Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat (https://www.forum.medineweb.net/182-teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat)
-   -   Hutbe: Tevbe (https://www.forum.medineweb.net/teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat/11098-hutbe-tevbe.html)

Arasat 23 Mart 2009 19:01

Hutbe: Tevbe
 
Muhterem Müslümanlar!

İnsan, akıllı bir varlık olması itibariyle, diğer canlılardan üstünlük kazanmaktadır. Fakat nefsani duygular, yeme-içme mecburiyetinin ortaya çıkardığı zaruretler ve şeytanın vesveseleri insanı İslam dininin dosdoğru yolundan saptırdığı olur.bu kimsenin yaptığı fena işlerden vaz geçip Allah’ın razı olduğu yola yönelmesine dinimiz, tevbe adını vermiştir.

Tevbe, kötü işlerden vazgeçip iyiliklere dönmektir.

Tevebe, Hakkın rızasına talip olanların ilk müracaat edeceği kapıdır.

Cenab-ı Hak, Kitab-ı ilahisinde kullarını tevbeye çağırarak buyuruyor ki:

“Ey iman edenler, tam bir sudk-u huluse malik bir tevbe ile Allah’a dönün. Olur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün allah Peygamberinive iman edip onunla beraber onları rüsvay etmeyecek, nurları önlerinde ve sağlarında koşacak, ey Rabbimiz, diyecekler, bizim nurumuzu tamamla, bizi yarlığa.Şüphesiz ki sen her şey’e hakkıyla kadirsin.”

Bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:

“Ey insanlar (günahtan vaz geçip) Allah’a dönünüz ve ondan mağfiret dileyiniz.Hakikat ben bile günde yüz defa tevbe etmekteyim.”

İnsan, kötü bir işi terk edince gelecek zamanda artık defterine günah yazılmaz.Fakat tevbe edecek olursa geçmişteki günahları da bağışlanmış olur.Şu inceliğe dikkat göstermelidir: Bir günahı “sıhhatime zarar veriyor, malımı heder ediyor, şerefime leke düşürüyor” diye bırakmak, geçmişteki günahın bağışlanmasına amil olmaz. Çünkü bu bir tevbe değildir. İnsan bir kötülüğü Allah’ın emrine aykırı olduğu için terk ederse tevbe etmiş olur.

Allah Teala, okuduğumuz ayet-i celilede bizi tevbe-i nasuh’a çağırmaktadır.

Tevbe-i nasuh; ciddi ve kalpten kopup gelen samimi bi r tevbedir.Vasdıti demiştir ki: Tevbe-i nasuh, sahibinin üzerinde gizli ve açık hiçbir günah bırakmayan tevbedir.

Tevbe edip de o işi yapmaya devam etmek, Cenab-ı Hakla alay etmek gibidir.

Zünnun-ı Mısri diyor ki:

“Günahtan ayrılmadan mağfiret dileğinde bulunmak, yalancıların tevbesidir.”

Hazret-i Ali Mescid-i Nebevi’de bir arabi gömüştü.O, şu sözü tekralayarak tevbe ediyordu:

“Ya Allah, senden mağfiret diler ve sana tevbe ederim”.Bunun üzerine Hazret-i Ali:

“Bana bak!! Tevbede dil çabukluğu yalancıların tevbesidir”,dedi.Arabi:

“O halde tevbe ne demektir?”dedi.Hazret-i ali buyurdu ki:

“Halis tevbe, altı şey’i içinde toplar.Onlar:

1- Geçmiş günahlara nedamet duymak,

2- (Terk edilmiş)farzları kaza etmek,

3- kul haklarını sahiplerine vermek,

4- Hasmlarla barışıp helallaşmak,

5- Günaha dönmemeye kararlı olmak,

6- Günahla semirttiğin nefsi, Allah’a itaetle eritmek.”

Geçmişte yaptığı günahları hatırladığı zaman pişmanlık duymayıp “Ah o günler ne günlerdi!”diye içini çeken, namaz ve oruçlarını kaza etmeyen, kul haklarını sahiplerine vermeyen, Ramazanda, bıraktığı bir günaha devam edebilmek için bayramı iple çeken kimsenin yaptığı tevbe, şartları mevcut olmadığı için, kabul olunmaz.

Tevbenin kabul olunacağı Kur’an-ı Kerim’de şçyle va’d olunmaktadır:

“Rabbinizden mağfiret dileyin. Çünkü O çok yargılayıcıdır.”

“O, kullarının tevbesini kabul eden, kötü hareketlerini (tevbe ile) bağışlayan ne işlerseniz bilendir.”

Makbul olan tevbenin nasıl yapılacağı, Sure-i Nisa’nın 17-18 ayet-i kerimerinde şöyle açıklanmaktadır:

“Allah indinde (makbul olan )tevbe, kötülüğü ancak cahillik sebebiyle yapacakların, sonra da çarçabuk (vaz geçip) tevbe edecek olanların(tevbesi) dir.İşte Allah’ın tevbelerini kabul edeceği kimseler bunlardır. Allah, herkesin içini dışını hakkıyla bilendir,tam bir hüküm ve hikmet sahibidir.(Yoksa makbul olan tevbe),kötülüklerini yapıp yapıpda onlardan (yani böyle yapanlardan)herhangi birine ta ölüm gelince: “Ben şimdi hakiykaten tevbe ettim”,diyenlerin tevbesi değil. Kendileri kafir olarak öleceklerin tevbesi de değil.Biz onlar için pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.

2.bölüm

Aziz cemaat !

Avamın tevbesi günahtan, havassın tevbesi ise gaflettendir. Evliyaullah, marifetullahtan bir an kalsa onun için tevbe edip göz yaşı dökerlermiş.

Kulluk mertebesinin başlangıcında onlar, azab korkusundan; nihayetinde bulunanlar, Allah’ın kereminden utançlarından tevbe ederler.

Allah’ın mağfiretinin büyüklüğünü düşününüz ki hayatı yapan biz olduğumuz halde, Cenab-ı Hak bizleri tevbeye çağırmakta ve yarlığayacağını müjdelemektedir.

Bu davet karşısında hissiz ve karşılıksız kalmak mü’min olana yakışır mı ?

Bazı kimseler, yüce Mevlamızın tevbeleri kabul etmesine bakıp da günah işlemeye cür’et göstermektedir. Halbuki bu davet, günah değil tevbeye teşvik içindir. Şeytan, insana “Allah, gafurdur” diye diye günah işletir, neticede tevbeye fırsat bulamadan ömrü sona ermiş olur. Cenab-ı Hak, biz kullarını uyarmak için Fatır suresinin 5. Ayetinde şöyle buyurmaktadır:

“Çok aldatıcı (şeytan) da sakın sizi Allah (ın hilmi ve imhali) ile aldatmasın”

İsyan vadisinde dolaşan, elde kadeh dilde hezeyan ile türlü günahlara bulaşan kulları, Allah Teala şöyle uyarmaktadır:

“Ey insan, o ( lutfu ) keremi bol Rabbine karşı seni aldatan ne?”

Günahkar kimselerden bazılarına “Artık vazgeç, doğru yola yönel, ibadetlerine devam et” deseniz, sizi Cenab-ı Hak “La taknetu”ayeti ile susturmak ister. Halbuki bu ayet-i kerime, günah caddelerinde bitkin ve ümitsiz halde dolaşırken, elinden tutacak bir yardımcı gönlüne ümit verecek bir tesellici arayan ,”Acaba bu fenalıktan vaz geçsem bağışlanır mıyım?”diye çırpınan kimseye Cenab-ı Allah şöyle hitap eder.:

“De ki :”Ey kendilerinin aleyhine (günahda ) haddi aşanlar,Allahın rahmetinden ümidi kesmeyin.Şüphesiz O, çok yargılayıcıdır, çok esirgeyendir.”(5)

Bu ayeti, batıl düşüncelere delil görmek ve halkı saptırmakta huccet gibi göstermek isteyenlere bunu takip eden eden ayeti kerimede buyuruluyor ki:

“Size azab gelip çatmadan rabbinize dönün,ona teslim olun Sonra yardım edilemezsiniz.”

İşte her iki ayet-i celile! Bunları vicdan terazisinde tart ve incele! Kahrı ilahi gelince yardım olunamayacağı haber veriliyor:

Gel tevbe et,gel birader

Sonra etmeyesin keder

Din kardeşlerim!

Hayatta insanı kendi nefsinin bile saptırdığı olur.Sonra vicdan azapları içinde kıvranmaya başlar.Kötü akran veya hilekâr şeytan, insanı fena yollara sevk etmiş bulunur.Çıkmaz sokaklarda bocalarken ve ilahi bir meded beklerken “Lâ taknetu”fermanı , onu elinden tutarak ışığa çıkarır.Şair ne güzel ifade etmiş:

Rahmetinden kat’ı ümid etmeyi men etmesen

Fart-ı İsyanımla bulmazdım munâcâta mecâl.

Hutbemize peygamberimizin İbni Maceden rivayet edilen bir hadis-i şerifiyle son verelim:

“Günahından tevbe eden , sanki hiç günahı olmayan kimse gibidir.”

kamer34 13 Nisan 2011 19:15

Cevap: Hutbe: Tevbe
 
Geçmişte yaptığı günahları hatırladığı zaman pişmanlık duymayıp “Ah o günler ne günlerdi!”diye içini çeken, namaz ve oruçlarını kaza etmeyen, kul haklarını sahiplerine vermeyen, Ramazanda, bıraktığı bir günaha devam edebilmek için bayramı iple çeken kimsenin yaptığı tevbe, şartları mevcut olmadığı için, kabul olunmaz.
Hutbeden alıntı
Sanırım bu satırların biraz daha açıklanması gerekmketedir.
1-Kişi kaç gün namaz kılmayabilir?
2-Kişi kendi kafarsına göre namaz farzını terk edebilirmi?
3-Kişi namaz farziyetini terk edince islama göre durumu nedir?
4-Kişi namaz kılmadığı halde müslüman kalabilirmi?
5-Kişi 50 yaşına geldikten sonra geçmiş namazlarının kazasını hangi mezhep imamına göre kılabilir?
Bu soruların hepsini diyanet işleri başkanlarığının delilleri ile açıklaması gerekmektedir.Aynı sorular oruç için de geçerlidir.

kamer34 14 Nisan 2011 12:12

Cevap: Hutbe: Tevbe
 
Yukarıdaki sorularıma diyanetten cevap gelmedi.

Numan Yalçın 14 Nisan 2011 19:21

Cevap: Hutbe: Tevbe
 
-Kişi kaç gün namaz kılmayabilir?

Kişinin namaz kılamayacağına dair her hangi bir neden yoktur ki kaç gün kılamayacağı tartışılsın.
Peygamber efendimizin uygulamasında şu iki durumun (unutmak-uykuya dalmak) dışında, bir de Hendek Savaşında düşmanın fırsat vermemesi sebebiyle namazın kazaya kalması vardır. Hanbelî mezhebi bu üç durum dışında kazayı kabul etmez. Deliller bu mezhebi desteklemektedir. Şafiî, Malikî ve Hanefî mezhepleri ise yukarıdaki olaylara kıyasla vaktinde kılınamayan her namazın kaza edileceği görüşüne varmışlardır.

Kişi kendi kafarsına göre namaz farzını terk edebilirmi?

Namazın önemi çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.” [Taberani]
“Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.” [Taberani]
Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.” [İ.Ahmed]
“Allah Teâlâ buyuruyor ki, "söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana azap etmem, onu sorgu-suale çekmeden Cennete koyarım" [Hakim]
“Her peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır.” [Gunye]

Namaz kılmak böyle büyük bir ibadet olduğu için terk edilmesi de çok büyük günahtır. Hanbeli’de namazı terk eden küfre düştüğü için, Şafii ve Maliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.” [Beyheki]
“Namaz kılan, Kıyamette kurtulacak, kılmayan perişan olur.” [Taberani]
“Namaz kılmayan, Kıyamette, Allah Teâlâ’yı kızgın olarak bulur.” [Bezzar]
Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.” [Ebu Nuaym]
Namaz, çok önemli bir ibadet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
“Namaz kılmak ve diğer ibadetleri yapmak ancak müminlere kolay gelir. Kur'an-ı kerimde, (İman ve ibadet etmek, müşriklere güç gelir) ve (Namaz kılmak müminlere kolay gelir) buyurulmaktadır. Namaz kılmamak, iman zayıflığından ileri gelir. İmanın kuvvetli olmasının alameti, dinimizin emirlerine severek kolaylıkla uymaktır.” [C.1.m.191, 289]

Namaz kılmamanın ne kadar büyük günah olduğunu bilen, ayakta duramayacak kadar hasta olsa bile, mutlaka namaz kılar. Ateşin yaktığını bilen kimse, kendini nasıl ateşe atar? Cehennemden kaçan, Cenneti isteyen namaz kılmaz mı?

Hadis-i şerifte, “Cenneti isteyip de, Allah’ın yasakladıklarından kaçınmayan, isteğinde yalancıdır ve Cenneti isteyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar” buyuruluyor. (Beyheki)

Bunca hadis ayet varken namazı kişi namazı keyfi olarak terk etmesi mümkün müdür? Namazın sadece münafıklara zor geldiğini Peygamberinden a.s. öğrenen kişi nasıl namazı terkeder?

Kişi namaz farziyetini terk edince islama göre durumu nedir?

Câbir (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) buyurdular ki: “İman ile küfür arasında namazı terk etmek vardır” (Müslim, İman: 35)
A’meş (ra)’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet ederek şöyle demiştir: “Kul ile küfür ve şirk arasında namazı terk etmek vardır” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)


Câbir (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kul ile küfür arasında namazı terk etmek vardır” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)

Tabiinden, Abdullah b Şakîk el Ukaylî (ra) şöyle diyor: “Muhammed’in ashabı namazdan başka amellerden hiçbirinin terk edilmesini küfür saymazlardı ancak namazın terk edilmesini küfür sayarlardı” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)

Tirmizî diyor ki: Ebû Mus’ab el Medinî’den işittim diyordu ki: İman, sözden ibarettir diyen kimse tevbe etmeye çağrılır Tevbe etmezse na âla, değilse kafası uçurulur

Kişi namaz kılmadığı halde müslüman kalabilirmi?

Hz. Ömer'in Halife-i Müslimîn olarak görevlilere gönderdiği genelgeden bir alıntı yaparak değerlendirelim…

« Katımdaki en önemli tarafınız namazınızdır. Her kim namazına önem vererek ve de devamlı olarak kı­larsa o dinini korumuş olur. Namazını korumayan kişi namazdan başka hiç bir İslâmî esası da koruyamaz.»*
Sizce namaz kılmayan nasıl bir tehlike içinde olur ?

Kişi 50 yaşına geldikten sonra geçmiş namazlarının kazasını hangi mezhep imamına göre kılabilir?

Kişi kendi mezhebine tabi olarak kazasını yapar.

kamer34 15 Nisan 2011 10:19

Cevap: Hutbe: Tevbe
 
-Kişi kaç gün namaz kılmayabilir?

Kişinin namaz kılamayacağına dair her hangi bir neden yoktur ki kaç gün kılamayacağı tartışılsın.
Peygamber efendimizin uygulamasında şu iki durumun (unutmak-uykuya dalmak) dışında, bir de Hendek Savaşında düşmanın fırsat vermemesi sebebiyle namazın kazaya kalması vardır. Hanbelî mezhebi bu üç durum dışında kazayı kabul etmez. Deliller bu mezhebi desteklemektedir. Şafiî, Malikî ve Hanefî mezhepleri ise yukarıdaki olaylara kıyasla vaktinde kılınamayan her namazın kaza edileceği görüşüne varmışlardır.
Numan yalçın yöneticeden alıntı


Numan yalçın hocam bu güzel açıklayıcı bilgiler için teşekkürler. O halde akla şu soru gelmektedir. Kim hangi mezhebe göre islam dininin temel taşı olan bu kadar önemli bir farziyetini 50-60 sene namaz kılmadan geçirebilir. 50- 60 yaşına kadar namaz kılmadan bir insanın müslüman kalması nasıl söz konusu olabilir.

Sizin de yukarıda açıkladığınız gibi ancak uyku hali ve unutkanlık dışında savaşta dahi namazın terki söz konusu değilken mezhep imamlarımız bir tek vakiti terkinin üzerinde dahi bu kadar kafa yorarken toplumda 50-60 yaşına kadar namaz kılınmadan müslüman kalınabileceği fetvasını kim neye dayanarak verebilmektedir.

Gerek ayetlerde gerek hadislerde gerekse Selef alimlerimizin kitaplarında kişi vakit namazını uyku ve unutkanlık hali geçer geçmez derhal o namazın edasını gerçekleştirmeleri gerektiği açıkca geçmişken nasıl olurda bir insan senelerce namaz kılmaz. Bu nasıl bir islam anlayışı?


SAAT: 04:03

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306