Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Şiirler ve Şairler

Konu Kimliği: Konu Sahibi CaferTayar,Açılış Tarihi:  17 Ekim 2007 (19:25), Konuya Son Cevap : 28 Nisan 2021 (01:49). Konuya 37 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 17 Ekim 2007, 19:25   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cafer Tayar'ın şeçtiği şiirler

Cafer Tayar'ın şeçtiği şiirler

2.1.2001/

Söz özün men bağından varidat’la akarken;
Gönül imbiğinden damıtılır.
Ve akarken dil nehirlerinden, nükte olarak.
Biz gönlü şairlik hevesiyle tutuşup ta,
Yağmurlu bir sonbaharın loş orman kokusuyla...
İç âlemini dolduranlar, uzletin hazzına ererler.
Dağlar ve ormanların o yalın ve yalnızlığında.
Kimse bilmez şair olmadan, hazan mevsiminde
Mazi tuvallerindeki eskiyen ağaç yapraklarının...
Çürüyen o topraksı rayihalarını.
Bir ömür rehavetiyle, ne baharları yaz ederiz de;
Ardından sonbaharların o
Hüzzam makamındaki rüzgârlarıyla...
Eser yaşamımızın o ürperten kışına döneriz;
O zaman fark ederiz yalan dünyanın,
Oyun ve eğlenceden... İbaret olduğunu.
Sessizleşen nice hayatların,
Gülümseyen soluk yüzlerinde,
Bir umudun vuslat nameleri eserde;
Yaşamlarının azmini yeni umutlara aşılarlar.
Eskiyen bedenlere inat, yenilenen ruhların naatı,
Bir ömür yaşamımıza renk katarda;
Ebediliğin o bitmez hasretine umut şiirleri yazarız.
Her yeninin eskidiği, her faninin öldüğü,
Madde âleminin tuul-i emelinden sıyrılıp ta;
Tevekkülün kaderin mühreyleymiş, mektubu ile
Sevgilinin diyarına ak ve pak gidebilmek ne güzel
Kim demiş? “mekân zamanı kuşatır” diye.
Zaman deminde ilm-i dünyayı hatmedip
sahib-i zaman olanları hor görmemeli insan,
Gözünde istikbalin umudu,
Yüzünde tüm insanlara tebessüm;
Dilinde bütün efsunlardan daha kuvvetli nefes,
Sözleri ab-ı hayatın hayat katreleri gibi diriltici.
Nice ismi gaib, cismi hakir,
Varlığı bayağı, yaşamı taşralı,
Özü cennet, yüzü rahmet,
Eylemi kehf’in ashabını...
Uykudan uyan ey gafil” diye haykırırken.
Kimse bilmez bu cürümün altındaki varlığı.
Oysa azmin elinden ne kaçmıştır ki?
Nice damlalar zamanla mermerleri oyduğu gibi,
Sabrın alfabesinden okuyan, hayat kilimini dokurda;
İstikbalde sırat-ı mustakım üzere seren,
Ve dostlar incinmeden yürüsünler diye.
İşte bu duygularla insan olmanın azmine çalışanlar,
ALLAH’ın rızasına da ererler.


Varidatı sır yani
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi CaferTayar 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hacet kapısın tıklarken Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 1899 13 Eylül 2008 11:34
geçmiş zaman aynası Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 2015 13 Eylül 2008 11:29
Cuma Günü Selevat Getirmenin Önemi: Dua Bölümü Seyyid 1 2323 12 Eylül 2008 12:39
rahmet katrelerinde bir  cuma  soluğunda dua Dua Bölümü CaferTayar 0 2210 12 Eylül 2008 12:31
Hayat ve kulluğumuz açısından Ramazan Cuma-Bayram-Kandiller CaferTayar 0 1793 06 Eylül 2008 13:07

Alt 17 Ekim 2007, 20:59   Mesaj No:2
Medineweb Aktif Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:inzar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 68
Üyelik T.: 04 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 249
Konular: 28
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Ümmi Şair ( lütfen küçük harff kullanalım..lütfen )

Kim demiş? “mekân zamanı kuşatır” diye.
Zaman deminde ilm-i dünyayı hatmedip
sahib-i zaman olanları hor görmemeli insan,
Gözünde istikbalin umudu,
Yüzünde tüm insanlara tebessüm;
Dilinde bütün efsunlardan daha kuvvetli nefes,
Sözleri ab-ı hayatın hayat katreleri gibi diriltici.
Nice ismi gaib, cismi hakir,
Varlığı bayağı, yaşamı taşralı,
Özü cennet, yüzü rahmet,
Eylemi kehf’in ashabını...
Uykudan uyan ey gafil” diye haykırırken.
Kimse bilmez bu cürümün altındaki varlığı.
Oysa azmin elinden ne kaçmıştır ki?
Nice damlalar zamanla mermerleri oyduğu gibi,
Sabrın alfabesinden okuyan, hayat kilimini dokurda;
İstikbalde sırat-ı mustakım üzere seren,
Ve dostlar incinmeden yürüsünler diye.
İşte bu duygularla insan olmanın azmine çalışanlar,
ALLAH’ın rızasına da ererler.


inşaalah..
siz bu satırlarınızı yayınlayın hep.bir vakit aralığında gözü,gönlü takılan olurda inceden bir fikri yakalamanın hazzını yaşayabilir..
saygılar..
Alıntı ile Cevapla
Alt 17 Ekim 2007, 21:01   Mesaj No:3
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:lunatik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 421
Üyelik T.: 14 Ekim 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 30
Konular: 3
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: Ümmi Şair ( lütfen küçük harff kullanalım..lütfen )

Masal

Doğuda bir baba vardi
Batı gelmeden önce
Onun oğullari batıya vardı


Birinci oğul batı kapılarında
Büyük törenlerle karşılandı
Sonra onuruna büyük şölen verdiler
Söylevler söylediler babanın onuruna
Gece olup kuştüyü yastıklar arasında
Oğul masmavi şafağin rüyasında
Bir karaltı yavaşça tüy gibi daldı içeri
Öldürdüler onu ve gömdüler kimsenin bilmediği bir yere
Baba bunu havanın ansızın kabaran gözyaşından anladı
Öcünü alsın diye kardeşini yolladı






İkinci oğul Batı ülkesinde
Gezerken bir ırmak kıyısında
Bir kıza rastladı dağların tazeliginde
Bal arılarının taşıdığı tozlardan
Ayna hamurundan ay yankısından
Samanyolu aydınlığından inci korkusundan
Gül tütününden doğmuş sanki
Anne doğurmamış da gök doğurmuş onu
Saçlarını güneş destelemiş
Yıllarca peşinden koştu onun
Kavuşamadı ama ona
Batı bir uçurum gibi girdi aralarına
Sonra bir kış günü soğuk bir rüzgâr
Alıp götürdü onu
Ve ikinci oğulu
Sivri uçurumların ucunda
Buldular onulmaz çılgınlıkların avucunda
Baba yağmurlardan anladı bunu
Yağmur suları aci ve buruktu
İşin künhüne varsın diye
Yolladı üçüncü oğlunu

Üçüncü oğul Batıda
Çok aç kaldı ezildi yıkıldı
Ama bir iş buldu bir gün bir mağazada
Açlığı gidince kardeşlerini arayacaktı
Fakat batinin büyüsü ağır bastı
İş çoktu kardeşlerini aramaya vakit bulamadı
Sonra büsbütün unuttu onları
Şef oldu buyruğunda birçok kişi
Kravat bağlamasını öğrendi geceleri
Gün geldi mağazası oldu onu parmakla gösterdiler
Patron oldu ama hala uşaktı
Ruhunda uşaklık yuva yapmıştı çünkü
Bir gün bir hemşehrisi onu tanıdı bir gazinoda
Ondan hesap sordu o da
Sırf utançtan babasına
Bir çek gönderdi onunla
Baba bu kağıdın neye yarayacağını bilemedi
Yırttı ve oynasınlar diye köpek yavrularına attı
Bu yüklü çeki
İyice yaşlanmıştı ama
Vazgeçmedi koyduğundan kafasına
Dördüncü oğlunu gönderdi Batıya


Dördüncü oğul okudu bilgin oldu
Kendi oymak ve ülkesini
Kendi görenek ve ülküsünü
Günü geçmiş bir uygarlığa yordu
Kendisi bulmuştu gerçek uygarlığı
Batı bilginleri bunu kutladı
O da silindi gitti binlercesi gibi
Baba bunu da öğrendi sihirli tabiat diliyle
Kara bir süt akmıştı bir gün evin kutlu koyunundan

Beşinci oğul bir şairdi
Babanın git demesine gerek kalmadan
Geldi ve batının ruhunu sezdi
Büyük şiirler tasarladı trajik ve ağır
Batının uçarılığına ve doğunun kaderine dair
Topladı tomarlarını geri dönmek istedi
Çöllerde tekrar ede ede şiirlerini
Kum gibi eridi gitti yollarda


Sıra altıncı oğulda
O da daha batı kapılarında görünür görünmez
Alıştırdılar tatlı zehirli sulara
Içkiler içti
Kaldırım taşlarını saymaya kalktı
Ev sokak ayırmadi
Geceyi gündüzle karıştırdı
Kendisi de bir gün karıştı karanlıklara

Baba ölmüştü acısından bu ara

Yedinci oğul büyümüştü baka baka ağaçlara
Baharın yazın güzün kışın sırrına ermişti ağaçlarda
Bir alinyazısı gibiydi kuruyan yapraklar onda
Bir de o talihini denemek istedi
Bir şafak vakti Batıya erdi
En büyük Batı kentinin en büyük meydanında
Durdu ve tanrıya yakardı önce
Kendisini değistiremesinler diye
Sonra ansızın ona bir ilham geldi
Ve başladı oymaya olduğu yeri
Başına toplandı ve baktılar Batılılar
O aldırmadı bakışlara
Kazdı durmadan kazdı
Sonra yarı beline kadar girdi çukura
Kalabalık büyümüş çok büyümüştü
O zaman dönüp konuştu :
Batılılar !
Bilmeden
Altı oğlunu yuttuğunuz
Bir babanın yedinci oğluyum ben
Gömülmek istiyorum buraya hiç değişmeden
Babam öldü acılarından kardeşlerimin
Ruhunu üzmek istemem babamın
Gömün beni değiştirmeden
Doğulu olarak ölmek istiyorum ben
Sizin bir tek ama büyük bir gücünüz var :
Karşınızdakini değistirmek
Beni öldürseniz de çıkmam buradan
Kemiklerim değişecek toz ve toprak olacak belki
Fakat değişmeyecek ruhum
Onu kandırmak için boşuna dil döktüler
Açlıktan dolayı çıkar diye günlerce beklediler
O gün gün eridi ama çıkmadı dayandı
Bu acıdan yer yarıldı gök yarıldı
O nurdan bir sütuna döndü göğe uzandı
Batı bu sütunu ortadan kaldırmaktan aciz kaldı
Hâlâ onu ziyaret ederler şifa bulurlar
En onulmaz yarası olanlar
Ta kalblerinden vurulmuş olanlar
Yüreğinde insanlıktan bir iz tasıyanlar


sezai karakoç.

NOT: konuyla ilişkili değil ama güzel bir şiir. okuyup anlamak temennisiyle.
Alıntı ile Cevapla
Alt 26 Ekim 2007, 21:47   Mesaj No:4
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart hüzün naatı


hani derlerya bazen hüzünlenerek
sen hiç medine hasretini hissettinmi gönlünde
yaşadınmı üveysi firkatlei buram buram
ve suffada okudunmu kuran naatlı furkandan
yanı başında iken hasretliğin merkadine
sanki ebedi uzaklardaymışcasına hüzünlendinmi
sen hiç peygamber kokulu gül destelerini
gül gönüllere güllerin sahibi adına sunabildinmi
muhabbetin muhammedicesiyle gül gönüllere
toprak ve su oldunmu
bir hurmanın yarımcasında bile infak hazzı varken
tasaddukun bunca rahmanı hazzına erebildinmi merhametinde
sen hiç medine ikliminde günahlarından hasta oldunmu
düştünmü sıtmaya ter dökerek karın sancılarıyla
yürüdünmü allahu ekberin gece nağmelerinde
teheccüdün adımlarında vuslat olan sevgiliye erişip
yüceldinmi ol mutahharadan miraca
bir haz meltemiyle medine gönle yansırken böyle varıdatlarla
medinenin faziletli yarenlerine selamolsun
sıryanice dillerle selam
Alıntı ile Cevapla
Alt 27 Ekim 2007, 09:42   Mesaj No:5

NUR

Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:NUR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 127
Üyelik T.: 10 Eylül 2007
Arkadaşları:4
Cinsiyet:
Memleket:ankara
Yaş:31
Mesaj: 1.805
Konular: 527
Beğenildi:30
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: hüzün naatı

hocam her satırınız öyle yoğun manalar taşıyor ki teşekkür edemeden geçemeyeceğim...
__________________
EN GÜZEL AŞK: ALLAH!
Alıntı ile Cevapla
Alt 01 Kasım 2007, 00:53   Mesaj No:6
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart mana**doslarından

Hiçkimse çekebilmez , güçtür feleğin yayı
Derdine gönül verme, bir gün götürür vayı.
Oynayu gelir aldar, çünkü eli çabuktur,
Bir buncılayın fitne kande bulur arayı?
Çün yüzünü döndürdü bir lahza karar etmez,
Nice seri pâ eyler, döner ser eder pâyı.
Birfani vefasızdır, kavline inanma hiç,
Geh yoksulu bay eyler geh yoksul eder bayı.
Hayran kamu âlimler bu mâninin altında,
Kaftan kafa hükmeyler, bilmez bu muammayı.

Vâlihtir o vahdette, kesrette kanı tefrik?
Hızr ermedi bu sırra, bildirmedi Musa’yı
Miskin Hacı Bayram sen dünyaya gönül verme,
Bir ulu imarettir, alma başa sevdayı!...
hacı bayramı veliden alıntı
Alıntı ile Cevapla
Alt 05 Kasım 2007, 14:06   Mesaj No:7
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart naatı rumz

sevgi değer lunalatike atfendir

Bismihi subhanehuyla inşirah et kalbimi
Kehfime dost eyle yaRab ve dahi de kelbimi
Tüm hayatım devamında kulluğunla arıtıp
Sin’ine be noktası eyle İlahi bendimi

Aczi bilmek ne hoştur bildiren sensin yaRab
Eylemişsin Habibini besmele sırrına taab
Ya-sin’inden yola çık ıp rahmetine gark olup
Cuş-u huruşa erip de yolunda düştük bitap

Elif ehad’ı remzeder ehad ise ba’yadır
Rahman’ın o rahmeti ki ihsanıyla ayandır
Akif isen ve siyamı Elif için seversen
Arif eder sevdiğinde ve de baya-ram’ıdır

Okuyup bilmeyi irfan mektebinde belledim
Vahdetin öz şuurunda be’de nokta belledim
Elif’in ülfetini ya-sin’e yol anlayıp
Dostu Mustafa’ya aşkı gönle sürur eyledim

varıdatı sır yani
Alıntı ile Cevapla
Alt 17 Kasım 2007, 11:17   Mesaj No:8
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Patates , Yumurta ve Kahve!!

Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikayet eden;

Her gün hayatinin ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı

Hayat, ona göre, çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.

Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına.

Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.

Bir gün onu mutfağa götürdü.

Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.

Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, Bir cezveye bir patates,

diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu

Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı.

Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.

Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.

Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi.

Yirmi dakika sonra, adam cezvelerin altındaki ateşi kapattı.

Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu.

İkincisinden yumurtayı çıkardı.

Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.

Kızına dönerek sordu: - "Ne görüyorsun ?"

"Patates, yumurta ve kahve" diye alaylı bir cevap verdi kızı.

"Daha yakından bak bir de" dedi baba , "patatese dokun."

Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.

"Ayni şekilde, yumurtayı da incele".

Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.

En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi.

Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yayıldı.

Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı "Bütün bunlar ne anlama geliyor baba? "

Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de ayni sıkıntıyı yaşadıklarını,

yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı.

Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farklı tepkiler vermişlerdi.

Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken,

kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü.

Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu.

Ama kaynar suda kalınca, yumurta sertleşmiş katılaşmıştı.

Ancak kahve çekirdekleri bambaşkaydı. Kaynar suyun içinde kalınca,

kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıştı.

"Sen hangisisin" diye sordu kızına.

"Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?"

"Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin? "

"Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracakcaksın? "

"Yoksa, Kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın

duygularını olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin "

Sen Hangisisin.........?

Peki ya, bu kaynar su seni pisirecek evlilik olsa idi, nasil tepki verirdin?
Alıntı ile Cevapla
Alt 17 Kasım 2007, 13:41   Mesaj No:9
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Patates , Yumurta ve Kahve!!


Herkesin Kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın

duygularını olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin verenlerden olması dilekrimle...


Hoş bir yazı idi vesselam...
Alıntı ile Cevapla
Alt 17 Kasım 2007, 19:39   Mesaj No:10
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Patates , Yumurta ve Kahve!!

biliyormusun bu garibin üç kızı vardı üçünüde evlendirdi

üçününde bir hayli farklı bir çilekeş hayatı var

ve bir baba olarak bu dünyada yaşarken nelerin insanı nekadar acıtıcı olduğunu

annelerden bile fazla babalar hisseder inanki
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Kişi okuyor. (0 Üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Cafer Tayyar'ın Medineweb için Derlediği Makaleler CaferTayar Makale ve Köşe Yazıları 65 28 Nisan 2021 02:05
EFenDimiz (s.a.s)' e Şiirler sessiz23 Hz.Muhammed(s.a.v) 21 19 Nisan 2019 15:24
İmam Cafer-i Sadık(a.s) 9Esra Ashab-Kiram(r.a) 0 03 Ağustos 2015 12:12
Sahabelerden Bazılarının Faziletleri - Cafer İbnu Ebi Talib (ra) Belgin Hadis-i Şerif 0 01 Aralık 2008 08:56
Güzel Şiirler Verda_Naz Şiirler ve Şairler 1 11 Mart 2008 14:14

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.