Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat (https://www.forum.medineweb.net/182-teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat)
-   -   Vaaz: Yemin ve Kefaretleri (https://www.forum.medineweb.net/teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat/2829-vaaz-yemin-ve-kefaretleri.html)

Seleme 20 Nisan 2008 15:04

Vaaz: Yemin ve Kefaretleri
 

[JUSTIFY]Yeminin mahiyeti, meşruiyeti ve dindeki yeri anlatılır. Yeminin Müslümanın hayatında önemli bir yeri olduğu, dili yemine alıştırmamaya özen gösterilmesi gerektiği ve yalan yere yemin etmenin büyük günahlardan olduğu vurgulanır. Kendisiyle yemin edilenler ve yemin edilmesi yasak olanlar açıklanır. Doğru bile olsa alış-verişte yemin etmekten sakınmanın gerektiği belirtilir.Yemin'in Çeşitleri ve sırayla: Boş Yemin (Yemin-i lağv) , Yalan Yemin (Yemin-i Gâmus) ve Söz Yemini (Yemin-i Mün’akide) üzerinde durulur.Yemin Keffareti ile konu sonlandırılır.
[JUSTIFY][/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Sözlükte kuvvet, sağ taraf, sağ el, and içmek, kasem gibi anlamlara gelen yemîn, dinî bir kavram olarak, bir kimsenin Allâh’ın adını veya sıfatını zikrederek sözünü kuvvetlendirmesi demektir. Yemin, sözü kuvvetlendirmesi ve yalan yere yeminin büyük günah olması sebebiyle mahkemelerde başka bir delil bulunmadığında delil olarak kabul edilmiştir.[/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Kur’ân-ı Kerim’de yalan yere yeminin, Allah’ın gazabına uğramış olanların niteliklerinden sayılması ve özellikle kafirlerin ve münafıkların yalan yere yaptıkları yeminlere örnekler verilerek yaptıkları bu hareketin çirkinliğinin ortaya konması, bunun ne derece büyük bir vebal olduğunu göstermektedir.[/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Yeminin bazı şeylere siper yapılması Kur’ân-ı Kerim’de yerilmektedir. Mesela kötü bir malı satabilmek için yemini kalkan yapmak asla tasvip edilemez. Hatta doğru bile olsa, alış veriş yaparken yemin etmemelidir![/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Sözün kuvvetlendirilmesi için Allâh’ın adı veya sıfatı anılarak yapılan yemin üç çeşittir: Yemîn-i lağv, yemîn-i gamûs ve yemîn-i mün’akide.[/JUSTIFY][JUSTIFY][/JUSTIFY][JUSTIFY]Yemîn-i lağv; bir şeyin öyle olduğu zannedilerek veya ağız alışkanlığıyla yapılan yemindir. Kişinin birini görmediği halde gördüğünü zannederek “vallahi gördüm” demesi böyledir. Ayrıca sözünü kuvvetlendirme niyeti bulunmaksızın, yemin kastı olmaksızın yemin sözlerini söylemek de yemîn-i lağv olarak kabul edilmiştir. Bu şekilde yapılan yeminden dolayı keffaret gerekmez. Kur’an-ı Kerîm’de, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerden dolayı sorumlu tutulmayacağı bildirilmiştir (Bakara 2/225; Mâide 5/89). Bununla birlikte, ağız alışkanlığıyla konuşurken ikide bir yemin edenlerin bu alışkanlıklarından vaz geçmek için çalışmaları gerekir.[/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Yemîn-i gamûs; geçmiş zamanda meydana gelmeyen bir işin olduğuna veya yapılan bir şeyin olmadığına bilerek yalan yere yemin etmektir. Bu yemin büyük günah olup, sahibini günaha daldırdığı için bu isim verilmiştir. Bilerek ve Allâh’ın adını anarak yalan yere yapılan yeminin bağışlanması için keffaret yeterli olmadığından; keffâret vacip kılınmamıştır. Gamûs yemîni yapan kimsenin gerçekten pişman olarak ve bir daha böyle bir hataya düşmemek üzere Allah’tan af dilemesi gerekir. Yalan yere yaptığı yemin sebebiyle başkasının hakkının zayi olmasına sebep oldu ise, bu zararı tazmîn edip onlardan helallik istemelidir.[/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Yemîn-i mün’akide; mümkün olan ve geleceğe ait bir şeyi yapmak veya yapmamak üzere yapılan yemindir. Bir kimsenin şu işi yapacağım veya yapmayacağım diye yemin etmesi böyledir. Yeminin sahih olması için yemin edenin akıllı, buluğ çağına erişmiş ve müslüman olması gerekir. Ayrıca bu sözüyle yemini kastetmiş olmalıdır. Bunun yanında yeminin Allâh’ın isimlerinden biriyle veya O’nun sıfatlarıyla yapılmış olması gerekir. Allâh ve sıfatları dışında başka şeylere yapılan yemin, bu yemin kapsamına girmez.[/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Bu yemin ileride yapılacak bir işe Allâh’ın şahit tutulması olduğundan, yerine getirilmelidir. Yerine getirilmemesi halinde yemin bozulmuş olur; keffâret ödenmesi gerekir.[/JUSTIFY]
[JUSTIFY]Yemînin keffâreti ise, on fakiri doyurmak veya giydirmek ya da köle azât etmektir. Buna gücü yetmeyen kimse üç gün peşpeşe oruç tutar. Yüce Allâh, “Allâh sizi kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden dolayı değil, fakat kalplerinizin kastettiği yeminlerden dolay sorumlu tutar. Yemînin keffâreti, ailenize yedirdiğinizin ortalamasından on fakiri yedirmek yahut giydirmek ya da bir köle âzât etmektir. Bulamayan üç gün oruç tutmalıdır; yemininizin keffâreti budur. Yemin ettiğinizde yeminlerinizi tutun. Şükredesiniz diye Allâh size böylece ayetlerini açıklıyor.” buyurmaktadır (Mâide 5/89).[/JUSTIFY][JUSTIFY][/JUSTIFY][JUSTIFY]Farz veya vacip olan bir şeyi yapmamaya; haram ve günah olan bir şeyi yapmaya edilen yeminin yerine getirilmeyip keffâret verilmesi gerekir. Mendûb olan bir şeyi yapmamaya veya mekrûh olan bir şeyi yapmaya yemin eden kimsenin yeminini bozup keffâret vermesi daha uygundur. Mubah konularda yapılan yeminlerde ise, yeminin bozulmaması gerekir. Şayet yeminini bozar ise keffâret vermesi gerekir. Yeminin bilerek veya unutarak ya da baskı altında bozulması arasında fark yoktur; keffâret verilmesi gerekir.[/JUSTIFY]
[JUSTIFY]وَلاَ تَتَّخِذُواْ أَيْمَانَكُمْ دَخَلاً بَيْنَكُمْ فَتَزِلَّ قَدَمٌ بَعْدَ ثُبُوتِهَا وَتَذُوقُواْ الْسُّوءَ بِمَا صَدَدتُّمْ عَن سَبِيلِ اللّهِ وَلَكُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ[/JUSTIFY]



“Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebi yapmayın. Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak(larınız) kayar da Allah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız. (Ahirette de) sizin için büyük bir azap vardır”.

[JUSTIFY][SIZE=4]لاَ يُؤَاخِذُكُمُ اللّهُ بِاللَّغْوِ فِي أَيْمَانِكُمْ وَلَـكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا عَقَّدتُّمُ الأَيْمَانَ فَكَفَّارَتُهُ إِطْعَامُ عَشَرَةِ مَسَاكِينَ مِنْ أَوْسَطِ مَا تُطْعِمُونَ أَهْلِيكُمْ أَوْ كِسْوَتُهُمْ أَوْ تَحْرِيرُ رَقَبَةٍ فَمَن لَّمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلاَثَةِ أَيَّامٍ ذَلِكَ كَفَّارَةُ أَيْمَانِكُمْ إِذَا حَلَفْتُمْ وَاحْفَظُواْ أَيْمَانَكُمْ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ
“Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hallisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkanı) bulamazsa onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah size âyetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz”.[JUSTIFY][SIZE=4][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS]Konu ile ilgili faydalanılabilecek diğer ayetler ise şunlardır:Bakara, 2/224-225; Âl-i İmran, 3/77; Maide, 5/89; Nahl, 16/92-96; Mücadele, 58/14-17; Münafikun, 63/1-2; Tahrim, 66/1-2; Kalem, 68/1-12.
[JUSTIFY][SIZE=4]Bazı Hadisler
[JUSTIFY][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#000000]عن ابن عبّاس رَضِيَ اللّهُ عَنهما:قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم لِرَجُلٍ حَلَّفَهُ: احْلِفْ بِاللّهِ الّذِي َلا إلهَ إَّلا هُوَ مَالَهُ عِنْدَكَ شَيْءٌ، يَعْنِي لِلْمُدَّعِي
[JUSTIFY] [/JUSTIFY]
[JUSTIFY]İbnu Abbas (r. anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v.) yemin teklif ettiği bir kimseye şöyle söyledi: "Haydi! Kendinden başka ilah olmayan Allah'a kasem ederek o kimsenin yani iddia sahibinin sende hiçbir şeyi olmadığına yemin et!" [JUSTIFY][/JUSTIFY]
[CENTER][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#000000]عن ابن عمر رَضِيَ اللّهُ عَنهما قال: سَمِعَ رَسُولُ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم عُمَرَ رَضِيَ اللّهُ عَنه يَحْلِفُ بِأبِيهِ، فقَالَ: إنَّ اللّهَ يَنْهَاكُمْ أنْ تَحْلِفُوا بِآبآئِكُمْ، فَمَنْ كَانَ حَالِفاً فَلْيَحْلِفْ بِاللّهِ أوْ لِيَصْمُتْ
[JUSTIFY][COLOR=#a0a0a0][FONT=Comic Sans MS]İbnu Ömer (r.anhümâ) anlatıyor: Resulullah (s.a.v.), Hz. Ömer (r.a.)'in, babasını zikrederek yemin ettiğini işitmişti: "Allah Teala hazretleri, sizleri babanızı zikrederek yemin etmekten nehyetti. Öyleyse kim yemin edecekse Allah'a yemin etsin veya sussun" buyurdu.
[CENTER][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#000000]وعن بريدة رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: مَنْ حَلَفَ فَقَالَ: إنِّي بَرِئٌ مِنَ اِﺳﻼﻢ فَإنْ كَانَ كَاذِباً فَهُوَ كَمَا قَالَ. وَإنْ كَانَ صَادِقاً فَلَنْ يَرْجِعَ إلى اِﺳﻼﻢ سَالِماً
[JUSTIFY][COLOR=#a0a0a0][FONT=Comic Sans MS]Büreyde (r.a.) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Kim yemin eder ve "...İslam'dan berî olayım!" derse, eğer sözünde yalancı ise, dediği gibi olur, yalancı değil de gerçeği söylemişse İslam'a salim olarak dönemeyecektir."
[JUSTIFY][/JUSTIFY]
[JUSTIFY][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][B][COLOR=#000000]وعن إياس بن ثعلبة الحارثي رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: مَنِ اقتَطَعَ حَقَّ امْرِئٍ مُسْلِمٍ بِيَمِينِهِ فَقَدْ أوْجَبَ لَهُ النَّارَ، وَحَرَّمَ اللّهُ تَعالى عَلَيْهِ الْجَنَّةِ. قَالُوا: وَلَوْ شَيْئاً يَسِيراً يَا رَسُولَ اللّهِ؟ قَالَ: وَلَوْ كَانَ قَضِيباً مِنْ أرَاكٍ
[JUSTIFY][COLOR=#a0a0a0][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]İyas İbnu Sa'lebe el-Hârisî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim Müslüman bir kimsenin hakkını, yemini ile ele geçirirse artık onun için cehennem vacib olmuştur. Allah Teala ona cenneti de mutlaka haram kılmıştır." "Ey Allah'ın Resulü! Az bir şey olsa da mı?" diye sormuşlardı. "Misvak ağacından bir çubuk bile olsa!" cevabını verdi."
[JUSTIFY][COLOR=#a0a0a0]
[SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#000000]قَالَ رَسُولُ اللّهُ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: مَنْ حَلَفَ عَلى مَالِ امْرِءٍ مُسْلِمٍ بِغَيْرِ حَقِّهِ لَقِىَ اللّهَ تَعَالَى وَهُوَ عَلَيْهِ غَضْبَانُ
[JUSTIFY][FONT=Comic Sans MS]"Resulullah: "Kim Müslüman bir kimsenin malı hakkında yalan yere yemin ederse, (Kıyamet günü) Allah'la karşılaştığında O'nu kendisine karşı gadablanmış bulur!" buyurdular.
[SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][B][SIZE=14][FONT=Traditional Arabic]َنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، عَنِ النَّبِيِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏"‏ الْكَبَائِرُ الإِشْرَاكُ بِاللَّهِ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ، وَقَتْلُ النَّفْسِ، وَالْيَمِينُ الْغَمُوسُ ‏"‏‏
[JUSTIFY][/JUSTIFY][JUSTIFY][FONT=Comic Sans MS][SIZE=4]Abdullah İbni Amr İbni Âs (r Anhümâ)'dan rivayet edildiğine göre Nebî (s.a.v.) şöyle buyurdu:"Büyük günahlar şunlardır: Allah'a
[JUSTIFY][/JUSTIFY][JUSTIFY]ortak koşmak, ana babaya itaatsizlik etmek, haksız yere bir kimseyi öldürmek ve yalan yere yemin etmek."[/JUSTIFY][JUSTIFY][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR=#000000]قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: مَنْ حَلَفَ عَلى يَمِينٍ مصْبُورَةٍ كَاذِباً فَلَيَتَبَوَّأْ بِوَجْهِهِ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ.
[JUSTIFY]"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Kim, (mahkeme gereği, yapması icabeden) bir yeminde yalan yere yemin ederse bu yemini sebebiyle cehennemdeki yerini hazırlamış olur".
[JUSTIFY]قَالَ رَسُولُ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: قَالَ
اللّهُ تَعَالَى: ﺛثَةٌ أنَا خَصْمُهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ: رَجُلٌ أعْطَى بِي ثُمَّ غَدَرَ، وَرَجُلٌ بَاعَ حُرّاً فَأكَلَ ثَمَنَهُ، وَرَجُلٌ اسْتَأجَرَ أجِيراً فَاسْتَوُفَى مِنْهُ وَلَمْ يُعْطِهِ أجْرَهُ[JUSTIFY]"Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah Teala hazretleri dedi: "Üç kişi vardır, kıyamet günü ben onların hasmıyım: "Benim adıma (yemin) edip sonra gadreden kimse, hür bir kimseyi satıp parasını yiyen kimse, bir işçiyi ücretle tutup çalıştırdığı halde, ücretini vermeyen kimse".
إِنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ ـ رضى الله عنه ـ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُول"‏ الْحَلِفُ مُنَفِّقَةٌ لِلسِّلْعَةِ مُمْحِقَةٌ لِلْبَرَكَةِ ‏"‏‏
[JUSTIFY]Ebû Hüreyre (.ra.) Resûlullah (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittim dedi: "Yemin, malın sürümünü artırır; fakat kazancın bereketini giderir. "
[JUSTIFY]
قَالَ
رَسُولُ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: مَنْ حَلَفَ عَلى يَمِينٍ فَرَأى غَيْرَهَا خَيْراً مِنْهَا فَلْيُكَفِّرْ عَنْ يَمِينِهِ وَلْيَفْعَلِ الّذِى هُوَ خَيْرٌ مِنْه
[JUSTIFY]"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Kim bir şey hususunda yemin eder, sonra da hilafını daha hayırlı görürse, derhal kefâret vererek yemininden vazgeçsin ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yapsın"

[/JUSTIFY]
[/JUSTIFY]
[/JUSTIFY]
[/JUSTIFY]
[/JUSTIFY]
[/JUSTIFY]

Medine-web 20 Nisan 2008 17:29

Cvp: Vaaz: Yemin ve Kefaretleri
 
Allah razı olsun..
bi öneri;
"vaaz ve hutbelerimizi verdiğimizde,giriş gelişme ve sonuç eksenli olsun..konunun başında ilgili ayet ve hadis verilsin.dolayısıyla çıktısını almak isteyenler için kolay ve zahmetsiz olur"
ayet ve hadislerin numaraları kaynakları mutlaka verilsin..
saygılar...

Seleme 20 Nisan 2008 20:41

Cvp: Vaaz: Yemin ve Kefaretleri
 

Aslında bu vaazda sayın Admin sizin belirttiğiniz gibi giriş,gelişme ve sonuç bölümünden oluşuyordu.Değiştirdim aslını.
Hergün bir vaaz benden elimde güzel dökümanlar var.Umarım faydalı olur.


SAAT: 19:47

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306