Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tevhid Ve Şirk Konuları (https://www.forum.medineweb.net/652-tevhid-ve-sirk-konulari)
-   -   Dilde, Gönülde Ve Şuurda "Vahdet" (https://www.forum.medineweb.net/tevhid-ve-sirk-konulari/20411-dilde-gonulde-ve-suurda-vequotvahdetvequot.html)

YaŞuHa 22 Aralık 2011 14:12

Dilde, Gönülde Ve Şuurda "Vahdet"
 
Dilde, Gönülde Ve Şuurda "Vahdet"


Allah Celle Ceiaiuhunnn adıyla başlamak gerek. Evet, Allah Cette Cdaiuhıİnun adıyla her şeye yeni baştan başlamak gerek. Öyle bir başlangıç ki,, Allah Teâlâ'mn emrine göre, Allah Cette Ceiaiuhu'mm adına ve O'nun rızasına göre kazanmak... O'nun adına olmadıkça ve O'nun adı anılmadıkça hiçbir hayırlı sonuç alınamamıştır ve alınamaz da...
Nur Dağı'ndaki Hira mağarasında kendisine ibadetle meşgul olan son Rasul'üne (Sailaiiahu Aleyhi ve Seiiem) evrensel nizamının ilk düsturlarını vahyeden Allah, şöyle buyurdu:
"Yaratan Rabb'inin adıyla OKU!"[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Rabb'inin adıyla, O'nun emriyle ve arzusu üzerine başla!... Her başlangıcı Allah Cciie Cdaiahuimn adıyla yap, her bitirişi de O'na hamdetmekle bitir. Başlangıç ve bitiş Allah aile Cehiuim'nun emri üzerine olmalıdır. Çünkü O, hem yoktan ya­ratandır, hem de yegane emir sahibidir.
"îyi bilin ki, yaratma ve emir Onun.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Nasıl ki, kâinatta yaratıcı yalnız ve yalnız Allah celle Ceihiutm ise, yine kâinatta emir sahibi, hüküm ve hakimiyet sahibi de yal­nız Allah Celle CeMvhuĞm.
Müslüman her işine, her hareketine Allah Celle Ceiaiuhuimn adıyla başlar ve yalnız O'nun hükümlerine tabi olarak sürdürür; sonucunu da O'nun emirleri gereği noktalar...
Allah Cette Ceiahıhudan başkasının adıyla başlamak ve O'nun emirlerince hareket etmek, Fir'avn'm sihirbazlarının işidir. Fir'avn, Mısır'ın tağutu idi. Yaratmayı Allah'a verirken, "emr"i eline almış ve ülkesinde kendisini emredici yegane hakim olar rak ilan edip, "rab" olduğunu iddia etmişti. Onun emrine girip, hakimiyetini kabul edenler, işlerine onun adıyla başlıyorlardı. Nitekim Hz. Musa AieyMsştlam ile yarışmak isteyen Fir'avn'ın si­hirbazları şöyle deyip gösterilerine başlamışlardı:
"Fir'avn'ın izzetine (şerefi için) biz, elbette biz galip ge­leceğiz. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Mısır'ın tağutu Fir'avn'ın adına işe başlayan sihirbazlar, Hz. Musa Aieyhisseiam'm mucize Asâ'sı karşısında âciz duruma düş­müş, büyük bir yenilgiye uğramış ve iman etmek zorunda kal­mışlardı. Tağut Fir'avn'ın tüm işkencelerine rağmen iman­larından vazgeçmemişlerdi. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
İşte biz de hayatî her şeye, Rahman ve Rahim Allah Celle adıyla ve Allah Teâlâ adına başlanması gereğine ina­narak başlıyoruz. Bütün çağdaş Fir'avnlan reddederek, yalnız ve yalnız yaratıcı ve emredici Allah Ceiie Ceiaiuhu'nun emirlerine tabi olarak başlıyoruz. Ve inanıyoruz ki, her şeyimize yeni baş­tan başlamalıyız. Bunca ayrılıkları ortadan kaldırmak, bunları Allah cdie Ceiaiuhu adına bir araya getirmek; yani kesretten vah­dete ulaştırmak gerekir...
İslâm Dünyası'nda korkunç bir manzara göze çarpmaktadır. Halkı müslüman olan ülkelerdeki aynı ilâha, yani Allah'a, aynı Kitab'a, aynı Rasul'e ve aynı ahiret gününe iman ettiklerini söy­leyip, aynı kıbleye dönerek ibadet edenler, içler acısı bir ay­rılığın içine düşmüşlerdir.
Görünüşte yüzlerce, hatta binlerce ortak yönleri olan müs-lümanlar niçin anlaşamıyor ve neden îslâmî bir vahdeti oluş-turamıyorlar? Bu soruya verilecek cevap iyice tefekkür edil­melidir. Sebepleri araştırılırken her yönüyle ortaya konulma­lıdır. Bu korkunç bunalımın tarihî, sosyal, psikolojik, ekonomik ve manevî sebeplerinin birer birer araştırılmasının şart olduğuna inanıyoruz.
Halkı müslüman olan ülkelerdeki müslümanlarm ortak kül­türlerinin olmadığını görüyoruz. Ortak kültürlerinin ol­mayışından kastımız, tarihî ve dinî kültür değildir. Kastımız, bugünkü kültürlerini oluşturan ortak kavramlarının olmadığıdır. Daha doğrusu, iç ve dış kâfir güçler tarafından bu kavramlar alt-üst edilmiş ve müslümanlarm kafaları allak-bullak bir du­ruma getirilmiştir. İslâm ve müslüman düşmanları olan yerli yabancı müstekbirler, ellerindeki tüm imkânlarla saldırıya geç­miş, hücumları sonucu İslâmî değerleri tahrip etmişlerdir.
Ünlü Fransız oryantalisti (müsteşrik) ve aynı zamanda İslâm düşmanı Luis Massignon'un şu baykuş çığlığı, küfür dünyasının ortak sevinç sloganıdır: "Onların her şeylerini tahrip ettik. Fel­sefeleri, dinleri mahvoldu. Artık hiçbir şeye inanmıyorlar. Derin bir boşluğa düştüler. Anarşi veya intihar için olgun hale gel­diler:[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
"Onlar" diye kastedilenler mü slüm anlardır. İkiyüz yıldan be­ridir şirk dünyasının var gücüyle hücumuna uğrayan İslâm Dün­yası, yirminci aşrın başlarından günümüze kadar çok büyük tah­riplere uğramıştır. Herşeyden önce bu hücumların sonucu, ortak kavramlarını yitirmeğe mahkûm olmuş, dolayısıyla İslâmî vah­detin parçalanmasına sebep teşkil etmişlerdir.
İnsanların anlaşabilmesi ve kaynaşabilmesi için ortak kav­ramlara ihtiyaç .vardır. Toplumun en küçük birimi olan aileden tutun, toplumun tümüne kadar bu böyledir. Aile içinde yaşayan fertlerin dahi kendilerine has kavramları olduğu gibi, onların toplumla anlaşmasını sağlayacak ortak kavramları vardır. Eğer böyle yerli yerine yerleşmiş kavramlar olmazsa, anlaşmak im­kansızlaşır. Eğer aile böyle ortak kelime ve kavramlardan mah­rum olursa, meselâ birisi "pencere" der de diğeri '"kapı" an­larsa, ya da biri "mutfak" derken diğeri "banyo" anlarsa, orada meydana gelecek anarşi ortamını tahmin etmek zor değildir.
Aynı örneği toplum için de kullanabiliriz. Toplum içindeki fertlerin kendi aralarında anlaşacakları ortak kavramları olmazsa büyük bir kargaşa meydana gelir.
Ne yazık ki, bu kargaşanın en korkunç boyutlara ulaşmış ha­lini bugün müslümanlar yaşıyorlar. İç ve dış müstekbirler tara­fından ortak kavramları tahrip edilen müslümanlar, anlaşama­dıkları bir yana, aralarında soğuk ve sıcak savaşlar olmaktadır.
Rabb'imiz Allah ceih cdaiuhu; "Ve topluca Allah'ın ipine (Kur'ân'a/İslâm'a) yapışın, ayrılmayın[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] diye buyururken ve yine, "Allah'a ve Rasul'üne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; yoksa korkuya kapılırsınız, devletiniz (gücünüz/kuvvetiniz) gider. Sabredin, çünkü Allah sabredenlerle beraberdir[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] diye emrederken, müslümanlar, emperyalist müşrik güçlerin oyun­larına gelip ayrılığa düşmüşlerdir. Allah Ceiic Ceiaiui vahdeti em­rediyor, fakat müslümanlar kesrete dalmışlar. Bu dalış, müs-lümanlarm isteyerek ve şuurlu olarak yaptıkları bir dalış değildir. Dışta emperyalist kâfir güçler, içte de onların yerli uşakları olan tağutîler, müslümanlarm değer yargılarını bozmuş ve yerlerini değiştirmişlerdir.
Öyle bir hale gelinmiştir ki, mü s tumanlardan birisinin veya bir grubun "kara" dediğine diğer bir müslüman'fert ya da grup, "beyaz" diyebiliyor. Bunun gibi tüm değer yargılarında az veya çok anlaşmazlık söz konusudur. Meselâ, "vatan", yani "dâr" kavramı gündeme geldiğinde, bir müslüman İslâmî manada ve mahiyette bir vatanı anlarken, diğer bir müslüman belli sun'i sı­nırlarla sınırlandırılmış ve içinde İslâmî hükümlerin yaşanması yasaklanan bir vatanı anlıyor. Daha açıkçası kendisinin de va­tandaşı olduğu, fakat yönetimi İslâmî olmayan bir vatanı al­gılıyor.
"Din" denilince bir kısmı, hayatın her birimine hitap eden ve hakim olmak isteyen İslâm'ı anladığı gibi, Yeryüzünde fitne (den eser) kalmayıncaya, din de (şunun bunun değil), yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla (kâfirlerle, müşriklerle, mü­nafıklarla) savaşın. (Savaştan ve küfürden) vazgeçerlerse, artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] ayet-i kerimesini te­fekkür ederken, diğer kısmı, birtakım ibadetlerden oluşan, ahi-retle ilgili inanç sistemini anlamaktadır. Halbuki bu iki takım da müslüman olduğunu söylemektedir.
Diğer tüm kavramlar ve ıstılahları böylece tahlil edebiliriz. Bir Örnek vermek gerekirse, "helâl" ve "haram" kavramlarını ele alabiliriz. Belki her gün yüzlerce defa söylediğimiz helâl ve haram kavramlarının mahiyetini tefekkür edemeden kullanır, hemen ardından şu akaidî kaideyi ekleriz:
"Haramı helâl; helâli de haranı kabul etmek insanı kâfir yapar. [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Yine devamlı tekrar ettiğimiz İslâmî düsturlardan birisi de şudur:
"Küfre rıza küfürdür."
Şimdi "helâl" ve "haram"m ne olduğunu görelim. Helâl; Rabb'imiz Allah cdie cdaiuhunun bizim işlememizi emrettiği ve serbest bıraktığı şeylerin bütünüdür. Mesela, ehl-i küfürle cihad etmek, masiyeti ortadan kaldırmak, teaddüdü zevcat vs. gibi. Haram ise; yine Rabb'imiz ve ilâhımız Allah Cdie Cdaiuhu'nun, iş­lememizi yasakladığı şeylerin tümüdür. Meselâ, zina, içki, kumar, faiz, Allah Cdie Ceiaiuhu'dan başkasının hakimiyetini kabul etmek ve kendisine ortak koşmak gibi...
Buradan hareketle, her kim ki, Allah Cdie Ceiaiuhu'nun serbest bıraktığını yasaklar, yasakladığını serbest bırakırsa, hele hele bunu kanunîleştirirse, o kişi veya topluluk, helâli haram etmiş olur. Aynı şekilde haramı da helâl etmiş demektir. Bundan dolayı yukarıdaki hükme girer. Dolayısıyla bir müslünıan, böyle birisine veya birilerine itaat ederse, "küfre rıza göstermiş" bir duruma düşer. Böyle bir durumu varın siz tahlil edin.
Bu misallerde olduğu gibi, tüm İslâmî kavramlar, birer birer ele alınıp gerçek mahiyetiyle izah edilmeli ve her müslümana anlatılmalıdır.[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bu sayede müslümanlar arası dil, kültür, hedef ve şuur birliği oluşur. Böylece İslâmî vahdete ulaşılmış olunur.
Alıntı


SAAT: 17:36

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320