Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tevhid Ve Şirk Konuları (https://www.forum.medineweb.net/652-tevhid-ve-sirk-konulari)
-   -   ANAYASASI KURAN OLMAYAN YERLERDEKi iNSANLARIN DURUMU.. (https://www.forum.medineweb.net/tevhid-ve-sirk-konulari/28064-anayasasi-kuran-olmayan-yerlerdeki-insanlarin-durumu.html)

bilinmez 01 Ocak 2014 20:03

ANAYASASI KURAN OLMAYAN YERLERDEKi iNSANLARIN DURUMU..
 
SORU; küfür diyarında durumu bilinmeyen kişinin hükmü nedir?eğer kafirse bunun delili nedir?eğer müslümansa bunun delili nedir?eğer bunlar hakkında duraklanırsa bunun delili nedir?

Cevap: İslam kanunlarının hakim olmadığı her toprak parçası daru'l-harptir. Bu topraklarda Müslümanlar da yaşayabilir.

Fakat kafir kanunları tatbik edildiği için, Müslüman olduğu bilinenler veya küfür kanunlarını kaldırıp yerine İslam kanunlarını hakim kılmak için güçleri nisbetinde çalıştığı görülenler dışındaki herkese zahiren kafir hükmü verilmesi gerekir.

Çünkü, söz ve hareketleriyle küfür kanunlarını değiştirmek için gayret göstermeyen herkes zahiren bunları kabul etmiş ve onlara rıza göstermiş sayılır.

Fakat, zahiren küfrü yıkmak için faaliyeti veya Müslüman olduğunu kanıtlayacak bir alameti görülmediği için tekfir edilen kişilerden bazıları, gizli olarak Allah-u Teâlâ'nın dinini hakim kılmak için gayret sarf ediyor olabilirler. İşte böyle kimseler her ne kadar Müslümanlar katında kafir iseler de, Allah katında Müslümandırlar.

Böyle yapmayıp da zahiren küfür alametleri gösteren bir kişiye, sağlam delillere dayanmadan Müslüman hükmü verilirse, İslam'a zıt bir hüküm verilmiş ve Allah-u Teâlâ'nın küfür diye isimlendirdiği bir amel, iman olarak vasıflandırılmış olur ki bu, Allah katında büyük bir cürüm ve apaçık bir küfürdür.

Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in yaşamı incelendiğinde, onun, daru'l-harpte yaşayanlara, aksini isbat edinceye kadar, kafir hükmünü vermiş olduğu görülür.

Hudeybiye anlaşması akabinde Allah-u Teâlâ'nın Fetih suresinde indirmiş olduğu ayetler, buna açık bir delildir.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke'nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çeken O'dur. Allah yaptıklarınızı hakkıyle görendir. İnkar edenler, sizi Mescid-i Haram'dan alıkoyanlar ve kurbanları tutarak yerine varmasına engel olanlar ise, işte o müşriklerdir. Eğer orada bilmeden kendilerini öldüreceğiniz ve bu yüzden de bir takım güçlüklere uğrayacağınız, tanımadığınız mü'min erkekler ve mü'min kadınlar olmasaydı, Allah savaşa engel olmazdı. Bu, Allah'ın dilediğini rahmetine sokması içindir. Eğer mü'minler ve kafirler ayrılmış olsalardı, onlardan kafir olanlarına çok acı bir şekilde azab ederdik." (Fetih: 24-25)


Allah-u Teâlâ bu ayette mü'minlere vermiş olduğu bir nimet olan, Hudeybiye'de savaşa engel olmasını anlatmaktadır.
Hudeybiye'de savaş çıksaydı, o sırada Mekke'de bulunup da imanını gizleyen Müslümanlar, tanınmadıkları için, zahire göre kafir hükmü verilerek belki de öldürüleceklerdi.

Ayette; "Tanınmayan mü'min erkek ve kadınları bilmeden öldürmek" ten bahsediliyor. Demek ki sahabeler, daru'l-harpte gizlilik yapan Müslümanlara, zahiren hiçbir İslam alameti göstermedikleri için kafir muamelesi yaparak, onları bilmeden öldüreceklerdi.

Allah-u Teâlâ'nın savaşa engel olmasının sebebi; sahabeleri, imanını gizleyen Müslümanları bilmeyerek öldürmelerinden dolayı sorumlu tutacağından değil, daha sonra, öldürdükleri bu kişilerin Müslüman olduklarını öğrendiklerinde üzüntü duyacak olmalarındandı.

İşte bu yüzden Allah-u Teâlâ ayette:

"Eğer orada bilmeden kendilerini öldüreceğiniz ve bu yüzden de bir takım güçlüklere uğrayacağınız, tanımadığınız mü'min erkekler ve kadınlar olmasaydı, Allah savaşa engel olmazdı" buyurarak, mü'minlere savaşa engel olma nimetini hatırlatıyor.

Sahabelerin, içlerinde Müslümanların da bulunma ihtimali olsa bile, darü'l-harpte tanımadıkları herkese, aksini isbat etmedikçe kafir hükmü vermeleri doğru bir hükümdür.

Allah-u Teâlâ ayette bunu tasdik etmektedir. Zaten Allah-u Teâlâ bundan dolayı Müslümanları sorumlu da tutmamaktadır. Eğer sahabeler bu hükmü vermeselerdi, o zaman hata yapmış olurlardı.


Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem'in ve sahabelerinin yaptığı savaşlar ve seriyyeler incelendiğinde, onların Allah-u Teâlâ'nın hükümleri tatbik edilmeyen bir yeri fethe gittiklerinde, içlerinde imanlarını gizleyen Müslümanlar olsa bile, Müslüman olduğunu bildikleri dışındaki herkese kafir gözüyle baktıkları ve hepsine birden savaş açtıkları görülür.
Sonuç olarak; Küfür diyarında durumu bilinmeyen kişilerin genel hükmü ağlabu'z-zanla kafirdir.

Daru'l harpte bulunanların insanların çoğuna ağlabu'z-zanla kafir hükmü vermenin sebebi tebaiyetten dolayıdır..

Buna delil, “Eğer orada bilmeden kendilerini öldüreceğiniz ve bu yüzden de bir takım güçlüklere uğrayacağınız, tanımadığınız mü'min erkekler ve mü'min kadınlar olmasaydı, Allah savaşa engel olmazdı.
(Fetih:25)

Daru'l harpte tanınmayan kişiye delilsiz müslüman hükmü vermek küfürdür,

O kişinin gerçek durumunu öğreninceye kadar hüküm vermekte duraklayan kişi ise , yani ne müslüman ne de kafir hükmü vermeyen kişi tekfir edilmez, tabi eğer bu kişi aslı'd-dini sağlayan bir kimsey ise...


SAAT: 05:32

vBulletin® Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2025 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320