Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat (https://www.forum.medineweb.net/182-teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat)
-   -   Günün Sohbeti: Kabuslu Yıllar (https://www.forum.medineweb.net/teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat/3759-gunun-sohbeti-kabuslu-yillar.html)

Seleme 09Haziran 2008 13:45

Günün Sohbeti: Kabuslu Yıllar
 
Muhteşem geçmişimize ve ümitlerimizde tüllenen aydınlık geleceğimize arka çevirerek iddialarla avunan bir toplum hâline geldik. Bu meş'um dönemde, ortaya kayda değer herhangi bir eser koyamadık –öyle bir gayretimiz oldu mu onu da Allah bilir– ama cihanları yeni baştan inşâ ediyor gibi bir tavrımız var. Âlemin uçarak geçtiği yerlerde düşe-kalka yürüdüğümüz açık; gel gör ki, sürekli Süleyman tahtının vârisi olduğumuz iddiasındayız.. ve henüz kendi ses ve şivemizi belirleyememişken dünyaya bir şeyler anlatma peşindeyiz. Çoğumuz itibarıyla, iş ve beceri adına birer amelmanda ve zamanzede olduğumuzda şüphe yok; ne var ki, gürültümüzle yeri-göğü inletiyoruz. Hele bir tür hamâset destanlarımız var ki hepsi de
"Şehname"
edalı. Hakkı bâtıl, bâtılı hak göstermedeki cedel ve diyalektik kabiliyetimize diyecek söz bulamıyorum. Bu donanımla (!) hedef seçtiğimiz ve infazına karar verdiğimiz mazlumların Allah yardımcısı olsun.
Çoğumuz birer gösteriş budalası.. her işimizde riya diz boyu; şöhret hissi ve fâikiyet iddiası ise ondan da aşkın.. sürekli içimizde köpürüp duran bencillik duygusuyla, karşı taraf dediğimiz kimseleri âdeta birer kapıkulu gibi görüyoruz. Halkın yüzde sekseni için takdir ettiğimiz seviye ve konum, en katı kast sistemlerinde henüz adı konmamış bir bayağılığa eş. Ötekiler dediğimiz bu unvanzedelerin en küçük kusurlarını bahane ederek saç ve sakallarını yolup önlerine döküyoruz. Tabiî kendimize gelince daha farklı davranıyor ve levsiyât içinde yüzdüğümüz durumlarda bile burnumuzdan kıl aldırmıyoruz.
Bazen unutuyoruz insan olduğumuzu, çamurdan, balçıktan yaratıldığımızı! Aşkın birer varlık gibi görüyoruz kendimizi; görüyor da yere-göğe sığmayan bir teâzum duygusuyla en olmaz beklentilere giriyor ve en erişilmez pâyeler arkasına düşüyoruz; umduklarımızı elde edemeyince de hezeyanla köpürüyor ve etrafımızı yakıp yıkıyoruz. Bazen daha da ileriye giderek, bize ait olmayan işlerde bile şöyle böyle bir kısım irtibat noktaları bularak herkesten alkış bekliyoruz.. dahası yüzümüze, gözümüze bulaştırdığımız işlerde –buna falsolarda da diyebiliriz– bile bir kısım demagojilerle kendimizi aklamaya çalışıyor ve âdeta mutlak masumiyet iddiasında bulunuyoruz.
Yıllar var, bir türlü sâlim aklın gereklerini yerine getiremiyor, iradelerimizin hakkını veremiyor ve hep hata üstüne hatalara giriyoruz. Hırçınlıkla oturup kalkıyor, kinle nefretle gürlüyor, kaba kuvvetle herkesi sindirmeye çalışıyor; sindirilmeyenleri de potansiyel suçlu sayıyor ve ademe mahkum ediyoruz. Yok insanlara şefkatimiz.. habersiziz diyalogdan ve hoşgörüden.. saygılı olamıyoruz farklı düşünce ve farklı anlayışlara. Sürekli nefsanîliklerimizin arkasından koşuyor ve herkese çifte ve tekme savuruyoruz.
Bugüne kadar bir sevgi dili oluşturarak veya bularak kendimizi bu dille ifade etmeyi hiç düşünmedik; bazılarımız itibarıyla düşünsek de, onu da yüzümüze-gözümüze bulaştırdık! Ne olurdu sanki, bir kere de düşünce, söz ve beyanlarımızı vicdanlarımızın kadirşinas imbiklerinden geçirerek
biraz daha nezaket
deyip, o kaba tavır ve davranışlardan sıyrılıp ince ve imrendirici olabilseydik!. Ve
"onurumuz, gururumuz"
dediğimiz aynı anda, başkalarının da bu tür şeyleri mırıldandıklarını/mırıldanacaklarını kulak ardı etmeseydik!..

Ne olurdu, makam, mansıp, nâm u nişan ve menfaat kaygısına düşmeden her zaman insanî ufkumuzu koruyarak bir kere daha meleklere "
لَا عِلْمَ لَنَا إِلَّا مَا عَلَّمْتَنَا
" dedirtebilseydik; dedirtip yaratılışımızdaki farklılığı tavır ve davranışlarımızla ortaya koyarak o muhteşem donanımımızın gereğini yerine getirebilseydik!
Heyhât ki, bunların hiçbirini yerine getiremedik ve bir türlü kendimiz olamadık; olamadık da hep beden ve cismaniyetimize yenik düştük. Öyle ki, köpürüp duran hevâ ve heveslerimizle şeytanları sevindirsek de ruhanîleri sürekli küstürdük. İhtimal, şimdilerde bu hâlimize muttali olan hasımlarımız bize bakıp bakıp bayram ediyor ve perişaniyetimizi gören ehl-i iman da için için inkisarlar yaşıyor.. nasıl olmasın ki, bugün büyük ölçüde hak yolunda görünenlerde bile hakperestlik hissi sönmüş gibi. Çoklarımızda korkunç bir hissizlik ve hareketsizlik nümâyân.. toplumca ciddi bir heyecan yorgunluğu içindeyiz.. farklı bir görüntü sergileyenlerin heyecanı da nefsin güdümünde olma gibi farklı bir gâilenin riskleriyle mâlul.. pek çok kimse me'yus ve gelip ruhlarına çarpan bir sur sesiyle sarsık.. bunların ümit ufukları da kıyamet emareleriyle toz duman...
Seherler, inayet çağrısıyla gürleyecek diller bekliyor; ama bütün diller suskun. Gökler, gözyaşlarından oluşacak bulut intizârı içinde, ancak o hususta da bir kuraklık yaşıyoruz ki, sorma gitsin.. çoğumuz, fırtınalara maruz çer çöp misali sağa-sola savrulup duruyoruz ve şirazesi kopmuş bir kitabın eczası gibi darmadağınık ve pâyimâliz
Bilmem ki bu kırılıp dökülmeden yakın bir zamanda kurtulabilecek miyiz; kurtulup bir kere daha ruhumuzun sesini feleklere duyurabilecek miyiz?!. Âh bir bilsem, ne zaman Allah karşısında yeniden yerimizi, konumumuzu kavrayarak
"Yâ Hay"
deyip dirileceğiz! Aslında O'nun kapısına yönelmeden hakiki varlığa erilemeyeceği de açıktır. Evet, Allah'a dayanmadan, sa'ye sarılmadan ve iradenin hakkı verilmeden dirilmek imkânsızdır. Sineler O'na yönelmeli, diller O'nu anmalı, gözyaşları ceyhun olup akmalı ki, hazan bahara dönüşsün ve beklenen umumî diriliş de gerçekleşsin...
M.F Gülen


SAAT: 23:50

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306