Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  03Haziran 2010 (00:56), Konuya Son Cevap : 20 Şubat 2012 (10:50). Konuya 25 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 03Haziran 2010, 00:56   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Acaba bizler İmanlı birer Müslüman’mıyız!/ Mevlüt Hönül

Acaba bizler İmanlı birer Müslüman’mıyız!/ Mevlüt Hönül

Acaba bizler İmanlı birer Müslüman’mıyız! bu soruyu kaç kişi vicdani olarak kendine yöneltip sorgulama yapabiliyor?Kime sorarsak soralım ilk vereceği cevabı Elhamdülillah Müslüman’ım! diyecektir.

Ama ne kadar müslüman olabilmeyi becerebilmişiz!
Biriniz kendisi için, istediğini din kardeşi için de istemedikçe, tam iman etmiş olmaz.


Allah’u Teala Şöyle Buyurmaktadır:

''Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.''
( Hucurat 10)

Kardeş ilan ettiği mümin'ler kendileri için istedikleri arzu ettikleri sevdikleri hayır ve iyilikleri kardeşleri için de arzu edip isterler. Kendileri için ,istemedikleri kötülükleri ve belaları onlar için de istemezler. Müslümanlar birbirlerine karşı bir haset çekememe duygusu içinde olamazlar.

Ülkemizde kanayan yara olan ırkçılığa, İslami bir yaklaşım tarzı ile ele alalım, İnanç kriterleri bir olan,bu toplumun sorunu ne o zaman diye sorarsak, karşımıza Hakiki İmanı elde edip edemediğimiz çıkar.

Bu soruna müminler olarak, nasıl çare bulunabilir örneklerle açıklamaya çalışayım.

‘’Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı (farklı ve değişik) olması da, Allah'ın ayetlerindendir. Hiç şüphe yok bunda, bilenler için gerçekten(alınacak dersler) vardır.
(Rum Suresi 22)

Allah’u teala bu kadar apaçık belirtmiş iken kimlerin işine geliyor yapılan zulümler.Bir dönem Ülkemizde ikinci sınıf insan, muamelesi yapılan yanlış politikalar,ya sev ya terk et söylemleri,şeytanın soyundandır diye kitaplar yazılan,ve bu tür söylemleri yapmaya gayret gösteren,kesimlerin tarihçileri ! bile oyuna alet olup bir kavmin tarihini yok saymaya başladılar,asit kuyularına atılan,patoslara atacak kadar zalimleşen,öldürüldüklerinde dahi cenazeleri ailelerine, verilmeyen bu zulme reva görülen.tecavüzlere uğrayan insanlar,Ağlayan feryat eden analar babalar,kardeşi kardeşe kırdırtan tamamıyla yanlış politikalar, inkarlar, yıldırma politikaları,ile zulme uğratılmalar.

Hani bizler Elhamdülillah müslüman idik! bizler mümindik,zulme karşı durandık,kendimiz için yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına yapılan zulümlerde nerdeydik!ezilenlerin sesi olması gereken Müslümanlar,Şeyhler ,beyler,efendiler,nerdeydiniz sesiniz mi kısılmıştı yoksa ,rahatınız bozulacağından mı korkuyordunuz,menfaatlerinize mi ters geldi, sessizliğe büründünüz.Bugün ortaya çıkmış müritleriyle övünenler islamın merkezi olduğunu savunanlar gerçek bizdedir diyenler ,Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır hadisi gereği neler yaptınız!

Allah hiçbir kavim ırk renk dil ve ülke ayrımı, söz konusu etmeksizin her kim ki katıksız, iman etmiş ve Salih amellerde bulunmuş ise onun güzel bir, hayatla yaşatılıp güzellikle karşılık bulacağını beyan buyurmuştur.Bizler Mümin’ler olarak Haksızlık kime olursa olsun karşısında Adil Şahit’ler olarak görevimizi yerine getirebilmeliyiz.Hiç bir kesimin Kirli oyunlarına alet olmadan:

Erkek olsun, kadın olsun bir mümin olarak kim Salih bir amelde bulunursa hiç şüphesiz Biz, onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz.
(Nahl suresi 97)


MEVLÜT HÖNÜL
Malazgirt

www.medineweb.net
__________________
İmanı olanın, imkanı tükenmez.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2743 23 Ağustos 2013 00:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3334 26 Ocak 2013 22:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3084 06 Aralık 2012 10:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6907 03 Kasım 2012 23:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6352 02 Ekim 2012 21:16

Alt 02 Ağustos 2011, 19:29   Mesaj No:2
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Müslüman Kimdir?

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]


بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ


Birinci Şüphe

Bazı insanlar kitap ve sünnet dışında bir şeye muhakeme olan veya Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenlerden kimileri hakkında:

"onlar şehadet getiriyorlar, namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar, dolayısıyla bunları müslüman saymalıyız" diyebilir.

Şeyh Muhammed Hamid el-Fıkhi bu şüphe üzerine genel olarak şöyle konuşuyor:

"Kendini alim sanan birçok kimse "La ilahe illAllah" ın manasını bilmediğinden; mezarlara, ölülere, putlara, tağutlara tapma, dinde haramlığı kesin olan şeyi helal sayma, Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeme ve din adamlarını rab edinme gibi açık küfürleri işleyen buna rağmen La ilahe illAllah'ı telaffuz eden herkesi müslüman sayıyorlar.

Eğer bu alim taslakları akletmiş olsalar ve "La ilahe illAllah" ın manasını bilselerdi böyle yapmazlardı. Çünkü:

La ilahe illAllah'ın manası: Allah-u Teâlâ'dan başka ibadet edilenleri tanımamak, onlara ibadet edenleri tekfir edip reddetmek ve bütün ibadetleri Allah-u Teâlâ'ya has kılmak şeklinde kesin bir söz ve bir ahid vermektir.

Nitekim şu ayet buna işaret ediyor:

"Kim tağutu inkar edip, Allah'a iman ederse işte o kimse, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa tutunmuştur." (Bakara: 256)

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem gelecek olan bir taifeye işaret ederken; onların çok namaz kıldıklarını, oruç tuttuklarını ve La ilahe illAllah'la yüklü Kur'an'ı çok okuduklarını buna rağmen okun yaydan çıktığı gibi dinden çıktıklarını, küfürde olduklarını haber veriyor. Ve onlar hakkında şöyle buyuruyor:

"Eğer onlara yetişebilseydim onları, Ad kavminin mahvoluşu gibi mahvederdim." (Buhari - Müslim)

Eğer yalnızca "La ilahe illAllah" lafzını söylemek yeterli olsaydı, Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem ile müşrikler arasında hiçbir savaş meydana gelmezdi. O müşrikler ki "La ilahe illAllah" ın manasını zamanımızın alim taslaklarından daha iyi biliyorlardı. Fakat Allah bu alim geçinen kimselerin kalplerini mühürlemiştir. Artık onlar akledemezler. (Fethül Mecid s: 216 Dipnot 2)


Şimdi size bu şüphe hakkında alimlerin açık olan sözlerini zikredelim:


Hanefi alimlerinden Fakih Alaeddin Ebu Bekir b. Mesud El-Kilmani bu şüphe hakkında şöyle diyor:

Bir şahsın müslüman olup olmadığına hükmetmek üç şekilde olur:

- Ya söylediği bir sözle,

- Ya gösterdiği bir amelle veya

- Tabi olduğunu gösteren bir hareketle.

Söze gelince; La ilahe illAllah'ı veya La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah'ı söylemesi ve bulunduğu dinlerle beraber bütün dinlerden uzak olduğunu açık bir şekilde söylemesidir.

Buna göre kafirler dört sınıftır:

1 - Yaratıcıyı inkar eden Dehriyye ve muattıla gibi.

2 - Yaratıcıyı kabul edip birliğine inanmayan putperestler ve mecusiler gibi.

3 - Yaratıcıyı ve birliğini kabul eden fakat vahyi inkar eden bazı felsefeciler gibi.

4 - Yaratıcıyı, birliğini ve vahyi kabul eden fakat Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellem'in tüm insanlara rasul olarak geldiğini inkar eden yahudi ve hristiyanlar gibi.

Birinci ve ikinci sınıftan olanların:

La ilahe illAllah'a veya Muhammedun Rasulullah'a şehadet etmeleri halinde İslamlığına hükmedilir. Çünkü bu kimseler daha önce ne tevhid şehadetini ne de Muhammedun Rasululah'ı kabul ediyorlardı. Bunlardan bir tanesini kabul edip getirmeleri ikisini de kabul manasına geleceği için bunlara müslüman hükmü verilir.

Üçüncü sınıftan olanların ise:

La ilahe illAllah'a şehadet etseler bile İslamlığına hükmedilmez. Çünkü vahyi inkar etmektedirler. Zaten daha önce de yaratıcıyı inkar etmiyorlardı. Ancak bunlar Muhammed Rasulullah diye şehadet ederlerse İslamlığına hükmedilir. Çünkü daha önce bunu kabul etmiyorlardı. Bunu kabul etmeleri imanı kabul etmiş sayılmalarının bir delilidir.

Dördüncü sınıfa gelince:

La ilahe illAllah Muhammedun Rasululullah'a şehadet etse bile müslüman sayılmaz. Müslüman sayılması için eski dini olan hristiyanlık veya yahudilikten arınıp ondan vazgeçtiğini belirtmesi lazım. Ancak bu durumda İslamlığına hükmedilir. Çünkü bu sınıftan bazıları Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in rasullüğünü kabul ediyorlar ama "bütün insanlara değil yalnız araplara gönderilmiş bir rasuldür" diyorlar. Bundan dolayı:

Eşhedu en la ilahe illAllah ve eşhedu enne Muhammedun Rasulullah demesi müslüman olması için yetmez.

Yahudi ve hristiyan bir kişi, "ben mü'min oldum" "müslüman oldum" veya "İman ettim", "teslim oldum" derse yine de İslamlığına hükmedilmez. Çünkü bunlar hristiyan ve yahudi olduklarından dolayı zaten "mü'min ve müslümanız" diyorlar.

Hasan, Ebu Hanife'den nakletti ki:

Ebu Hanife şöyle dedi:

Bir hristiyan veya yahudi "ben müslümanım" veya "teslim oldum" derse sorulur:

"Bununla ne demek istiyorsun?"

"Bununla hristiyanlık veya yahudilikten çıkıp İslam'a girdiğimi kasdediyorum" diye cevap verirse, müslüman olduğuna hükmedilir. Sözünden dönecek olursa mürteddir.

Ama; "müslüman olduğumdan hak üzere olduğumu bu yüzden dinimden döndüğümü kastetmiyorum" derse müslüman olduğuna hükmedilmez. Bir hristiyan veya yahudi "La ilahe illAllah"a şehadet ediyorum ve "Ben dinimden arındım (çıktım)" derse müslüman olduğuna hükmedilmez. Zira onlar tevhid kelimesini ikrar etmekten kaçınmıyorlar, söz konusu dinleri terketmeleri de İslam olduklarına delil olamaz. İslam'dan başka bir dine girmiş olmaları ihtimal dahilindedir.

Ama Kelime-i Tevhid'i getirir, hristiyanlık ve yahudilikten beri (arınmış) olduğunu açıklar ve böylece Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellem'in dinine girdim derse, bu durumda müslümanlığına hükmedilir. Çünkü artık başka ihtimaller söz konusu değildir. (Beda-üs Sanai Fi Tertib Eş-Şerai c: 9 s: 4311)

Ebu Hanifenin arkadaşı olan Muhammed b. Hasan Şeybani şöyle diyor:

"Hasan radiyAllahu anh'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir:

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

"İnsanlarla "La ilahe illAllah" deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bu kelimeyi söyleyince, İslam hakkı müstesna kanları ve malları benden emniyette olur. Sonra onların hesabı Allah'a aittir" (Buhari-Müslim)

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem bu sözü söylerken Allah'ın birliğine inanmayan putperestlerle çarpışıyordu. Onlardan birisi La ilahe illAllah'a şehadet ederse, bu üzerinde bulunduğu akideyi terk manasına geldiği için müslüman olduğuna hükmedilir. Çünkü kalpten geçenleri bilmediğimizden dolayı ancak o kişiden duyduğumuz ikrarı ve şehadetine göre hüküm veririz. Bulunduğu akideyi değiştirdiğini ifade eden bir söz söylediğinde daha önce söylediği şeyleri değiştirmiş olduğunu anlamış oluruz.

Putperestler Allah'ın varlığını kabul ediyorlar, fakat tevhidi reddediyorlardı.

Bunu Kur'an şu şekilde belirtiyor.

"Onlara sizi yaratan kim? derseniz, muhakkak Allah diyecekler." (Zuhruf: 87)

"Onlara "La ilahe illAllah" denince büyüklük taslarlar." (Saffat: 35)

Bir başka ayette mantıkları ortaya konuyor.

"İlahları tek bir ilah mı yaptı? Doğrusu bu acaip bir şey (dediler)" (Sa'd: 5)

Evet onlardan kim "La ilahe illAllah" derse itikadını değiştirmiş oluyordu. Ve Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem bunu imanları için bir alamet kıldı. Ve şöyle buyurdu:

"İnsanlarla "La ilahe illAllah" deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bu kelimeyi söyleyince, İslam hakkı müstesna kanları ve malları benden emniyette olur. Sonra onların hesabı Allah'a aittir"

Buna göre birçok ilah kabul eden veya iki ilah kabul eden kimse La ilahe illAllah'a şehadet ederse müslüman olduğuna hükmedilir. Oysa yahudi ve hristiyanların durumu farklıdır. Onlar "La ilahe illAllah" dese bile bu İslamlarına delil değildir. Çünkü bunu her zaman ikrar ediyorlardı. Fakat Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanında onun risaletini kabul etmediler. Onların İslam'a girmeleri için bunu da ikrar etmeleri gerekmektedir.

Şöyle bir hadise olmuştur:

"Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem hasta olan yahudi komşusunu ziyaret edip ona:

"La ilahe illAllah'a ve benim Allah'ın rasulü olduğuma şehadet et" dedi. Hasta olan yahudi babasına baktı. Babası da ona:

"Ebel Kasıma (Rasulullah'ı kastederek) itaat et" dedi. Hasta olan yahudi de şehadeti getirdikten sonra öldü. Bunun üzerine Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem:

"Benim vasıtamla bir nefsi ateşten kurtaran Allah'a hamd olsun." dedi ve ashabına:

"Kardeşinizle ilgilenin" buyurdu. (Müslim)

Bugünkü Irak yahudileri; tevhidi ve Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellem'in Allah'ın rasulü olduğunu kabul etmektedirler. Fakat, onun kendileri için değil, yalnız araplar için geldiğini iddia etmekte ve bu iddialarını da şu ayete dayandırmaktadırlar

Ümmilere (araplara) onlardan olan bir rasul gönderen O'dur." (Cuma: 2)

İşte bu sebeble, bunlardan Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellem'in risaletini ikrar edenler olsa bile, onlar tabi oldukları eski dinlerinden tamamen arınmış olduklarını söylemedikçe müslüman olamazlar. Hatta yahudi ve hristiyanlardan herhangi birisi; "Ben müslümanım veya teslim oldum" dese bile onun müslümanlığına hükmedilmez. Çünkü onlar zaten kendi dinlerinde bulunmakla bunu iddia etmektedirler. Zaten müslüman kelimesinin manası; ancak hakka teslim olan ve ona bağlanan, demektir. Onlar ise üzerinde bulundukları dini hak zannetmektedirler. Bu sebeble bu yahudilerden herhangi biri: "Ben yahudilikten ayrıldım ve İslam'a girdim" demedikçe müslüman sayılmaz. Çünkü yahudilikten ayrılıp hristiyanlığa da girmiş olabilir. Ancak bu sözüyle birlikte; "Bu dinden ayrıldım ve İslam'a girdim" derse, o zaman bu ihtimal ortadan kalkar.

Bazı alimlerimiz şöyle dedi:

Bunlardan birisi kendi dinlerinden beri olduğunu söylemez fakat ben İslam dinine girdim dese müslüman olduğuna hükmedilir. Çünkü bu sözden kendi dinini terkedip İslam dinine girdiği anlaşılmaktadır. Bir mecusi "ben müslüman oldum" veya "teslim oldum" dese müslüman olduğuna hükmedilir. Çünkü mecusiler böyle bir vasfa haiz olduklarını iddia etmiyorlar ve böyle bir vasfın çirkin ve kötü birşey olduğuna inanıyorlar. Hatta birisi çocuğuna sövmek istediğinde bu lafzı kullanır. Bundan dolayı "ben müslümanım" demesi İslam dinini kabul ettiğini gösterir.

(Kitab es-Siyer El Kebir bi Şerh el Eimme Muhammed b. Ahmed Serahsi c:1, s:1500)


Hafız İbni Hacer El-Askalani "Fetih" adlı kitabında "Farzları kabul etmeyen kişi tevbeye çağırılır tevbe etmezse öldürülür" babında aşağıdaki hadisi zikrettikten sonra şöyle diyor:

"İnsanlarla "La ilahe illAllah" deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bu kelimeyi söyleyince, İslam hakkı müstesna kanları ve malları benden emniyette olur. Sonra onların hesabı Allah'a aittir"

Bu hadis "La ilahe illAllah"ı söyleyenin başka bir şey eklemese bile öldürülmesinin yasak olduğunu gösterir. Bu haktır ama yalnız bu sözü söylemekle müslüman olur mu? Tercih edilen görüş "Hayır, müslüman olmaz" şeklindedir. Yalnız bu durumda öldürülmez ta ki imtihan edilinceye kadar. Rasulullah'ın risaletini kabul edip İslami hükümlere bağlanırsa müslümanlığına hükmedilir. Bu hadisin devamındaki "İslam hakkı müstesna" sözünde buna işaret vardır.

(Ahmed b. Ali b. Muhammed El-Kinani El-Askalani: Filistinlidir. H. 773 senesinde doğmuştur. H. 852 senesinde Kahire’de vefat etmiştir.)


İmam Begavi şöyle diyor:

"Allah'ın birliğine inanmayıp çok ilaha veya iki ilaha inanan kafirler ise La ilahe illAllah deseler müslüman olduklarına hükmedilir. Sonra bütün İslami hükümleri ve İslam dininden başka bütün dinlerden beri olduğunu kabul etmeye zorlanır. Fakat eğer Allah'ın birliğini kabul edip Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in risaletini inkar edenlerden ise La ilahe illAllah demesi müslüman olması için yeterli olmayıp ancak ona Muhammedun Rasulullah kelimesini eklerse müslüman olduğuna hükmedilir.

Eğer Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in araplara özel olarak gönderilmiş bir rasul olduğuna inananlardan ise La ilahe İllAllah Muhammedun Rasulullah demesi müslüman olması için yeterli değildir, ancak bunlara Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellem'in bütün insanlar için gönderildiğini de ekleyerek söylerse müslüman olduğuna hükmedilir. Eğer kafir olmasının sebebi farz olan birşeyi inkar ettiği için veya haram olan bir şeye helal dediği için ise La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah demesi yetmez ancak inandığı bozuk şeylerden vazgeçtiğini söylemesiyle müslüman olur. (Neylil Evtar c: 9 s: 84)

(Ebu Muhammed El-Hüseyin İbn-i Mes’ud b. Muhammed b. Ferra El-Begavi: H. 433’te doğmuş. H. 516’da vefat etmiştir.)


İmam Nevevi şöyle diyor:

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in :

"İnsanlarla "La ilahe illAllah" deyinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bu kelimeyi söyleyince, İslam hakkı müstesna kanları ve malları benden emniyette olur. Sonra onların hesabı Allah'a aittir" hadisini zikrettikten sonra Hattabi radiyAllahu anh'in bu hadis hakkında şöyle dediğini zikretti:

"Açıkca bilinir ki bu hadiste kastedilenler putperestlerdir, ehli kitab değildir. Çünkü ehli kitab La ilahe illAllah dedikleri halde bile onlarla savaşılır. Hadiste "hesabı Allah'a aittir" den kasıt; gizledikleri günahların cezası Allah-u Teâlâ'ya aittir. Yoksa açık olarak işledikleri günahın cezası değil. Onların cezası dünyada tatbik edilmeldir. Bu hadisten de anlaşılıyor ki küfrü gizleyip de müslüman olduğunu söyleyen kişinin zahiren İslamı kabul edilir. Alimlerin çoğu bu görüştedir.


İmam Malik'e göre:

Zındıkın (kendini müslüman gösterip küfrünü gizleyen kişinin) tevbesi kabul edilmez. İmam Ahmed b. Hanbel de bu görüştedir.

Kadı İyad da bu manayı tekid ettikten sonra meseleyi daha da açıklayarak şöyle dedi:

"La ilahe illAllah'ı söyleyenin malı ve nefsinin emniyet içinde olmasının sebebi zahiren imanı kabul ettiğini gösterdiği içindir. Bu hadisten kasedilenler arap müşrikleri, putperesler ve Allah'ı birlemeyenlerdir. Çünkü bu kimseler İslam'a ilk davet edilen ve müslümanlarla ilk savaşan kimselerdir.

Fakat daha önce Tevhidi kabul edenlere gelince; "La ilahe illAllah" demeleri zahiren onları müslüman saymak, mal ve canlarını korumak için yetmez. Çünkü kafirken de bunu kabul ediyorlardı. Nitekim bu hadisin başka rivayetinde Rasulullah'ın Allah'ın rasulü olduğunu kabul ve namaz kılıp zekatı verme, eki vardır ve şöyledir:

"İnsanlarla "La ilahe illAllah" deyinceye ve benim Allah'ın rasulü olduğumu kabul edinceye ve de namaz kılıp zekat verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bu kelimeyi söyleyince, İslam hakkı müstesna kanları ve malları benden emniyette olur. Sonra onların hesabı Allah'a aittir"

Kadı İyad'ın sözü burada bitiyor.

İmam Nevevi bu konuya şöyle devam ediyor:

İnsanın can ve malının korunması için Rasulullah'ın bütün getirdiği şeylere iman etmesi gerekir. Çünkü hadisin başka rivayetlerinde böyle ibareler vardır.

Ebu Hureyre'den şöyle bir rivayet vardır:

"La ilahe illAllah'a şehadet edinceye, bana ve benim getirdiğime iman edinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum." (Sahihi Müslim Nevevi Şerhi c: 1 s: 206)

(Muhyiddin Ebu Zekeriyya Yahya b. Şeraf El-Huza El-Havaribi (İmam Nevevi): H. 631’de doğmuştur. 644’da Şam’a gelmiştir ve orada 676 yılında vefat etmiştir.)


Küfür işleyip de La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah'ı söyledikleri halde tekfir ettiğimiz kişiler şöyle diyebilirler:

Bizi nasıl Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanında Kur'an'ın kendilerine kafir dedikleri kimselere benzetirsiniz?

Onlar La ilahe illAllah'a şehadet etmiyorlar. Rasulullah'ı yalanlıyorlar. Dirilmeyi inkar ediyorlar. Kur'an'ı yalanlayıp ona sihir diyorlar. Halbuki biz La ilahe illAllah Muhammedun Rausullah'a şehadet ederiz, Kur'an'ı tasdik eder, namaz kılar, oruç tutarız. O halde bizi nasıl onlar gibi kafir görürsünüz?


Bu kimselere şöyle cevap verilir:

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in getirdiği şeylerin bir kısmını tasdik edip de bir kısmını yalanlayan kişi bütün alimlere göre müslüman değildir, kafirdir.

Aynı şekilde Kur'an'ın bir kısmına iman edip bir kısmını yalanlayan kimse de böyledir.

Aynı şekilde de tevhidi kabul ettiği halde namazın farziyetini reddeden veya tevhidi ve namazı kabul edip zekatı kabul etmeyen de böyledir. Hatta tevhidi ve Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in risaletini kabul edip, namazı kılıp zekatı veren fakat haccı kabul etmeyen kişiler de böyledir. Bütün alimlere göre bu kimseler kafirdirler.



İmam Malik'e göre:

Zındıkın (kendini müslüman gösterip küfrünü gizleyen kişinin) tevbesi kabul edilmez. İmam Ahmed b. Hanbel de bu görüştedir.

Kadı İyad da bu manayı tekid ettikten sonra meseleyi daha da açıklayarak şöyle dedi:

"La ilahe illAllah'ı söyleyenin malı ve nefsinin emniyet içinde olmasının sebebi zahiren imanı kabul ettiğini gösterdiği içindir. Bu hadisten kasedilenler arap müşrikleri, putperesler ve Allah'ı birlemeyenlerdir. Çünkü bu kimseler İslam'a ilk davet edilen ve müslümanlarla ilk savaşan kimselerdir.

Fakat daha önce Tevhidi kabul edenlere gelince; "La ilahe illAllah" demeleri zahiren onları müslüman saymak, mal ve canlarını korumak için yetmez. Çünkü kafirken de bunu kabul ediyorlardı. Nitekim bu hadisin başka rivayetinde Rasulullah'ın Allah'ın rasulü olduğunu kabul ve namaz kılıp zekatı verme, eki vardır ve şöyledir:

"İnsanlarla "La ilahe illAllah" deyinceye ve benim Allah'ın rasulü olduğumu kabul edinceye ve de namaz kılıp zekat verinceye kadar savaşmakla emrolundum. Bu kelimeyi söyleyince, İslam hakkı müstesna kanları ve malları benden emniyette olur. Sonra onların hesabı Allah'a aittir"

Kadı İyad'ın sözü burada bitiyor.

İmam Nevevi bu konuya şöyle devam ediyor:

İnsanın can ve malının korunması için Rasulullah'ın bütün getirdiği şeylere iman etmesi gerekir. Çünkü hadisin başka rivayetlerinde böyle ibareler vardır.

Ebu Hureyre'den şöyle bir rivayet vardır:

"La ilahe illAllah'a şehadet edinceye, bana ve benim getirdiğime iman edinceye kadar insanlarla savaşmakla emrolundum." (Sahihi Müslim Nevevi Şerhi c: 1 s: 206)

(Muhyiddin Ebu Zekeriyya Yahya b. Şeraf El-Huza El-Havaribi (İmam Nevevi): H. 631’de doğmuştur. 644’da Şam’a gelmiştir ve orada 676 yılında vefat etmiştir.)


Küfür işleyip de La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah'ı söyledikleri halde tekfir ettiğimiz kişiler şöyle diyebilirler:

Bizi nasıl Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanında Kur'an'ın kendilerine kafir dedikleri kimselere benzetirsiniz?

Onlar La ilahe illAllah'a şehadet etmiyorlar. Rasulullah'ı yalanlıyorlar. Dirilmeyi inkar ediyorlar. Kur'an'ı yalanlayıp ona sihir diyorlar. Halbuki biz La ilahe illAllah Muhammedun Rausullah'a şehadet ederiz, Kur'an'ı tasdik eder, namaz kılar, oruç tutarız. O halde bizi nasıl onlar gibi kafir görürsünüz?


Bu kimselere şöyle cevap verilir:

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in getirdiği şeylerin bir kısmını tasdik edip de bir kısmını yalanlayan kişi bütün alimlere göre müslüman değildir, kafirdir.

Aynı şekilde Kur'an'ın bir kısmına iman edip bir kısmını yalanlayan kimse de böyledir.

Aynı şekilde de tevhidi kabul ettiği halde namazın farziyetini reddeden veya tevhidi ve namazı kabul edip zekatı kabul etmeyen de böyledir. Hatta tevhidi ve Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in risaletini kabul edip, namazı kılıp zekatı veren fakat haccı kabul etmeyen kişiler de böyledir. Bütün alimlere göre bu kimseler kafirdirler.

DEVAMI ALTTA...




Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Ağustos 2011, 19:31   Mesaj No:3
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanında haccın farziyetine uymayan kimseler hakkında Allah-u Teâlâ şöyle buyurdu:

"Oraya (Ka'be'ye) yol bulabilen kimsenin orayı Allah için haccetmesi farzdır. (Haccın farziyetini kabul etmeyip) bundan dolayı küfre girenler bilsinler ki Allah bütün alemlerden müstağnidir." (Ali İmran: 97)

İslam'ın bütün getirdiğini kabul edip bir tek dirilmeyi kabul etmeyen kişi bütün alimlere göre kafirdir. Kanı ve malı helaldir.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Allah'ı ve rasullerini inkar edenler ve (inanma hususunda) Allah ile rasullerini birbirinden ayırıp: "Bir kısmına iman ederiz ama bir kısmına da inanmayız" diyenler ve bunlar (iman ile küfür arasında bir yol tutmak isteyenler) yok mu? İşte gerçekten kafirler bunlardır." (Nisa: 150-151)

Allah-u Teâlâ bu ayette açık bir şekilde Kur'an'ın bir kısmına iman edip bir kısmına iman etmeyen kişinin gerçek bir kafir olduğunu söylüyor.

Tevhid ise Allah'ın farz kıldığı en önemli ve en büyük farzdır. Namaz, zekat, oruç ve hacdan daha büyüktür. Rasulullah'ın emrettiği her şeyle amel edip bir tek namazı veya orucu veya haccı kabul etmeyen kişinin kafir olduğu hususunda alimler arasında ihtilaf yoktur. Durum böyleyken bütün rasullerin ortak dini olan tevhidin rükünlerinin bir kısmını yerine getirmeyen ve onu bozucu amel işleyen kişi nasıl kafir olmasın?

İşte bu konuda Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem'in ashabı bizim için büyük bir örnektir. Ki onlar Beni Hanife kabilesi La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah'a şehadet ettikleri ve namaz kıldıkları halde sadece zekatı vermedikleri için onları kafir ilan edip savaş açtılar.

Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanında iman ettiklerini iddia ettikleri halde söyledikleri bir söz yüzünden kafir olmuş kimseler hakkında Allah şöyle buyuruyor:

"Onlara soracak olursan: "Biz andolsun ki eğlenip oynuyorduk" diyecekler. Allah'la, ayetleriyle ve rasulüyle mi alay ediyorsunuz? Özür beyan etmeyin. İnandıktan sonra küfre girdiniz." (Tevbe: 65-66)

İşte Allah-u Teâlâ bu ayette imanlı olduklarını iddia ettiklerini ve söyledikleri sözü şaka mahiyetinde söylemiş olduklarını iddia ettikleri halde onların bu özürlerini kabul etmeyip söylemiş oldukları bu bir tek söz yüzünden küfre girdiklerini bildiriyor. Ayrıca Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem zamanında olup iman ettikleri, namaz kıldıkları, oruç tuttukları, haccettikleri halde sırf bir söz yüzünden Allah-u Teâlâ onları tekfir etmiştir. Ve onlar hakkında şöyle buyurmuştur:

"Söyledikleri kötü sözü söylemediklerine dair Allah'a yemin ediyorlar. Halbuki o küfür sözünü elbette söylediler. Ve müslüman olduktan sonra kafir oldular." (Tevbe: 74)

Allah-u Teâlâ; bir kişiyi şehadeti getirse, namazı kılsa, oruç tutsa ve hatta müslüman olduğunu iddia etse bile bir söz yüzünden nasıl ki tekfir ediyorsa, millet meclisi veya cumhurbaşkanı veya kralın seviyesini veyahud insanın heva ve hevesinden çıkartılan anayasayı Allah-u Teâlâ'ya, rasulüne ve Allah'ın bize gönderdiği Kur'an'a eşit ve hatta üstün tutan sırf müslüman olduklarını iddia edip, şehadeti getiren ve namazı kılıp orucu tutan kişileri niçin tekfir etmesin!?

La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah'a şehadet eden, namaz kılan, oruç tutan kimseler tekfir edilmez, sözünün yanlış olduğunu bu şekilde ispat etmiş olduk.




Birinci şüpheyle ilgili olarak alimlerin sözünü naklettikten sonra meseleyi şöyle özetleyebiliriz:

1 - Her şahsın İslama girişi değişiktir ve küfrüne sebeb olan şey ile doğrudan alakalıdır.

Eğer kişi, risaleti (vahyi) inkar ettiği için küfre girmişse, risaleti kabul ve ikrar ederek, eğer risaletin yalnız araplara has olduğu inancından dolayı küfre girmişse, risaletin tüm insanlar için olduğunu kabul ve ikrar ederek, eğer zekatı inkar ettiği için küfre girmişse, zekatın farziyetini kabul ve ikrar ederek, eğer taguta muhakeme olduğu için küfre girmişse, tagutu reddedip yalnız Kur'an ve sünnete muhakeme olmak suretiyle İslam'a girer.

2 - Kişinin İslam'a girebilmesi için içine düşmüş olduğu şirkten kesinlikle arınması gerekmektedir.

3 - Kişinin İslam'a girebilmesi için, Muhammed sallAllahu aleyhi ve sellem'in bütün getirdiği şeylere kesinlikle iman etmesi gerekir.

Eğer kişi namaz, oruç ve İslam'dan nefsine hoş gelen illeri kabul edip de, Allah'ın indirdiği ile hükmetmek, yalnız Allah'ı, rasulünü ve mü'minleri dost edinmek ve cihad etmek gibi İslami diğer yükümlülükleri kabul etmezse kafir olur. Çünkü, bu tavrıyla kitabın bir kısmını kabul etmiş, bir kısmını da reddetmiş sayılır.

4 - Bir kişi herhangi bir söz veya hareketinden dolayı küfre girmişse, İslam'a dönebilmesi için bu fiillerinden dolayı tevbe etmesi ve bunlardan arınması gerekir. Eğer böyle yapmazsa La ilahe illAllah Muhammedun Rasulullah'ı söylese, namaz da kılsa, oruç da tutsa hala kafirdir.

Alimlerin sözleri bize, kişi "Lailahe illAllah" dese bile, onu şirk ve küfre düşüren söz ve amellerden arınmadıkça müslüman olamayacağını göstermektedir.

SON OLARAK ŞU AYETİ HATIRLATMAK İSTERİZ...

[GÜNAH içinde ölen] kimselerin cehennemlik olduğu kendilerine açıklandıktan sonra, yakın akraba olsalar bile, Allah'tan başkasına tanrılık yakıştıran kimselerin bağışlanmasını dilemek artık ne Peygamber'e yaraşır, ne de imana erişenlere. (tevbe 113)


AYRICA EZHATIM KARDEŞİME TEŞEKKÜRLER RABBİMİZ ECRİNİ ATRIRSIN
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Ağustos 2011, 19:39   Mesaj No:4
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

İslam; Allah’ı birlemek, sadece O’na ibadet etmek, O’na hiçbir şeyi ortak koşmamak, Allah’a ve rasulüne iman etmek ve rasulün beraberinde getirdiklerine tabi olmaktır.

Bunları yerine getirmeyen kul müslüman değildir. Şayet bunları yerine ...
getirmeyen kimse inatçı (yani bilerek inkar eden) kafir değilse cahil kafirdir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Ağustos 2011, 23:07   Mesaj No:5
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

Günümüzde ise; şeytan ve yandaşları İslam’ı yıkmak için bir başka yola başvurmuşlardır.
Öyle ki onlar İslam’ı kelime olarak ortadan kaldırmayıp İslami kavramların hakiki manalarını ortadan kaldırarak, yerine kendilerine ve yönetimlerine zarar vermeyecek şekilde (Allah’ın
istemediği yani; Kur’an ve sünnete uymayan) manalar vermişlerdir.

İşte bu sebeple, günümüz insanlarının en büyük sorunu; Allah-u Teâlâ'nın kendilerinden yerine getirmelerini istediği gerçek İslam ve iman sınırlarını bilmemeleri, yine Allah-u Teâlâ'nın kendilerinden uzaklaşmalarını istediği küfrü tanımamaları, dolayısıyla kafir ve müslüman ayırımını yapamadıkları için Rablerinin kendilerine bildirdiği gerçek müslümanı ve kafiri bilmemeleridir.

Aynı şekilde; insanlara hüküm verenin Allah-u Teâlâ'nın kitabı ve rasulunun sünneti olmaması, bilakis insanların kendi görüşleri, kanaatleri veya tagutun istediği şekilde öğretilen, üstelik tagut için hiçbir tehlike oluşturmayan İslam’dan bir kısım bilgilerle hükmediliyor olmasıdır.
Her kendinin müslüman olduğunu iddia eden acaba Allah-u Teâlâ'nın hükmüne göre müslüman mıdır?

Her Allah-u Teâlâ'ya ibadet ettiğini iddia eden kimsenin ibadetini ondan Allah-u Teâlâ acaba kabul eder mi?

Nuh Aleyhisselam’dan günümüze kadar her asırda insanların çoğu hak üzere olduklarını, Allah-u Teâlâ'ya ibadet ettiklerini ve kendilerinin mü’min olduklarını iddia etmişlerdir. Fakat Allah-u Teâlâ onların iman iddiasını kabul etmedi. Yapmış oldukları ibadetleri de kabul etmedi. Çünkü yapmış oldukları bu ameller Allah-u Teâlâ'nın istediği ya da razı olduğu şekilde değildi.
Dolayısıyla onlar her ne kadar iman ve ibadet iddiasında bulunuyorlarsa da Allah-u Teâlâ onlara yine de "küfür" ve "sapıklık" üzerinde oldukları hükmünü verdi.

Bununla birlikte onlara istediği imanı ve kabul ettiği ibadeti açıklamaları için rasuller gönderdi. Gönderilen rasuller de onlara; Allah-u Teâlâ'nın istediği ve rasullerin kendisiyle gönderildiği şekilde imanı gerçekleştirmedikçe sadece iman iddiasında bulunmalarının kendilerine Allah-u Teâlâ katında hiçbir fayda sağlamayacağını haber verdiler.

Öyleyse bil ki! İnsanların Allah-u Teâlâ katındaki değeri ibadetlerinin çokluğuyla değil yaptıkları ibadetlerin Allah-u Teâlâ'nın razı olduğu ve emrettiği şekilde olmasıyla ölçülür.

İbadet eden nice kimseler vardır ki onun Allah-u Teâlâ katında bir sivrisineğin kanadı kadar bile değeri yoktur. Yapmış olduğu ibadet ise Allah-u Teâlâ katında bir değer ifade etmemektedir. Zira o kimse, ibadetini Allah-u Teâlâ'nın istediği şekilde yapmamakta ve Allah-u Teâlâ'nın emrettiği, rasulünü gönderdiği şeriatine uygun bir şekilde yerine getirmemektedir.

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanındaki yahudiler Allah-u Teâlâ'ya çokça ibadet ediyorlar ve kendilerinin muvahhidlerden olduklarını, hak üzere olduklarını ve Allah-u Teâlâ'nın seçkin halkı olduklarını iddia ediyorlardı.

Aynı şekilde hristiyanlar da çokça ibadet ediyorlar ve tevhid, iman ve İslam iddiasında bulunuyorlardı.

Fakat Allah-u Teâlâ onlardan tevhidlerini, imanlarını ve ibadetlerini kabul etmedi ve onlara küfür, sapıklık ve şirkle hükmetti.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لَسْتُمْ عَلَى شَيْءٍ حَتَّىَ تُقِيمُواْ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ

"De ki: "Ey kitap ehli! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirileni (Kur’an’ı) uygulamadıkça bir esas üzerinde değilsiniz." (Maide: 68)

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in zamanındaki müşrikler de bu kainatta bir ilahın var olduğuna, kendilerini ve bu kainatı yarattığına, bu kainatta tasarruf sahibi bir ilah olduğuna, kendilerinin rızık vericisi olduğuna, kendilerini öldürdüğüne ve dirilttiğine iman ediyorlardı.

Bununla birlikte Allah-u Teâlâ onları tekfir etti ve onlara küfür ve şirkle hükmetti. Bu hal üzere kalmaları ve ölmeleri halinde ise onların varacakları yerin içinde sonsuza dek kalacakları cehennem olacağını bildirdi. Allah-u Teâlâ’nın bu müşriklerin ve onların inançları hakkındaki şu sözünü dinle:

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

"Ey Muhammed! De ki: Eğer biliyorsanız söyleyin bakalım yeryüzü ve oradakiler kimindir?"
"Allah’ındır" diyecekler. "O halde hiç düşünmez misiniz?" de.
"Yedi göğün Rabbi ve yüce arşın Rabbi kimdir?" de.

"Allah’dır" diyecekler. "O halde hiç sakınmaz mısınız (korkmaz mısınız)?" de.
‘Öyleyse her şeyin hakimiyet ve mülkiyeti elinde olan, dilediğini koruyan fakat kendisinden hiçbir şey korunmayan kimdir? Biliyorsanız söyleyin" de.
"Allah’dır" diyecekler. "O halde nasıl aldanıyorsunuz?" de.

"Doğrusu biz onlara hakkı getirdik. Fakat onlar yalancıdırlar." (Mü’minun: 84-90)

Şüphe yok ki Allah-u Teâlâ ancak istediği ve emrettiği şekilde olan ve kendi zatının birliği için halis bir şekilde yapılan imanı, İslam’ı ve ibadeti kabul eder.
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Ağustos 2011, 23:12   Mesaj No:6
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

Öyleyse şimdi şöyle soralım:

Şayet insan ibadet yapar ve niyeti Allah-u Teâlâ için halis olmasına rağmen Allah-u Teâlâ'nın istediği şekilde olmazsa acaba Allah-u Teâlâ halis niyetle yapılan bu ibadeti ondan kabul eder mi?

Aynı şekilde bir insan Allah-u Teâlâ'ya halis bir niyetle iman eder, fakat imanı Allah-u Teâlâ'nın emrettiği şekilde olmazsa acaba Allah-u Teâlâ bu insanın imanını kabul eder mi?
Şüphe yok ki bu konuda verilecek doğru cevab; Allah-u Teâlâ, sadece halis olarak ve kendisinin bildirdiği şekilde olan iman ve ameli kabul eder, olacaktır.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَمَن يُسْلِمْ وَجْهَهُ إِلَى اللَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَى وَإِلَى اللَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ

"Kim muhsin olarak yüzünü Allah’a teslim ederse kopmak bilmeyen bir kulpa tutunmuştur. Bütün işlerin sonu Allah’a döner." (Lokman: 22)
Durum böyleyse Allah-u Teâlâ'nın razı olduğu ve emrettiği iman nedir?
Allah-u Teâlâ'nın razı olduğu ve emrettiği İslam nedir?
Allah-u Teâlâ'nın razı olduğu ve kabul ettiği ibadet nedir?
Bütün bu meseleleri nereden öğrenebiliriz?
Ve Allah-u Teâlâ bize, bunları nerede açıklamıştır?

Allah-u Teâlâ'ya gerçek birer mü’min ve müslüman olarak kavuşuncaya kadar bu meselelerde kendisine tabi olmamız gereken kimdir?

Şüphesiz ki bütün bu meselelerin hepsini Allah-u Teâlâ, çok açık ve belirgin bir şekilde bize açıkladı. Öyle ki, ona bir batıl karışmamış, kendisinde bir kapalılık ve karmaşıklık yoktur. Her mükellef onu anlayabilir ve akıl sahibi kimselerin onu anlayamaması mazeret değildir. Ve Allah-u Teâlâ bu meselelerde kendi rızasına ve cennetine nail oluncaya kadar kendisinden başkasına tabi olmamamızı bize emretti.
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Ağustos 2011, 23:17   Mesaj No:7
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Rabbinizden size indirilene uyun. Ondan başka dostlar edinerek onlara uymayın. Pek az öğüt dinliyorsunuz." (A’raf: 3)

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Allah ve rasulü bir konuda hüküm verdiği zaman inanmış erkek ve kadın için işlerinde kendileri için seçim olması söz konusu değildir. Her kim Allah’a ve rasulüne başkaldırırsa, doğrusu apaçık bir sapıklığa sapmıştır." (Ahzab: 36)

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"İhtilafa düştüğünüz her meselede hüküm verecek olan Allah’tır." (Şura: 10)
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Veda hutbesinde şöyle demiştir:

"Size iki şey bırakıyorum. Onlara sarıldığınız müddetçe asla sapıtmazsınız. Bunlar da Allah’ın kitabı (Kur’an) ve benim sünnetimdir." (Buhari, Müslim-Cem’ul Fevaid, c: 1

Kitap ve Sünnete Sarılma Bahsi)
Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:
"Arzusu benim getirdiğime tabi olmadıkça hiçbiriniz iman etmiş olmaz."(Müslim, Beyhaki)

Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyor:

"Kim bizim emrimize uymayan bir iş işlerse onun ameli geçersizdir."(Buhari, Müslim, Ebu Davud (Tac: c: 1 Kitap ve sünnete sarılmak bahsi) Nevevi kırk hadis)

Allah-u Teâlâ, bizden istediği iman ve İslam’ı, bizden kabul ettiği ibadeti kitabında ve rasulunun sünnetinde açıklamış, buna ek olarak bu meselelerin, sahibi tarafından ihlaslı bir niyetle Allah-u Teâlâ için yapıldığıiddia edilse bile bu iki kaynağa göre olmaması halinde geçersiz ve batıl olduğunu bildirmiştir.

Öyleyse Kur’an ve sünnete göre iman nedir, İslam nedir, kafir kimdir, mü’min kimdir, müşrik kimdir?
Allah-u Teâlâ'nın kabul ettiği ve emrettiği, kitabında ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’nün sünnetinde açıkladığı ibadet nedir?

Böylece istedik ki bunları insanlara açıklayalım da Allah’ın kitabına ve rasulunun sünnetine göre nerede oldukları, Allah-u Teâlâ'nın dininin neresinde bulundukları açığa kavuşsun.

Her kimin imanı ve İslam’ı kitap ve sünnete göre ise işte o kimse kurtulmuştur. Her kimin imanı hevasına, insanların hevasına göre ise ve hakka tabi olmayı istiyorsa o halde dönüş için zaman olduğu sürece Allah-u Teâlâ'nın kitabına ve rasulunun sünnetine dönsün.

Şüphesiz ki Allah-u Teâlâ, ruh cesette olduğu, can boğaza gelmediği müddetçe tevbeyi kabul eder. Öyle ki Allah-u Teâlâ tevbeleri kabul eden ve rahmet sahibi olandır.

İşte bu sebepledir ki bu meseleyi; hidayet bulan apaçık bir delilden dolayı hidayet bulsun, helak olan da apaçık bir delilden dolayı helak olsun diye açıklamayı istedim.
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Ağustos 2011, 23:57   Mesaj No:8
Medineweb Sadık Üyesi
MusabBinumeyr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:MusabBinumeyr isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13855
Üyelik T.: 22 Mayıs 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:
Memleket:Güneşin Doğduğu YerdeN..
Yaş:37
Mesaj: 745
Konular: 254
Beğenildi:49
Beğendi:0
Takdirleri:160
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

Hem Allah’(ın yolun)a da‘vet eden ve sâlih amel işleyen ve: “Doğrusu ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kim vardır?

Fussilet Suresi 33. ayet
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Ağustos 2011, 05:23   Mesaj No:9
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

Alıntı:
MusabBinumeyr Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Hem Allah’(ın yolun)a da‘vet eden ve sâlih amel işleyen ve: “Doğrusu ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kim vardır?

Fussilet Suresi 33. ayet
Tüm ayetler olduğu gibi bu ayette mühiş konuyada tam olarak ahenk sağlamış
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Ağustos 2011, 10:54   Mesaj No:10
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Standart Cevap: Müslüman Kimdir?

İmam Şevkani Şöyle Diyor:

“La ilahe illallah sözünü sadece dil ile söylemek, fakat, bununla birlikte manasıyla amel etmemek kişiye müslüman sıfatını vermez. Çünkü cahiliye ahalisinden bir kişi bu sözü söylese ve bununla birlikte puta tapmaya devam etse, müslüman sayılmaz.” (Ed-Durru’n-Nadid Fi İhlas Kelimetu’l-Tevhid s: 40)

ayrıca puta tapanların hiçbiri bu put beni yarattı dememiştir ,PUTA TAPANLAR KENDİNDEN ÖNCEKİ İNSANLARIN PUTLARINI YAPMIŞLAR VE PUTLARA BAYRAM YAPIP ÇELENK BIRAKIP O putlaştırdıkları neyse onu övmüşler [buda o buta HAMD EDMEKTİR,bıraktığın yolda devam ediyoruz yüce ulu putumuz falan] bi yandanda HAC yapmışlar kurban kesmişler namaz kılmışlar ıslık çalıp el çırparak ve soruyorum bu dönemdeki put perestlerle ne farkları var acaba geçmiş dönem put perestlerinin ve hatta bu dönemdeki PUTLARA ORTAK BİLE KOŞULMASI KANUNEN YASAK...geçmiş dönemde yine en azından 360 üzerinde put vardı
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Irk Ayrımı /Mevlüt Hönül Yitiksevda Makale ve Köşe Yazıları 4 08 Eylül 2021 09:08
Dinin Özü: Dua/ Mevlüt HÖNÜL Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 1 02 Mart 2015 18:53
Müslüman kanına susamış mezhepçı holıganlar./MEVLÜT HÖNÜL Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 3 26 Temmuz 2014 01:05
24 saat müslüman mıyız?? Nesli_Nur Makale ve Köşe Yazıları 0 31 Aralık 2012 20:23
Müslüman onurlu kişidir. / Mevlüt Hönül Mevlüt HÖNÜL Makale ve Köşe Yazıları 3 19 Aralık 2012 18:07

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.