insan tabiatı

[Esma_Nur]

insan tabiatı

toprak tabiatlı insanlar

Toprak tabiatlı insanların vücudunda bulunan soğukluk ve kuruluğun fazlalığından dolayı sıcaklık ve nemlilik azdır. Genellikle kendilerine özgün yerleşik kurallara uygunluk gösterirler. “Toprak” tabiatlı insanların ortak özelliği sabit fikirli ve genelde maddeye dönük “varyemez” zengin tipler olmalarıdır. Genellikle zengindirler. İtaat niteliklerine sahip, her şeyin olduğu gibi kalmasını isteyen, tercih ettikleri hedefe ulaşmak için karşılarına çıkan zorluklar karşısında sabretmesini bilen, yemek hususunda boğazlarına düşkün, şansları daima iyi gitmeyen ama inatları yüzünden birçok zorluğu başarabilen tiplerdir. Güzel sanatlara karşı meyilli, çok fazla konuşmayı sevmeyen, mütevazı bir kişiliğe sahip ve inatları yüzünden yeniliklere adapte olmaları hayli güç olan bir tabiata meyillidirler.

İbn-i Sina’ya göre toprak tabiatlılarda, kuru ve koyu cilt, kalın ve koyu renk kan, endişe, midenin üst kısmında yanma, bozuk iştaha, mavi, siyah veya kırmızı renkli yoğun ve bulanık idrar, koyu renk beniz ve fazla kılların olmasıdır. Eğer beniz soluk ve kıl azsa, safra muhtamelen fazla değildir. Deride yer yer pigmentlenme kronik ağrısız ülserlere işaret eder. Yaş, tabiatı, alışkanlıkları, mesleği önceki tedavilerin tarihi de teşhiste yardımcı olur. Toprak tabiatlıların rüyaları, genellikle, endişe ile dolu ve ekseriya, karanlık yerler, hendekler ve karanlık, korkutucu şeylerle ilgilidir.


İmam Suyuti’ye göre de; Toprak tabiatlıların hastalık organı dalaktır. Dalağın tabiatı soğuk ve kurudur. Dalak hastalandığında beyine baskı yaparsa, beden zayıf, tırnak ve kıllar zayıf, idrar az ve bedende kuruluk varsa hastalık dalaktandır. Dalak, vücudu istila ederse, kulak, burun, boğaz, kan, cilt, kalp ve bağırsak gibi hastalıklara meyilli olurlar.


Bu tabiattaki insanların vücudundaki soğukluk kuruluktan fazla olursa açık bir tene, kuruluk soğukluktan fazla ise esmere, her ikisi de eşit olursa kurşun rengine meyilli olurlar. En doğrusunu Allah bilir.

ateş tabiatlı insanlar


Ateş tabiatlı insanların vücudunda bulunan sıcaklık ve kuruluğun fazlalığından dolayı soğukluk ve nemlilik azdır. Ateş tabiatlılar genelde kendilerine hayati güçler veren temelde eylemci kişilikleri, canlılık, coşkunluk, cesaret özellikleri vardır. En bariz özelliklerinden biri gururlu, dediğim dedik bir yapıda olmalarıdır. Daima çevrelerine hükmetmek isteyen ve hep zirveye talip bir özelliğe meyillidirler.

Ateş tabiatlıların bir özelliği de, yaptıklarını serbestçe itiraf eden, fakat af dilemeye yanaşmayan ve kusurunu affettirmek için birinden özür dilemeye mecbur edinseler bile bunu yarım ağızla yapan, kimseye tabi olmayan ve her zaman serbest olmak isteyen bir tabiata meyillidirler.

İbn-i Sina’ya göre ateş tabiatlılarda bulunan gözlerin ve benzin sarı rengi, ağızdaki lezzet, dilin pürüzlü ve kuru oluşu, kuru burun delikleri, serin rüzgarlara duyulan istek, süratli nabız, iştah eksikliği, yeşil ve sarı renkteki safralı kusma ile mide bulantısı, gerilimli, deride böcek sokması gibi sık sık batma hissetmeleri kişinin tabiatında fazla ateşin hakim olduğunun işaretidir.

Ateş tabiatlılar rüyalarında genelde sarı renk görürler. Ateş tabiatının ilave işaretleri, sarı ve sarıya yakın renk ve eşyalar, yanma hissi, sıcak banyodan ve güneşe maruz kalmaktan rahatsız olmalarıdır.

İmam Suyuti’ye göre de; Ateş tabiatlıların hastalık organları safradır. Safranın tabiatı sıcak ve kurudur. Safra kesesi hastalanıp karaciğere baskı yaparsa, ağızda şiddetli susuzluk, acılık, kuruluk, idrar sarı ve ten rengi de sarı ise, hastalık safradandır. Safra vücudu istila ettiğinde, karaciğer kanseri, kara sarılık, anemi, sinir sistemleri, kabızlık, migren ve ince bağırsak kanseri gibi hastalıklara meyilli olurlar.


Bu tabiattaki insanların vücudunda sıcaklık kuruluktan fazla olursa renginin kırmızıya, kuruluk sıcaklıktan fazla ise renginin kumrala ve bunların her ikisi de eşit ise sarışın olmaya meyillidirler. En doğrusunu Allah bilir.

hava tabiatlı insanlar


Hava tabiatlı insanların vücudunda bulunan sıcaklık ve nemliliğin fazlalığından dolayı soğukluk ve kuruluk azdır. Hava tabiatlılar bilginin erdemine sahiptirler. Bu onların diğer insanlardan daha akıllı oldukları anlamına gelmez fakat genelde gelişmiş gözde bir tabiata ve bilgiye sahiptirler.

İletişim konusunu iyi bilen, her şey hakkında biraz bilgileri olan, kimsenin boyunduruğu altına girmek istemeyen, serbest ve kendi başlarına hayatlarını sürdürmek isteyen, hak ve adalete düşkün, çok zeki olmalarına rağmen hesabını bilmeyen, sık sık derinlemesine düşünceye dalan bir tabiata meyillidirler.

İbn-i Sina’ya göre; hava tabiatlılarda, kanın fazlalığı, bazen vücut ağırlığı hissiyle, özellikle gözler arkasında, baş ve şakaklar üzerindeki ağırlık hissiyle karakterize olur. Bu durumda gerinme ve esneme sık sık görülür. Gevşeklik ve uykuya eğilim çoktur; idrar zayıftır. Güç harcaması olmaksızın bile yorgunluk hissedilir; herhangi bir sebep olmaksızın, ağızda tatlı bir lezzet hissedilir; dil genellikle kırmızıdır; vücut üzerinde ve dilde yaralar olağandır; diş etlerinde, burunda ve anüste kanamalara meyillidir, çünkü bu kısımların kan damarları kolayca yırtılır.

Hava tabiatlıların rüyaları, genellikle kırmızı şeyler, kan akması, kana batırılmış şeyler görmektir. Büyük İslam tıp bilgini İmam Suyuti’ye göre de; Hava tabiatlıların hastalık organı kalptir. Kanın tabiatı sıcak ve nemlidir. Kan hastalanıp kalbe baskı yaparsa, tükürük çok, damarlar dolu, idrar ve ağrılar şiddetli ve renk kırmızı ise vücuda kan galip olmuştur, hastalık kandandır. Kan kalbe tazyik ettiğinden, kalp damar tıkanıklığı, kan hastalığı, ilik kanseri, kolestrol, şeker ve tansiyon gibi hastalıklara meyilli olurlar.

Bu tabiattaki insanların bedeninde nemlilik sıcaklıktan fazla ise rengi beyaza, sıcaklık nemlilikten fazla olursa rengi sarıya ve bunları her ikisi de eşit olursa çakır bir simaya meyilli olurlar. En doğrusunu Allah bilir.


su tabiatlı insanlar

Su tabiatlı insanların vücudunda soğukluk ve nemliliğin fazlalığından dolayı hararet ve kuruluk azdır. Su tabiatları iyilikten başka bir şey düşünmeyen, inatları dışında hayırsever, kibar ve iyi niyetli bir kişiliğe sahiptirler.

İnsanların refahına önem veren, her bulunduğu ortama uyum sağlayamayan, diğer insanlar söz konusu olduğunda nazik, cömert ve insancıl olmaya gayret eden, sezgileri kuvvetli olan, çabuk kırılabilen, yeme içmeye oldukça önem veren, para harcama konusunda cömert davranan ve planlı, programlı yaşamayı seven bir tabiata meyillidirler.


İbn-i Sina’ya göre; su tabiatlılarda, balgamın baskın olduğu, fazla solgunluk, vücudun gevşekliği, soğuk ve nemli deri, fazla salgı ve yoğun ve ağdalı tükürüktür. Yakıcı balgamın hakim olduğu durum dışında, özellikle yaşlı insanlarda susuzluk azalmıştır. Asit fışkırmalarının olduğu zayıf sindirim, açık renk idrar, fazla uyku, gevşek kaslar, ve yavaş tempolu nabız, bu durumun belirtileridir.

Su tabiatlıların rüyaları, genellikle su kanalları, soğuk buz, yağmur ve gök gürültülü fırtınalar, balgamın baskın olduğunu gösterir.

Büyük İslam tıp bilgini İmam Suyuti’ye göre de; bu tabiatlıların hastalık organı midedir. Midenin tabiatı soğuk ve nemlidir. Balgam mideye baskı yapıp akciğerlere sıçrarsa, hareket zorlaşır, ağrılar daha ziyade dizde ve belde, solunum yollarında sıkışma, idrar beyazımsı ve renk kurşuni olduğunda vücudu balgam istila etmiştir, hastalık balgamdandır. Balgamın vücuttaki yeri akciğerlerdir. Balgam mideye tazyik ettiğinde, sindirim sistemi bozukluğu, salgılardaki bozulmalar, öksürüklü hastalıklar, bağırsak ülseri, boğaz hastalıkları ve akciğer kanseri gibi hastalıklara meyilli olurlar.

Bu tabiattaki insanın vücudunda nemlilik soğukluktan fazla olursa beyaza çalan açık tenli, soğukluk nemlilikten fazla ise sarıya ve bunların her ikisi de eşit olursa gri bir simaya meyilli olurlar. En doğrusunu Allah bilir.