Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tevhid Ve Şirk Konuları (https://www.forum.medineweb.net/652-tevhid-ve-sirk-konulari)
-   -   Allah ın ayetleri hakkında münakaşa etmek.. (https://www.forum.medineweb.net/tevhid-ve-sirk-konulari/19699-allah-ayetleri-hakkinda-munakasa-etmek.html)

bilinmez 13 Ağustos 2011 11:21

Allah ın ayetleri hakkında münakaşa etmek..
 
Allah'ın Ayetleri Konusunda Batıl Bir Şekilde Münakaşa Edilmesini Yasaklaması


Kur'an'ın nehyettiği şeyleri soran kimsenin sorusuna gelince:
Bunlar Kitap'ın ve Sünnet'in getirdikleri şeylerdir. Yasak edilen şeylerden biri bilgisiz bir şekilde Allah hakkında konuşmaktır.
Allah Teala şöyle buyurur:

"De ki: Rabbim sadece, açık ve gizli fenalıkları, günahı, haksız yere tecavüzü, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmanızı, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır" (A'raf: 7/33)

"Bilmediğin şeyin ardına düşme..." (İsra: 17/36)

Bir başka yasak: Allah hakkında, haksız bir şekilde konuşmaktır:
"Onlardan Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı..?" (A'raf: 7/169)

Bir başka yasak: bilgi olmadan münakaşa etmektir:
"Siz hadi, bilginiz olan şey üzerinde tartışanlarsınız. Ama bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışırsınız?!" (Al-i İmran: 3/66)

Bir başka yasak "Hak" ortaya çıktıktan sonra onun hakkında hala tartışmaktır.
"Gerçek ortaya çıktıktan sonra bile seninle tartışıyorlardı.." (Enfal: 8/6)

Bir başka yasak: "batıl bir şekilde münakaşa etmek"tir. Allah şöyle buyurur:
"Onlar Hakkı, batılla gidermek için mücadele etmişlerdi" (Mü'min: 40/5)

Bir başka yasak: Allah'ın ayetleri konusunda münakaşa etmektir.
"Allah'ın ayetleri üzerinde inkar edenlerden başkası tartışmaya giremez" (Mü'min: 40/4)

"Bunlar, Allah'ın ayetleri üzerinde, kendilerine gelmiş bir delil bulunmadan, tartışırlar. Bu Allah'ın katında da, inananların yanında da öfkeyi arttırır." (Mü'min: 40/35)

"Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelen bir delil olmadan tartışanların gönüllerinde, ulaşamayacakları bir büyüklenme vardır." (Mü'min: 40/56)

"Ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak yer olmadığını bilsinler" (Şura: 42/35)

"O'nun hakkında tartışmaya girenlerin delilleri Rableri katında hükümsüzdür" (Şura: 42/16)

"Onlar pek kuvvetli olan Allah hakkında çekişirlerken, O yıldırımları gönderir de onlardan dilediğine çarpar." (Rad: 13/13)

"Bilmeden,doğruya götüren bir rehberi olmadan, aydınlatıcı bir kitabı da bulunmadan Allah hakkında tartışanlar vardır" (Hacc: 22/8)

Allah'ın Kitabında nehyettiği şeylerden biri de "parçalanma ve ihtilaf etme"dir. Allah Teala buyurur ki:
"Topluca Allah'ın ipine sarılın; ayrılmayın..." (Al-i İmran: 3/103)

"Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takın yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azap onlaradır" (Al-i İmran: 3/106)

İbn Abbas der ki:
"Yüzleri aydınlanacak olanlar ehl-i Sünnet ve'l-cemaat; yüzleri kararacak olanlar ehl-i bidat ve ehl-i fırka'dır."
Allah Teala şöyle buyurur:
"Fırka fırka olup dinlerini parçalayanlarla senin hiçbir ilişiğin olamaz. Onların işi Allah'a kalmıştır" (Enam: 6/159)

"Hakk'a yönelerek kendini, Allah'ın insanlara yaratılışta verdiği dine ver. Zira Allah'ın yaratışında bir değişme yoktur..." (Rum: 30/30)

"...Dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olan, her fırkanın da kendinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız" (Rum: 30/32)

Ayrılık ve ihtilaf çıkaran kimseler Allah tarafından kötülenmiştir. Allah sübhanehu şöyle buyurur:
"Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler" (Al-i İmran: 3/19)

"Fakat Rabbinin merhamet ettikleri bir yana, onlar hala ayrılıktadır. Esasen bunları onun için yaratmıştır" (Hud: 11/119)
"Kitap hakkında ayrılığa düşenler, doğrusu derin bir çıkmazdadırlar" (Bakara: 2/76)

[İbni Teymiyye/Muvaffakat-u Sârihi'l-Ma'kul li-Sahihi'l Menkul]

YaŞuHa 13 Ağustos 2011 21:00

Cevap: Allah ın ayetleri hakkında münakaşa etmek..
 
Şu halde mü'minler, kendi yollarına devam ederek yalnız Rablerine dua etmeli, inkârcıların sataşmalarına aldırış etmeden, akidelerini her türlü şâibeden arındırarak emrolundukları gibi din yolunda mücadele vermelidirler.
Allah Teâlâ, yarattığı her şeyin üstündedir. Hiç bir varlık O'nun makamına kadar yükselemez. O; yeryüzünde büyüklük taslayarak, fesad çıkaranların arzularına göre değil, sadece dilediği nezih kullarına vahyederek, onları risaletle görevlendirir. Bu konuda hiç kimsenin itiraz hakkı yoktur;
"Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah), (Ahiretteki toplanma ve buluşma günü) ile korkutmak için kendi emrinde olan ruhu (vahyi ya da cibril'i) kullarından dilediğine indirir" (15).
Bunun hemen peşinden gelen ayette Allah Teâlâ, dünya hayatında kendisinden başkalarının hâkimiyetlerini kabul edip, onlara boyun eğenlerin hesap günündeki durumlarını dile getirir: "Bu gün hâkimiyet kimindir? diye sorulur. "Bir ve kahhâr olan Allah'ındır" derler" (16).
Allah Teâlâ'nın dünya ve âhiretteki hükmünde adaletli olduğu ve hiç kimsenin bir haksızlığa uğramayacağı gerçeği bildirildikten sonra, inkarcıları, ibret alıp İslâm'ın hakikatini düşünmeye davet eden âyetler yer alıyor. Bu âyetlerde, küfredenlerin yeryüzünde dolaşıp geçmişte müslümanlara düşmanlıkta aşırı gidip helâk olmuş kavimlerden geri kalan helâklerine dair alâmetleri görmeleri ve bunlardan ibret alıp durumlarını düzeltmeleri için onlara yol gösterilir: "Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce geçmiş milletlerin akıbeti nasıl olmuş görmüyorlar mı?..." (21).
Akıl sahiplerini düşüncelere daldırıp, onların hidayet yolunu bulmalarını sağlayacak ilâhî bir uslûbla, Hz. Musa (a.s)'nın, Firavn'a karşı verdiği tevhid"mücadelesi anlatılır. Allah Teâlâ'ya başkaldırarak Kur'an ahkâmından yüz çevirenlerin sonlarının, onlardan hiç de farklı olmayacağı misallerle desteklenerek, gözler önüne seriliyor: "Nuh, Âd, Semud ve onlardan sonra gelen kavimlerin durumu gibi... Allah kullarına zulmetmeyi asla istemez" (31).
Daha sonra, düşünülünce insan aklına durgunluk verecek kadar mükemmel olan yaradılışın sebepleri zikredilerek, varlığın her şeyiyle Allah Teâlâ'nın elinde olduğu ve her şeyin O'nun takdiri çerçevesinde cereyan ettiği, dolayısıyla insanoğlunun bunu kolaylıkla idrak edip durumunu düzeltmesi gerektiği bildirilmektedir. Âlemleri yeniden halketmekte Allah Teâlâ için bir zorluk yoktur: "Dirilten de O'dur. O, herhangi bir şeyin olmasını dilediği zaman, ona sadece "ol" der, o da hemen olu verir" (68).
Sûrenin sonuna doğru; inkarcıların dünyada ve âhirette Allah'ın azabına yakalandıkları zaman, onları çaresizlik ve pişmanlık içinde bırakacak olan sorular yer alıyor. Dünya hayatında peşlerine takılıp, emirlerine boyun eğilen liderler, onlara hiç bir fayda sağlamayacaktır. Rahmeti her şeyi kuşatmış olan Allah Teâlâ, kendine isyan edip başkalarına tapan insanları kıyametin korkunç azabından kurtarmak için, başlarına gelecekleri haber vererek uyarıyor ve pişmanlık günü gelip de hiç bir şeyin fayda vermeyeceği an çatmadan, gidişatlarını düzeltmelerini istiyor: "Azabımızın şiddetini görünce imana gelmeleri onlara hiç bir fayda sağlamadı. Allah'ın; kulları hakkında öteden beri uygulana gelen kanunu budur. İşte kâfirler o zaman hüsrana uğrarlar" (85).
Allah Teâlâ, kâinât ve kitabını kendi isim ve sıfatları için bir ayna kılmıştır. Allah Teâlâ'nın eserini bu kâinat içinde ve kitabında göremeyen insan kördür. Bu kâinâtın Allah'ın bir yaratması olduğundan şüphe eden, Kur'an-ı Kerîm'in Allah'ın kelâmı olduğundan şüpheye düşen kişinin basireti bağlanmıştır.

Allah razı olsun güsel insan teşekkür ederis


SAAT: 23:04

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306