Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp (https://www.forum.medineweb.net/824-tibbi-nebevi-ve-alternatif-tip)
-   -   Vücudun Acil Yardım Birimi (https://www.forum.medineweb.net/tibbi-nebevi-ve-alternatif-tip/21514-vucudun-acil-yardim-birimi.html)

Esma_Nur 21 Mart 2012 09:35

Vücudun Acil Yardım Birimi
 
Bir tehlikeyle karşı karşıya kalan, örneğin bir köpeğin saldırısına uğrayan bir insanı gözünüzün önüne getirin… Doğal olarak kan basıncı artar, kalbi daha hızlı atar, kasları daha hızlı çalışır ve hızla koşmaya başlar. Bu ekstra gücü ona sağlayan, vücutta üretilen mucizevi bir sıvıdır. Ya da arıza yapan bir uçağı hava alanına indirmek durumunda kalan bir pilotu düşünün…

Bütün dikkatini ve iradesini toplamasına yardımcı olan yine bu harika sıvıdır. ''Adrenalin'' adı verilen bu sıvı en çok ihtiyaç duyulan zamanda ortaya çıkar ve insanların daha çevik, daha güçlü ve daha dikkatli olmalarını sağlar.
Pilotun beyin hücrelerini alarma geçiren, beynine daha çok kan ve şeker gönderen, böylece pilotun daha dikkatli olabilmesini sağlayan bu sıvıdır. Aynı zamanda pilotun kalp atışlarını ve kan basıncını arttırarak onun daha atik ve daha hızlı olabilmesine yardımcı olur. Böylece pilotun solunum yolları açılır, daha fazla oksijen alır, kas ve beyin hücrelerine daha çok kan gider.

İskeleti ve kasları daha kuvvetli bir şekilde kasılır ve kanında bulunan şeker seviyesi arttığı için fazladan ihtiyaç duyduğu enerjiyi alabilir. İnsanların farkında bile olmadan taşıdıkları bu önemli sıvı, böbreklerin hemen üzerinde bulunan böbrek üstü bezlerinin içindedir. Bu sıvı, tehlike ile karşı karşıya kalan kişinin normal gücünü yaklaşık iki katına çıkarır.
Tehlike anında neler oluyor?

Tehlike, heyecan, korku ya da öfke durumunda adeta vücutta alarm düğmesine basılır. Beyin, böbrek üstü bezlerine çok hızlı bir emir gönderir. Böbrek üstü bezinin iç bölgesinde bulunan hücreler alarm durumuna geçer ve hemen adrenalin hormonu salgılar. Salgılanan adrenalin molekülleri damarlarda özel bir düzenleme yapar ve bu düzenleme sayesinde hayati organlara daha çok kan gitmesini sağlanır. Adrenalin molekülleri kalbe, beyne ve kaslara giden kan damarlarını genişletir.

Bu, kan damarlarının etrafındaki hücrelerin adrenaline uyum sağlayarak gerekli damarları genişletmesi anlamına gelir. Böylece tehlike anında kalbin, beynin ve kasların ihtiyaç duyduğu kan temin edilmiş olur. Bir tehlike karşısında yaralanmak mümkündür ve bu nedenle de bu tarz durumlarda sindirime ya da deriye daha az kan gitmelidir. (Aşırı heyecan karşısında deride gözlemlenen soluklaşmanın nedeni de, o anda deriye daha az kan pompalanıyor olmasıdır.)

Sindirime ve deriye daha az kan gitmesi, kan kaybetme riskini en aza indirir. Sindirim için hazır bulunan kan tehlike anında sindirime katılmaz ve kasları beslemek üzere açığa çıkar. Damara gittiği zaman damarı genişleten adrenalin molekülü, kalbe gittiği zaman da kalp hücrelerinin kasılmalarını hızlandırır. Böylece kalp daha hızlı atar ve ekstra güç için kasların ihtiyaç duydukları kan sağlanmış olur. Adrenalin molekülü kas hücrelerine ulaştığında kasların daha güçlü bir şekilde kasılabilmelerini sağlar. Karaciğere ulaşan adrenalin molekülleri, burada bulunan hücrelere, kana daha çok şeker karıştırmalarını emreder.

Kanda yükselen şeker miktarı kişiye daha fazla enerji verir ve kasların ihtiyacı olacak ekstra yakıt sağlanmış olur. Ve bu durum, kişinin tehlike durumundan kurtulmasına yardımcı olur. Kanımızda ne kadar adrenalin var? PEKİ tüm bu kompleks işlemleri birbirine karıştırmadan yerine getiren bu sıvı kanda ne kadar bulunmaktadır? Bir insanın kanında bulunan adrenalin hormonu miktarını yaklaşık olarak şu örnekle ifade etmek mümkündür: Eğer vücudumuzda bulunan kan, 2 metre derinliğinde 100 metre çapında bir gölle karşılaştırılacak olursa, kanımızda bulunan adrenalin miktarı bu göle dökülecek bir çay kaşığı dolusu sıvı kadar olacaktır. Adrenalin moleküllerinin olağanüstü desteği ADRENALİN moleküllerinin yaptığı düzenleme beyne, kalbe ve kaslara giden damarları açarken, karaciğere ve deriye giden damarları da daraltmaktadır. Bu noktada da hiçbir zaman sorun yaşanmaz ve kalbe veya beyne giden damarlar hiçbir zaman daraltılmaz, karaciğere ve deriye giden damarlar ise genişletilmez. Peki ama, küçücük moleküller hiçbir zaman yanılmamayı nasıl başarmaktadırlar?

Ne yapmaları gerektiğini nasıl bu kadar iyi bilmektedirler?

Akıllı bir varlık gibi, nasıl böylesine sistematik bir şekilde hareket edebilmektedir?

Hangi hücrelere gitmesi gerektiğini, hangilerine nasıl bir emir vermesi gerektiğini nasıl anlamaktadır?

Gerçekleşmedikleri takdirde vücutta ciddi hasarlara yol açabilecek tüm bu işlemleri, cansız moleküller, nasıl olur da hiçbir zaman unutmadan ve şaşırmadan yerine getirebilmektedirler?

Vücutta bulunan yüzlerce damarın çapı ve bu damarların nereye, ne miktarda kan ilettikleri, akletme yeteneği olmayan moleküller tarafından nasıl kusursuzca ayarlanmaktadır?

Ayrıca, böylesine büyük bir sorumluluk bilincini nereden elde etmişlerdir?

Birkaç atomun birleşmesinden meydana gelen, aklı ve şuuru, beyni, gözü ve hiçbir bilgisi olmayan bir sıvının bu kadar organize ve akılcı bir şekilde hareket etmesi mümkün müdür?

Tüm bunları, bu, gözle görülmeyecek kadar az miktardaki sıvının kendi kendine gerçekleştirmesi gerçekten de mümkün olabilir mi?

Elbette ki hayır. Tüm bunlar, insanı ve vücuttaki her molekülü bilen, bunlar arasındaki ilişkiyi ilmiyle, kudretiyle, kaderiyle belirleyen ve yaratan bir Zat’ın eseri olmalıdır. Nasıl ki kütüphanede yan yana dizili kitapları gördüğümüzde kitapların kendi kendilerine oraya yerleştiğine ya da deniz kıyısında gördüğümüz kumdan bir kalenin dalgaların etkisiyle tesadüfen oluştuğuna ihtimal vermiyorsak, ondan belki de sonsuz kat fazla ölçüde bu işlerin kendi başına olacağına ihtimal veremeyiz.

Çünkü baştan beri anlattığımız ilmi gerçekler, kumdan kaleden sonsuz daha karmaşık ve bir o kadar da mükemmeldirler. Üzerlerinde böylesine ince nakışlı bir sanat görünüyor. Bilimsel hakikatleri kendi nefislerinde söndürmeyip, Allah’a götüren yollar eyleyenlere ne mutlu!

Elif Kıral - Zafer Dergisi

Her şey o kdr intizamlı'ki SÜBHANALLAH

barışş 21 Mart 2012 11:11

Cevap: Vücudun Acil Yardım Birimi
 
SÜBHANANALLAH " sübhanallah" olcaktı kusra bakmayın yanlışlıkla yazdınız herhalde

Esma_Nur 21 Mart 2012 11:32

Cevap: Vücudun Acil Yardım Birimi
 
Alıntı:

barışş Üyemizden Alıntı (Mesaj 166790)
SÜBHANANALLAH " sübhanallah" olcaktı kusra bakmayın yanlışlıkla yazdınız herhalde

Klavye hatası olabiliyor ne kdr dikkatlisiniz msl* tşkler.

Elvin meyra 21 Mart 2012 13:53

Cevap: Vücudun Acil Yardım Birimi
 
ArO*zafer dergisi malatya da çıkan bi dergi(acaba aynı dergimi) ben de arasıra takip ediyorum güzel konular oluyor


SAAT: 22:36

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306