Hutbe:Misyonerlik Faaliyetleri
 

Muhterem Mü'minleri!

Dün olduğu gibi bugün de Ülkemiz ve insanlarımız hıristiyanlaştırılmak gibi büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Hıristiyanların dinlerini yayma ve tanıtmada büyük bir gayretin içinde oldukları gün ışığı gibi açık ve tarih de buna şahittir. Günümüzde ise bu misyoner faaliyetleri olarak kendini göstermektedir.

"Tabiat boşluk kabul etmez" gerçeğinden hareket ettiğimizde, çocuklarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere insanımızı, en son ve en mükemmel din İslam hakkında bilgilendirerek, fıtrattan gelen din ihtiyacını karşılamadığımızda, başka din mensuplarının bu boşluğu doldurma talepleri kaçınılmaz olacaktır.

Aziz Cemaat!

Hıristiyan kiliselerinin Hıristiyan olmayan ülkelerde bu dini yaymak için kurdukları müesseseler misyon, bunları idare eden ve hıristiyanlığı yaymak için faaliyet gösteren din adamlarına da misyoner denmektedir.

Misyoner özellikle islam ülkelerinde kendine has metotlarla, her türlü güç şartlar altında, büyük fedakarlıklar göstererek çalışır. Gayesi ve hedefi, genç nesli İslam dininden uzaklaştırmak, dini ve milli değerlerinden koparmaktır.

Misyonerler, köy, kasaba, şehir, köşe-bucak her yerde; özellikle de okul, kolej, yabancı dil kursları, hastane, hapishane, çocuk yurtları ile kapı-kapı dolaşarak evlerde insanları hıristiyan olmaya çağırarak faaliyet gösterirler.

Dini sebeplerle ortaya çıkan misyoner, şarkiyatçıyla. sömürgeciyle. ticaret erbabı, siyasi nüfuz sağlamak isteyen politikacı ve nihayet bilimsel araştırmalar yapan ilim adamlarıyla birlikte ya da bizzat kendiyi bu hüviyetle dini propaganda yapmaktadır.

Muhterem Mü'minler!

Misyoner en çok sevgiden bahseder, acıları, ızdırapları ve çileleri istismar eder. Doğuştan günahkar kabul ettikleri insanın günahlarına keffaret olmak üzere Allah, oğlu İsa’yı kurban etmiştir der. Allah'ı baba olarak takdim eder. Masum bir güvercin rolüyle, barış ve huzur havarisi kesilir.

Toplumun her kesimi ve her kuruluşuna sızarak faaliyetlerini sürdüren misyonerin emperyalist bir ruhla hareket ettiğini hatırdan çıkarmamak gerekir.

Misyonerler, hıristiyan öğretilerini ya tek'e tek görüşerek veyahut kitap dağıtarak ülkemiz insanına vermektedirler. Ancak, Müslüman Türklerin İslamın yüceliği hususundaki hassasiyetlerini bilen misyonerler, Müslümanların bulunduğu yerlerdeki dini hayatın zayıflamasını, fırsat bilerek bu boşluktan azami ölçüde yararlanmaktadırlar.

Müslümanın, misyonerlerin insanları hıristiyanlaştırma çalışmalarından etkilenmemesi için, İslam dini hakkında bilgi sahibi olması ve dininin vecibelerini yerine getirmesi gerekmektedir. Cenab-ı Hak da Kur'an-ı Kerim'de "Şüphesiz ki; Allah katında yegane din İslam'dır..." (Al-i İmran : 19) buyurmaktadır.