Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat (https://www.forum.medineweb.net/182-teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat)
-   -   Cuma Kürsüsü (https://www.forum.medineweb.net/teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat/5339-cuma-kursusu.html)

Belgin 15 Ağustos 2008 10:09

Cuma Kürsüsü
 
Bir Müminin Üslubu Nasıl Olmalıdır?

Görülmemiş hesaplarla öteye gitmeyin Can çekişme hali başlamadan önce bir ân-ı seyyale bile olsa, kendi hür iradesiyle inanabildiği takdirde onun imanı geçerlidir.

Bir kimse, ölüm emareleri iyice belirmeden ve can boğazına gelmeden önce, hâlâ bir hayır kesbine imkân bulabileceği bir zaman diliminde aklı başında olarak iman ederse, henüz ye's (ümitsizlik) hali tahakkuk etmemiş sayılır ve o andaki imanı makbûl olur.

Can çekişme hali başlamadan önce bir ân-ı seyyale bile olsa, kendi hür iradesiyle inanabildiği takdirde onun imanı geçerlidir. Diğer taraftan, hâlet-i ye's açısından, bir inançsızın iman etmesi ile bir mü'minin tevbesini birbirinden ayırmak ve farklı şekilde değerlendirmek gerekmektedir.

Ümit ve recâm odur ki, bir mü'min, o dakikaya kadar günah işlemiş olsa da, ölüm döşeğinde ve ahirete ait tabloları görmenin ürpertisini yaşadığı bir anda bile tevbe etse Rahman ü Rahim onun tevbesini kabul buyurur. Çünkü o tevbenin bir arka planı ve bir dayanak noktası vardır. O insan, daha önceden iman etmiştir, belli ölçüde sâlih amel de yapmıştır; nihayet günahları kalmıştır sırtında, hatta bunlar altından kalkılması çok zor ağırlıkta da olabilir. "Allah'ın meşietine kalmış; dilerse affeder, dilerse de azap eder" hakikati mahfuz, iman sermayesine sahip böyle birisi o esnada Cenâb-ı Hakk'a tevbe ederse, o iman iksiri hürmetine Mevlâ-yı Müteâl onu bağışlayabilir.

Bir mü'min için tevbe kapısı her an açıktır; ne var ki, insan, altından kalkılmaz hesaplarla ötelere gitmemek için hep temkinli davranmalı, sürekli temiz yaşamalı, eskaza kirlenmişse hemen temizlenmeye çalışmalı; elinde fırsat varken günah ve kul hakkı gibi ağırlıklardan kurtulmanın yollarını araştırmalı ve ölüme her an hazırlıklı olmalıdır. Şayet, zamanında bunları yapamamışsa, hiç olmazsa, ötelere yolculuk hesabına net sinyaller almaya başladığı vakit, hayatını bir kere daha gözden geçirmeli, bari ömrünün geriye kalan kısmını imar etmeli ve ölüp giderken kendi harabesinin altında kalmamaya bakmalıdır.

Allah hakkına da kul hakkına da riayet etmek gerek

İnanan bir insan, sebepler açısından çok az bir ömrünün kaldığını düşünüyorsa -ki bu bir ay da olabilir bir hafta da, bir gün de olabilir bir saat de- Allah'ın lütfettiği iman blokajını çok iyi değerlendirmeli; mümkün olduğu kadarıyla farz ibadetlerinden eksik kalanları kaza etmeli ve hususiyle üzerindeki kul haklarını ödeyerek onlardan kurtulmaya gayret göstermelidir. Gıybetini yaptığı, hakkını yediği, bir kötülük ettiği... kim varsa, onlara ulaşmanın ve helallik almanın bir yolunu mutlaka bulmalıdır. Hatta gerekirse, bir gazeteye, bir televizyona ya da bir radyoya ilan vermeli ama ne yapıp edip ahirete görülmemiş hesaplarla gitmeme cehdi sergilemelidir. Bir an önce vasiyetini yapmalı; "Falana şunu verin, filana bunu deyin; şuna hakkını ödeyin!.." demeli ve kul hakları açısından bütün bütün temizlenme arzusunu ortaya koymalıdır. O, gücünün yettiği kadarını yapmaya çalışırsa, inşaallah eksiklerini de Cenâb-ı Hak tamamlayacaktır. Rabb-i Rahîm'in engin bir rahmeti vardır; [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Teâlâ ötede hak sahiplerine "Benim bu kulumdaki hukukunuzdan vazgeçin, ellerinizi onun yakasından çekin, Ben de size şu Cennet köşklerini vereyim!" diyebilir.

Ne var ki, böyle bir akıbet Mevlâ-yı Müteâl'in sürpriz iltifatlarına vâbestedir; hâlis mü'min ise, hayatını harikulâdeliklere ve sürprizlere bina edemez/etmemelidir. Bu itibarla da, o doğrudan doğruya haram ve helal mülahazasına bağlı yaşamalı; hakkı hak bilmeli, hem [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]'ın hakkına hem de hukuk-u ibâda riayet etmeli ve şayet bir haksızlık yapmışsa, ilk fırsatta ondan arınma yollarını araştırmalıdır.

Mevzuyla alâkalı son bir husus da, ölüme iyice yaklaştığını düşünen bir insanın havf-recâ dengesidir. Bir kimse vardır ki, ta baştan itibaren bir havf (korku) insanıdır, daha ziyade terhîblerden (kalbe endişe ve korku hissi salan sözlerden) mütessir olur. Cenâb-ı Hakk'ın mehafet ve mehabetini hatırladığı zaman yüreği ağzına gelir. Böyle birinin bütün bütün ümitsizliğe düşmemesi, tamamen ye'se kapılmaması ve [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]'ın rahmetine karşı saygılı kalarak O'nun hakkındaki hüsn-ü zannını koruması açısından ondaki reca duygusunu biraz tetiklemek fayda sağlar. Bir başkası da vardır ki, onda vurdumduymazlık daha baskındır; o umursamaz ve deryaya atsan ıslanmaz bir yapıdadır; Zât-ı Uluhiyeti hatırlayıp da ürperdiği ve gözlerinin yaşardığı hiç vâki değildir. İşte, bu türlü bir insanı da gafilâne ölüp gitmemesi için daha çok havf iklimlerine çekmek lazımdır.

Fakat çocuklar için meseleyi hep recâ öncelikli götürmek gerekir. Gerçi, onlar da havftan tamamen azâde tutulmamalıdırlar, çocuklar da kötülerin cezalandırılacağının farkına vardırılmalıdırlar. Fakat bu onların ruh dünyalarında derin yaraların açılmasına sebebiyet vermemelidir. İyi kimselerin mutlaka huzura ereceklerine inanan çocuklara, kötülerin de cezasız kalmayacağı anlatılmalıdır. Ancak bu esnada, mevzuyu hem kendileri hem de yakınları açısından inşirah verici bir şekilde algılamalarına ve içlerinde bir burukluk yaşamamalarına da dikkat edilmelidir. Evet, onlara, Zât-ı Ulûhiyetin rahmetinin enginliğinden bahsedilmeli; çocukların ötede ilahi iltifata mazhar olacaklarından, yeni açmış güller gibi annelerinin kucağında öpülüp koklanacaklarından, Cennet ağaçlarının başında kumrular misali şakıyıp duracaklarından dem vurulmalı ve böylece onların [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]'a karşı sevgi hisleri sürekli harekete geçirilmelidir.

ÖZETLE

1- Bir kimse, ölüm emareleri belirmeden ve can boğazına gelmeden önce, aklı başında olarak iman ederse, ye's hali tahakkuk etmemiş sayılır ve o andaki imanı makbûl olur.

2- Bir mü'min için tevbe kapısı her an açıktır; insan, altından kalkılmaz hesaplarla ötelere gitmemek için sürekli temiz yaşamalı, kul hakkı gibi ağırlıklardan kurtulmalıdır.

3- İyi kimselerin mutlaka huzura ereceklerine inanan çocuklara, kötülerin de cezasız kalmayacağı , ruh dünyalarında derin yaralar açmayacak şekilde anlatılmalıdır.
FETHULLAH GÜLEN

MescidiAksa 15 Ağustos 2008 12:10

Cvp: Cuma Kürsüsü
 
Bir kimse, ölüm emareleri belirmeden ve can boğazına gelmeden önce, aklı başında olarak iman ederse, ye's hali tahakkuk etmemiş sayılır ve o andaki imanı makbûl olur.
allah razı olsun hocam emeginize saglık


SAAT: 07:23

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321