Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tesettür Konuları (https://www.forum.medineweb.net/193-tesettur-konulari)
-   -   Tesettür ve ilim bir arada olmaz mı!!! (https://www.forum.medineweb.net/tesettur-konulari/2198-tesettur-ve-ilim-bir-arada-olmaz-mi.html)

Seleme 24 Şubat 2008 09:22

Tesettür ve ilim bir arada olmaz mı!!!
 
Dinin Açık Emridir
Tesettür, gerçi dinin esasını teşkil eden imanî meselelerden değildir; İslâm'ın beş şartı arasında da yer almaz. FakatKur'an'ın açık emridir. Farziyeti, hem Kur'an'la, hem Sünnet-i sahiha ile, hem de 14 asırlık İslâm tarihindeki uygulamalarla sabittir. Nur Suresi'nin 31. âyetinde mü'min kadınların başlarını, boyunlarından ve göğüslerinden açık bir yer bırakmayacak şekilde örtmeleri emredilmektedir. Dinin bu konudaki emirleri mezkur ayetle de sınırlı kalmamıştır. Düşünün ki, Peygamber Efendimiz'in pak zevceleri, hükmen mü'minlerin anneleridir. Peygamberimizden sonra onlarla evlenmek mü'min erkeklere haram kılınmıştır. Böyle iken, Ahzab Suresi'nin 59. âyetinde, sadece mü'min kadınlara değil, Peygamber Efendimiz'in pak zevcelerine de "Dış örtülerini, cilbablarını üzerlerine salsınlar" emri bildirilmiş; Sünnet-i sahihanın ve İslâm tarihindeki bütün uygulamaların ortaya koyduğu üzere, el, ayak ve -Hanefi Mezhebinde'de yüz dışında- bütün vücudun bol bir elbise ile örtülmesi emredilmiştir.
Arz edildiği gibi, başın tamamını içine alacak şekilde tesettür emri, yalnız Kur'an-ı Kerim'le değil, -aksine hiçbir ihtimal vermeyecek şekilde- Sünnet-i sahiha ve İslâm tarihindeki uygulamalarla da sabittir. Bu hususta müfessirler, muhaddisler, fakihler arasında farklı ve aykırı görüş belirten olmamıştır.Fantastik Muhalefetin Bir Değeri Yoktur
.Günümüzde -belki de bir kısım kimselere şirin gözükmek ve fantastik düşüncelerle kendilerini ifade etmek için- baş örtüsünün Kur'an'ın emri olmadığını iddia eden ilâhiyatçılar vardır. Fakat, bu mevzuda Kur'an'ın emri o kadar açıktır ki, tarih boyunca hiçbir müfessir farklı mülâhazada bulunmamıştır. Peygamber Efendimiz ve Sahabe-i Kiram başta olmak üzere, Din'i bugünlere kadar taşıyan ve meselenin mütehassısı olan, on binlerce müfessir, muhaddis ve fakihin yanında, 14 asırlık İslâm tarihinde bütün Müslüman nesillerce ittifakla uygulanabilmiş bir hükme, günümüz ilâhiyatçılarından birkaçının, bazı garezlere bağlı muhalefeti hiçbir değer ifade etmez
.Meselenin dinî buudu böyle iken kalkıp başörtüsünü farklı adlar altında da olsa başka kaynaklara bağlamak, bu mevzuda tuhaf ve birbiriyle tutarsız iddialar ortaya atmak, gülünç kaçmaktadır. Tesettüre, başörtüsüne bazı mülâhazalarla karşı olan çıkabilir, ama bunun İslâm'da olmadığı iddiası ileri sürülemez. Hele hele, en basit meselelerde bile, aklın ve bilimin icabı olarak işin uzmanına müracaat edilirken, Allah'ın marziyatının, bizden neler isteyip neler istemediğinin ifadesi olan din konusunda rastgele konuşulamaz. Bu, en hafif ifadesiyle gayr-ı aklîliktir, gayr-ı ilmîliktir, had bilmemektir. Dahası, ülkemizde din işlerini tanzimle vazifelendirilmiş Diyanet Teşkilatımız ve ona bağlı çalışan Din İşleri Yüksek Kurulu var; onlar hem bu konuların mütehassısıdır, hem de salahiyet sahibi kılınmışlardır. En azından, onlara müracaat edilmeli ve onların sözleri dinlenilmeli değil midir
]Dinimiz Bilimle Çatışmaz
Bu, meselenin bir diğer yanı da şudur: Ülkemizde ilmî ve teknik kalkınmaya hizmet etmesi gerekenler, üniversitelerin din ve inanç değil, bilim yeri olduğunu söyleyerek başörtüsüne karşı çıkıyorlar. Ne yazık ki bunu, bilimi en öne alan insanlar yapıyorlar. Galiba, nasıl bir tenakuz ve çarpıklık ortaya koyduklarının farkına varamıyorlar. din ile ilmi birbirinden ayırmaya çalışıyorlar ki bu; Müslümanlar olarak bizim inanç sistemimizde de, ilme bakışımızda da, tarihimizde de yoktur. İlim ve din, bizde aynı manânın iki farklı ifadesinden ibarettir. Biri zihnin, diğeri kalbin ışığı olarak görülmüştür. Bu sebeple bizim, Batı'da Rönesans'ın ve ilimlerin gelişmesine zemin teşkil eden, bu gelişmeye dinamikler sağlayan muhteşem bir ilim tarihimiz vardır. İbn-i Sina, Zehravî, Birunî, Harizmî, İbn Heysem gibi bu tarihi dolduran on binlerce ilim adamı, hem çok iyi dindardı, pek çoğu da sufi idi. Din ve ilim, bizim tarihimizde birbiriyle iç içe yer aldı, hiçbir zaman çatışır görülmedi. Dolayısıyla, "Bir insan, dindar ise, dine bağlı ise, başını örtüyorsa, bu insan ilim yapamaz, ilim insanı olamaz" demek; üniversitelerde başörtüsü takmayı üniversitelerin ilim yuvaları olmasına aykırı görmek, bir ilim adamına asla yakışmayan bir tavırdır!vesselam
.....(bukonuda bugüne kadara çok şeyler söylendi çok şeyler yazıldı.ama bazıları anlamamakta ısraralı.anlamaları temennisiyle,malum yerlere ithafen)


SAAT: 22:22

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306