Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Sorularla Esmaül Hüsna (https://www.forum.medineweb.net/812-sorularla-esmaul-husna)
-   -   Ez-Zahir / El Batın / El Vali Esmalarını Tanıyalım (https://www.forum.medineweb.net/sorularla-esmaul-husna/36692-ez-zahir-el-batin-el-vali-esmalarini-taniyalim.html)

nurşen35 06Haziran 2020 14:37

11. Mevla ve Mevali ile aynı kökten olup çoğulu "evliya" dır. Dost anlamına gelen , seven, himaye eden, koruyup gözeten hangisidir?

A. Veli
B. Zahir
C. Rahim
D. Batın


12. Allah iman edenlerin ...........dir ki onları karanlıklardan nura çıkarır. Kafir takımının ...........ise tağut ki onları nurundan karanlıklarına götürüp bırakır. İşte bunlar Cehennem ateşinin ehlidir ve orada süresiz kalacak kimselerdendir ( Bakara 257)
Ayetteki boşlukları tamamlayınız ?

A. zahiri / batıni
B. velisi / velisi
C. velisi / batıni
D. zahiri / velisi


13. O görünmeyen , yardım etme ve rızık vermede .........gizlenmeyen , varlıkların oluşumunu sağlayan .........dır

Yukarıdaki boşluklara hangi esmalar gelmelidir?

A. Batın / Zahir
B. Zahir / Batın
C. Vali / Batın
D. Zahir / Vali

Mihrinaz 06Haziran 2020 20:59

Alıntı:

nurşen35 Üyemizden Alıntı (Mesaj 431507)
11. Mevla ve Mevali ile aynı kökten olup çoğulu "evliya" dır. Dost anlamına gelen , seven, himaye eden, koruyup gözeten hangisidir?

A. Veli
B. Zahir
C. Rahim
D. Batın
A

12. Allah iman edenlerin ...........dir ki onları karanlıklardan nura çıkarır. Kafir takımının ...........ise tağut ki onları nurundan karanlıklarına götürüp bırakır. İşte bunlar Cehennem ateşinin ehlidir ve orada süresiz kalacak kimselerdendir ( Bakara 257)
Ayetteki boşlukları tamamlayınız ?

A. zahiri / batıni
B. velisi / velisi
C. velisi / batıni
D. zahiri / velisi

B Velisi
13. O görünmeyen , yardım etme ve rızık vermede .........gizlenmeyen , varlıkların oluşumunu sağlayan .........dır

Yukarıdaki boşluklara hangi esmalar gelmelidir?

A. Batın / Zahir
B. Zahir / Batın
C. Vali / Batın
D. Zahir / Vali

B Zahir-Bâtın

nurşen35 07Haziran 2020 16:03

Alıntı:

Mihrinaz Üyemizden Alıntı (Mesaj 431508)
B Zahir-Bâtın

ArO* hepsi doğru/cic/ek/

nurşen35 07Haziran 2020 16:08

ez-Zahir
İmam Abdulaziz b. Bâz rahimehullah'a soruldu:

Soru: Allah'ın ez-Zâhir isminin anlamı hakkında: 'Her şeyde zahir olan' denilmesi hakkında görüşünüz nedir? Bu söz Allah'ın kainata hulul etiği i'tikâdına dâhil midir değil midir?

Cevap: [ez-Zâhir ismi hakkında yapılan] bu [tefsîr] bâtıldır. Çünkü Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in âyet-i kerîmeler hakkında yaptığı tefsîre muhâliftir. Sâbit olduğu üzere O sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: «Allah'ım sen Evvelsin, senden önce hiçbir şey yoktur. Sen Âhirsin senden sonra hiçbir şey yoktur. Sen Zâhirsin senden üstte hiçbir şey yoktur. Sen Bâtınsın senden yakın hiçbir şey yoktur. Bizden borç sıkıntısını gider. Fakirlikten kurtar, zengin et.» Bu hadisi İmam Müslim Sahîh'inde rivâyet etmiştir. [Sahîh-i Müslim, hadis no: 6827] Buna göre ez-Zâhir isminin anlamı: Bütün yaratılmışlardan üstte ve yüksekte olan demektir. Ancak O'nun varlığının, egemenliğinin ve ilminin delîlleri, göstergeleri ve işaretleri her şeydedir. O alemlerin rabbi, yaratıcısı ve rızıklandırıcısıdır. Ey insan! Sen, Allah'ın kendisine işitme, görme ve akıl duyularını, bu bedeni ve kendisiyle tuttuğun ve yürüdüğün organları verdiği bir varlık olarak bizzat O'nun alemlerin rabbi olduğuna delâlet eden âyetlerden birisin. Aynı şekilde gök ve yer, gece ve gündüz, madenler ve hayvanât ve bunlardan başka her şey ama her şey Allah subhânehu ve teâlâ'nın âyetlerindendir. O'nun varlığına, kudretine, ilmine, hikmetine ve ibadete layık olduğuna delâlet ederler.

Nitekim Şair şöyle demektedir:

Nasıl isyan eder İlah'a,
Nasıl inkar eder, ya da
Her şeyde bir delil var ya!
O'nun bir ve tek olduğuna

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: «Sizin ilahınız bir-tek ilahtır. O Rahmân ve Rahîm'den başka hak ilah yoktur.» Sonra bunun arkasında şöyle buyurmuştur: «Şüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün değişip durmasında, insanlara faydalı şeyler yüklü olarak denizde akan gemide, Allah'ın gökten bir su indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra tekrar diriltmesinde, üzerinde debelenen her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde, gök ile yer arasında emre boyun eğmiş bulutta akledecek bir topluluk için muhakkak ki âyetler vardır.» [Bakara sûresi, 164] Böylece Allah subhânehu bu âyette şu hususu izah etmiştir: Yarattıklarından pek çok şey O'nun; kendisinden başkasına ibadetin caiz olmadığı hak ilah olduğuna delâlet etmektedir. Öyleyse her bir şeyde, O'nun alemlerin rabbi olduğuna, varlığına, yaratıcı olduğuna, rızıklandırıcı olduğuna ve ibadete layık olduğuna dair bir hüccet, bir delil ve bir âyet vardır.

Ancak daha önce geçen Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den sahîh olarak rivâyet edilmiş hadiste açıklandığı gibi ez-Zâhir isminin anlamı: O, yaratılmışların tamamının yukarısında üstte ve yüksek olan demektir.


Mecmû'u Fetâvâ ve Makâlât Mutenevvia

nurşen35 07Haziran 2020 16:17

EL BÂTIN

Bir şeyin içi, gözle görülemeyen tarafı, Allah'ın isimlerinden biri.

Bâtın kelimesi Kur'an'da değişik anlamlarda kullanılmıştır. Bâtın, her şeyden önce Esmau'l-Hüsna*'dan biridir: "O evvel (her şeyden önce) dir, Ahir (kendisinden sonraya hiç bir şeyin kalmayacağı son)'dur. Zâhir (varlığı aşikâr)'dır. Bâtın (gerçek mahiyeti insan için gizli) olandır. " (el-Hadîd, 57/3). Ebû Hüreyre (r.a.)'den rivayet edilen bir hadis-i şerifte de Allah Teâlâ'nın doksandokuz ismi olduğu zikredilmiş, bunlardan birinin de el-Bâtın* olduğu belirtilmiştir. (Tirmizî, Daavat, 82). Bâtın, bazı ayetlerde de gizli anlamınadır: "Günahın gizlisini (bâtın) de açığını (zâhir) da bırakın!" (el-En'âm, 6/120) " Âçık (zâhir) ve gizli (bâtın) olarak size bolca nimetler ihsan ettiğini görmez misiniz?" (Lokmân, 31/20). Râğıb el-Isfahânî, son ayette geçen zâhirî nimeti peygamberlik müessesesi; bâtınî nimeti de akıl olarak yorumlamaktadır. (el-Müfredât fî Garîbi'l-Kur'an, Mısır 1970, s. 97) Zâhirî nimeti sağlam vücûd, bâtınî nimeti güzel ahlâk olarak anlayanlar da vardır.

Bâtın, hadislerde genellikle bir şeyin içi anlamında geçmektedir. Meselâ, "batınu'l-keff elin içi, "bâtınu'l-kademeyn" ayağın çukuru demektir.

Hadislerde Bâtın'a, Cenâb-ı Hakk'ın adı olarak da rastlamak mümkündür. Ebû Dâvud, Edeb, 95). Bu isim, Cenâb-ı Hakk'a izafe edildiğinde "kendisini zatı itibariyle gereği gibi tanımak mümkün olmayan zat" anlamına gelir.

Allah'ın "evvel" sıfatı "âhir" sıfatıyla beraber kullanıldığı gibi, "bâtın" sıfatı da "zâhir" sıfatıyla beraber kullanılır. Ayrı olarak kullanılmazlar. (Râgıp el-Isfahânî, el-Müfredât, s. 52).

Allah evveldir; O'ndan evvel hiç bir varlık yoktur. O'nun öncesi mevcut değildir.

Allah âhirdir; varlığının sınırı yoktur. Her şey yok olacak yalnız Yüce Allah bâkî kalacaktır.

Allah zâhirdir; varlığı her şeyden aşikârdır. Çünkü kâinattaki herşey O'nun varlığına delildir. Sıfatlarının tezahürüyle, ilim ve kudretinin tecellisiyle varlığı apaçık olarak bilinmektedir.

Allah "bâtındır", zâtı ve mahiyeti kavranamaz, niceliği ve nasıllığı bilinemez. Allah zatı itibariyle gizlidir. Zatının hakikatı duyu organlarıyla bilinemez. O'nun gizli oluşu, aşikâr oluşunun şiddetindendir. Hakikatı, akıl ve idrakin ihatasına sığmaktan yücedir.

Zâhir ve bâtın kelimelerinin Kur'an'da geçmesi, bu iki kelimenin terim olarak yerleşmesinde etkili olmuş, özellikle fakîhlerle mutasavvıflar arasında bazı münakaşaların çıkmasına yol açmıştır. Her şeyin bir zâhiri ve bâtını bulunduğunu, ilimlerin de zâhirî ilimler ve bâtınî ilimler olmak üzere ikiye ayrıldığını ifade ederek Cibril hadisi*nde anlatılan "İslâm"ı, zâhir ve dış; "Îman"ı, bâtın ve iç olarak değerlendirmişlerdir. Zâhirî ameller, dış organlarla yapılan amellerdir ki; ibadet, taharet, namaz, oruç, hac, zekât, nikâh ve benzerleri bu gruba girer. Bâtınî ameller ise kalplerin, tasdik, yakin, îman ve ihlâs gibi amelleri, murakabe gibi halleridir. Sûfiler, ihlası târif ederken "kulun fiillerinin zâhir ve bâtında eşit olmasıdır" diyerek zâhirî amellerle bâtınî amellerin dengesine dikkat çekerler. Zâhir ve bâtın dengesinin bâtın lehine bozulması mutasavvıfları ürkütmez; fakat bu dengenin zâhir lehine bozulması mutasavvıfları rahatsız eder. Nitekim Cüneyd el-Bağdâdî'nin "Zâhirini süslemeye çalışanın bâtını haraptır" sözü bu anlamdadır.

İlmin de ameller gibi zâhirî olanı ve bâtınî olanı vardır. Zâhirî amellere ve görünen şeylere aid açık bilgi ve zâhir ilmi; kalp, gönül ve keşfle ilgili bulunan ilme bâtın ilmi denir. Bu manaya göre ayetlerin de hadîslerin de bir bâtınî tarafı olduğunu düşünmek tabiîdir. Mutasavvıfların,.Hüzeyfetü'l-Yemân'ın rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfe istinaden "Allah'ın kulunun kalbine yerleştirdiği bir sırr olarak" (Münâvî, Feyzu'l-kadir, IV, 326) nitelendirdiği "ilm-i bâtın" asla ilm-i zâhir'e muhalif olmamalıdır. Nitekim Ebû Saîd el-Harrâz'a atfedilen ve bütün mutasavvıfların ortak kanaati hâline gelen "Zâhire muhâlif her bâtın bâtıldır" (Sülemî, Tabakatu's-Süfiyye, s. 231) görüşü bunu teyid etmektedir.

H. Kâmil YILMAZ

nurşen35 07Haziran 2020 16:35

EL -VALİ

Vâlî: والي
El-Vâlî: الوالي
Ya Vâlî: يَا والي


Vâlî ismi Arapça kökenli bir isimdir.

El-Vâlî İsminin Anlamı
El-Vâlî: Bütün kâinatı sevk ve idare eder.

El-Vâlî: Bütün kâinatın yöneten
Sabah gündoğarken,

İkindi namazı sonrasında;

Bu esma-i zikir, zikir gününde, zikir saatlerinde zikir adedince zikir vakitlerinde ve diğer her vakitte bu ism- i şerif ‘El-Vâlî’ – ‘Ya Vâlî’ diyerek zikredilir.


El-Vâlî Esması
Vâlî : Allah’u Teâla kâinatın tek sahibi, hakimi, yöneticisi ve nimetler ihsan ve ikram eden O’dur.

El-Vâli – اَلـْوَالِ : Mahlukat alemini tek başına yöneten, kâinatın hakimi olan, nimetler ihsan eden, bütün kâinatı tek başına sevk ve idare eden mutlak güç ve irade kudret ve hikmet sahibi demektir.

Bismillahirrahmanirrahim
“Her insan için önünden arkasından takip eden melekler vardır. O’nu Allah’ın emrinden dolayı gözetirler. Şüphe yok ki Allah bir kavme verdiğini, o kavim kendisini bozup değiştirmedikçe değiştirmez. Allah bir kavme bir kötülük murat etti mi, artık onu geri çevirecek yoktur. Onlar için Allah’tan başka bir veli de bulunmaz.”
Ra’d-11

Müfesirler “takipçiler” diye çevirdiğimiz muakkibât kelimesini “koruyucu melekler”olarak yorumlamışlardır.
(Şevkânî, III, 78-79).

Yüce Allah insanların bütün düşünce ve davranışlarını bildiği, gözetlediği ve her şeye kadir olduğu halde sünneti ve engin hikmeti gereği her insanın önünde, arkasında, sağında, solunda görev yapan, onu bazı kötülüklerden koruyan ve amellerini yazan melekler tayin etmiştir. Hz. Peygamber de insanları gece ayrı gündüz ayrı meleklerin izlediğini haber vermiştir. ( bk.Buhârî, ” Tevhid” , 23).

Müfesirlere göre kişinin sağ tarafında bulunan melek iyi amellerini, sol tarafında bulunan melek ise kötü amellerini yazmaktadır. Önünde ve arkasında bulunan melekler ise onu korumakla görevlidir. ( İbn Kesîr, IV , 359).

Anlatıldığına göre bir adam Hz. Ali’ye gelip:

“Seni öldürmek isteyenler var, korunsan iyi olur” demiş, Hz. Ali ona şöyle cevap vermiştir:
“Her insanla birlikte onu kaderinde olmayan şeylerden koruyan iki melek vardır. Fakat kader geldiğinde melekler kişi ile kaderin arasından çekilirler. Şüphesiz ki ecel sağlam bir kalkandır (yani eceli gelmeyen ölmez)”
(Taberî , XIII, 119).

“Bir şey murat ettiğinde, O’nun buyruğu “ol!” demekten ibarettir; hemen oluverir.”
Yâsîn-82

Zemahşerî, buradaki ifadenin Allah Teâla’nın evrendeki egemenliğinin mutlak olduğunu, irade buyurduğu bir şeyi gerçekleştirmek için vasıtaya ihtiyacının bulunmadığını ve O’nun hakkında zorluk, yorgunluk gibi yaratılmışlara ait kusurların düşünülemeyeceğini vurgulayan mecazi bir anlatım olduğu kanaatindedir
(III, 294).

Katâde, bu âyetin tefsiriyle ilgili olarak Arap dilinde “kün” (ol) demekten daha kolay bir ifade bulunmadığını belirtir
(Taberî, XXIII, 32).

Şu halde “kün” kelimesinin basit yapısı da konuyu bizim zihnimize yaklaştırma amacı taşır.

“O, göklerin ve yerin eşsiz-örneksiz yaratıcısıdır; bir şeyin olmasını dilediğinde ona “Ol!” der, hemen oluverir.”
Bakara, 2/117

“Her şeyin egemenliği kendi elinde olan Allah bütün eksikliklerden uzaktır ve hepiniz sonunda O’na döndürüleceksiniz.”
Yâsîn-83

Sûre, yüce Allah’ın mutlak ilâh ve rab olduğunun en veciz ifadesi olan bir âyette son bulmaktadır. “Egemenlik” diye çevirdiğimiz melekût kelimesi mülkiyette mübalağayı ifade eder; bununla, Allah Teâla’nın her şeyin sahibi ve mâliki olduğu, onlar üzerinde dilediği gibi hikmetine uygun olarak tasarruf gücünün bulunduğu anlatılmaktadır
(Zemâhşerî, III, 294)

Sonunda herkesin Allah’a döndürülmesi, genellikle mahşer günü verilecek hesap için bütün insanların O’nun huzuruna çıkarılması şeklinde açıklanır. Bazı müfessirler bu dönüşün izahı sadedinde, iman sahiplerinin 20. ayette zikri geçen mümin kişi gibi koşarak ve kendi istekleriyle Allah’a yöneleceklerini, ilâhı bağış ve ikrâma erişmek istemeyen münkirlerin ise zorla O’nun huzuruna sevkedileceklerini belirtiler.

“Kuşkusuz rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da (yarattığı) arşâ hâkim olan, her işi yöneten Allah’tır. O izin vermedikçe şefaat edecek biri de yoktur. İşte bu Allah sizin rabbinizdir, öyleyse O’na kulluk edin. Bunları düşünmez misiniz!” Yûnus-3

Vâlî İsminin Geçtiği Ayetler
Vâlî ismi sadece Ra’d sûresi 11. Ayette geçiyor.

Bismillahirrahmanirrahim
لَهُ مُعَقِّبَاتٌ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِه۪ يَحْفَظُونَهُ مِنْ اَمْرِ اللّٰهِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوا مَا بِاَنْفُسِهِمْۜ وَاِذَٓا اَرَادَ اللّٰهُ بِقَوْمٍ سُٓوءاً فَلَا مَرَدَّ لَهُۚ وَمَا لَهُمْ مِنْ دُونِه۪ مِنْ وَالٍ ﴿١١
“Her insan için önünden arkasından takip eden melekler vardır. O’nu Allah’ın emrinden dolayı gözetirler. Şüphe yok ki Allah bir kavme verdiğini, o kavim kendisini bozup değiştirmedikçe değiştirmez. Allah bir kavme bir kötülük murat etti mi, artık onu geri çevirecek yoktur. Onlar için Allah’tan başka bir veli de bulunmaz.”
Ra’d-11


Vâlî İsmi Duası
Ey kâinatı idare eden tek

VÂLÎ!
Sensin, bir “Ol”

emriyle varlığı yokluktan çıkaran.

Sensin, her şey üzerinde istediği gibi

tasarrufta bulunan

Sensin, kurduğu düzeni bozacak olmayan.

Sensin, dünyayı döndüren,

yağmuru yağdıran, baharı getiren.

Sensin, gözümüzü gördüren,

kalbimizi sevdiren.

Kalpler Senin elinde,

Sana doğru çevir kalbimizi!

Ferman Senindir,

dilenciyiz kapında, kovma bizi!

Amin… Amin… Ecmain…

Es-Selamu Aleyküm ve Rahmetullah

Ebeden Daima…

Dualarınızı Eksik Etmeyiniz…


SAAT: 02:13

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306