KURANIN İNDİĞİ TARİHTEKİ MÜŞRİKLER İLE GÜNÜMÜZ MÜŞRİKLERİN BENZERLİKLERi..
 

Arap Müşriklerinin Allah inancı

Muhammed (s.a.v)'in peygamber olarak gönderildiği arap müşriklerinin neye nasıl inandıklarını, rasulun onları neye davet ettiğini bilmek islamın ta kendisidir.

Şirk; Arapça "şerike" ve ondan türeme "eşreke" fiilinden alınmıştır. Manası "ortak olma, eş ve denk koşma" demektir. Dinde ise şirk Allah'a ilahlığında, rabiğinde veya isim ve sıfatlarında orkaş koşmaktır. ...Allaha ortak koşan kimseye müşrik denilir...

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"De ki: 'Eğer biliyorsanız (söyleyin bakalım). Yeryüzü ve onda bulunanlar kime aittir?' 'Allah'a aittir' diyecekler. 'Öyleyse siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız?' de. 'Yedi göğün Rabbi ve O yüce arşın Rabbi kimdir?' de. 'Allah'tır' diyecekler. 'Öyle ise (O'na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?' de. "Eğer biliyorsanız (söyleyin), her şeyin mülkiyet ve yönetimi elinde olan, her şeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir?" diye sor. '(Her-şeyin yönetimi) Allah'ındır' diyecekler. De ki: "Öyle ise nasıl olup da aldanıyorsunuz?" (Mü'minun 84-89)

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"Andolsun, onlara: 'Kendilerini kim yarattı?' diye soracak olsan, elbette: 'Allah' diyecekler. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorlar?" (Zuhruf 87)

Başka bir ayette:

"Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?" (ANKEBÛT 61)

Bu ayetlerden anlaşılan mekke müşriklerinin rububiyette yani rab olarak Allahı bilip, onu birledikleridir. Bunun anlamı şudur mekke müşrikleri yaratan, rızık veren, öldüren dirilten, alemleri yöneten olarak Alllahı biliyor ve bu fiilleri Allaha nispet ediyorlardı. zira Hiç birisi kendisine sorulan "sizi kim yarattı" sorusuna Allah'tan başkası falan salih zat diye cevap vermemiştir. Peki onlar yaratıcı olarak Allahı bilip onu birledikleri halde neden hala müşrik oldular? işte tevhid ile şirki ayıran, peygamberlerin gönderilmesi sebep olan asıl soru bu. Aslında tarihten bu yana çok az müstesna insanların çoğu, mekke müşirkeri, hatta firavun bile kendisini Allahın yarattığını bilmekteydi.

Onları müşrik yapan şey ise uluhiyette yani ilah olarak Allah'a ona ortaklar koşmalarıydı. İlah ibadet edilen şey demektir. kişi kime ibadet ediyorsa onun ilahı odur. Adak, kurban, korku, sığınma, dua, aşırı sevgi, aşırı tazim gibi ibadetlerin hepsi aslen Allaha yapılmalıdır. bu ibadetlerin herhangi birini Allahtan başaksıan yönelten Allah'a ilah olarak şirk koşmuş olur.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"Muhakkak ki ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi 56)

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"Andolsun ki biz her ümmete, Allah'a ibadet edin ve tağutta tapmaktan sakının." diye bir peygamber gönderdik." (Nahl 36)

İşte mekke müşriklerinin, kendilerini ebedi cehennemil yapan itikatları buydu. Onlar kimi zaman Allah'a dua edip ona yalvarırken kimi zamanda Allahın katında bir değere sahip gördükleri putlara dua edip onlara yalvarıyorlardı ve böylece Allaha şirk koşuyorşardı.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na 'halis kılan gönülden bağlılar' olarak, Allah'a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen şirk koşarlar." ( Ankebût 65)

Yine onlar Allah c.c katında kendilerine şefaat etsin diye putlara adaklar adayıp onlara ibadet ediyorlardı.

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

"Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine hiçbir fayda ve zarar veremeyecek şeylere tapıyorlar ve 'Bunlar, Allah katında bizim şefaatçilerimizdir' diyorlar. De ki: 'Siz göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz?'Haşa! O, onların ortak koştukları şeylerden uzak ve yücedir." (Yunus 8)

Mekke müşrikleri, ibadet ettiklerin putların aslen eski zamandaki Allah dostları ve haşa Allahın kızları olarak görüyorlardı. Onlar; Allah c.c çok yüce bir varlıktır, o yüzden bizim duamızı direk olarak kabul etmez deyip salih zatları ve melekleri Allah ile aralarında aracı yapıyorlardı. İşte onları müşrik yapan ebedi cehennemlik olmalarına sebep olan akidleri buydu. Allah bizi şirkin her türlüsünden korusun...

Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Doğrusu Allah, kendisine şirk koşulmasını asla affetmez. Ondan başka günahları ise, dilediğine mağfiret eder. Kim Allah’a şirk koşarsa, şüphe yok ki çok büyük bir günah ile iftira etmiştir!” (Nisâ 48)

“Her kim Allah’a şirk koşarsa, tıpkı gökten (yere doğru) düşüyor da (havada iken yırtıcı) kuşlar onu kapıyormuş veya rüzgar onu ücrâ bir köşeye atmış gibi olur.” (Hacc 31)

“Muhakkak ki Allah kendisine şirk koşulmasını asla affetmez. Ondan başka günahları ise dilediğine mağfiret eder. Her kim Allah’a şirk koşarsa, oldukça uzak bir sapıklık ile sapmış olur.” (Nisâ 116)