Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tevhid Ve Şirk Konuları (https://www.forum.medineweb.net/652-tevhid-ve-sirk-konulari)
-   -   Şefaatin Şartı Tevhittir (https://www.forum.medineweb.net/tevhid-ve-sirk-konulari/19329-sefaatin-sarti-tevhittir.html)

YaŞuHa 03Haziran 2011 18:43

Şefaatin Şartı Tevhittir
 
Şefaatin Şartı Tevhittir

Kesin olan şudur; sadece kelime-i şehadeti ifade edip şirke son veren, zahiren ve batınen tevhidi benimseyen kişi dışında cehennemde ebedi azabtan hiç kimse kurtulamaz. Bu kesinliğe önümüzdeki açık ve sahih hadis delalet etmektedir:
"Her nebinin müstecap bir duası vardır. Her nebi duasını aceleye getirirken ben duamı kıyamet günü ümmetime şefaat için sakladım. Ümmetimden şirk koşmadan ölen herkes inşaallah buna nail olacaktır." (Müslim; *Kütüb-i Sitte, 14/402; Müslim Terc., 2/735; Buhari Terc., 13/6242)
Bu hadis hakkında Nevevi şöyle diyor:
O'nun (s.a.v): "Ümmetimden şirk koşmadan ölen herkes inşaallah ona kavuşacaktır" ifadesinde hak ehli mezhebi için bir delil vardır. Hak ehli diyor ki:
Şüphesiz şirk koşmaksızın ölen hiç kimse, cehennemde ebedi kalmayacaktır. Kebairi sürekli işlemiş olsa da. Ki bunu destekleyen deliller başka birçok yerde geçmişti. (*Müslim Terc., 2/737-740. Nevevi Şerhi, 3/75)
Gene Sahih-i Müslim'de geçen şu sahih ve açık hadis de konuya gayet açık bir şekilde delalet ediyor:
"Ta ki Allah kulları arasında hüküm vermeyi bitirince, Rahmetiyle cehennem ehlinden cehennemden çıkarmak dilediğini meleklere çıkarmalarını emreder. La ilahe illallah diyenlerden rahmet etmek dilediği kimseleri, Allah'a şirk koşmamış olmak şartıyla oradan çıkarmalarını emreder. Onlar da bu kimseleri secde izlerinden tanırlar. Ateş insanın her tarafını yakar ama secde yerlerini değil. Allah secde izlerini yakmayı ateşe yasaklamıştır.," (Nevevi Şerhi, 3/22)
Şimdi bu hadisin önümüzdeki konuya bu kadar açık bir şekilde delalet etmesinden sonra başka bir delile gerek kalır mı? Ahirette, şehadeteyni ifade edenlerden Allah'a şirk koşmamış kişiler dışında hiç kimse ebedi azabdan kurtulamaz ve kalben mutmain olarak tevhit üzere ölen hiç kimse ateşte sürekli kalmaz gerçeği. Bu sebeple gene Müslim'de geçen başka bir hadiste şöyle diyor:
"Ben derim kî: Ey Rabbim! Ateşte Kur'an'ın hapsettikleri dışında kimse kalmadı",
Yani ateşte ebedi kalması gerekenler dışında. -İbni Ubeyde rivayetinde şöyle söyledi:
Katade'ye göre: Yani sürekli kalması vacip olanlar, demektir- Nevevi de şöyle diyor:
O'nun (s.a.v): ''ateşte sadece Kur'an'ın hapsettikleri kaldı" sözü 'sürekli kalması gerekenler hariç' demektir.
Müslim, "sürekli kalması vacip olan" sözünün ravi Katade'ye ait olduğunu belirtmiştir. Ki bu sahih bir tefsirdir. Manası Kur'an'ın ateşte ebedi kalması gerektiğini haber verdikleri demektir. Bunlar da kâfirlerdir. Allah'ın (c.c) dediği gibi:
"Şüphesiz Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz." (Nisa 4/48)
Bunda hak ehli mezhebi ve selefin üzerinde icma ettiği hususa dair bir delalet vardır. Şüphesiz tevhit üzere ölen hiç kimse ateşte ebedi kalmaz. Allah daha iyi bilir. (Nevevi Şerhi, 3/58-59)
Nitekim Sahih-i Müslim'de geçen şu hadis de aynıdır.
"Bu şundandır. Şüphesiz cennete sadece Müslüman kişi girebilir." (Müslim Terc., 2/774; Buhari Terc., 6/2855, 14/6496-6441)
Başka bir rivayette şöyledir.
"Bilin ki cennete Müslüman kişi dışında kimse giremez. Allah'ım tebliğ ettim. Allah'ım sen şahid ol." (Müslim Terc., 2/775)
Nevevi diyor ki:
O'nun (s.a.v) "cennete Müslüman fert dışında kimse giremez" ifadesi, şu hususta açık bir nastır:
Şüphesiz küfür üzere ölen kişi cennete asla giremez. Bu nas Müslümanların icmasına göre geneldir.(Nevevi, 3/96)
Esasen bu kaide şer'î naslarda ve ulemanın ifadelerinde mütevatirdir. Şöyle ki; bu ifade, ilimle irtibatlıdır. Bu dahi kulun necatı ve faydalanmasında şarttır. Öte yandan kendisine vacip olan ilk görevdir.
İbni Teymiye diyor ki:
Ebu Muhammed Abdullah b. Ahmed el-Huleydi, Ebu Ali el-Hüseyn b. Ahmed et-Taberiy'e ait İ'tikad'u Ehl-i Sünne adlı kitabın şerhinde - ki muhtemelen bu kişi Ahmed vesaireye ulaşmıştır.- Allah'ın marifeti hakkında diyor ki:
Bu, ilk farzdır. Öyle bir farz ki Müslümanın hakkında cahil kalması imkânsızdır/ mazeret değildir. Esasen böylesi birine itaat fayda vermez, velev ki dünya ehlinin bütün itaatları ile gelse bile. Ta ki kendisinde Allah hakkındaki marifet ve takvası oluşmadıkça. Bilindiği gibi Allah'ın (c.c) yaratıkları ve yarattığı gariplikler -mesela gece gündüzün yer değiştirmesi, güneş, ay, kendi nefsi üzerinde düşünmesi keza başlangıcı ve sonucu- üzerinde düşünen kişide bunlarla Allah'a dair marifet artar. Allah (c.c) diyor ki:
"Kendi nefislerinizde de ibretler vardır. Görmüyor musunuz?" (Zariyat 51/21); (Mecmu'ul-Feteva kitabının hamişinde, 2/2; *Külliyat Terc., 2/49 (dipnot).)
Bu açık ve sahih nebevi naslar ile selefin sözlerinden şu sonuçları çıkarıyoruz:
1. Şüphesiz kelime-i şehadetin kabulünde bunların manalarını bilmek şarttır. Çünkü hadiste şöyle denir:
"Deyinceye kadar"
"Şehadet edinceye kadar"
"Allah dışında ibadet edilenleri reddedince"
"Kim Allah 'ı tevhit ederse"
Muaz'ın (r.a) hadisinde ise "Allah'ı tanıdıklarında" denilmektedir
2. Şüphesiz müşrik Allah'ı tanımıyor (bilmiyor) ve O'na ibadet de etmiyor. Çünkü şirk tek olan Allah'ın uluhiyet sıfatını nefyeder ve böylece onun mabudu şeytan olur. Yani aksini iddia etse de bu ma'bud, Allah değildir.
3. Şüphesiz şirkten soyutlanıp arınmadan şehadeteyni telaffuz, sahibine bir fayda sağlamaz.
4. Şüphesiz kelime-i şehadeti ifade etmek, marifet (bilgi) ile irtibatlıdır. Biri olmadan ötekisi fayda vermez.
5. Şüphesiz savaşın gayesi ve bunun müşriklerin tepesinden kalkması, onların sadece Allah'a ibadet etmeleri, tevhidi benimsemeleri, ortağı olmadan sadece Allah'tan gelen hükümleri kabul etmelerini sağlamak esasına bağlıdır.
Kur'an-ı Kerim ve Sünnet'in geçen naslarının yanında, ayrıca sahabenin (r.a) anlayışı da -Allah'ın izni ve rahmetiyle- bunu pekiştirmektedir. Buna göre; şüphesiz, müşriklerle savaşmanın amacı, onların ibadette Allah'ı birlemelerini sağlamaktır. Bu konudaki naslar, zahiriyle anlaşılır.
Buhari Cübeyr b. Hayye'den nakletmektedir:
Dedi ki:
Ömer insanları, çeşitli beldelere müşriklerle savaşmaya gönderdi...
Ömer, bu amaçla bizi çağırdı ve başımıza Numan b. Mukrin'i geçirdi. Biz düşman toprağına geldiğimizde Kisra'nın komutanı 40 bin kişiyle karşımıza çıktı. Tercüman kalktı ve dedi ki:
Sizden birisi benimle konuşsun. Muğire kalktı ve dilediğini sor dedi. Dedi ki:
Siz kimsiniz? Muğire dedi ki:
Biz Arablardan oluşan insanlarız. Biz büyük bir şekavet ve kötülük içinde idik. Açlıktan hurma çekirdeği ve deri parçası soyar, post-tüy giyer, ağaç ve taşlara ibadet ederdik. Biz bu durumda iken semavat ve yerlerin Rabbi (c.c), bize içimizden babasını, anasını tanıdığımız bir elçi gönderdi. Rabbimizin elçisi olan Peygamberimiz (s.a.v) bize sizinle savaşmamızı emretti, ta ki siz ya tek Allah'a ibadet edesiniz yahut cizye veresiniz diye. (Feth'ul-Bari, Kitab'uI-Cizye vel-Muvade'a, 6/298; *Buhari Terc., 6/2946)
Bu nas yüce sahabi Muğire b. Şube'dendir. Hem de o, bunu Müslüman bir topluluk içinde ve kimse de ona karşı çıkmadan söylemiştir. Bu sükuti icma (susmak suretiyle oluşan görüş birliği) ilk nesilden (r.a) gelmektedir. Bu yüzden savaşın gayesinin ibadette Allah'ı birlemek ve şeriki olmadan sadece O'nun ilah kabul edilmesi ile O'nun dışında endad, evsan, tağutlar ve ilahlara ,tanrılara ibadet etmekten kaçınmayı sağlamak olduğuna dair çok açık bir delildir.
Sayın okuyucu ümmetin selefi ve İslâm'ın imamlarının anlayış ve nitelemelerine dikkat etmelidir.
Özellikle de Şeyh'ül-İslâm İbni Teymiye, İbni Kayyım ve Muhammed b. Abdulvehhab.
Bunların bu konudaki ifadelerinin toplamından yakinen anlaşılır ki, şüphesiz müşrikler ve mezarperestler (kabir kulları) Müslüman isminden (sıfatından) uzaktırlar. Keza tevhit bilgisi ve onun benimsenmesi, İslâm'ın varlığı için esastır.


SAAT: 19:01

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306