Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Sorularla Esmaül Hüsna (https://www.forum.medineweb.net/812-sorularla-esmaul-husna)
-   -   Medineweb Yaz Okulu 1.DERSİMİZ (https://www.forum.medineweb.net/sorularla-esmaul-husna/36205-medineweb-yaz-okulu-1dersimiz.html)

Hâdimul İslam 04 Temmuz 2019 22:11

Medineweb Yaz Okulu 1.DERSİMİZ
 
İlk ders için kitap önerisi:

Şeytandan Korunmanın Yolları/Abdulhamid Bilali

Kitabı okuyanlardan bir anlatım bekliyoruz.Eleştirdiğiniz, beğendiğiniz, abartılı bulduğunuz,işte burası dediğiniz can alıcı bulduğunuz satırları hep beraber bizlerle paylaşmanızı istiyoruz. .

Bir Ayet ve hadisimizde gelecek...

Ebû Ömer hocam medineweb için ders zili çalsın ve derse girin artık.))

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Hâdimul İslam 05 Temmuz 2019 22:37

MEDINEWEB YAZ OKULU 1. DERS KONULARI ve

EZBER TARIHLERI
05.07.2019
10.07.2019 Ezber bittikten sonra hep birlikte değerlendireceğiz

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Nebevi Sevda 06 Temmuz 2019 20:00

Bismillah
Ders : ESMA-ÜL HUSNA
Konu: EL Mucib
Anlam: El-Mucîb: Dua edildiğinde kuluna cevap verip istediği şeyleri karşılıksız koymayandır.

“Kullarım Beni sana soracak olurlarsa, bilsinler ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim…“
Bakara Suresi : 186. Ayet

DUA VE YAKÎNİLİK HAKKINDA NELER DERSINIZ?

قُلْ مَا يَعْبَؤُ۬ا بِكُمْ رَبّ۪ي لَوْلَا دُعَٓاؤُ۬كُمْۚ Furkan 77
De ki: "Duanız olmasa Allah size ne diye değer versin

DUA VE KIYMET VERILME NE BÜYÜK NIMET..

EL MUCIB:
Buyrun sizlerin görüşlerini alalım devam edecegiz bu konuya insallah

Hâdimul İslam 06 Temmuz 2019 21:25

El Mucip; doğrudan dua ile ilgili bir Esma. O zaman ;

1-Dua etmeyi biliyormuyuz?
2-Nasıl dua etmeliyiz? Kuran bize dua etmeyi nasıl öğretiyor?
3-Allah Kulunu her duasını kabul edermi?
4-bazen duanın tutmaması kişinin leyhine olabilirmi?
5-Neden dualarım kabul olmuyor?
6-Ama en önemliside Allah'ın kulların duaların icabet etmesi yani dilemesi keyfi bir dilememidir yoksa kurallara mı bağlıdır ?

Bu esma ile ilgili aklıma gelen sorular bunlar hocam..
Bu soruların cevabını verdiğimizde sanki bu esmayı hayatımıza sokabiliriz.

Ömer.asaf 06 Temmuz 2019 22:29

Mücib ismi şerifi
“Dua ve isteklere cevap veren.”

“Rabbiniz buyurdu: Bana dua edin. Size cevap vereyim.”(Mü’min, 40/60)
Dua, ‘istemek, talep etmek’ demektir. Dua denilince, aklımıza, öncelikle, el açıp yalvarmak gelir. Bu, duanın sadece bir şeklidir ve ‘kavlî dua’ olarak adlandırılır.

Nur Külliyatında, “istidad lisanıyla bütün tohumlar tarafından ve ihtiyac-ı fıtrî lisanıyla bütün hayvanlar tarafından ve lisan-ı ızdırarî ile bütün muztarlar tarafından edilen duaların makbuliyeti”nden söz edilir.
Bu ifadeden, duanın diğer üç çeşidini de öğrenmiş bulunuyoruz: ‘İstidat lisanıyla dua’, ‘fıtrî ihtiyaç lisanıyla dua’ ve ‘ızdırar lisanıyla dua.’

Bütün çekirdekler, tohumlar, yumurtalar, nutfeler istidat lisanıyla dua ederek, bu istidatlarının kuvveden fiile çıkmasını talep ederler. Yeryüzünde sergilenen bütün hayvan ve bitki türleri, bu dualara cevap verildiğini ilan eder ve Mucîb isminden birer tecelli taşırlar.

Fıtrî ihtiyaçlarla yapılan dualara iki misal:

Göz, görme fıtratındadır, yani yaratılışında görme vardır ve görmek için de ışığa muhtaçtır. Keza mide, hazmetme fıtratındadır ve rızka ihtiyacı vardır. İşte bu dualara da cevap verilmiş ve güneş bir ışık kaynağı yapılırken, yeryüzü de rızıklarla doldurulmuştur.

Izdırar lisanıyla yapılan dua ise çaresizlik içinde kıvranan, tutunacak hiçbir dalı kalmayan ruhların halis bir iltica ile Allah’tan medet dilemeleridir. Bunun en çarpıcı misali, Yunus aleyhisselâmın balığın karnında yaptığı duadır ve bu dua hemen kabul edilmiştir.

İşte bütün bu dualara, Allah cevap verir. Hakiki Mucîb ancak O’dur.

Dil, kalbin tercümanıdır. Kalpteki bir istek, henüz kelimelere dökülmeden, bir arzu, bir iştiyak yahut bir ızdırap halinde iken Allah’ın malûmudur.

Nur Külliyatı'nda duaya cevap vermekle, duanın kabulünün farklı şeyler olduğu enfes bir misalle şöyle açıklanır:

“Cevab vermek ayrıdır, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevab vermek var; fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek Cenâb-ı Hakk’ın hikmetine tâbidir. Meselâ: Hasta bir çocuk çağırır: ‘Ya Hekim! Bana bak.’ Hekim: ‘Lebbeyk’ der.. ‘Ne istersin?’ cevab verir. Çocuk: ‘Şu ilâcı ver bana’ der. Hekim ise; ya aynen istediğini verir, yahut onun maslahatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez. İşte Cenâb-ı Hak, Hakîm-i Mutlak hâzır, nâzır olduğu için, abdin duasına cevab verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ünsiyete çevirir. Fakat insanın hevaperestane ve heveskârane tahakkümüyle değil, belki hikmet-i Rabbaniyenin iktizasıyla ya matlubunu veya daha evlâsını verir veya hiç vermez.” (Sözler)

Bu isimden kulun alacağı ders, herşey için ve daima Allah’a muhtaç olduğunu hatırdan çıkarmayarak, ihtiyaçları için ancak O’nun kapısını çalmak, O’ndan medet dilemektir.

nurşen35 06 Temmuz 2019 23:00

El-Mucib Duaları kabul eden.

Kendine dua edip yalvaranların isteklerini işitip cevab veren, onları cevabsız bırakmayan.
El-Mucib
Burada bir hususu iyi bilmek gerekir: Cevab vermek ayrıdır, kabûl etmek ayrıdır. Âyet-i kerîmede, Allah tarafından her duaya cevab verileceği va’dedilmiştir. Fakat kabûl edileceği va’dedilmemiştir. Zira kabûl edip etmemek Cenâb-ı Hakk’ın hikmetine bağlıdır. Hikmeti iktiza ederse istenenin aynını, aynı zamanda kabûl eder. Dilerse istenenin daha iyisini verir. Dilerse o duâyı âhiret için kabûl eder, dünyada neticesi görülmez. Dilerse de kulun menfaatine uygun olmadığı için hiç kabûl etmez.

El-Mucib : المجيب
Cenab-ı Hak buyuruyor.

“Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki doğru yolu bulmuş olurlar.” (Bakara, 186)

Nebevi Sevda 07 Temmuz 2019 00:39

Alıntı:

Mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 427604)
El Mucip; doğrudan dua ile ilgili bir Esma. O zaman ;

1-Dua etmeyi biliyormuyuz?
2-Nasıl dua etmeliyiz? Kuran bize dua etmeyi nasıl öğretiyor?
3-Allah Kulunu her duasını kabul edermi?
4-bazen duanın tutmaması kişinin leyhine olabilirmi?
5-Neden dualarım kabul olmuyor?
6-Ama en önemliside Allah'ın kulların duaların icabet etmesi yani dilemesi keyfi bir dilememidir yoksa kurallara mı bağlıdır ?

Bu esma ile ilgili aklıma gelen sorular bunlar hocam..
Bu soruların cevabını verdiğimizde sanki bu esmayı hayatımıza sokabiliriz.


Evet değineceğimiz konular bu sorularla devam edecek inşallah sonra gene hikmet boyutuna değineceğiz.

1-2) Dua müminin en büyük silahı ve kalkanıdır. Efendimizin dualarının çoğuna bakın.
Önce Rabbinin şanını yuceltiyor. Rabbine övgü hamd semalarda bulunuyor.
Bizlerde önce mevlâmızın şanı kudreti azametini yüceltmeli sonra kendimizi mevla karşısında acziyetimizi ortaya koymalı edebince duaya başlamalıyız.

Muşkilattan önce isteme makamına adeta "Medine Dilencisi" gibi olmalıyız.
Sonra hayri şerri bizler bilmeyiz. Ne istersek "Rabbim bu konuda benim için hayırlısıyla ver" Demeli.

Hayra koşar gibi Şerre koşmamalı.

Bakın Kuran da geçen Resullerin duasına sürekli bu şekildedir.
3-4) Bazen öyle dualar ederiz ki hemde gece gündüz ısrarla ederiz. Sonra bir bakmışız ki kabul olmuş . Ne olursa olsun ver diyoruz.
Allah kabul ediyor. Sonra rezalet. Çünkü duada hayır yok. Başıma buna benzer bir imtihan geçmişti . O imtihandan öyle zorlukla kurtuldum ki... sürekli kendi kendime dövündüm. Neden bu konuda çok ısrarla dua ettim diye.

DUA kurşundan çok tesirlidir.

Silâhı iyi kullanmazsanız mermi sizi parçalar.

5-6) Dua kalbin ve ruhun dile yansıması.
Işiniz yanar ve acınız büyük. Kanser hastasısınız. Israrla dua edip hastalığı yenmeyi istiyorsunuz. Kabul olur mu olur.
Kabul olmadı diyelim Haşa Allah suçlu mu?
Biz bizim için mükafatı bilemeyiz. Belki bu hastalık bizim kurtuluş recetemiz olacak. Cennet anahtari olacak.

Efendimiz der ki "Ayakkabı bağınızı bağlamayı bile Allah'tan isteyiniz"

DUA yi bolca ama bolca yapmalıyız..


Gelelim şimdi MUSTECAB DUALARA.

Nebevi Sevda 07 Temmuz 2019 00:50

Ömer asaf risalei nurdan çok güzel yakalamış. Allah senden memnun kalsın inşallah
Duayı üçe ayırmış;
İstidat lisanıyla dua’, ‘fıtrî ihtiyaç lisanıyla dua’ ve ‘ızdırar lisanıyla dua. Asafin alıntısı okunmalı.
Nurşen kardeşim mevlam size kıymet verip firdevsine ağırlasın inşallah.
Tanımla güzel bir girisgah yapmissin . Insallah soru ve cevaplarla katılımın bereket katar kardeşim.

Nebevi Sevda 07 Temmuz 2019 10:02

Şimdi MUSTECAB duaları birlikte araştıralım. Sizin yakaladığınız bir zaman ortamı var mı?

Ömer.asaf 07 Temmuz 2019 12:13

Efendimizin buyurduğu bazı vakitler var ezan ve kamet arası yağmur yagarken gibi vakitler kadar Allahın kabul edeceğine tam teslimiyet ve gönül dolusu için yanarken edilen dualar geri çevrilmez bu kesin efendimizinde buyurdugu gibi ya hemen ya vakti var bekle yada ahirette öyle güzel icabet edilirki kul hiç duam dünyada kabul olmasaydı ahirette karşılıgının bu kadar güzel alsaydım der Onun verdiginede vermeyip tehir ettiginede elhamdülillah biz vaktini bekler duaya sarılırız icabet kesin Allah sabredenlerle beraberdir

Hâdimul İslam 07 Temmuz 2019 14:31

Dua ediyorum neden olmuyor demeden önce nasıl dua ettiğimize bir bakmamız gerekiyor.Dua ederken samimimiyiz? Ne istediğimizin farkındamıyız? Ve en önemlisi kime dua ettiğimizin farkında ve bilincindemiyiz? Bu bilinçli tavırla du etmeyi öğrenmemiz gerekiyor..

Fatiha suresi bize duayı nasıl yapmamız gerektiğini çok güzel öğretiyor. Önce kendini tanıtıyor Yüce Allah..Sonra sadece ama sadece kendisinden istemimizi öğütlüyor ve doğru yolu gösteriyor...

Her istediğinin olmaması kişinin leyhinedir.Biz kullar bugün istediğimiz 3 gün sonra olunca bazen pişman oluyor keşke diyoruz.Bazende aman iyiki olmamış diyoruz..

Hz Ali'nin şu güzel sözü en güzel ifade ediyor: "Ben O'nun Allah olduğunu her istediğimi vermemesinden öğrendim"

Nebevi Sevda 07 Temmuz 2019 15:34

Alıntı:

Ebu Ömer Üyemizden Alıntı (Mesaj 427614)
Şimdi MUSTECAB duaları birlikte araştıralım. Sizin yakaladığınız bir zaman ortamı var mı?

Allah razı olsun ömer asaf Güzelce açıklamışsın.

Mihrinaz kardeşim duanın ehemmiyetini ve kişinin haddini bilmesi üzerine güzelce değinmiş.

Şimdi MUSTECAB dua zamanları nelerdir ?
O vakitleri nasıl yakalamalıyız?

Ömer.asaf 07 Temmuz 2019 17:28

Dua her vakit kabul olur yeter ki ihlasla olsun ama bazı zamanlar vardır ki kabule en yakın olduğu vakitlerdir yolcunun duası, babanın evlatlarına yaptığı dua, mazlumun duası, misafirin duası, hasta olanın duası, Müslümanın Müslümana yaptığı dua, Cuma günü ezan ile kamet arasında yapılan dua, yagmur yagarken yapılan dua, sıkıntı zamanında yapılan dua, gecenin son üçde biri kaldığında yapılan dua, oruçlunun duası, ramazan ayında ve kandiller de mübarek zamanda yapılan dualar arefe gecelerinde farz namazlardan sonra daha nice vakitler sözün özü rabbimiz biz dua edelim de kabul etsin diye bir sürü vakitler ayırıyor yeterki biz acizligimizi idrak edip ona sığınalım

Hâdimul İslam 07 Temmuz 2019 20:39

Medineweb Yaz Okulu 1.DERSİMİZ
 
Allah razı olsun

Hâdimul İslam 07 Temmuz 2019 21:02

Bir müminin, diğer müminin arkasından yapacağı dua makbuldür, müstecap dualardandır.Bir hadis-i şerifte şöyle buyruluyor: En tez kabul olunan dua, kişinin din kardeşi gıyabında ettiği duadır.) [Buharî]

Ömer Asaf'ın söylediklerine binaen birde; bütün pişmanlık ve acziyetle seher vakti aşk makamına sevk edilen dualar...

Nebevi Sevda 07 Temmuz 2019 23:15

MUSTECAB dualar;
Kabeyi ilk gördüğünüzde edilen dua
Kardeşin kardeşe ettiği dua
Cuma hutbeden imam inerken edilen dua( genelde birçok duamın o vakitte kabul olduğuna şahid oldum)
Gece teheccüd ve seher vakitlerinde edilen dua
Birde gönülden içten içe yalvararak adeta nasuh bir tekneyle için yanarak edilen dualar varya işte o dua muhteşem oluyor .

Basta dedik ya duanız olmasa mevlam bize ne kıymet verir ki...
Dilimiz sürekli duaya alışmalı. En zor anınız ve en güzel anımızda dahi duayla aramızı sıkı tutalım.

Allah'ın ismi olan ya MUCIB zikrini bolca cekelim.
kulun niyaz ve zikri üzere onda bazı güzellikler sirayet eder . Mesela surekli ya nur dediginizde simanin nurlastigi yada surekli ya mucib dendindiginde duayla daha yakini bir kalp olur.

Nebevi Sevda 07 Temmuz 2019 23:18

Evet kardeşlerim bu konu üzerine eklemek isteyenleri takip ederiz. Inşallah bu isim üzere maksat nasıl olmuştur. Diğer isme geçelim.

Ayın önünü unutmayalım. Ayet ve hadis ezberini ihmal etmiyoruz kardeşlerim.

Hâdimul İslam 08 Temmuz 2019 09:30

El Rezzak ve El Musavvir Esmalarınıda bu ders içinde işleyelim hocam..Buyurun devam edelim

Nebevi Sevda 08 Temmuz 2019 10:04

Er-Rezzâk : Bütün canlıların rızıklarını yaratan, kullarına bahşeyleyen ve rızıklarına kefil olan yüce yaratıcı O’dur.

Bir düşünelim kardeşlerim;

Yasin- 82. Ayet-Meali

“O’nun emri, birşeyi dileyince ona sadece ‘Ol!’ demektir. O da oluverir.”

Bize bu dünya aleminde kuru topraktan birçok nimetler çıkartarak rengârenk çeşit çeşit meyve sebze bitkiler vererek bizleri rızıklandırıyor.

Mesela bir buğdayı kuru toprağa tohum olarak ekiliyor, ilkbaharda yeşererek başağa dönüşüyor. Sonra o başka vakti gelince tarlalarda biçiliyor. O başaklar toplanıp öğütülerek una dönüşüyor. Undan da ekmek olup sofralarımıza birçok çeşit olarak geliyor. Rabbul Alemin her şeye bu şekilde aşama aşama insanlara topraktan rızıkları verip onlara ihsan ve ikram ediyor.
Bir koyun rabbimin verdiği otlardan bitkilerden kendince yiyebileceği yiyecekleri yiyerek rızıklanıyorlar. Sonra onlarda Rabbimin hikmetine binaen o yediklerini süte dönüştürüp insanları da bu nimetden böyle rızıklandırıyor. Diğer taraftan da o muhteşem lezzetli güzel etleriyle sofralarda birçok çeşitte bize yemek olarak önümüze sunan da O’dur. Sütü ayrı bir nimet eti ayrı bir nimet oluyor biz kullarına. İşte bunların hepsi Rezzak ismin tecellisi ile vuku buluyor bu dünya aleminde. Ahirette de bu nimetlerini en güzel şekilde cennetlik kullarına ikram ve ihsan edecek Rezzak’tır.

Şimdi de nar ağacını tefekkür edelim:

Toprağa bir fidan olarak dikildikten sonra ağaca dönüşüyor. O ağacın kuru dalları ilkbahar gelince çiçek açıp ondan muhteşem güzellikte renkte narlar çıkarak yavaş yavaş büyüyüp hamlaşıp olgunlaşarak en güzel meyveye dönüşüyor. O içindeki o tek tek narları zarlarla kaplayıp üstünü de kabukla donatan Rabbimin bu nimeti karşısında bizlere de bu verdiği rızkı yiyerek ona şükür ve hamd etmek düşüyor. Bu nar ağacı da Allah’u Teâla’nın Rezzak isminin tecellisi ile gerçekleşiyor.

Rahman suresinin 68. ayetinde Rabbimiz buyuruyor ki;

“Her ikisinde türlü meyveler, hurma ve nar var.”

Rızkı veren de alan da Odur.
Kimi kullarına rızkı az verir.
Kimi kullarına rızkı bol verir.

İnsan çalışır, çabalar, hırslanarak daha çok çalışıp daha çok kazanmak ister. Ama Rabbimin sana verdiği rızık azsa bunu ne kadar çalışırsan çalış değiştirmezsin ki, insan bu aza kanaatı olmayan doyumsuz varlıktır. Hep daha fazlası daha çoğu olsun istiyoruz. Nefisler doymak bilmiyor. Rabbimin verdiği rızka az da olsa çok da olsa şükretmesini herdaim bilen kullardan olalım…

Nebevi Sevda 08 Temmuz 2019 10:29

Kuranın en uzun ayeti hangisidir? kardeşlerim..

su damlası 08 Temmuz 2019 11:55

Alıntı:

Ebu Ömer Üyemizden Alıntı (Mesaj 427630)
Kuranın en uzun ayeti hangisidir? kardeşlerim..

Kur’anı Kerimdeki en uzun sure Bakara suresidir. Ayet sayısı 286 adettir. Bakara Suresi Kur’an-ı Kerim’in Fatiha Suresinden sonraki 2. suresidir. Bakara Suresinden sonra ise Al-i İmran Suresi gelmektedir.

Nebevi Sevda 08 Temmuz 2019 12:20

Allah razı olsun kardeşim kur-an'ın en uzun ayetine baktığımızda hangi ayeti görmüş oluruz bize neyden bahseder.

su damlası 08 Temmuz 2019 12:52

Bakara Suresini 282. Ayeti (Borç Ayeti) Türkçe Meali;
“Ey âmenû olanlar! Birbirinize belirli bir süreye kadar borç verdiğiniz zaman onu yazın (senet yapın). Aranızda bir kâtip onu adaletle yazsın. Ve kâtip, Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, aynı şekilde yazsın. Üzerinde hak bulunan (borçlu) da yazdırsın. Ve Rabbi olan Allah’a karşı takva sahibi olsun (ve emirlerinden sakınsın) ve ondan bir şey eksiltmesin.
Fakat, eğer üzerinde hak olan (borçlu) olan kişi, sefih (aklı ermeyen) veya zayıf (küçük, güçsüz) ise veya kendisi onu (söyleyip) yazdıramayacak bir durumda ise o taktirde velîsi onu adaletle yazdırsın. Ve erkeklerinizden iki kişiyi şahit tutun. Fakat eğer iki erkek bulunamıyorsa, o zaman şahitlerden razı olacağınız bir erkek ve iki kadını (şahit) tutun ki, ikisinden biri unutursa o taktirde, diğeri ona hatırlatır.

Şahitler çağrıldıkları zaman (şahitlikten) kaçınmasınlar. Borç büyük olsun, küçük olsun vadesine kadar onu yazmaktan usanmayın. İşte bu, Allah’ın katında en adil ve şahitlik için en sağlam, şüphe etmemeniz için en yakın olandır. Ancak aranızda devretmeye hazır olan peşin bir ticaret (alım-satım) ise o zaman bunu yazmamanızdan dolayı sizin üzerinize bir günah yoktur. Alım-satım yaptığınız zaman da şahit tutun. Kâtibe (yazıcıya) ve şahitlere bir zarar verilmesin.

Eğer bunu yaparsanız (bir zarar verirseniz), bundan sonra o mutlaka sizin için bir fısk olur. Allah’a karşı takva sahibi olun. Allah size öğretiyor. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.”

Borçla ilgili bir ayet olduğunu belli ediyo...

Nebevi Sevda 08 Temmuz 2019 13:42

Işte dünya hali ve rızık meselesi bu.
Şimdi sizlerden er REZZAK ismiyle ilgili bilgi ve yorumları alalım bu konuya devam edeceğiz inşallah

Ömer.asaf 08 Temmuz 2019 17:44

“Bütün mahlûkatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan” anlamlarına gelen “er-Rezzâk” ism-i şerifi, hem maddî hem de manevî rızkı ulaştıran manasındadır. Aynî mallar, nakit paralar ve gıda sınıfına giren şeyler, maddî rızık kapsamına girmektedir. Manevî rızık ise ruhun gıdalarıdır. Kur’ân-ı Kerîm, manevî rızıkların kaynağıdır.

Allah Teâlâ, yaratmış olduğu bütün canlıların rızkına kefildir. Bu hakikat Kur’ân-ı Kerîmde: “Yeryüzünde rızkı Allah’a ait olmayan hiçbir canlı yoktur. O, onların karar kıldıkları yerleri de, emaneten durdukları yerleri de bilir. Onların hepsi apaçık bir kitaptadır.” (Hûd Sûresi, 6) âyet-i kerimesiyle beyan edilmiştir.

Rızık vermek yalnızca Allah Teâlâ’ya mahsustur. Rızkımızı muhtelif yollardan kazanmamız, O’nun bu işi sebepler üzerinden takdir etmesiyledir. Her şeyden önce bunu çok iyi anlamamız ve rızkımızın bize kolay bir şekilde ulaşması için namazlarımızı özenli bir şekilde kılıp tevbe ve istiğfara devam etmemiz lâzımdır.

Buna göre; insan nasıl ki dünya hayatında ev alırken en konforlusunu, araba alırken en iyisini, elbise alırken en kalitelisini, yiyecek alırken en lezzetlisini tercih ediyorsa, aynı hassasiyeti manevî rızıklarını da temiz yollardan aramalıdır. Zaten samimî bir şekilde arayan, boş çevrilmez.

Ömer.asaf 08 Temmuz 2019 17:47

Arkadaşlar dostluklarda rızkımızdır efendimiz Hatice annemiz için rabbim beni onun sevgisi ile rızaklandırmıştır buyurdu

Hâdimul İslam 08 Temmuz 2019 19:16

Hz.Aişe "Rızık deyince aklına boğazından geçenler gelenlerin aklına şaşırım" diyor. Yazıkki "rızık" deyince bizimde aklımıza boğazımızdan geçenler geliyor. Aklına şaşılacak bir toplumuz demekki. ((

Bedenin rızkı; her türlü yiyecek içecek giyecektir.Temiz ve helal olması şartı vardır.
Aklın rızkı; Aklı besleyen, ilim irfan hikmet zihin gıdalarıdır.
Kalbin rızkı; Duyguları besler. Takva,sevgi,şevkat, merhamet gönül gıdalarıdır.
Ruhun rızkı; Ruhu besler. İman, kulluk,taat, teslimiyet. Ruhun rızkı vahiydir.

Hz Şuayb'in: Rabbim beni güzel bir rızıkla rızıklandırmışsa" dediği; nübüvbet,risalet, yani vahiy güzel rızıktır...

Nebevi Sevda 08 Temmuz 2019 20:01

Güzel yaklaşımlar masallah barekallah.

Peki rızık konusunda sizi en çok etkileyen nedir?
Ben şu olayından etkileniyorum dediginiz nedir?

nurşen35 09 Temmuz 2019 01:14

Rızkı hırs ile isteyenlerin rızkında darlık, sebeplere müracaat ettikten sonra tevekkül ile isteyip beklemek ise, rızıkta bolluk meydana getirir.
Bu ilahi kanun ile görüyoruz ki, bir insan çok mal istiyorsa sebeplere müracaat edecek ve tevekkül ile isteyecektir. Bu kanuna müracaat edenlerin rızıklarında genişlik meydana gelecektir.

Bir Müslüman, çalışmadan kazanılamayacağını bilerek, dünya işleri için gerekli bütün tedbirleri aldığı gibi, ibadet etmeden ve Allah’ın emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınmadan da cennete gidilemeyeceğini bilerek kulluk vazifesini yerine getirir ve sonunda Allah’a tevekkül eder.



“Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül ederseniz, kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırır.”

Hâdimul İslam 09 Temmuz 2019 19:25

El MUSAVVİR Esma'sından devam edelimmi?

Ayet ve hadisi ezberledinizmi? Çalıştınızmı kursiyer arkadaşlar.))

Ömer.asaf 09 Temmuz 2019 21:54

El- Musavvir: المصور

Ya Musavvir: يَامصور

Musavvir ismi Kur’an-ı Kerim’de geçen ve Arapça kökenli olan bir terimdir…

El-Musavvir İsminin Anlamı

El-Musavvir: Tasvir eden her şeye ayrı bir biçim ve özellik veren, yaratmış olduğu varlıklara suret vererek birbirinden ayrı bir biçimde yaratan odur, anlamlarına gelir.

El-Musavvir: Tasvir eden; her şeye bir suret ve şekil veren, her şekli şemali başkasından ayrı yaratan, mahlukatını dilediği sıfat ve seçmiş olduğu bir surette yaratan Musavvirdir.

El-Musavvir: Bu esma tasarımlayan şekil veren, istediğini istediği sûrette yaratacağı anlamına geliyor.

El- Musavvir: Allah’ın sıfatlarından birisi olan Musavvir ismi yaratmış olduğu bütün varlıklara şekil ve suret veren manasına geliyor.

“Musavvir” kelime olarak Kur’ân’-ı Kerim’de şöyle geçer,

Allah Azze ve Celle buyuruyor ki;

“O Allah ki, Yaratan’dır, kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.”
Haşr Süresi: 24. Ayet

“Rahimlerde sizi dilediği gibi şekillendiren (yüsavviru) O’dur…”
Âl-i İmrân suresi: 6. Ayet

“…Sizi şekillendirdi (savvaraküm), şekillerinizi de güzel yaptı…”
Mü’min Süresi: 64. Ayet

“Sizi yarattık, sonra size şekil verdik…”
A’râf suresi: 11. Ayet

“Biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır.”
Tin suresi: 4. Ayet

Nebevi Sevda 10 Temmuz 2019 10:56

Rezzak ismine baktığımız da
Trilyonlarca ibretlik görürüz.
Hatırlarsanız tv. Hbaerlerde çıkmıştı.
Okyanusun dibinde bir böcek bulundu.
Sübhanallah taa onca derinlikte hayatını süren bir canlı.
Onun yasam rızkını veren Rabbim. Yeryüzü gökyüzündeki bunca gezegeni yaratan Rabbim...
Herkesin rızkını dilediğince veren Rabbim senin şanın ne büyük....

Insan ne kadar çırpınırsa çırpınsın varsa rizki yer yoksa bir su dahi içemez.
Her birimize bakalim. Kazançlarımıza, birikimlerimize varsa devam ediyor. Alırsa elimizden dilediğin kadar biriktir gider elden.

Rabbimin hicbir ismi çekili olmasa dahi bu REZZAK ismi yeryüzüne yeter.

Rabbim!
Sen rızıklarımızı helalinden ve temiz olanlarından ver. Çoluk çocuğumuza en ufak haram lokma gursagından geçirme.
Senden gelecek hayırları dileriz Rabbim...!

Bize hayır kapıları aç. Hamd etme ve şükretme nimeti ikramda bulun.

Nebevi Sevda 10 Temmuz 2019 11:00

Alıntı:

Mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 427676)
El MUSAVVİR Esma'sından devam edelimmi?

Ayet ve hadisi ezberledinizmi? Çalıştınızmı kursiyer arkadaşlar.))

Evet kardeşlerim El Musavvir i işleyelim biraz bu konuda tefekkür edip sonra ayet ve hadisleri alalım.
Bakalım kimler ezberlemiş...

Sizden hassaten ricamiz bu konuya ehemmiyet verelim.
Yaz sezonunda bir miktar ezberimiz olsa bunlarla amel etsek umulur ki kurtuluşumuza belki vesile olur. Günahlardan arınmamıza vesile olur.

Hâdimul İslam 10 Temmuz 2019 17:29

Harici suret; aynaya yansıyan,kameraya çektiğimiz herşey surettir. Yani resmidir,surettir, yansımasıdır. İnsanı diğer insandan, aslanı kapanan armut elmadan ayıran şey surettir. Biçimlerimiz kimliğimizi gösteriyor. Elhamdulillah ki Rabbimiz bir suret koymuş. Yoksa birini diğerinden ayırmak için DNA testine girmemiz gerekirdi herhalde.
Rabbimizin bir ikramıdır farklı Suretler. Ağaçlar bile birbirinin aynı değil.Elmanın armutun muzun çileğin. Herbirinin sureti farklıdır.

Nebilerin kalbine Levhi mahfuzdaki hakikatleri yerleştirendir.
El Musavvir yarattıklarına ilk orjinal şeklini verendir.
Ve;
Hayal alemide el Musavvir ismine tabidir. El Musavvir insanınn hayaline tasvir yapan suret yapandır. Bu konuyla ilgili fikrinizi almak isterim.

Birde resim, heykel mevzusunu sormak isterim.. Bu konu hakkında oldukça bol rivayetler var. "Resim yapana Allah ahirette hadi nefes üfle canlandır bakalım" diyecek. Ebedi cehennemine atacak gibi...
Resim giren eve melek girmez gibi...
Resim dinen kökten bir yasağa maruz kalmadığına göre müsterih mi olunmalı veya resme mesafe neden gerekli?
Allah Rasulünün hayatından, davranışlarından yola çıkarak resim yapan, resim yapmak, resim bulundurmakla, resme bakış açısı ilgili hangi sonuç çıkar? Nasıl yaklaşılmalı?

Melek girmeyen evden kasıt nedir? Yani bir resim atölyesine girsen, ölüm meleği gelmez gibi bir durum ortaya çıkmıyor mu?

Nebevi Sevda 10 Temmuz 2019 19:30

Mihrinaz kardeşim okkalı sorular sordu gitti.

Diğer kardeşler burada mı?
Ezberler ne durumda ümmeti muhammed

Nebevi Sevda 15 Temmuz 2019 09:38

Şeytandan korunma yolu
 
Alıntı:

Mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 427478)
İlk ders için kitap önerisi:

Şeytandan Korunmanın Yolları/Abdulhamid Bilali

Kitabı okuyanlardan bir anlatım bekliyoruz.Eleştirdiğiniz, beğendiğiniz, abartılı bulduğunuz,işte burası dediğiniz can alıcı bulduğunuz satırları hep beraber bizlerle paylaşmanızı istiyoruz. .

Bir Ayet ve hadisimizde gelecek...

Ebû Ömer hocam medineweb için ders zili çalsın ve derse girin artık.))

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Bidmillah
Şeytandan korunma yolu

Birinci bölümünde insanın yaratılış gayesi eşrefi mahlukat olması şeytanın secde etmemesi, büyüklük taslaması üzerine değiniyor.
Şeytanın Allah'a savaş açması ve İnsanoğlu üzerinde plan kurup Cennetten kovulması için mücadele etmesine deginiyor.
Bakara Suresi 34 ayet meleklere Adem'e secde edin dediğimizde İblis hariç hemen hepsi secde ettiler O ise kaçındı büyüklendi. Böylelikle inkarcılardan oldu.

2.Bölüm
Rabbimizin Hz. Adem ve eşine uyarısı var.
Rabbimiz onlara birçok nimet veriyor. Diğer varlıkların bilmediği bilgi, hikmet, nimetler veriyor.
Cennet nimetlerinden istifade ettiriyor.

Büyük nimetin büyük imtihanı olur.

Şeytana uymayın ve o ağaca dokunmayın.
Şeytan ise onlara sonsuz yaşama hırsı ve nimetlerin elden gitmeme endişesini vesvese veriyor.
Bugün de böyle değil mi?
Hangimize baksanız dünya mali hırsı ve daha çok yasama arzu ihtirası.

3.Bölüm
Şeytanın hilesini görüyoruz. Insana vaad ettikleri ve insanın zayıflığından istifade etmesi.

Yalan, batıl sözlerle, müsriflik, endişe ve sonsuz yasam arzusuyla insanı tarumar ediyor.

4. Bölüm
Günümüz insanına değiniyor kitap.
Insanın azmasıyla birlikte ne kadar igrenclesecegine çevresine fenalık ve kötülük yapacağına değiniyor.
Kötülüğün anası içki ve faiz.
Insan sarhoş olduğunda akıl devreden çıkar. Fıtratın, erdemligin yerine belhum adal- esfele safiliyn ( hayvanlardan aşağı) bir hal alır .

5. Bölüm
Şeytanın insana giriş yollarına değiniyor. Daha önce yazdığımız makaleyi buraya alıntı yapıyoruz.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

6. Bölüm

Şeytana ittiba etmenin sonuçlarına değiniyor.
Insanogluma bakın ne zaman günah işlese ardından farklı bir kötülük geliyor.

Mümin kullar günah işlediğinde sonra onun farkına vardığı zaman duyduğu pişmanlık ve acı izdirap.
Zaman geçmeden ölüm eksenize gelmeden yevme kıyame olmadan şeytanla savaşımıza herdaim dikkat etmeliyiz.

7. Bölüm
Şeytandan korunma ve çarelere değiniyor.
Istiaze(sığınma)
Muavezeteyn süreleri
Ayet-el kürsü
Bakara süresinin son iki ayeti
Gözü haramdan sakınmak
Boş ve gereksiz sözlerden kaçınmak
Oruç
Evlilik
Aile bağlarını kuvvetlendirmek
Güzel ve tatlı söz söylemek çevremize
Tebessüm
Allah yolunda infak
Zikir
Cihad
Fert kalmayıp sahih bir toplulukla olmak
Iç muhasebe
Ihlas
Riyadan korunmak
Sahih bir sünnetle yoluna devam etmek

Ve neticesinde kurtuluş...

Insanın ömrü bitene kadar mücadelesi sürer.
Her türlü imtihandan geçeriz.
Kadın- erkek kendi fitratina göre yaşam mücadelesi verir.

Kitap özeti buraya kadar..

Birlikte devam edelim kardeşlerim.

Nebevi Sevda 18 Temmuz 2019 19:52

Esma-ül husna
El-Gaffâr
El-Fettâh
El-Adl

Kardeşlerim bu akşam esma-ül-hüsna dersine devam edelim inşallah.

Esma derslerimizi yaparken ayet ve hadisleri ihmal etmeyelim.
Ayet ve hadis ezberi için 5 gün rahatça yeter artar bile.
Bu hayır kapısı hiç kapanmasin. Hepimiz destek verirsek bereketinden istifade ederiz inşallah.
Rabbim forumdan kim istifade ediyorsa her birinin yuvasına ihsanda bulunsun inşallah

Nebevi Sevda 18 Temmuz 2019 19:57

Medine forum ayrı bir hayra daha ortak oldu. Önümüzdeki sezon dönemi 2 kurumda bir yıl boyunca esma dersi yapacağız inşallah. Sizinle başladıktan sonra bu döneme bu şekilde karar verdik insallah


SAAT: 04:06

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320