Azam Ebu Hanife'dir. Dört mezhepten birini taklid eden kimse, Kur'anı Kerime ve hadis-i şeriflere uymuş olur...

Fıkıh bilgileri ( Alıntı )