Iftira şirktir

[Yitiksevda]

Iftira şirktir

Mümin erkekleri ve mümin kadınları yapmadıkları bir fiilden dolayı suçlayanlara gelince, onlar iftira atma suçu işlemiş ve böylece açık bir günaha girmiş olurlar.
(AHZÂB/58)

Ve bir kez daha (söyleyelim) Allah'ın mesajlarını yalanlayarak ve onları alaya alıp eğlenerek kötülük işleyenlerin sonu hüsran olacaktır.
(RUM 30)

Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, iftira suçu ve (hatta daha da) iğrenç bir günah yüklenmiş olur.
(NİSA 112)

"Gıybet, kişiyi duyduğunda hoşlanmayacağı bir şeyle anıttandır. Eğer söylediğin şey onda varsa bu gıybet olur; eğer yoksa bu ona iftira etmektir.”
(M. birr, 70; T. birr, 23; Dârimî, rikaak, 6)

Allah'ın mesajını yaymayı kendine rehber edinmiş olan ve bu uğurda her tür meşaket ve zorluğa göğüs germeye çalışan insanlara,iftira atarak karalamaktan kolay bir şey yoktur. İnsan tabiatı ve nefsi daima heva ve hevesi ister ona çeki düzen verilmediği an zehir olur. İslam dininin yeryüzüne hakim olması amacı ile gecelerini gündüzlerine katarak muvahhid bir duruş segileyen alimler her daim karalama ve iftiraya maruz kalmışlardır. bu işi yapanlar ne yazık ki Müslümanım diyenler kendi fikrine uymayınca hemen tekfir iftira kampanyaları düzenlerler günümüzde bunun en bariz örneğini sözde Tasavvuf ekolü olduklarını ima eden ama gerçekte tesavvuf ile yakından uzaktan alakası olmayan çevreler Şia mutezile mustafa islamoğlu İmam Humeyni İmam İbn Teymiye Seyyid Kutup Cemalettin efgani Mevdudi ve bir çok muvahhid duruş sergileyen alimlere iftira ve karalama adına yapmadıkları mikropluk kalmamıştır...

Sözde İslamı anlatan bu çevreler,uyuşturucu afyonlaştırılmış bir din anlayışı ile,bir takke cüppe,sarık bir sakal ile müslüman olunduğunu al tesbihi eline birde toplumun yoğun olduğu ortamda allah diyerek çek içten bir nara tamamdır din budur.Eğ boynunu şeyhine ne verdi ise haktır sorgulanamaz aman ha şeyhler ve beyler sade kuranı anlar iftirası ile insanları hakikatten uzaklaştırmalar islam namına yapılan iftiralara örneklerdir ....

Kimiside kutsadığı risaleleri Kurana denk görerek bu bize yeterlidir,Üstadımız ne demiş ise doğrudur taklidi iman ile yaklaşım sergileyerek,İfrat ve tefirt boyutunu hiç düşünmeden Kuran’ı ve Aklı bir köşeye bırakmışçasına beşerin eli ile yazılmış olan kaynakları bana yazdırıldı nameleri ile kutsamaktan geri durmazlar.Evet sana yazdırıldı ise gelmiş geçmiş o kadar Alim neden dirsek çürüttüler ve bir tane sözün Allah resulüne ait olup olmadığını araştırırken sırf hayvana tuz verirken hile yaptığını gördüğü kişiden rivayeti kabul etmeyen alimlere neden yazdırılmadı yada her gece Allah resulü ile görüştüklerini ve Hadisin ona ait olup olmadığını rüya ilmi ile insanlara sunanlara ne demeli?

Bırakalım artık bu tür saçmalık hurafe ve bidatleri,Allah bizleri ancak ve ancak Kur'ana ve Allah Resulüne uyup uymadığımız hususunda sorguya çekecektir,bunun idrakinde tavır ve davranışlarımıza çeki düzen verelim kimse bizim putumuz değildir,kutsallaştırmayız.Hatası varsa hatadır deriz doğrusunuda almasını biliriz aklı kiraya verecek kadar bunamadık daha.

Şimdi gelelim sanal ortama insanların bin bir yüz ile bulanabildiği bir ortamda mücahid mücahide kesilenler gerçek yaşam şartlarında ne mücahid nede mücahide olabilmek adına adım atmadıkları halde,namaz yok riya çok,yalan had safhada,iftira atmak adına olmadık şeylere kulp takmalar,insanların özellerini bilmedikleri halde zann ile hareketler iyi niyeti suistimal vb gibi hareketlerin yoğun yaşandığı bir ortamda,dosdoğruya ulaşmak gayesinde olan müminlere karşı bu tür kişilikler birer engeldir.Bizler her daim hakkı batıldan ayırabilecek Akıl Kuran ve sünnet ile hareket ettiğimizde asla eğriye sapmayağız..

Ayrıca, yemin edip duran alçağa uyma,(yahut) iğrenç dedikodular yapan iftiracıya, (yahut) iyiliğe mani olana, (yahut) günahkar zorbaya,
(Kalem 10-11-12)

Bu ayeti kerimede özellikle hakikati yalanlayan dedikodu ve iftira ile hakkın mesajının yayılmasına engel olan karakter izah edilmektedir.Hakkın mesajına nasıl engel olduklarına örnek olarak şunu verebiliriz.

Günümüz cemaatlerine baktığımızda bizim fikrimizde olmayan bizden değildir,en doğru biziz diğerleri sapkındır,bizim kaynaklar en orijinal olan Kuran tefsirleridir gibi sözler ile kendilerinin hakk diğerlerinin batıl olduğu imasını veren bu kesimler açıkça Allah’a iftira etmektedirler çünkü tek Hakk olan ve içinde şüphe bulundurmayan temel kaynak Kurandır beşer eli ile yazılmış olan tüm kaynaklar Kuran süzgecinden geçtikten sonra doğrudur bu şekilde ele alınmayan tüm beşer kitapları şüphelidir.

İslam dini merkeze aldığı insanın şeref ve haysiyet onuruna verdiği önemi ve bu kavramlara yönelik herhangi bir isnadın doğru olup olmadığını anlamak adına zina gibi kebir olan bir günahta dahi şahitlerin olması şartını getirmiş ve böyle bir şeyin olması durumunda belli olan ceza seksen sopayı kuranda açıkça beyan etmiştir. Hurafe ve bidatlerden uzak Kuran islamı anlayışı ile baktığımızda böyle büyük bir günaha 4 şahid isteyen Allah görmedikleri duymadıkları şeylere zanni olarak yanaşan kimselere elbette hakk ettikleri cezayı verecektir.

SİZ EY imana ermiş olanlar! Niçin bir türlü söylüyor, başka türlü yapıyorsunuz yapmayacağınız şeyi söylemeniz Allah nazarında en tiksinti verici şeydir!
(Saff 2-3 )

Ayeti kerimelerde yapmadığı bir şeyi başkasından istememe gibi bir hakkının olmadığını ifade etmekle beraber, ’’Emri bil Maruf Nehyi Anil Münker ‘’ farziyetini yerine getirmede ulaşılacak en doğru sonucun bu şartlara bağlı olduğunu anlatmaktadır.Birinden bir şey talep edilecekse öncelikle onu etkilemek lazım,bu etkileme de öncelikler istenen şeyi kendi üzerinde uygulamasıdır.Bu ilahi emir olan İyiliği emretme kötülükten sakındırma tüm ilahi dinlerin ve İnsan olanların ortak değeridir,Sadece müslüman bir toplumun görevi olarak anlaşılmamalı çünkü ilahi dinlerin tümünün ortak değerleri birdir.

Son söz olarak eğer Allah’tan korkmuyor ve İlahi mesajı halen anlamak istemiyen var ise bu kadar delile rağmen halen birilerine zanni olarak İFTİRA ve karalama yapma cesaretleri varsa buyursunlar Son söz En Emin olan Allah’ın kelamı Kuran’ındır.


Siz ey imana ermiş olanlar! (Birbiriniz hakkında) yersiz zanda bulunmaktan kaçının; çünkü (bu şekildeki) zannın bir kısmı (da) günahtır; birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın ve arkanızdan birbirinizi çekiştirmeye kalkışmayın. Aranızdan, hiç ölmüş kardeşinin etini yemek isteyen kimse çıkar mı? Hayır, siz ondan iğrenirsiniz. Ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, rahmet kaynağıdır.
(Hucurat 12)

YitikSevda
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[Medine-web]

iftira kavramı dar kavram değildir.
sadece bildiğimiz iftirayı çağrıştırmamalıdır.iftira denilince namuslu iffetli bir insana çamur atmak olarak algılanılır hep.doğru olmakla birlikte dar bir düşüncedir.
şöyle ki;
1-Allaha iftira atmak.bu konuda Allah adına sözler uydurmak,doğru söz olsada ,Allah dedi demek.
Dost istersen Allah yeter, mürşit istersen Kur’an yeter, delil istersen Muhammed yeter, meşgale istersen ibadet yeter, zenginlik istersen kanaat yeter, şeref istersen islamiyet yeter, ibret istersen ölüm yeter, düşman istersen nefsin yeter, bunlar da yetmezse, cehennem yeter.(bunu Allaha isnad ediyorlar).çoğu sorunlu cümleler.süslü püslü olsa da çoğu eksik yada sakat cümleler.hepsi doğru olsa da Allaha isnat etmek iftiradır şirktir.
2-Resulullaha iftira atmak.en acımasız en zalimce alan burdadır.kızburavilerin uydurduklarını resulullaha isnat ederek iftira atmışlardır.ve küfür bataklığında debelenmişlerdir.zararı sadece kendileri değil tüm ümmet çekmiştir çekiyor.
şöyle ki;
kavimleri yücelten yada aşağılayan ırkçılık kokan hadisler,bu alanın en belirgin iftiralarıdır.
3-namuslu iffetli kadına erkeğe yapılan iftira.bu tamamen şerefsizliktir.insan olan yapmaz bunu.
4-başkasının onurunu şerefini haysiyetini dejenere amaçlı iftira.3.madde ile aynı ...
5-Allahın peygamberine vermediği yetkileri ,Allahtan bu yetkiyi aldım diyen özellikle tasavuf içinden gelenlerin ,insanları sömürmek için uydurdukları iftiralar.bu guruplardan bazıları Allah ile Resulullah ile her an telefonlaşıyorlar maalesef.(haşa)
6-Allahın işine gelen ayetlerini açıklamak işine gelmiyenleri örtbas etmek,düşüncesini sağlamlaştırmak için ayetleri lastikleştirip garip hallere sokarak yapılan iftira.google müslümanları bu guruptandır.
7-hezeyan ve uçuk kaçık kokan düşüncelerine ayet delil göstererek,adeta kuranı kendisine uydurma çabasında olan yazar çizer müellif gibi guruplar.marifetname gibi,gizli ilimler hazinesi gibi...
not:istisnalarkadieyı bozmaz prensibiyle, muhteremler saygı değer guruplar alim müellifleri tenzih ediyorum.

[FATİH KARAN]

Allah razı olsun çok güzel bir konuya dikkat çekmişsin hatta dikkat çekmekle kalmayıp ümmetin kanayan yarasını deşmişsin. Öyle ki "İFTİRA ŞİRKTİR" gibi bir başlıkla olayın vehametinin altını kalın çizgi ile ilgiye sunmuşsun.

Belkide Maide 45. ayeti tekrar zikretsek yeridir; Biz Kitapta onlara, cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara karşılıklı kısası farz kıldık. Bununla beraber kim kısas hakkını bağışlarsa, bu kendi günahlarına keffaret olur. Ve kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

Ayatte Allah (c.c.) katledilenin canının karşılığı olarak maktülün katledilebileceğine dair helal çizgisini çizmiştir. Öyleki katlin karşılığında kısas olarak canına mal oluyor fakat "Fitne katilden beterdir" ayetini incelersek olayın vehameti daha net anlaşılır olacak inşaAllah. Yani birine iftira etmek onu katletmekten daha kötü bir durum.

Fakat gözardı edilen başka bir konu daha var; Allah (c.c.) "İnnemel mü'minune iğvetun" ayetini kullarının dikkatine sunarken neyi anladığımızın da çok önemi var. Yalnız mü'minler kardeştir diye anlarsak farklı anlaşılır ama ayeti "Mü'minler ancak kardeştir" diye anlayacak olursak halimiz ne olur? Öyleki yazarda kardeşimiz, yazarımızn eleştirdiği kesimde kardeşlerimiz. Kardeşlerimiz hakkında söylediklerimize ve düşündüklerimize dikkat edelim lütfen.

Hem bizi kardeş kılan Allah (c.c.)' tır. Annelerimiz değil...

[Yitiksevda]

Fatih kardeşim haklısınız elbette kardeşiz bunda sorun yok ama eleştirilerim yanlış uygulamalaradır yoksa şahıslara değildir.Müminin görevi iyiliği emretmek kötülükten sakındırmaktır bizde bu bilinç ile Kuran islamına uymayan yöntem ve uygulamaların yanlışlığına değindik kişi seçme hürriyetine sahiptir ister doğru ister yanlış olsun insan kendi seçer ve o yolda devam eder..Asırlardan beri Emevi hizbinin hurafe ve bidatleri İslam toplumuna din olarak sunulmuştur bu hizbin yanlış uygulamaları müslümanları adeta esir almıştır işte bu çarpıklıklara karşı hakkı anlatmak ama önce kendi hayatında yaşadıktan sonra görevimizdir...Teşekkürler..

[Efser]

İftira hastalığına asla kapılmamalı, kendisi düşmediği gibi bu kötü huyu taşıyanları gördüğü zaman da onları bundan sakındırmalıdır. Bunu yaptığı taktirde o insana büyük bir iyilik yapmış olacak ve onu hem bireysel ve hemde toplumsal zararları olan bu kötü hastalıktan kurtarmış olacaktır.

[erkan1975]

gercekten senin yazilarını zevkle okuyor bilgileniyorum ama kafamda bir sürü sotularıda oluşturdun ondan dolatı sizden ricam bu kanuyu birazda etraflı acmanız ben cahil oan kardesine örnek ve teferuatla anlatmanız şimdiden teşekkür ederim yazınızı dört gözle bekleyeceğim bu arada sizi kutluyorum yazılarınızdan dolayı abdulmelik abimiz sizin actıgınız konuya acıklık getirmemiş farklı seyden bahsetmis oysa sizin anlattıgınız konuya baglı kalsaydı daha bilgilendirici olurdu diyorum neyse sizi kutluyor saygılar sunuyorum kafamı kurcalasanda yitik sevda yazılarını zevkle okuyorum

[Yitiksevda]

Sayın erkan hocam size her daim saygı duymuşumdur abimsiniz size bazen kafa konforunu bozan söylemlerim olabilir ama emin olun araştırmacı biri olarak günümüzde denk geldiğim islamlar içinde Allah'ın indindeki islam ile hiçmi hiç alakası olmayan uygulama ve yöntemler müslüman olacak kişileri dahi müslüman olmaktan vazgeçiriyor çünkü zahirde yaşanan ve anlatılanların yüzde doksanı atalar babalar efendiler dininin yansımasıdır Kuran islamı ile alakalı değildir..Siz sabredin sizin kafanızda daha çok soru işaretleri oluşturacam ve bu sayede haftada bir yanıma uğruyorsanız bunu günlük ziyaretece çevireceksiniz eminim sizi her zaman beklerim abi çayımda var uğra sana çayda ısmarliyim....

[kamer34]

"Bismillahirrhamnirrahim"

Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür. (3/24)

Artık bundan sonra kim Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, zalim olanlardır. (3/94)

Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah´a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (4/48)

Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse gerçekten o böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir. (4/112)

Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya O´nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Hiç şüphesiz o zalimler kurtuluşa eremezler. (6/21)

Yüce Allah ku'ran da iftira ve yalan konuşmayı çok sert bir vurguyla vurgulamış müslümanları bu tarz fiilleri işlemekten men etmiştir.

Dünyada yaptıkları kötülükleri Allah'a iftira atarak "eğer Allah dilemeseydi ne biz,nede atalarımız ona ortak koşmazdık" diyerek yaptıkları hayasızlıkları Allah'a iftira atarak yalan konuşarak,mal etmeye çalışmışlardır.

Tarih boyunca insan oğlu hem Allah'a hem peygamberlere hemde müminlere ifitira etmişlerdir.Bu gerçekler doğrultusunda baktığımızda günümüzde de aynı zihiniyetlerin varlığını görebilmekteyiz.

Rüyalarında Allah'ın Rasulü ile görüştüklerini kendi yazmış oldukları kitaplara kutsiyet kazandırmak bu kitaplardaki fikirlere mutlak manada itaat edilmesi gerektiğini vurgulamak için,kendi emelleri doğrultusunda halk kitleleini yönlendirmek istemekte olanlar şüphesiz Allah'ın dostları ve müminlerin mürşitleri olamazlar.

De ki: "Allah hakkında yalan uydurup iftira edenler, kurtuluşa ermezler." (10/69)

Allah'a ve Rasulüne iftira atanlar şüphesiz yalancı düzenbaz riyakar kimselerdir.Onların Allah'ın dostları olma gibi bir durumları söz konusu olamaz.Bunlar bize yazdırıldı dedikleri bu iddalarını ya ispat edecekler,yada hem bu dünyada,hem de öbür dünyada lanet edicilerin laneti onların üzerine olcaktır.


" ..De ki; `Allah'tan bu yönde söz mü aldınız -ki Allah asla sözünden caymaz- yoksa Allah hakkında bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?"Bakara/80

Müslüman alimler şüphesiz Allah'ın kitabını korumakla emiredildikleri halde kalkıp kendi elleri ile yazdıklarını Allah'a Nebisine iftira atarak,Allah'ın kitabı gibi sunmak onlara yakışmaz.Müslüman alimler Allah'tan korkarlar onlar böyle bir iddada bulunmazlar.

Onlar müslümanlara da iftira atmazlar onlar hakkı hak olarak canları pahasına ortaya koyarlar.Bunun için insanlardan herhangi bir ücrette talep etmezler.Onlar anaları,babaları tarafından bu dünyaya gelmiş olsalar dahi,analarının,babalarının eğer dinleri batıl ise haktan ayrılmayarak gerçeği ortaya koyanlardır.

Analarının babalarının dinini kabul etmemek onları inkar etmek anlamına gelmez.Çünki Allah'ın din-i hususunda ancak hak üzere olunduğu takdirde yaratılmışa itaat söz konusudur.

Sözler fiiller düşünceler ancak ku'ran'a uygun olunduğu takdirde Allah'ın indinde makbul olunurlar.Açıkca Allah'ın kitabına aykırı olan sözler ameller fiiller her müslüman için red edilmesi gereken din-i bir kaidedir.

Bizim dinimiz
Bizim alimlerimiz
Bizim müslümanlarımız
Bizim annelerimiz babalarımız
Bizim atalarımız
Bizim dostlarımız
Bizim düşmanlarımız
Bizim bayrağımız
Bizim devletimiz


Hep bizim,hep bizim,bütün bu bizim olan olgular ancak ku'ran eksenli olduklarında bizim olurlar.

Kendi nefislerimizin bize fısldadıkları bu bizim olgularımız her nedense Allah'ın dinine göre değilde ölçüsüz kuralsız şeytani vehimlerden başka bir şey değildir.

Müslümanlar bizim değil Allah'ın bizim için seçtiği dostlarımız, düşmanlarımız,dinimiz,sınırlarımız olmalıdır.Bu olguların tamamını Allah'ın kitabına uygun oldukları takdirde ancak bizim olurlar.

Bu sebeple diyoruzki gelin Allah'a peygambere onun dinine iftira atmayalım,bütün bu olgularımızı onun tayin etmesine bu olgularımızın sınırlarının onun çizmesine müsade edelim olur mu?

Allah'a emanet olunuz

[ebuzer@34]

KU'RAN DA İFTİRA

Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür.
(3/24)

Artık bundan sonra kim Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, zalim olanlardır.
(3/94)

Bir eşi bırakıp yerine bir başka eşi almak isterseniz, onlardan birine (öncekine) yüklerle (mal ve para) vermişseniz bile ondan hiçbir şey almayın. Ona iftira ederek ve apaçık bir günaha girerek verdiğinizi alacak mısınız?
(4/20)

Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah´a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (4/48)

Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse gerçekten o böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.
(4/112)

Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya O´nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Hiç şüphesiz o zalimler kurtuluşa eremezler.
(6/21)

Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken "Bana da vahy geldi" diyen ve "Allah´ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim" diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün ´şiddetli sarsıntıları´ sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara:
"Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah´a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O´nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz" (dediklerinde) bir görsen...
(6/93)

Yine bunun gibi onların ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onları helake düşürmek, hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için. Allah dileseydi bunu yapmazlardı; sen onları ve düzmekte oldukları iftiraları bırak.
(6/137)

Ve kendi zanlarınca dediler ki: "Bu hayvanlar ve ekinler dokunulmazdır. Onları bizim dilediklerimiz dışında başkası yiyemez. (Şu) Hayvanların da sırtları haram kılınmıştır." Öyle hayvanlar vardır ki, -O´na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah´ın ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını verecektir. (6/138)

Çocuklarını hiçbir bilgiye dayanmaksızın akılsızca öldürenler ile Allah´a karşı yalan yere iftira düzüp Allah´ın kendilerine rızık olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır ve doğru yolu bulamamışlardır. (6/140)

Deveden iki, sığırdan da iki. De ki: "İki erkeği mi haram kıldı? Yoksa iki dişiyi mi ya da o iki dişinin rahimlerinin, kendisini kapsadığı (yavruları) mı? Yoksa Allah, bunları sizlere tavsiye ettiği zaman şahid miydiniz?" hiçbir bilgiye dayanmaksızın insanları saptırmak için Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
(6/144)

Öyleyse, Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitap´tan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki: "Allah´tan başka taptıklarınız nerede?" "Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp-kayboldular" diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kâfirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler.
(7/37)

Allah bizi ondan kurtardıktan sonra, bizim tekrar sizin dininize dönmemiz Allah´a karşı yalan yere iftira düzmemiz olur. Rabbimiz olan Allah´ın dilemesi dışında, ona geri dönmemiz bizim için olacak iş değildir. Rabbimiz, ilim bakımından herşeyi kuşatmıştır. Biz Allah´a tevekkül ettik. ´Rabbimiz, bizimle kavmimiz arasında ´Sen hak ile hüküm ver,´ Sen ´hüküm verenlerin´ en hayırlısısın."
(7/89)

Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden ve O´nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Şüphesiz O, suçlu-günahkarları kurtuluşa erdirmez.
(10/17)

De ki: "Allah´ın sizin için indirdiği sizin bir kısmını haram ve helal kıldığınız rızıktan, haber var mı? Söyler misiniz?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah hakkında yalan uydurup iftira mı ediyorsunuz?"
(10/59)

Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerin kıyamet günü zanları nedir? Şüphesiz Allah, insanlara karşı büyük ihsan (Fazl) sahibidir, ancak onların çoğu şükretmezler. (10/60)

De ki: "Allah hakkında yalan uydurup iftira edenler, kurtuluşa ermezler."
(10/69)

Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir? İşte bunlar, Rablerine sunulacaklar ve şahidler: "Rablerine karşı yalan söyleyenler bunlardır" diyecekler. Haberiniz olsun; Allah´ın laneti zalimlerin üzerinedir.
(11/18)

Biz bir ayeti, bir (başka) ayetin yeriyle değiştirdiğimiz zaman, -Allah neyi indirdiğini daha iyi bilir.- "Sen yalnızca iftira edicisin" dediler. Hayır, onların çoğu bilmezler.
(16/101)

Şunlar, bizim kavmimizdir; O´ndan başkasını ilahlar edindiler, onlara apaçık bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Öyleyse Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzenden daha zalim kimdir?"
(18/15)

Korunan (iffetli) kadınlara (zina suçu) atan sonra dört şahid getirmeyenlere de seksen değnek vurun ve onların şahidliklerini ebedi olarak kabul etmeyin. Onlar fasık olanlardır. (24/4)

Doğrusu uydurulmuş bir yalanla gelenler sizin içinizden birlikte davranan bir topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın aksine o sizin için bir hayırdır. Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azab vardır.
(24/11)

Onu işittiğiniz zaman, erkek mü´minler ile kadın mü´minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda bulunup: "Bu, açıkca uydurulmuş iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi? (24/12)

Onu işittiğiniz zaman: "Bu konuda söz söylemek bize yakışmaz. (Allah´ım) Sen yücesin; bu, büyük bir iftiradır" demeniz gerekmez miydi?
(24/16)

Namus sahibi bir şeyden habersiz mü´min kadınlara (zina suçu) atanlar dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir. Ve onlar için büyük bir azab vardır.
(24/23)

İnkâr edenler dediler ki: "Bu (Kur´an) olsa olsa ancak onun uydurduğu bir yalandır, kendisi düzüp uydurmuş ve ona bir başka topluluk da yardımda bulunmuştur." Böylelikle onlar, hiç şüphesiz haksızlık ve iftira ile geldiler.
(25/4)

Allah hakkında yalan uydurup iftira edenlerden veya kendisine hak geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kimdir? İnkâr edenlere cehennem içinde bir konaklama yeri mi yok?
(29/68)

Mü´min erkeklere ve mü´min kadınlara irtikab etmedikleri (bir suç) sebebiyle eziyet edenler ise, gerçekten bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.
(33/58)

Ey Peygamber, mü´min kadınlar, Allah´a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira düzüp-uydurmamak (gayri meşru olan bir çocuğu kocalarına dayandırmamak), ma´ruf (iyi, güzel ve yararlı bir iş) konusunda isyan etmemek üzere, sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar için Allah´tan mağfiret iste. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
(60/12)

[kamer34]

“Bismillahirrahmanirrahim”

Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse gerçekten o böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir. (4/112)

Bir takım zanni bilgilerle başkaları hakkında iftiraya varacak kadar konuşmak yada yazı yazmak hakikaketen vebali çok ağır bir günahtır...

Rasulullah (sav) ashablarından bir mümin yeni evlenmişti,mescide geldiğinda başka bir müslüman ona evlilik nasıl gidiyor yada evliliğin nasıl memnunmusun şeklindeki sorar ve bunu Rasullah işitir onların yanına gelir,çok sert bir bakış ifadesiyle birlikte şöyle buyurur “Sanane onun ev halinden ailesinden” ve o sahabiyi azarlar...

Şimdi bazı haller vardırki kişinin kendi beyanları doğrultusunda hareket edilir... Eğer kişi ben şu haramı işlemedim derse bu beyan ispatlanana kadar bu kişi masumdur..İslam mahakemeside olsa bu şekilde karar verir.. Fakat bizler bazen kendimizi hakim yerine koyar yargılarız,hatta yargılarkende iftiraya varacak kadar yalan dolan bilgilerle insanfızca karşı tarafa yükleniriz...


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ جَاءَكُمْ فَاسِقٌ بِنَبَإٍ فَتَبَيَّنُوا أَنْ تُصِيبُوا قَوْمًا بِجَهَالَةٍ فَتُصْبِحُوا عَلَىٰ مَا فَعَلْتُمْ نَادِمِينَ


Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû in câekum fâsikun binebe-in fetebeyyenû en tusîbû kavmen bicehâletin fetusbihû ‘alâ mâ fe’altum nâdimîn(e)


Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz.Hucurat/6


Bu ayetin beyanına göre,duyduğumuz haberleri etraflıca araştırmamız gerekmektedir... Şimdi medineweb forumda bazı arkadaşlarımız, bazı haberlerin iç yüzlerini bilmeden,yalan yanlış bazı şeyler yazıyorlar bu kesinlikle doğru bir davarnış değildir...

Varsayalımki söylediğiniz şeyler doğru olsa bile bunu şahitlerle ispat etmek durumundasınız,eğer bunu ispatlayamazsanız islama göre yalancı durumuna düşerseniz... Suç olarak telaki ettiğiniz mevzuyu isnat edilen zat tarafından kabul edilmedikçe yani itiraf edilmedikçe o kişi masumdur... Ha eğer bu zat bir günah yada bir kabahat işlemiş ve bunu gizli tutmuş ise onun hesabı Allah’a aittir..

Bir arkadaşımızın başında bir takım olaylar geçmiştir,ben kendisiyle konuştuğumda,bana ben Allah’ın dinine aykırı haram olan hiçbirşey yapmadım dedi... Bana ve tüm müslümanlara düşen bu beyana itiabar etmektir. Bunun dışında yazılanlar çizilenler ve konuşulanların iftira olacağını unutmayalım.....

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُونُوا قَوَّامِينَ لِلَّهِ شُهَدَاءَ بِالْقِسْطِ ۖ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ عَلَىٰ أَلَّا تَعْدِلُوا ۚ اعْدِلُوا هُوَ أَقْرَبُ لِلتَّقْوَىٰ ۖ وَاتَّقُوا اللَّهَ ۚ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ


Yâ eyyuhâ-lleżîne âmenû kûnû kavvâmîne li(A)llâhi şuhedâe bilkist(i)(s) velâ yecrimennekum şeneânu kavmin ‘alâ ellâ ta’dilû(c) i’dilû huve akrabu littakvâ(s) vettekû(A)llâh(e)(c) inna(A)llâhe ḣabîrun bimâ ta’melûn(e)


Ey inananlar, Allah için daima doğru hükmedin, adâlete tam uygun tanıklıkta bulunun ve bir kavme olan kininiz, sizi adâletten alıkoymasın. Adâlette bulunun ki bu, takvaya daha yakındır ve çekinin Allah'tan. Şüphe yok ki Allah, ne yaparsanız hepsinden de haberdardır.


Arkadaşlar herhangi bir haberi değerlendirirken Hakkın ölçüsünü aşmamak lazım... İftira hakikaten çok ağır bir günahtır.. bundan sonra inşallah söyleyeceklerimize çok daha dikkat ederiz


Allah'a emanet olunuz.