İSLAM'MIYIZ-MÜSLÜMAN'MIYIZ YADA NEYİZ !!

[Yitiksevda]

İSLAM'MIYIZ-MÜSLÜMAN'MIYIZ YADA NEYİZ !!

Forumda açılmış olan öncelikle isra-miraç hadisesine cevap ve bizler MÜSLÜMAN'MIYIZ sorusunu sorduracak maddeleri ele alıyormuyuz-almıyormuyuz hayatın içindemiyiz-dışındamıyız söz ve eylemlerimiz birmi-değilmi?

Müslümanların sorumluluklarını bırakıp suni gündemler ile uğraşmalarına kendi adıma vicdanen duyduğum rahatsızlıktan ötürü ele almaya ve izah etmeye çalışacağım.

Vicdanımın sesi diyebileceğim hakikatler bende zamanında tartışmacı bir kişilik ile hakikatleri sunmaya çalışıyordum ama ne yazık ki o kişiliğin faydasının olmadığını ve kimseye fayda sağlamadığının bilincine vardığıma Rabbim adına binlerce defa şükrediyorum tartışılacak mevzularda asla çekinmem Elhamdulillah Kur'andan aldığım bilgiler ile yol almayı da biliyorum ama yeter artık diyorum.

Çünkü bu tür tartışmalar bizlerin tüm teslimiyetini alt üst etti herşeye şüphe ile baka baka Peygamberi sahabeyi alimleri yok saymaya başladık kimiz biz nereden geliyor nereye gidiyoruz kaçımız yok saymaya başladığımız Sahabeler Alimler kadar bedel ödedik bedel ödemeden ahkam keser olduk ne zaman işkence gördük ne zaman aç susuz kaldık ne zaman gözümüzün önünde annemizi babamızı evladımızı öldürdüler de kalkmış islam-islam müslümanım-müslümanım diyoruz Rabbimize nasuh bir tevbe ile dönüşe adım atmaya çalışalım bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz hatalardan ötürü herkesten hellalik isteyelim rabbimiz ayaklarımızı hak olan İslam uğrunda sabit kılsın duamdır. .............

Subhanellezi esra bi abdihi leylem minel mescidil harami ilel mescidil aksallezi barakna havlehu linuriyehu min ayatina, innehu huves semiul besîr.
(İsra 1)

"Yüceliğinde sınır olmayan O (Allah) ki kulunu geceleyin, kendisine bazı alametlerimizi göstermek için (Mekke'deki) Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götürdü. Çünkü, gerçekten her şeyi işiten, her şeyi gören O'dur.

Ve le kad erselna rusulem min kablike ve cealna lehum ezvacev ve zurriyyeh, ve ma kane li rasulin ey ye'tiye bi ayetin illa bi iznillah, li kulli ecelin kitâb.
(Rad-38)

Hiç şüphesiz, senden önce de elçiler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik; Allah'ın izni olmadıkça hiçbir peygamberin bir mucize göstermesi düşünülemez. Her çağa özgü vahyi bir mesaj vardır:


İnnehu lekavlu resulin kerîm. Zi kuvvetin 'inde zil'arşi mekîn. Muta'in semme emîn. Ve ma sahibukum bimecnûn. Ve lekad raehu bil'ufukilmubîn.
(Tekvir-19-20-21-22-23-24)

"Bu Kur'an, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği sözdür. Arkadaşınız (Muhammed) asla deli değildir. Andolsun ki, o, (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür ve o, görülmeyenler hakkında söylediklerinden ötürü töhmet altında tutulamaz. “

Mirac, "yükselmek, yukarı çıkmak, yücelmek" anlamına gelen uruc kökünden gelir.
"Linuriyehu min ayatina: Hakikat olan ayetlerimizi göstermek için.." İnsanın miracı rabbine her hususta teslim olması abd olduğunu bilmesidir zıddı olarak düşüneceğimiz olgu dünyevileşme alçalma heva ve heveslere saplanmadır.


Rad suresi 38 ayeti kerimede Allah’ın emri ile mucizelerin ne zaman ve hangi şartlarda olduğu konusuna açıklık getirilmiştir.Çünkü müşriklerin inat ve inançsızlığından dolayı mucize istemelerine açıklık getirmiştir.

Allah inanmayanların mucize istemelerine yani heva ve heveslerine binaen gösterecek değildir.Çünkü inkarda ısrarlı olanlar gösterilmiş olan mucizelere dahi sihir aldatma demişlerdir ve bunun için Allah’ın emri ile bazen mucizeler gösterilmiştir ama bu mucizelere rağmen inkarda ısrar edenlere de azabın gerekliliği sonuç verdiği için gösterilmemiştir ve azaba uğramışlardır Kur’an’da helaklerin sebepleri aşikardır.

İsra-Miraç hadisesi Hem Kuran Hemde Sahih Sünnet ile sabit olup inkarı mümkün değildir.

ufkun en uç noktasında görünerek,ve sonra yaklaşarak yanına geldi,aralarında iki yay mesafesi kalıncaya kadar, hatta daha da yakınına.Böylece (Allah), vahyedilmesini uygun gördüğü her şeyi kuluna vahyetmiş oldu.(Kulunun) kalbi gördüğünü yalanlamadı:Peki siz, ne gördüğü konusunda o'nunla tartışmaya mı giriyorsunuz?Ve onu bir kez daha gördü,en uzak noktadaki sidre ağacının yanında,vaad edilen bahçenin yakınında,meçhul bir parlaklığın çevresini sarıp kuşattığı sidre ağacının başında. (Dikkat edin,) göz ne kaydı, ne de (başka yöne) çevrildi:ve o, gerçekten de Rabbinin en muhteşem sembollerinden bir kısmını gördü.
(Necm1-18)

Ayeti kerimede çıplak gözle gerçekleşen bir görme yanılgısız kuşku olmayan bir kesinlik dolaysız bir iletişim güçlü bir bilgi somut bir yoldaşlık ve tüm aşamaları ile inkarı mümkün olmayacak bir yolculuk gerçekleşmiştir.Müşriklere yönelttiği hakikat çağrısının kesinliği bu kadar açık delillere dayandığı halde,Halen bu hakikat çağrısını reddediyor ve yalanlıyorsanız ona inan vahyin doğruluğundan kuşku duyuyorsanız Muhammed (s.a.a)’i eskiden beri tanıdığınız emin sıfatı ile bildiğiniz arkadaşınızdır.Bu karakteri bildiğiniz açıktır.Allah kulunu doğruluyor ve yemin ederek vahyin nasıl ve ne şartlarda kimin eli ile indirdiğini,ve vahyi taşıyan Melek ile (Cebrail) nasıl buluştuğunu nerde gördüğünü ayrıntılı bir biçimde veriyor.

Çünkü Allah resulünün daveti kesin esaslara dayanıyordu bu kadar kesin esaslar hali hazırda mevcut iken ,Müşriklerin ‘’Lat ,Uzza ve Menat ‘’ putlarına taparken onların melek olduklarını,ve bunların (haşa) Allah’ın kızları olduklarını ve bunların kul ile Allah arasında aracılık edecekleri iddialarına Allah ayetlerin devamında şöyle açıklık getirmektedir..

Ya bunların öbürü, üçüncüsü olan Menat hakkında ne düşünüyorsunuz?Demek erkekler sizin, dişiler Allah'ın, öyle mi ?Öyleyse bu haksız bir bölüştürmedir. Aslında bunlar sizin ve atalarınızın uydurduğu kuru isimlerdir. Allah, onlara ilişkin hiçbir kanıt indirmemiştir. Onlar sadece sanılarının ve canlarının istediğinin peşinden gidiyorlar. Oysa onlara Rabbleri katından doğru yola ilişkin bilgi geldi.Yoksa insanın her hayal ettiği şey gerçekleşir mi sanıyorsunuz?Oysa hayatın sonu da ilki de (ahiret de dünya da) Allah'a aittir.Göklerde nice melek var ki, Allah'ın dilediklerine ve hoşlandıklarına ilişkin izni olmadıkça, şefaatleri hiç bir yarar sağlamaz.Ahiret’te inanmayanlar meleklere dişi adları takıyorlar.Oysa onların bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Sadece sanılarının peşinden gidiyorlar. Sanıları ise gerçeğin kırıntısının bile yerini tutamaz.
(Necm 19-28)

Tekvir suresinde özellikle apaçık bir şekilde vahiy meleğini gördüğü hakikatini idrakı ile İsra-Mirac hadisesi inkarı mümkün olmayacak kadar Kuran'i delillere dayanmaktadır TEVİLE gerek bırakmayacak kadar açıktır Bundan ötesini sorgulamak ve bilmek Kuran ayetlerini kendi heva ve hevesleri kendi hakikat bildiği yanlışları doğrulamak için kullanmaktan öte bir yere varmaz ..


Bırakalım bu tür SUNİ konuları bize amenna ve sadekna demek düşer kafa yorulması gereken bir mevzu değildir 1400 Yıllık süreç içerisinde bu tür münazaralar kime ne fayda sağlamıştır kimseye fayda vermemiştir.

Gelin hayatın içinde bizler Müslümanmıyız-Değilmiyiz onu konuşalım..


1. Komşusu aç iken Tok yatan bizler varken
2. Ahlaki çöküşün yaşandığı toplumda Ahlakı temsil edemeyen bizler varken
3. Kuran’ı hayat kitabı yapacağımız yerde Anlamayan bizler varken
4. Müslümanlar katledilirken Eğlenebilen bizler varken
5. Irakta Müslüman bacılarımıza tecavüz edilirken Rahat uyuyabilen bizler varken
6. Sokaklarda tiner çekip hayatını mahveden gençlere Tebliğ görevini yapmayan bizler varken
7. Kardeş kardeşi öldürürken köşelerine çekilen bizler varken
8. Yaşamını sağlamak için etini satanlara el uzatmayan bizler varken
9. Herkesimin kendini hak diğerini batıl gördüğü bir anlayışa sahip bizler varken
10. Kuranın evrensel olması gerekli iken Kuranın üstünde tuttuğumuz beşeri kitapları kutsallaştıran bizler varken
11. Tekfir etmekten geri durmayan bir zihniyete sahip bizler varken
12. Tağut’u reddetmeyip beşeri sistemler ile özdeşleşen bizler varken
13. Zalimin Zulmüne Bana dokunmayan bin yıl yaşasın diyen bizler varken
14. Emri bil maruf nehyi anil münkeri yaymayarak fitne ortamını oluşturan bizler varken
15. Heva ve Hevesleri uğruna Allah’ın ayetlerini pazarlayan bizler varken
16. Kuranı büyü muska musiki kitabı olarak görüp yaşayan bizler varken
17. Allah’ın indindeki Din İslam’dır söylemine rağmen yeni dinler icat eden bizler varken
18. Allah’a kulluk için başkaldırıp baş eğmesi gerekir iken Tağut’lara baş eğen bizler varken
19. Müminler ancak kardeştir Ayetine rağmen Kafirleri dost edinen bizler varken
20. Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır hükmünce sessizliğe bürünmeyi tercih eden zihniyetlere kukla olan bizler varken
21. Egemenlik kayıtsız şartsız Allah’ındır hükmüne karşın Millete mal eden bizler varken
22. Zalim ve zorbalara karşı Şedit olması gerekir iken Müminlere Zulmeden bizler varken
23. Peygamber örneği olması gerekir iken Örneksizlik sergileyen bizler varken
24. İnsanların sapmışlarına el uzatması gerekir iken bir tekmede vuran bizler varken
25. Allah’tan başka İlah yoktur söylerken Yüzlerce İlah edinen bizler varken
26. Şefaatin Allah’ın indinde olduğunu bilerek Şefaati başkalarına mal eden bizler varken
27. Kuran’ın ayetlerini sade Hıristiyan ve Yahudilere uyarı olarak görüp üstümüze almayarak işin içinden sıyrılmaya çalışan bizler varken
28. Anlattığını yazdığını çizdiğini kendi hayatında yaşaması gerekir iken yaşamayan bizler varken
29. Müslüman’ın derdi ile dertlenmesi gerekir iken bir dertte ekleyen bizler varken
30. Adalet ve Hakkın Şahitleri olmamız gerekir iken Karşı tarafa duyduğumuz kin ve nefretten ötürü Haksızlık yapabilen bizler varken ?
31.Anne ve Babalara Kuran'i emirler doğrultusunda saygıyı gösteriyormuyuz ?
32.İnfak hususunda kaçımız Hz Ebubekir olabiliyoruz elimiz varıyormu tüm malını bir seferde Allah için vermeye?
Daha sayılabilecek binlerce Müslümanım diyenlere asli görev olan hususları ne kadar düşünüyor ve yapıyoruz daha Müslüman olamamış isek Müslümanların zihnini bu tür hususlar ile de meşkul etmiyelim hayatın içinde olmaya çalışalım Rabbimiz bizi yaşanan bu kadar zulümden hesaba çekecektir çünkü Müslümanlar suni gündemler ile uğraşırken Tağutlar istedikleri gibi at oynatmaya devam edeceklerdir..

[yalican]

Sayın hocam bu yazınız kanaatimce Müslümanım-İslamım diyipte sözde bırakan tüm kesimleri falakaya yatırmaktır.Sizi bu kadar vicdani muhasebeye sevk eden nedenler nedir bu kesimler kim neden sizi had safhaya tırmandırmışlar çözemedim çünkü sizin uslubunuz mülaim ve deliller ile konuya müdahil olan bir kişiliK sahibisiniz sizi bu yazıyı yazmaya sevk eden çok bilmiş !!yazar ve çizerlere cevap niteliğindedir herkes konumunu bilmeli ahkam kesmek ilim-cesaret-ahlak ister saygılarımlarımla....

[Armagan]

Mükemmel ötesii..... bir yazı harikaa....

Peygamber Efendımızın teblig buyurdugu hükümleri kalp ile tasdik dil ile ikrar edip onları bütün hayatımızda yaşamaktır islam...Bizler tam anlamıyla müslüman oldugumuzu düsünüyoruz ya hatta öyleyiz herşeyi tam tekmıl yerıne getiriyoruz ya derın mevzulara inmeyi düşünüyoruz artık Yapmamız gereken o kadar cok iş varken derin mevzularda konusmayı kendımıze hak biliyoruz artık.Ne yazık bize....

Baktık konustuk arastırdık tartıştık kafamıza uymuyorsa inkara vardık Çok bilgiliyiz çok akıllıyız ya alim sanıyoruz kendımızı Bıraksın herkes Allah aşkına sizin saydıklarınızı tam anlamıyla yapıyorum dıyen kac kısı var acaba?Kurana sünnetullaha cok uyuyoruz herseyı tam anlamıyla yapıyoruz şimdi tek derdımız tek sorunumuz Allah'ın kudretını tartısmak Cidden çok yazık bize....


Tekrar tebrıkler harıka bir yazı....

[ebu katade]

ALLAH razı olsun kardeşim
okudugum zaman çok duygulandım
ulemanın 1400 yıldır tartışıp çözüm üretemediklerine amele çözüm üretmeye çalışırsa vay halimize
inş. bu düşüncelerin devam eder kardeşim

[esracık]

Şükür elhamdüillah

[FECR]

Yitik Sevda'nın bu yazısından dolayı teşekkür ederim.Bir çok kişinin içinden geçirdiği düşüncelere tercüman olmuş.
Gereksiz ve tarihte de tartışılmış ama insanların hayatına olumlu bir etki görülmediği konuların temcit pilavı gibi gündeme getirilmesi,bazı hayatiyet ve ameli noktaların göz önünden uzak tutulmasından başka bir netice vermiyor maalesef.İlim adamlarının kendi aralarında munazara edip bir sonuca varması gereken konuları,herkesin gözleri önünde tartışmaya açma veya gündeme getirme,insanları Allah'a kulluğa yöneltmekten daha çok,insanların birbirlerine olan tahammülsüzlüğünü artırmaktan,tekfir etmekten başka işe yaramıyor.
Bir hadiste Allah Rasulu a.s şöyle buyurmaktadır:
"Kalpleriniz Kur’an üzerinde birleştiği sürece Kur’an’ı okumaya devam ediniz. Kalben ayrılık hissettiğiniz zaman ise okumayı bırakınız."(Buhari)
Yani tarih boyunca ihtilaf konusu olmuş meseleleri tekrar gündeme getirip ayrılık tohumlarını çoğaltmak müslümanların hem hayatına,hem de metoduna bir faydası olmaz.

[ali]

müslümanız elhamdulillah.
ama uçuk kaçığız biraz İDARE ET.
BİRAZDA MERHAMETSİZİZ.
çünkü F_M ablamızı banladınız.
merve demirin yargısız infaz makalesine selamlar göndermek lazım