sapık fırkalar
 

SAPIK FIRKALAR

Asr-ı saadette mezhep yoktu ve olamazdı. Çünkü o zaman peygamberimiz ve ashabı vardı. Herhangi bir mevzuda tereddüt veya şüphe olduğu zaman Peygambere soruluyor ve hemen doğru cevabı alını...yordu. Ama ondan sonra islam dünyası genişledi dinimiz kısa zamanda büyük ülkeler fethetti ve ümmetimizin sayısı hızla kabardı. Dini mevzularda ihtilaflar baş gösterdi. Bir yandan da islamiyeti içinden çökertmek isteyen Yahudiler, İranlı Mecusiler, Hristiyanlar ve türlü türlü sapıklıklara balı olanlar Müslümanların zihinlerini karıştırmak için şeytanca propagandalara baş vuruyorlardı.

Bir misal verelim: Yemenli bir Yahudi olan İbni Sebe yalandan Müslüman olmuş, Abdullah ismini almış başına sarık sarmış ve sapık fikirler yaymaya başlamıştı. Şiiliğin kurucusu bu adamdır. İşte itikad ve ameliyatta ehl-i sünnet imamların Allah’ın dininin saflığını korumak için büyük gayret sarf ederek dinimizin hükümlerini ortaya koymuşlar; sapık, batıl inançları reddetmişlerdir.

Bazıları SELEFİYE adlı mezhebi de hak mezheb olarak kabul etmektedir. Bu görüş hatalıdır. Selefi Salihin ile selefiyeyi birbirine karıştırmamak lazımdır. Selefi Salihin diye ilk çağ Müslümanlarına diyoruz. Onlar bizim önderlerimizdir. Selefiye ise aşırı ve ifrat fikirlere sahip olan inbi teymiye’nin açtığı bir çadır ki, hatalı fikirlerle doludur. Vehhabilik denilen bozuk bidat fırkası işte bu selefilikten azma bir gruptur…

Zamanımızda bir çok bidat ve fırkalar vardır bazıları:
1- Neo Selefiye: İngiliz casusluğu yaptıı ve masonların en dinsiz grubuna mensup olduğu tarihi vesikalarla isbat edilmiş bulunan Cemalüddin Afgani onun talebesi bozuk fikirli ve mason Muhammed Abduh onun talabesi ve İngiliz taraftarı Reşid Rıza gibi adamlar bu yolun önderleridir. Ehli sünnet uleması bunları tenkid etmiş ve bütün bozuk fikirlerini çürütmüşlerdi. Türkiye de de bunların taraftarları vardır.

Cemalüddin Afganı gerçekte Afganistanlı değildir. İran’ın Esadabad şehrindendir ve şii mezhebine mensuptur. Lakin islam dünyasını ve ehli sünnet mensuplarını aldatabilmek için kendisi Afganistanlı ve sünni olarak tanıtmıştır. Bu bozuk ve tehlikeli zat hakkın da Amerikalı profesör Nikki R. Keddie 479 sahifelik büyük bir araştırma kitabı neşretmiştir .

Kaliforniya üniversitesinde tarih profesörü olan N.R.Keddie’nin de dedii gibi aslen şii olan cemalüddin Afgani Şiiliğin temel prensiplerinden olan takıyye icabı gerçek inançlarını gizlemiştir. Şii farmason İngiliz casusu anarşist terörist reformcu cemalüddin’inin memleketimizde bir islam büyüü bir müctehid olarak tanınması ve Mehmed Akif gibi kimseler tarafından reklam edilmiş bulunması gerçekten teessüf edilecek talihsizliklerdendir..

2- Telfik-i Mezahib taraftarları:
Bunlar mezheplerin hükümlerini bilhassa kolaylıklarını cem ederek dinimizi oyuncak haline getirmek isterler. Ehli sünnet alimleri telfiki-i mezahibe şiddetle karşı çıkmışlar, bu yolun dinde anarşiye ve çöküntüye götüreceğini isbat etmişlerdir.
(Mason Afgani’nin talebesi mason Abduh’un yolundan giden ve onu üstad olarak kabul eden bozuk fikirli Reşid ;Rıza’nın telfik-i mezahib mevzuundaki kitabının Diyanet İşleri Bakanlığınca yaynlanmış olması bir gaflet eseri değil lakin planlı bir suikasttır.)

Telfik-i Mezahib islam fıkhını yıkmak dinimizin hükümlkerini oyuncak haline getirmek demektir.
Ehl-i sünnet Büyüklerinin nurlu ve pak yolunu bırakıp da Afgani Abduh ve Reşit Rıza gibi bulaşuk şaibeli reformcuların karanlık yollarına sapanlara yazıklar olsun!)

3- Mevdudiye Fırkası: Pakistanlı gazeteci ve politikacı merhum Mevdudi kitaplarında islamın temel inanç esaslarından kadere (imanın temel bir rüknü olarak) yer vermemek suretiyle ehl-i sünnet yolundan sapmıştır. Mevdudi icazetli bir din alimi değildir. Pakistanda 1970 seçimlerinde partisinin 300 mebus çıkaracağını iddia etse de ancak 4 mebus çıkarabilmiştir. Hayalperest ütopyacı siyasi maceralar peşinde koşan bir kimseydi.

Pakistanda islam davası Mevdudiye cereyanı yüzünden çok sarsılmıştır. Kalemi kuvvetli üslübü parlak bir muharrir olduğu i,çin saf gençleri ve kültürsüz avam tabakalarını yaldızlı fikirleriyle peşine takmıştır. Ama gerçek yerine onları bir seraba götürmüştür.
Değerli alim Ebul Hasen Nedvi <islamın siyasi yorumu> adlı kitabında Mevdudinin <kuranda dört terim> adlı eserindeki bozuk inan. Fi,kir ve görüşleri çürütmektedir. Merhum Hasan el-hudeybi de Mevdudinin bozuk fikirlerini tenkid etmiştir. (Mevdüdi islam ümmetime iftira ederek ilah, rab din ve ibadet kavramlarının asıl ve ana manalarını kaybetmekle suçlamıştır.)

4- Humeyniye cereyanı: İranda İhtilal yapan ve ehli sünnet dışı bir mezhebe bağlı bulunan Humeyni’nin de bazı gençler üzerine cazibedar tesirleri olmuştur. Bu zat itikatta ameliyatta siyasette bozuk bir ça açmıştır. Cenabı Hak Türkiye Müslümanlarını böyle bir maceradan muhafaza buyursun. Ehl-i sünnet ile şia arasında usulde (temel meselelerde) ihtilaf vardır. Onlarda ki takıyye ve kitman prensibi de anlaşmaya tyartışmaya ve müzakereye manidir.

5- Mezhebsizlik ve reformculuk: Bunlar mezheplere lüzum olmadıını iddia ederler ve herkesin Kuran-i Kerimden ve hadislerden kendi kafa ve hevasına göre ahkam çıkartmasına uygun bir zemin hazırlarlar. Daha kuran-ı yüzünden okutmaktan aciz çoluk çocuğa 15-20 ciltlik tefsirler okutmak cihad yapıyoruz diye saçma sapan işlere girişmek, Müslümanların temel meselelerini mıncıklamak, sözü ayağa düşürmek, islami otorite ve hiyerarşi kavramlarını yıkmak bunların başlıca mazarratlarındandır.

6- Vehabilik: Bu fırka Allah’ın Semada bulunduğuna inanan tasavvuf büyüklerine <evliya’üş şeytan> demekten utanmayan bozuk bir taifedir. Yüksek din tahsil ve ihtisası yapacağız diye Arabistan’a giden temiz türk gençleri bu bozuk fırkanın pençesine düşme tehdidi altındadır. Vehhabi propagandacıları, içlerinde sapık fikirler bulunan kitaplarınıi ülkemizde bol bol basıp bedava dağıtmaktadırlar. Bunlara karşı olmak her ferasetli Müslümanın görevidir.

Ehl-i sünnet itikadı
Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Hz. k.s

Cevap: sapık fırkalar
 

Aslı onun bunun sözleri ve uydurmaları ile hareket etme senden ricam Cemalettin efgani gibi bir alimi tanımadığın aşikar kendini bilmez bir kaç kişinin söylemi ile karalama yapmak ile ne kazanıyon lütfen tahrik edici tefrikalardan uzak dur çünkü astığın konu tefrika konusu şimdi bu konuya cevap yazsam ve bunu iddia edenleri aşşağılasam sana yada bana ne karı olacak yeter bence bu tür konular ile uğraştığımız lütfen ...Haddinizi aşmayın İmam Humeyni Mevdudi ve benzerleri hakkında yorum yapacaksın çok cesur olman lazım Bu şahıslara dil uzatanlara cevabını en iyi şekilde İlmi olarak vermeyide bilirim yeter bu tür karalamalar İmam Humeyni Ve Mevdudi gibi Alim şahsiyetlerin tırnağı olamayanlar kalkıp iftira ve düzmeceler ile meşkul olmayı bırakmalıdırlar.

Bu yazıyı kaleme alan şahsı Allaha havale ediyorum Çünkü Yazdıklarının yüzde doksanı yalan ve iftiradır Şiiliğin kurucusu İbni Sebe imiş Allah'ım ne diyim cevap versem ne vermesem ne değmez bile bu tür iftiracılara...

Cevap: sapık fırkalar
 

Aslı kardeş güzel paylaşım ALLAH RAZI OLSUN... Burda tanıdığım bi kendini bilmez morukun teki var vahhabi..şeyhten seydadan bahsediyorsun af buyur aval aval gülüyoo.. Yani bulunduğu makamı kaybetme korkusu olmasa küfredecek o derece küstah yani...

Cevap: sapık fırkalar
 

Hacı kardeş bu sözün kime rica etsem

Cevap: sapık fırkalar
 

Cevap: sapık fırkalar
 

Burda derken medineweb den bahsetmiyorum meraketmeyin!!! Bulunduğum ildeki bi tanıdıktan bahsediyorum...

Cevap: sapık fırkalar
 

Tamam özür Keyfinize bakın Hakk ile Batılı ayıran Kur'an'dan hesaba çekileceğimiz günü bekleyelim....

Cevap: sapık fırkalar
 

6- Vehabilik: Bu fırka Allah’ın Semada bulunduğuna inanan tasavvuf büyüklerine <evliya’üş şeytan> demekten utanmayan bozuk bir taifedir.

bu cümledeki ifade bozukluğu

inanan kelimesinden sonra virgül yada ve ile giderilebilir.

Cevap: sapık fırkalar
 

Yukarıdaki yazının sahibi Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi olarak yazılmış. Öncelikle bu zat kimmiş, hangi tarihlerde yaşamış ona bakalım:
İsmi Ahmed bin Mustafa, künyesi Ziyâeddîn olup, Gümüşhânevî diye meşhûrdur. Babası Emirler sülâlesinden Mustafa Efendidir. 1813 (H.1228) târihinde Gümüşhâne'nin Emirler Mahallesinde doğdu. 1893 (H.1311) târihinde İstanbul’da vefât etti.

Bu zat 1813-1893 yılları arasında yaşamış.
Yazıda karalanan Alimler kimler ve ne zaman yaşamışlar ona bakalım:

Cemalettin Afgani:1839-1897 arasında yaşamış
REŞİT RIZA: 1865-1935 arasında yaşamış
MEVDUDİ:1903-1976 yılları arasında yaşamış
HUMEYNİ: 1902-1989 yılları arasında yaşamış

Bu yazının ne tarihsel doğruluğu var, ne de fikri doğruluğu vardır. Bu 4 şahsın hayatların bir okuyun bakalım, İslami mücadele için neler yaptıklarına bir bakın. Şahısları karalamak, kötülemek kolaydır. Hiç olmazsa destekli kötüleyin. Uyduruk yazılarla, birilerinin yazıp da başka birilerine mal ettiği yazılara itibar edilmez.

Cevap: sapık fırkalar
 

yukarda sapıklıkla itham ettikleri kişilerin hepsinin kendi zamanlarındaki Allahın hükmüyle hükmetmeyen zalim idarecilere karşı yaptığı islami mücadeleleri sebebiyle bir çok
çileli hayat yaşamalarına rağmen,günümüz sapıklık üzere olan tasavvuf dininin müntesipleriylede karalanmakta ve ingiliz ajanlığıyla iftira atılmaktadır ve attıkları bu ingiliz ajan iftiraları,tıpkı laik demokratik kemalist diktanın kendi dönemi mazlumlarınıda ingiliz ajanlığıyla öldürme benzeşmesi hiçte tesadufi bi iftira olmasa gerek,[mazlum,iskilipli atıf,ve şeyh said ,gibi]...

şimdi bu sapık tasavvuf fırkasının kendini ehli sünnet adı altındada tanıtıp,bi yandanda halktan topladığı zekatları bunga bunga partilerinde yiyenleri biyandan,papaz okullarını açmak için bağış yapanları lanetliyor,bi yandanda onların bilgi kaynağı olan AĞIZLARINA TÜKÜRÜLEREK VE PEYGAMBERE VE ASHABA NİSPET ETTİKLERİ SAPIK BİLGİ ALIŞLARINI VERİYORUM....Bakalım kim sapık.....delil öyle zan,iftira ,atmasyonla olmaz.....aşağıdaki kendi sözlerinizle olur....
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]