Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Sürelerin Nuzul Sebepleri (https://www.forum.medineweb.net/204-surelerin-nuzul-sebepleri)
-   -   Sad Süresi İniş(Nüzul) Sebebi Rivayetleri (https://www.forum.medineweb.net/surelerin-nuzul-sebepleri/10399-sad-suresi-inisnuzul-sebebi-rivayetleri.html)

MERVE DEMİR 17 Mart 2009 12:49

Sad Süresi İniş(Nüzul) Sebebi Rivayetleri
 
Sad Süresi Nüzul Sebebi

Mekke'de ve Kamer Sûresinde» sonra nazil olmuştur. Medenî olduğu da söylenmişse de ed-Dânî'nin söylediği gibi, sahih değil*dir.[1]
Âyetlerinin adedi, seksen sekizdir. [2]

1. Sad. Zikir dolu Kur'ân'a yemin olsun.
2. Hayır, o küfredenler boş bir gurur ve bir parçalanma içindedirler.
3. Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik de onlar çığlıklar kopardı*lar. Halbuki kurtulmak vakti değildi.
4. Küfredenler, içlerinden bir uyarıcının gelmesine şaşmışlardı da demiş*lerdi ki: "Bu, çok yalancı bir büyücüdür.
5. Tanrıları bir tek tanrı mı kıldı? Doğrusu bu, şaşırtıcı bir şey. "
6. Onların elebaşılarından bir grup: "Yürüyün ve tanrılarınız üzerinde di*renin. Şüphesiz ki bu, sizden istenen bir şeydir. " diyerek kalkıp gitiler.
7. "Biz bunu, diğer dinde de işitmedik. Bu ancak bir uydurmadır.
8. Aramızda zikir O'na mı indirilmiş? " Hayır, onlar zikrimden şüphe için*dedirler. Hayır, onlar henüz azabımı tatmamışlardı.

Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Ebu'l-Kasım b. Ebî Nasr el-Huzâî, Muhammed b. Abdillah b. Hamdeveyh'ten, o Ebû Bekr b. Darim el-Hafiz'dan, o Muhammed b. Osman b. Ebî Şeybe'den, o babasın*dan, o Muhammed b. Abdillah el-Esedî'den, o Süfyan'dan, o A'meş'ten, o Yahya b. Ammare'den, o Said b. Cübeyr'den, o da İbn Abbas'tan şu rivayeti bize haber verdi:
"Ebû Talib hastalandı. Kureyş başına toplandı. Nebî (s.a.v.) de geldi. O anda Ebû Cehil, Rasulullah (s.a.v.)'ı Ebû Talib'e yaklaşmaktan men etmek için ayağa kalktı ve O'nu Ebû Talib'e şikâyet etti. Bunun üzerine Ebû Talib dedi ki:
"Ey kardeşimin oğlu, sen kavminden ne istiyorsun?" O da buyurdu ki:
"Ey amcam ben, onlardan bir tek kelime is*tiyorum ki o kelime dolayısıyla bütün Araplar, onlara boyun eğecek, acem ise, onlara cizye ödeyecek." Amcası:
"Nedir o kelime?" diye sordu. Rasulullah (s.a.v.) da buyurdu ki:
"Lâilahe illallah" Bunun üzerine dediler ki:
"Tanrıları birtek tanrı mı yaptı?"
Ravi diyor ki:
"Bundan dolayı Sad: 38/1-5 âyetleri indi.[3]
2- Müfessirler demişlerdir ki:
"Ömer b. Hattab (r.a.) müslüman olunca bu, Kureyş'e pek ağır geldi ve Mü'minler rahatladı. Velid b. Muğire, Kureyş'in büyüklerine dedi ki:
"Ebû Talib'e gidiniz." Onlar da ona gittiler ve dediler ki:
"Sen, bizim şeyhimiz, büyüğümüzsün, Şu beyinsizlerin yaptığını biliyorsun. Biz sana geldik ki bizimle kardeşin oğlu arasında hüküm veresin," Bunun üzerine Ebû Talib, Rasulullah (s.a.v.)'a adam gönderdi ve O'nu çağırttı. Rasulullah (s.a.v.) gelince Ebû Talib dedi ki:
"Ey Kardeşimin oğlu, kavmin senden i'tidal sahibi olmanı istiyor. Kavmin her isteğine meyl etme. Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Benden ne istiyorlar?" Onlar da dediler ki:
"Bizi ve ilahlarımızı diline dolamayı bırak ki biz de senin ilahını bırakalım." Peygamber de:
"Bana, kendisiyle bütün Arab'a sahib olacağınız ve acemin de size boyun eğebileceği bir kelime verebilir misiniz?" buyurdu. Bunun üzerine Ebû Cehil dedi ki;
"Babanın hayrına! Sana onun on mis*lini verelim," Rasulullah (s.a.v.):
"Öyleyse “Lailahe illallah” deyin." buyurdu. Onlar bunu duyunca bundan nefret ettiler ve ayağa kalkıp şöyle dediler:
"İlahları bir tek ilah mı yaptı. Bu kadar mahlukatı bir tek ilah nasıl idare edebilir?" Bunun üzerine Allah Teala Sad: 38/1-11 âyetlerini indirdi."[4]
3- Tirmizî'nin Mahmud ibn Ğaylân ve Abd ibn Humeyd kanalıyla İbn Abbâs'tan rivayetlerinde o şöyle anlatmış:
Ebu Talib hastalandığında Kureyş onun yanına geldiler, onlar Ebu Talib'in yanında otururlarken Hz. Peygamber (sa) de geldi. Ebu Talib'in yanında sadece bir kişinin oturabileceği bir yer kalmıştı. Ebu Cehl, Hz. Peygamber (sa)'in geldiğini görünce gelip o boş yere am*casının yanına oturmasını engellemek istedi, kalkıp oraya kendisi oturdu ve O'nu, Ebu Talib'e şikâyet etti. Ebu Talib:
"Ey kardeşimin oğlu kavminden ne istiyorsun?" dedi. Hz. Peygamber (sa):
"Ben onlardan sadece bir tek kelime is*tiyorum. O kelimeyle bütün Araplar onlara boyun eğecek ve Acemler kendileri*ne cizye verecekler." dedi. Ebu Talib:
"Bir tek kelime mi?" dedi. Allah'ın Rasûlü (sa):
"Evet bir tek kelime. Ey amca, Yegâne ilâh Allah'tır desinler." de*di.
"Tanrıları bir tek tanrı mı kıldı? Doğrusu bu şaşırtıcı bir şey... Biz bunu di*ğer dinde de işitmedik. Bu ancak bir uydurmadır" (âyet: 5-7) dediler de işte on*lar hakkında bu "Sâd. Zikir dolu Kur'ân'a yemin olsun. Hayır, o küfredenler boş bir gurur ve bir parçalanma içindedirler." âyet-i kerimeleri nazil oldu.[5]
4- Râzî bu hadisenin Hz. Ömer'in müslüman olmasından sonra meydana geldiği ve Kureyş'in ileri gelenlerinden 25 kişinin Ebu Tâlib'e geldikleri ayrıntısına da yer vermektedir.[6]
5- Taberî'nin de kendi isnadıyla İbn Abbâs'tan rivayetinde bu hadise üzerine sûrenin ilk beş âyetinin, yine ondan gelen başka bir rivayette ise ilk sekiz âyeti*nin indiği belirtilmiştir.[7]
6- İçlerinden "Yürüyün ve tanrılarınız üzerinde direnin. Şüphesiz ki bu, siz*den istenen bir şeydir." diyerek kalkıp gidenin Ukbe ibn Ebî Muayt olduğu da Mücahid'den rivayet edilmiştir.[8]
7- Müfessirler bu hadisenin aynı sûredeki "Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ad ve kazıkların sahibi Fir'avn de yalanlamıştı." (âyet: 12) âyet-i kerimesinin nüzul sebebi olarak zikretmektedirler. Bu anlatımda Hz. Ömer'in müslüman olması*nın Kureyş'e ağır geldiği ve bu gidişe bir dur demek üzere Kureyş ileri gelenle*rinin Ebu Talib'e el-Velîd ibnu'l-Muğîra'nın teklifi üzerine gittikleri ayrıntıları da bulunmaktadır.[9]

16. Ve dediler ki: "Rabbımız hesab gününden önce bizim payımızı çabuklaştırıver. "

el-Hâkka Süresindeki "Amma kime de kitabı sağından verilmişse..." (Hak*ka, 69/19) âyet-i kerimesi nazil olunca müşrikler sırf alay olsun diye: "Bizim kitabımızı dünyada hemen veriver." dediler de bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu.[10]

28. Yoksa Biz, iman etmiş ve salih ameller işlemiş olanları, yeryüzünde bozgunculuk edenler gibi mi kılarız? Yoksa Biz, müttakîleri günahkârlar gibi mi tutarız?

Ayetin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Kureyş müşriklerinden bazıları mü'minlere: "Ahirette bize, size verilme*yen hayırlar verilecek." demişlerdi. İşte bu âyet-i kerime bunun üzerine nazil oldu.[11]
2- İbn Asâkir'in İbn Abbâs'tan rivayetle tahric ettiği bir habere göre ise Bedr günü savaştan önce mübareze için çıkan Hz. Hamza, Hz. Ali, Hz. Ubeyde ibnu'l-Hâris ile bunların karşılarına çıkan müşrikler Utbe, Şeybe ve el-Velîd ibn Utbe hakkında nazil olmuştur.[12]

62. Ve dediler ki: "Bizim kendilerini kötülerden saydığımız adamları niçin burada görmüyoruz?
63. Onları alaya almıştık. Yoksa şimdi gözlere görünmez mi oldular? "

Mücâhid'den rivayet edildiğine göre Ebu Cehl, Ümeyye ibn Halef ve Bedr'de öldürülen Kureyş kâfirlerinin ileri gelenleri ile mü'minlerden onların alaya aldıkları ve küçük gördükleri Ammâr, Suheyb, Selman, Habbâb, Bilâl ve benzeri zayıf müslümanlar hakkında nazil olmuştur.[13]

==========================
[1] Alûsî, age. XXIII,160. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/755.
[2] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/563.
[3] İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 303. İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/564.
[4] Tirmizi; Tefsir: 3232, Tirmizi bu hadise hasen demiştir. Nesai; Tefsir: 456, İbn Cerir 23/79, Ahmed; Müsned: 1/227, Hakim; Müstedrek: 2/432, Suyuti; ed-Dürr: 5/295. İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 303-304. Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları: 12/168.
[5] Tırmizî, Tefsîru'l-Kur'ân, Sâd, 38/1, hadis no: 3232; Ahmed ibn Hanbel, Müsned, 1.362 Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/755-756. Abdulfettah El-Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 349-350.
[6] Râzî, age. XXVI, 177. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/755.
[7] Taberî, age. XXIII,79. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/755.
[8] Taberî, age. XXİİİ,80. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/755.
[9] Vahidî, age. s. 259. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/755-756.
[10] Beğavî, age. IV,50. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/756.
[11] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/757.
[12] Alûsî, age. XXIII,189. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/757.
[13] Alûsî, age. XXIII,218. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/757.

Hâdimul İslam 01 Mart 2019 08:17

SURENİN KONUSU

Surenin ana teması hatadan dönmek ile hatada ısrar etmek arasındaki farktır. Sure ilahi bir inşa projesi olan vahye atıfla başlar ve biter . Haddini bilmezlik ve ataları körü körüne taklite saplanan müşrik muhataplara hatada ısrar etmemelerini öğütlenir (1-12)

Hatada ısrar edenlerin akıbeti feci olmuştur(13-16)

Hz Davut hatada ısrar etmemenin, Hazreti Süleyman servet ve iktidarla şımarmamanın güzel bir örneğidir (17-40) Bu iki kıssa ile güç ve güç ahlakı sorgulanır. İktidar ve refahın baştan çıkarıcı boyutu dile getirilerek buna direnenlerle direnmeyenlerin Allah katında bir tutulmayacakları vurgulanır (28 )


Davut a.s gibi aleme hüküm etseniz bile verilen öğütleri dinleyin ve hatadan dönün, kul kusursuz değildir.Herkes hata yapar fakat Önemli olan hatasızlık değil hatadan dönmektir.
Elindeki çoğu göremeyen başkasının elindeki aza göz diker.

Ey insan "Allah'ın senin için yarattığı gözlerin ve yerin amacı sensin ya Senin amacın kim? "mesajı verilmektedir. Bu soruya vereceği doğru cevap ve doğru cevaba uygun bir hayat yaşaması için ihtiyacı olan yol haritası vahiyle çizilir.(29)

Hz Davut ve Süleyman, Hz Eyyub, Hz İbrahim, Hz İshak Hazreti Yakup Hz İsmail Hz Elyasa adı geçen peygamberlerdir (41-48)

Hz Eyyub'un kıssasına değinilirken ondan şu sözü nakledilir "Rabbim şeytan bana tarifsiz bir bezginlik ve terkedilmişlik hissi vermektedir " (41 )
Dikkat çekici olan, Hazreti Eyyub'un hastalıktan değil hastalığın verdiği bezginlikten şikayet etmesi ve bunu da şeytana nisbet etmesidir.

İyilerin ve kötülerin ahiretteki ödül ve cezaları ele alınır.(49-64)

İblis kıssası özelinde hatada ısrarın sahibini ne hallere düşürdüğü vurgulanır.
Vahyin amacı insanı iblisleşmeye karşı uyarmaktır.
Bu uyarıya karşı kör ve sağır davrananlar son ayette şöyle uyarılır:

"Onun verdiği haberin gerçek olduğunu bir zaman sonra mutlaka öğreneceksiniz"(88)

Kuran Surelerini Kimliği


SAAT: 14:56

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320