![]() |
Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Okunuş Vel asr Diyanet Çevirisi (1-2) Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Diyanet Vakfı(1-3) Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. Elmalılı Orijinal Kasem olsun ki Asra Elmalılı Sade. 1 Andolsun Asra ki, Elmalılı Sade. 2 Asra yemin olsun ki, Ö. N. Bilmen Asr'a kasem olsun ki, S. Ateş Asra andolsun ki, A. Bulaç Asra andolsun; Muhammed Esed DÜŞÜN zamanın akıp gidişini! Y.N. Öztürk Yemin olsun zamana/çağa/gündüzün iki ucuna/sabah namazına/ikindi vaktine/Asrısaadet'e ki, S. Yıldırım Yemin ederim zamana: Tefhimü-l Kuran Asra andolsun; Fizilalil Kuran Asra andolsun ki. A. Gölpınarlı Andolsun zamana. H. S. Yeter Asra yemin ederim ki A. Uğur Asra yemin ederim ki G. Onan Asra andolsun; Ş. Piriş Andolsun asra! Yusuf Ali (EN)By (the Token of) time (through the Ages), M. Pickthall (EN)By the declining day,, (ASR suresi 2. ayet) (Resmi:103/İniş:13/Alfabetik:10) إِنَّ الْإِنسَانَ لَفِي خُسْرٍ Okunuş İnnel insane le fi husr Diyanet Çevirisi(1-2) Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Diyanet Vakfı(1-3) Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. Elmalılı Orijinal İnsan mutlak bir husranda Elmalılı Sade. 1 insan mutlaka bir ziyandadır. Elmalılı Sade. 2 İnsan mutlaka ziyandadır. Ö. N. Bilmen Şüphe yok insan, elbette bir ziyandadır. S. Ateş İnsan ziyandadır. A. Bulaç Gerçekten insan, ziyandadır. Muhammed Esed Gerçek şu ki, insan ziyandadır; Y.N. Öztürk İnsan, gerçekten tam bir hüsran içindedir! S. Yıldırım İnsanlar hüsranda. Tefhimü-l Kuran Gerçekten insan, ziyan içindedir. Fizilalil Kuran İnsan mutlak hüsrandadır. A. Gölpınarlı Şüphe yok ki insan, elbette zararda, ziyanda. H. S. Yeter İnsan gerçekten ziyan içindedir. A. Uğur İnsan gerçekten ziyan içindedir. G. Onan Gerçekten insan, ziyandadır. Ş. Piriş İnsanlık hüsranda. Yusuf Ali (EN)Verily Man is in loss, M. Pickthall (EN)Lo! man is in a state of loss, (ASR suresi 3. ayet) (Resmi:103/İniş:13/Alfabetik:10) إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَتَوَاصَوْا بِالْحَقِّ وَتَوَاصَوْا بِالصَّبْرِ Okunuş İllellezine amenu ve amilus salihati ve tevasav bil hakki ve tevasav bis sabr Diyanet Çevirisi Ancak, iman edip de sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (Onlar ziyanda değillerdir). Diyanet Vakfı(1-3) Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. Elmalılı Orijinal Ancak o kimseler başka ki iyman edip salih ameller işlediler ve hep hakka vasıyyetleştiler ve sabra vasıyyetleştiler Elmalılı Sade. 1 Ancak iman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine hep hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiyeleşenler başka. Elmalılı Sade. 2 Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır Ö. N. Bilmen Ancak o kimseler ki imân ettiler, ve sâlih sâlih amellerde bulundular ve birbirlerine hakkı tavsiyede ve sabrı tavsiyede bulundular, onlar müstesna. S. Ateş Ancak inanıp iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler ziyânda değillerdir. A. Bulaç Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. Muhammed Esed meğer ki imana erip doğru ve yararlı işler yapanlardan olsun, ve birbirlerine hakkı tavsiye edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden... Y.N. Öztürk İnanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlar, birbirlerine hakkı önerenler, birbirlerine sabrı önerenler müstesnadır. S. Yıldırım Ancak şunlar müstesna:İman edip makbul ve güzel işler yapanlar,Bir de birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler. Tefhimü-l Kuran Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. Fizilalil Kuran Ancak iman edenler, iyi işler yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı öğütleyenler bunun dışındadır. A. Gölpınarlı Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar ve birbirlerine gerçeği gözetmeyi ve sabretmeyi tavsiye edenler başka. H. S. Yeter Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. A. Uğur Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. G. Onan Ancak inanıp salih amellerde bulunanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka. Ş. Piriş Ancak iman edenler ve doğruları yapanlar, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna. Yusuf Ali (EN)Except such as have Faith, and do righteous deeds, and (join together) in the mutual teaching of Truth, and of Patience and Constancy. M. Pickthall (EN)Save those who believe and do good works, and exhort one another to truth and exhort one another to endurance. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Evvvett , şimdi arkadaşlar, Pek çok mealden; ASR süresinin anlamını sizlere toparlamış bulunmaktayız... Sizlere sormak istediğim soru ise şu: NEDEN ÇAĞA (ASRA) YEMİN EDİLİYOR ? NEDİR ÇAĞ? NASIL ANLIYORSUNUZ ? HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ ? ASR SÜRESİ SİZE NELER ÇAĞRIŞTIRIYOR ? Buyrun efendim..Hep birlikte çalışalım İnşaallah... ARIN |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... bu konuda tefsirlerde değişik yorum ve rivayatler mevcut. şimdi hiç birini hatırlamıyorum, yalnız aklımda biri kalmış. "asr" ikindi namazının bir ismdir. burada ALLAH ikindi namazına yemin ediyor olabilir, onun önemini gözler önüne sermek için. çünkü ikindi namazı her nedense -sebebini o bilir- diğer namazlardan ayrı bir önemlidir. kurandaki şu ifade ne de dikkat çekicidir: -namaza ve orta namaza devam edin. Allahın bunu diyerek ikindi namazını ayrı zikretmesi dikkate şayandır. tabi buradaki devam edin lafzını nasıl anlayacağız o da önemli. kuvvetle muhtemel bir şekilde bundan kasıt "cemaatle" kılmaya devam edin olmalıdır. aksi taktirde burada bir farziyet değil tavsiye söz konusu olduğundan namaz farz değilmiş gibi mesnedsiz bir tevil çıkarmak da özellikle ehli sünnet itikadı dışındaki mezhep ve tariklere bir vazife olabilir. lafı biraz uzattık, evet ne diyorduk buradaki asr ifadesi ikindi namazı olabilir düşüncesi müfessirlerin ileri attığı bir düşüncedir, ben de buna katılıyorum. doğrusunu ALLAH bilir. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... müfessirlerin iddasına mesned olacak bir iki hadis yazarsak: "Her kim ikindi namazını kaçırırsa o sanki ehli (ailesi) ve malı elinden kaçırılmış gibidir" (Sahîh-i Müslim Terc. Mehmet Sofuoğlu, İstanbul 1968,II, 256); diğer bir hadiste: "Salât-ı berdeyni (sabah ve ikindi namazlarını) her kim kılarsa Cennete girdi gitti" (Ahmed Naim, Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrid-i Sarîh Tercemesi, Ankara 1985,III 521); yine bir hadiste de: "Ahzâb günü Resulullah (s.a.s) "bizi orta namazdan, ikindi namazından alıkoydular. Allah onların evlerini ve kabirlerini ateş doldursun" buyurdu. Sonra o namazı iki ışâ (akşamla yatsı) arasında kıldı" buyurulmaktadır. Bir başka hadiste de "her kim ikindi namazını (kasden) terkederse ameli batıl olur" (Ahmed Naim, a.g.e, I 493) buyurulmuştur. yukarıdaki hadisleri de hesaba kattığımızda asr suresindeki kasemin ikindiyi refere ettiği argümanı daha da kuvvetlenmektedir. benim diyeceklerim bunlar. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... . Alıntı:
bir de yanlışlığı giderelim... yukarıda bütün tefasirden alıntı yok. bunların çoğu meallerden alıntılar. hem de bütün mealler demek de doğru olmaz. başka mealler de vardır. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Alıntı:
Evet kardeşim, güzel bir giriş oldu, elinize sağlık, Dediğiniz hata düzeltilmiştir. Bu tür hataları ö.m ile bildirelim , ki konu dağılmasın.. Şahsen teşekkür ediyorum; Devamı gelsin inşaallah arkadaşlar.. Sessiz kalmayalım... |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Alıntı:
Şimdi asr ile asır aynı manayamı geliyor önce bunun anlamlarına bakmak gerek diye düşünüyorum. Asır kelimesinin sözlük anlamına baktığımda Sözlükte, uzunca bir zamana asır denilir örneğin 21.asır Asr kelimesinin anlamına baktığımdada bunun ikindi vakti anlamına geldiği görülüyor. örneğin salatül asr yani ikindi namazı. Bazı kaynaklarda müfessirlerin en kuvvetli görüşünün asrı saadete yemin edildiği görüşüdür... Şimdi ebrehenin dediği ile ihtilaflı bir durum oldu |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... asr ile asır aynıdır. daha doğrusu asır diye bir kelime yok. türkçeye geçerken öyle olmuş. recebe irecep derler ya bazı bölgerimizde aynı onun gibi. bir de ihtilaf nerede ben anlamadım dediğiniz. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Alıntı:
Bu söyleminize ithafen dedim ebrehe.. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... genellikle "asr" ibaresini olduğu gibi kabullenmekle yetinmişlerdir müfessirler.. 1-ikindi mi 2-zaman mı 3-yüzyıl mı 4-insan ömrü mü 5-dünya ömrümü vs vs vs... tüm müfessirleri rahmet ve sağ olanlara saygı duymakla beraber(öztürk ve ateş hariç) "Muhammed Esed DÜŞÜN zamanın akıp gidişini!" görüşü daha kapsamlı ve manidardır bana göre..insan sermayesi,kullandığı nefesler,kabre doğru hızla ilerleyış,uhrevi saadete yolculuk,hesap verme bilinci,azrail karşısındaki çaresizlik vs gibi tokatların şiddetini ve neticesini hatırlatır bana.. sağlıklı iman,salih amel,hakkı savunmak,ve bu üç madde de sabırlı dirençli olmayı iflah, tünelin çıkışı,karanlığa güneşin nuru,rutubetli kabrin cennet bahçesine dönüş müjdesi olarak hatırlatılması,kuranı baştan sona incelersek özeti diyebiliriz.. ve bu üç madde kapsama alanı dışında yaşayanın husranda,lağımda,çamur ve çirkefte olduğu,çırpındıkça üç maddeye sarılmadığı sürece batacağı,ebu cehilin evi wc olarak kullanılması gibi hatırlarla muhatap olunacağı ,ilahi tehdit unutulmamalıdır.. asr süresinin müminler için yoldaki işaretleri, kad eflahal muminun...ibaresiyle başlayan muminun süresinin ilk ayetleri bizi bilgi ve fikir sahibi yapabilir... |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Alıntı:
bu bazı kaynaklar hangileriymiş acaba? "asr ı saadet" ALLAH'ın verdiği bir etiketi değildir, insanlar tarafından verilmiştir. ve peygamber efendimiz döneminde olsun hulefa i raşidin döneminde olsun bu isim henüz kullanılmamaktaydı. 9. ve 10.yy da kullanılmaya başlandığı sanılıyor bu ismin. * bu bağlamda abdulmelik bey'in ifade ettiği gibi en kuvvetli ikinci mana esed mealindeki gibi olabilir. ama burada da başka bir problemle karşılaşıyoruz ki zaman kavramı kuran'da ve allah katında çok kompleks bir mefhumdur. burada geçen asr kelimesinin zaman ile alakalı olduğunu düşünsek bile bu hangi zamandır? dünyadaki zaman mı yoksa başka bir alemdeki zaman mı? zira biz biliyoruz ki dünya alemindeki zaman ile başka alemlerdeki zaman farklıdır. * burada şu argümanı öne sürebilirsiniz, biz dünyada yaşadığımıza göre dünyadaki zamandan bahsediyor. o zaman biz de deriz ki kuran sadece dünyadakilere gönderilmemiştir cinlere de gönderilmiştir, üstelik alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygambere gönderilen (we ma arsalnake illa rahmat al lil alameyin) bir kitaptan bahsediyoruz. bunlar hangi alemlerdir? ve burada adı geçen asr (zaman dilimi olarak) hangi aleme özgüdür. çünkü zaman kavramı bilimsel olarak da karakteristiktir. gezegenden gezegene değişiklik gösterir. dünya da bir gün 24 saat iken satürn adlı gezegende yaklaşık 11 saatir. Allah kafirlere dünyada ne kadar kaldıklarını sorduğunda 70-80 dünya yılınının karşılığı olarak 1 gün ya da 1 günün bir kısmı kadar kaldık diye cevap vermişlerdir... kısacası zaman mefhumu ancak allahın hakkıyla bilebeleceği kadar karışıktır. işte bu yüzden ben bunun bir zaman dilimi olarak asr olduğu ihtimaline temkinle yanaşıyorum. ben tabi ki müfessir değilim. yanılıyor da olabilirim. zaten doğrusunu sadece ALLAH bilir. diğer alimlerimizin, müfessirlerimizin bu konuda yazdıkları onlarca tefsir ve yorumdan bana en sıcak geleninin ne olduğunu belirtiyorum sadece. zaten müfessir tev'il yoluna gitmedikçe kurandan anladığından mesul tutulmaz. * ve bence buradaki kasemin asrı saadet e olduğu en son düşünülmesi gereken seçenektir. bunu hangi tefsirlerde rastladığınızı söylerseniz ecrin memnun olurum. böylece inceleme fırsatım doğar. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... KURTUBİ TEFSİRİ ASR SURESİ: Bir diğer görüşe güre bu, Peygamber (sav)'ın asrına -onunla peygamberliğin yenilenmesi suretiyle bu asrın faziletinden ötürü- yapılmış bir yemindir. Buyruğun, asrın Rabbine yemin olsun, anlamında olduğu da söylenmiştir. [2] [2] İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 19/327-329. FAHRUDDİN ER-RÂZİ TEFSİRİ ASR SURESİ: Asr: Asr-ı Saadet Dördüncü Görüş: Bu, peygamber (s.a.s)'in zamanına, "asr"ına yapılmış bir yemindir. Bu görüşte olanlar, Hz. Peygamber (s.a.s)'in şu hadisini delil olarak getirmişlerdir: "Sizin ve sizden öncekilerin misali, ücretle bir işçi tutup da şöyle diyen kimsenin hali gibidir. Kim sabah namazından öğle namazına kadar bir "kırat" ücret mukabilinde çalışır? Yahudiler, (sabahtan akşama kadar), bu ücret karşılığında çalıştılar. Daha sonra bu kimse, "Kim, öğleden ikindiye kadar, bir "kırat" ücret mukabilinde çalışır?" der, bu ücret mukabilinde de Hristiyanlar çalışır. Daha sonra da, "Kim, ikindiden, akşam namazına kadar iki "kırat" ücret mukabilinde çalışır?" der. İşte, ey Muhammed, bu ücret mukabilinde de sizler çalıştınız. Bunun üzerine yahudi ve hristiyanlar öfkelenerek, "Biz, işin çoğunu yapıyoruz, ama ücretin azını alıyoruz, öyle mü?" dediler. Cenâb-ı Hak da, "Biz sizin ücretinizden herhangi bir şeyi noksanlaştırdınız mı?" buyurunca onlar, hayır dediler; bunun üzerine Allah Teâlâ, "Bu, benim îütfumdur; lütfumu dilediğim kimselere veririm" buyurur. O halde, ey Ümmet-i Muhammed, bu demektir ki sizler, daha az iş mukabilinde, daha çok ücrete layık olan kimselersiniz.. [11] Böylece bu haber, "asr"ın, Hz. Muhammed d (s.a.s)'e ve onun ümmetine mahsus bir zaman olduğuna delalet etmektedir. İşte bu yüzden pek yerinde olarak Cenâb-ı Hak, asr'a yemin etmiştir. O halde, J**tij yani, "İçinde bulunduğun asr'a yemin olsun ki..." anlamındadır. Bu demektir ki, Allah Teâlâ, bu ayette, Hz. Peygamber (s.a.s)'in zamanına; "Sen bu beldeye girdiğinde..."(Beled, 2) ayetinde, mekanına, bulunduğu yere; "Ömrüne andolsun ki..." (Htcr, 72) ifadesinde de, Hz. Peygamber (s.a.sj'in ömrüne yemin etmiştir. Buna göre, Cenâb-ı Hak adeta, "Senin asrına, senin beldene ve senin ömrüne yemin ederim ki.." demiştir ki, bütün bu hususlar, peygamber için bir zarf (onu içine alan) gibidirler. Binâenaleyh, zarfın hali bu denli tazim görürken, şimdi sen, bu zarf içinde bulunan (peygamberin) durumunu ve bu yeminin biçimini var kıyas et!.. Buna göre Cenâb-ı Hak adeta, "Ey Muhammed, sen onları hazırladın, davet ettin... Ama onlar, senden yüz çevirdiler, sana iltifat etmediler. Şu halde, onların hüsranları ne denli büyük, hizlânları ne denli vahimdir!" demek istemiştir.[12] [12] Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 23/391. [13] Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 23/391-392. Benimde öyle olduğuna dair bir iddaam yok bu kaynaklarda karşılaştım dile getirdim. Haklısınız Hakiki Yalnızca Allah bilir... |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... kurtubi ve razi 13 yüzyılda yaşamış müelliflerdir. kurtubinin tefsirinde asr ı saadet diye bir ifade geçmiyor. geçse bile asr dan kasıt hz. peygamberin yaşadığı dönem olarak geçiyor. razi ise asrı saadet ifadesi 1 kez kullanıyor ve bunu tefsirinde en son (dördüncü) sırada zikrediyor . bundan önceden bahsettiğim konu çıkıyor ki asr ı saadet allahın verdiği bir isim olmayıp sonraları verilmiştir. zaten asrı saadet lafzı ihtilaflı bir konudur. asrı saadet neyi kapsıyor? zira biz biliyoruz ki hz peygamberin ölmünüden yanlızca 15 sene sonra, haz. osman dönemiyle birlikte o asır tam bir kan gölüne dönüyor. bu mudur saadet asrı!. sözü uzatmıyorum buradaki ifadeden kasıtın asrı saadet olamayacağı açıktır. hz. peygamberin yaşadığı dönem daha doğrusu vahyin geldiği 23 yıllık dönem olma olasılığı ise ihtimal dahilindedir, zaten tefsirciler de bu kanaattedir. |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Konuyu biraz toparlayalım, ve en baştaki soruya dönerek, kendim biraz üzerinde mütalaa yapayım ... Bana en yakın gelen düşünce, direkt M.ESED'in DÜŞÜN!..ZAMANIN AKIP GİDİŞİNİ.. şeklinde kapsamlı görüşü.. Neden ÇAĞA yemin olsun(ASRA YEMİN OLSUN) şeklinde YEMİN ile başladı acaba rabbimiz ? Acaba BU çağ' dan kasıt şu olabilir mi : Eyy insanlar! Size örnek olarak , sizden önceki ümmetleri, sizden önce yaşayan çagları ibret vesilesi olarak gösteriyorumm.. Sizden önceki çagda yaşayanlara dönüp bir bakın.. İyi işler yapanlara , benim dinim üzerinde kendilerini muhafaza etme gayretinde olanlara nimetlerimi görüyor musunuz ?... Onlara vediğim dünyada verdiğim güzellikleri görüyor musunuz.. Eyy insanlar ÇAĞA YEMİN OLSUN!.. Hani.. Sizden önce yaşayan bir Ahsabı_ Meşeme vardı.. Hani meşum olanlar vardı.. Hani Kötülüğün sahipleri olanlar vardı..Hani vakia süresinde geçiyor Ve ashâbülme'emeti mâ aeshâbülmeş'emeh şeklinde bir ayet var..Hani kötülüğün sahibi olanlar, haniii Nefsen şeytana kendilerini satmışlar. Bunlar kâfirler... Şeytana ulaşmış olanlar...Şeytanla dost olduklarının çoğu kez farkında bile olmayanlar var ya.. Görüyormusunuz çağa dönüp baktıgınızda ?? İşte siz sakınn ama sakınn onlara benzemeyin.. diyor sanki.. Rabbimiz... Kör olmayın, görün farkında olun diyor.. Bana hep yemin edilen ayetler sanki o yemini kulum yeminime dikkat et, sakın kör olma.. seni uyarıyorum, ben yemin ederek sana bir ikaz veriyorum, seni hatalardan korumak istiyorum diyormuş gibi hissederim.. Şimdi bu düşüncemi burada bırakıp, ardı sıra gelen ayeti izleyelim.. İnsanlık hüsranda.. İnsanlık ziyanda.. demiş rabbim...Sanki bu yeminin ardından bizlerin ne kadar kör oldugunu gözümüzün önünü sermiş.. Görenlere.. körlere ne ki!.. Neyse.. Dağıtmayayım.. Bizim toplumumuzda yahut islamla şereflenmiş toplumların her birinde, bir topluluk bir araya geldikten, hep beraber islami sohbet yaptıktan sonra, genellikle kardeşlerimizden biri çıkar ve der ki: ''Sahabiler bir arada olduklarında, sohbet veya toplantılarının sonunda heeepp ASR süresini okuyarak dağılırlarmış, biz de öyle yapalım,sohbetimiz sonunda ASR süresini okuyarak evlerimize dagılalım'' der.... ... Okurlar ve dağılırlar.. Haydaaa !... Görünüşte, ortada yanlış bir şey yok.. değil mi? Asr süresini okudular ve dagıldılar.. Sahabiler gibi.. Şimdiiii duralım bakalım burada ve bir soru sorayım size : SİZCE SAHABİLERİN ASR SÜRESİNİ OKUYUP DAGILMAKTAN ANLADIGI NEYDİ ? ONLAR BİZİM GİBİ DÜŞÜNÜP, OKUYUP MU DAĞILIYORLARDI ACABA?.. Bu sorumun cevabını çok uzaklarda da aramayın azizler, sorunun cevabı hemen arkasından gelen ayette... Ne diyor ayetin devamında ???? Dikkat !... Hani İNSANLAR HÜSRANDADIR demişti ya.. arkasından Bu hüsrandan mütesna olanları sıralamıştı.. YANLIZ İMAN EDİP YARARLI İŞLER GÖRENLER, BİRBİRLERİNE HAKKI TAVSİYE EDENLER VE BİRBİRLERİNE SABRI TAVSİYE EDENLER.. İman edenler İyilik, güzellik, doğruluk için çalışanlar Hakk ve adalet için el birlik olanlar... Güçlüklerde el birliği ile göğüs gerip, acıları paylaşanlar... Yani sanki resmen diyor ki bize.. Asr süresini okuyup dağılan ama nasipten yana kör olanlar eeyy !!! Eyy yahu iman edenlerr İMAN etsenize !... Bir köleyi özgürlüğüne kavuştursanıza...!!! Acaba bu sohbet toplulugunuzun içinde acısı yarası olan var mı... Belki parasız.. Belki çocuguna iki lokma götürecek bir kardeşiniz var ! Kör olmayın...İhtiyaç sahibine verin...!!! Öksüz var.. Başını okşayın...!!! Düşmüş var, elinden tutun!... İslam davası adına toplumda bir güçlük var, kaos var, güçlüklere sabredin...birbirinize sabretmeyi tavsiye edin.... Hakkı tavsiye edin, dosdoğru olanı yapmayı tavsiye edin.. Hahh işte ondan sonra dağılın...İşinize gücünüze evinize...diyor sanki.. Bana düşündürdükleri bunlar... Ah rabbim... Ah... Rabbim.. Slm Alyk.. YAĞMUR SANCAK 09,10,2008 |
Cvp: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... Alıntı:
iman,amel ,hakk hukuk,ve direnç sabırlı olmak. asr süresi "azda olsa devamlı olandır" hadisi şerifi hatırlattı bana .hocam ufuk açıcı değişik bir bakış,ezberlerimizi bozan bir yaklaşım olmuş. |
Cevap: Asr Süresi Etrafında DÜŞÜNELİM!... ASR SURESİ Asr’ı, sıkıp suyunu çıkarmayı, özüne ulaşmayı düşün. Kuranı asr yapmayı, okumayı, anlamayı, ilkelerini kavramayı aklet. İnsana verilen özellikleri, melekeleri, imkanları, zamanı, gelip geçiciliği düşün. Nerden gelip nereye gittiğini, ne için geldiğini anla. Aksi halde insan hasar içerisindedir. Hüsrana uğramaktadır. İnsanın yaratılışını, tüm melekelerin insana itaatini, ayartıcı melekenin yani Şeytanın ayartısını ve insanın geçici hayatın süsleri karşısındaki zaafını, çoğaltma tutkusunu, geçimlikleri amaç edinerek azmasını düşün. Allahın vaadi gereği insanlığa lütfettiği Kuranın rehberliğine olan ihtiyacını idrak et. Ancak, Kuranı asr edip, suyunu sıkanlar, özüne, manasına, ilkelerine, amacına ulaşanlar hüsrandan, hasardan kurtulabilir .... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ASR SURESİ ÇALIŞMA NOTLARI وَالْعَصْرِ 103.1 - Vel asr. SA - Asr'a andolsun ki, Asara :Sıkmak, suyunu özünü çıkarmak, hapsetmek, menetmek, vergi vermek yağmurun yağması, usare, öz, asır, yüzyıl, zaman, devir, kasırga, Bu kelimenin geçtiği 12/36, 12/49, 78/14 ayetlerde asr sıkmak, suyunu çıkarmak, yağdırmak anlamında yer almıştır. |
Zamanın değerini bilin: Kötülük ertelenbilir, iyiliği ertelemeyin; Ân'ı mutlaklaştırmayın;: Sevdiğinizi kutsallaştırmayın; Ahiretçilik yapmayın... Zaman bozulmaz, insanlık bozulan.. Kur'an'ın insan algısı ÇEŞİTLİLİKTİR... [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] |
SAAT: 11:33 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.