Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tasavvuf-Tarikat (https://www.forum.medineweb.net/647-tasavvuf-tarikat)
-   -   Mesnevi kutsal kitap mıdır_? (https://www.forum.medineweb.net/tasavvuf-tarikat/20281-mesnevi-kutsal-kitap-midir_.html)

mdm1 05 Aralık 2011 19:25

Mesnevi kutsal kitap mıdır_?
 
Mesnevi kutsal kitap mıdır?


Çok ilginçtir İslam dininin son din ve Kur-an’ın son kutsal kitap ve peygamberimiz Muhammed a.s.’ın son peygamber olarak müslümanlarca kesin bir iman akaidi olarak bilinmesine ve kabul edilmesine karşılık; Mesnevi yazarı Rumi önsözün de kitabını kutsalların kutsalı en kutsal, en büyük fıkıh kitabı, bütün dinlerin asıl kaynağı gibi, oldukça şaşalı hezeyanlarla kutsamakla kalmaz, kendisini de peygamber ilan eder. Hatta Rumi kendisini sahte peygamberlik rolüne ve psikolojisine öyle kaptırmıştır ki, mesnevi âlemlerin Rabbinden inmedir, tanrı onu korur gibi hezeyanları mesnevinin birinci cilt önsözüne yazmaktan çekinmez ve bunu halkı Müslüman olan bir beldede Müslüman ahaliye hitap etme cüretini rahatlıkla gösterebilir.(!)

Şunu burada hemen belirtmekte fayda var ki; Kur-an da ALLAH c.c. kendisine hiçbir şey indirmemişken ve vahiy etmemişken bu tür iddialarda bulunanları zalim olarak nitelerken, elçileri vasıtasıyla bu kişilerin canları alınırken büyük bir azaba çarptırılacaklarını bildirir, uyarır. İşte En’am süresi 93 üncü ayet;

‘’Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiç bir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah’ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün ’şiddetli sarsıntıları’ sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara; "Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah’a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O’nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azapla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...’’(En’am suresi ayet; 93)

Ayetin muhatabı olarak tarihteki sahte peygamberler den bir sahte peygamber olma isteğinde olan Rumi, bu iddiasıyla ALLAH c.c. a açıkça ve pervasızca iftira etmektedir. Bu cüreti ise kâfir ve içerisinde bin bir şeytani fırıldağı barındıran bir karakter yapabilir ancak. Bu konuda bir başka ayeteki uyarıya bakalım;

‘’Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. "Bu Allah katındandır" derler. Oysa o, Allah katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah’a karşı (böyle) yalan söylerler.’’ (Al-i İmran suresi ayet;78)

Düşünün ki aklınıza her gelen saçmalığı, nefsinize her hoş gelen sapıklığı kaleme alacaksınız, sonrada hâşâ bu âlemlerin Rabbinden inmedir, tanrı bu kitabı korur diye ALLAH c.c. a iftira edeceksiniz, sonra da bir Müslüman hatta veli ilan edileceksiniz. Tarih boyunca bu halktan nasıl gizlenmiş, bu nasıl yutturulmuş gerçekten çok ilginç ve halkı Müslüman olan bir toplum içinde oldukça dramatik bir tablodur.

Mesnevi yazarı Rumi beyitlerinde çok övdüğü şaraptan, esrardan bu tür alışkanlıklardan mı yoksa bunlarla beraber fikri hiçbir haram ve sınır tanımamasından veya her iki sebepten ve Moğol ajanı olarak İslam dinini ifsad için yazdığı beyitlerinde kendisini o kadar aşar ki; nihayetinde aklına her geleni vahiy ilan eder. Hatta aracısız yani meleksiz direkt Levhi mahfuzdan (geçmiş gelecek kâinatta olacak her şeyin ve her anın yazılı olduğu kutsal levhadan) her şeyi okuduğunu ders aldığını iddia eder. Unutmayalım ki bunu hiçbir peygamber bile iddia etmemiştir. Ama bakın Rumi neler iddia eder işte mesneviden o beyitler;

317. Akıl, her sabah melek gibi o Levhi Mahfuz’dan bir ders alır. Mesnevi cilt;5

Rumi vahy alma işini o kadar basitleştirir ve sıradanlaştırır ki nihayet genellemeler yaparak hem kendisine gelebilecek tepkileri ortadan kaldırmayı hem de velilik, şeyhlik, sofilik gibi halkça rağbet gören kavramlar üzerinden de sahte peygamberlikler inşa etmeyi amaçlar. Bu kavramlarla anılan kişilerin aslında her birinin vahy aldığını, bunu halktan gizlemek içinse gönül vahyi diyerek durumu gizlediklerini yani aslında her birinin peygamberliklerini gizlemek için söyledikleri saçma sözlere gönül vahyi olarak takdim ettiklerini açıkça beyitlerinde beyan eder. İşte mesneviden o beyitler;

1850. O padişah, Ebulhasan’ın ihsanına, kıskanmasına ait ne gibi huylar söylediyse aynen zuhur etti.
1851. Çünkü onun önünde giden levhimahfuz’dur... neden mahfuzdur o levh? Hatadan!
1852. Bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya...Tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, Tanrı vahyidir!
1853. Sofiler, bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir.
1854. Sen istersen onu gönül vahyi farzet...
Mesnevi cilt;4

Rumi burada sen bu sözleri gönül vahyi farzet ama gerçekte bunlar tanrı vahyidir demekte. Rumi mesnevisinde veli dediği bir takım sahte zatları, Hadi diyerek hidayetin kaynağı, Mehdi diyerek bir kurtarıcı, hem gizli, hem aşikâr diyerek ilahsal sıfatlarla donatarak, akıl onun Cebrail’i (a.s) diyerek de, akıllarından her geçenin vahy olduğunu okuyucuya telkin eder, işte mesneviden o beyitler;

818. Ey yol arayan, Mehdi de O’dur, Hadi de O. Hem gizlidir, hem senin karşında oturmakta.
819. O, nura benzer; akıl onun Cebrail’idir. Ondan aşağı olan veli de onun kandilidir.
Mesnevi cilt;2

Mesnevi yazarı Rumi kendisinin ve kendisi gibi sahte velilerin vahy aldığını beyitlerinde ispata o derece kendisini kaptırır ki, bir filin duygusuyla kıyasa gidecek kadar şaşkınlık içerisin dedir, işte o beyitler;

2749. Filin duygusu, gayb zahmını anlamıştı. Bu böyle olunca artık kendisine Tanrı’dan ilham gelen velinin duygusu nasıl olur? Mesnevi cilt;6

Rumiye göre bir fil başına gelecek şeyleri anlar, hal böyle olunca velilere hayli hayli Tanrıdan ilham gelir demektedir. Oysa Rumi üst beyitlerde de bu vehimleri yani ilhamları algılayanı Tanrılaştıracak kadar çelişki ve sapkınlık içindedir, işte mesneviden o beyitler;

2744. O anlayışı vehim sayma, Tanrı anlayışı bil… Mesnevi cilt;6

Açıkça görüldüğü gibi bir beyitte sahte velileri Tanrıdan ilham alan vahy alan sahte peygamberler olarak lanse eden Rumi, bir başka beyitte o sahte velilerin anlayış kabiliyetini Tanrısallaştırır. Rumi bir saçmalıktan diğer saçmalığa bocalayıp durmaktadır. İşte Rumi mesnevisinde ilk cilde başlarken dibace olarak şu hezeyanları yazar;

‘’Bu kitap mesnevi kitabıdır, hakikate ulaşma ve yakin sırlarını açma hususunda din asıllarının asıllarıdır. Tanrının en büyük fıkhı, tanrının en aydın yolu, tanrının en açık bürhanıdır. Mesnevi içinde kandil bulunan kandilliğe benzer, sabahlardan daha aydın bir surette parlar, kalplere cennettir.
Mesnevi; Mısırdaki Nile benzer. Sabırlılara içecek sudur. Firavunun soyuna sopuna ve kâfirlere hasret. Nitekim tanrıda ‘Hak onların çoğunun yolunu azıtır, çoğununda yolunu doğrultur’ demiştir. Şüphe yok ki mesnevi gönüllere şifadır, hüzünleri giderir, Kur’anı apaçık bir hale koyar, rızıkların bolluğuna sebep olur, huyları güzelleştirir. Şanları yüce, özleri hayırlı kâtiplerin elleriyle yazılmıştır, temiz kişilerden başkalarının dokunmasına müsaade etmezler. Mesnevi âlemlerin Rabbinden inmedir. Batıl ne önünden gelebilir, ne ardından. Tanrı onu korur, gözetir. Mesnevinin bundan başka lakapları da var, o lakapları verende tanrıdır.’’

Mesnevi cilt;1 Dibace(önsöz)

İşte Moğol ajanı Ruminin küfür dini ve şeytanının kendisine indirdiği vehimler ve bunları kutsal gösterme yalanı. Rumi öyle bir küfür dini icadeder ki bütün dinlerin aslının aslı yapar. Öyle ki her türlü sapıklıkla dolu kitabını insanlara rızıklarınızı bollaştırır diyerek küfür dolu kitabını tanrılaştırarak takdim eder…

Bir başka beyittede kamil küfür işlerse bu yeni din ve şeriat olr dediğini anımsarsak, Ruminin yepyeni bir küfür dini icadı çabasında olduğu, melanet mesnevi beyitlerinde kendisini açıkça izhar etmektedir...

Selam ve dualarla...

kamer34 06 Aralık 2011 14:50

Cevap: Mesnevi kutsal kitap mıdır_?
 
Mdm1 adlı üyemiz eline diline sağlık

Bu kadar açık şirk ve küfür dolu sözlerin sahipleri güyya Allah,ın dostları Allah,ın velileri olarak lanse edilirler.

mdm1 06 Aralık 2011 18:01

Cevap: Mesnevi kutsal kitap mıdır_?
 
ALLAH razı olsun.

Hala bugün bile içeriğinin kavranamaması ve sunulan her delile şüphe ve inkarla toplumun karşı çıkılması, mesnevi üzerinde daha ciddi akademik çalışmalar yapılmasını zorunlu kılıyor kanaatindeyim.

Bir gün hristiyanlarla derin bir teoloji tartışmasına girmiş bir kardeşimi, örnek kimlik olarak sunumlarında Rumiyi takdim etmesine karşılık, eserinde şunlar şunlar var dediğimde bana baya bir açık aramışsın diye çıkışmıştı. Ortada açığın olduğu doğruydu ama bu açığı görmek suç olmuştu. İyiniyet daima salih amelle sağlaması yapılmadıkça, iyi olmuş olmuyor malesef.

Hayırlısı olsun inşaALLAH...


SAAT: 03:19

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306