Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Zekat-İnfak (https://www.forum.medineweb.net/212-zekat-infak)
-   -   İnfâk Heyecanı (https://www.forum.medineweb.net/zekat-infak/19250-infak-heyecani.html)

YASEMİN ATAMAN 21 Mayıs 2011 10:24

İnfâk Heyecanı
 
İnfâk Heyecanı
Hayâtta insanı bağlayan dünyâlıkların ilki evlâd ü iyâl, ikincisi mülk ü mâldir. İnsanı sürekli dünyâlık aramaya sevk eden evlâd ve mal ilgisi, Allah’a kulluğun da O’nun zikriyle meşgûliyetin de önündeki en büyük engeldir. Nitekim Kur’an-ı Kerîm bu husûsa şöyle işâret buyurur:
“Ey îmân edenler! Mallarınız ve evlâdlarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim böyle yaparsa işte onlar ziyâna uğrayanlardır.”
1 Vaktini, zamânını, enerjisini, dikkat ve himmetini mal ve evlâd kaygısıyla tüketenler Allah’ın zikrinden uzaklaşmanın, gönüllerini dünyâya kaptırmanın cezâsını âhirete kalmadan ölüm ânında hissederler. Nitekim Kur’an bunu şöyle beyân eder:
“Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip sâlihlerden olsam, demeden önce size rızık olarak verdiğimiz şeylerden infâk edin. Çünkü eceli geldiğinde Allah kimsenin ölümünü ertelemez.”2
İnsana salâh ve takvâ yolunu açan sâlih amelin yeri bu dünyâdır. Bu dünyâda sağlam bir îmâna bağlı olarak gerçekleştirilebilen sâlih ameller insanın insânî yükselişini, rûhî değişimini, mânevî dönüşümünü sağlayan bir özelliğe sâhiptir. Kabir ise ebedî istirâhatgâhtır. Orada amel yoktur. Dolayısıyla amelin yeri kabirden önceki dünyâ hayâtıdır.
Ramazan ayı boyunca oruç, namaz, Kur’an tilâveti gibi doğrudan Allah’a kulluğa vesîle olan ameller ile zekât, sadaka ve infâk gibi Allah’ın yarattıklarına merhamet tezâhürü sayılan davranışları meleke hâline getirme çabası içerisindeyiz. Duyguların inceldiği, gönül perdelerinin aralandığı, kalblerin mânevî, rûhânî ve uhrevî olana yöneldiği ramazan iklîminden çıkarken bizleri bekleyen en büyük tehlike yeniden dünyâya dalmak, dünyâ nîmetlerinin peşinde savrularak kulluktan ve Allah’ın zikrinden uzaklaşmaktır. Dünyâ nîmetlerine dalarak Allah’ın zikrinden uzaklaşmak sonuçta Allah’ı unutmak demektir ki Allah böylelerine kendilerini de unutturur. Nitekim Kur’an’da buyrulur:

“Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturdukları gibi olmayın. Onlar yoldan çıkan kimselerdir.3

Dünyâda elde edilecek âhiret azığının en önemlilerinden birisi Allah’ın rızık olarak verdiklerinden infâk edebilmektir. İnsanın sevdiği, gözü gibi baktığı malını infâk edebilmesi kolay değildir. Ama yarın eyvâh demeden bugün Allah deyip infâk etmek en sağlam yoldur. İnfâk ölümden ve kıyâmetten önce yapılmalıdır ki kıyâmette cehennem ateşine perde olsun. Kıyâmet günü alışverişi olmayan bir gündür. Alışverişi olmayan, dükkânların kapalı olduğu bir günde nasıl alıp satarak eksiklikler tamamlanamazsa kıyâmette infâka âid eksik ve gedik tamamlanamaz.
İnsanoğlu bu âlemde sâhip olduğu mal ve mülkü kendisinin sanır. Mal üzerindeki süreli bir tasarruf hakkını mülkiyet ve sâhiplik zanneder. Dünyâ malının devre mülk olduğunu unutur. Gerçek malın bu dünyâda infâk edip kendi adına kaydettirdiği mal olduğunu bilemez. Nitekim Şeyh Sâdî bunu ne güzel ifâde eder:
Kârûn’un hazînesi eline geçse
İhsân ettiğinden başkası kalmaz geri
Cimri zengin, dînâr ve gümüş ile
Hazînenin üzerine oturmuş tılsım gibidir
Bu yüzden senelerce onun altını kalır
Ki tılsım titrer böylece hazînenin başında
Ansızın ecel taşı ile kırarlar
Rahatlıkla hazîneyi taksîm ederler.4

Mâlikü’l-mülk; yâni mülkün gerçek sâhibi Allah’tır. Nitekim esmâ-i hüsnâdan sayılan / el-Bâsıt ve / el-Kâbıd isimleri Allah’ın kullarına rızkı dilediği gibi açıp çoğaltmasını/bast ya da daraltıp sıkmasını/kabz ifâde eder. Bâsıt olan Allah dilediği kadar kullarına bast eder; rızkında genişlik verir. Kâbıd olan Allah, dilediğinin rızkını daraltır.
Malın O’nun olduğunu bilen kul ise elindekinin âriyet ve emânet olduğunu kavrar ve cimri davranmaz. Allah insanoğlunun fakîrlere karşı davrandığı gibi davranacak olsa insan perîşan düşer. İnsanların mal ve mülkü kendilerine izâfe etmeleri bir algı yanılmasıdır. Doğrusu insanın elindekilerin tamamı lutf-i ilâhîdir.
Her şey Hakk’ın inâyetine bağlıdır. Hakk’ın inâyet ve yardımı olmadan ölüm bile gelmez.
İnfâk denilince sâdece malının bir kısmını infâk eden avâmmın infâkı anlaşılmamalıdır. İnfâk malını Allah yolunda dağıtmak ve mal sevgisinden geçmek kalbi tasfiye etmektir. İnfâk açısından müminler üç derecede değerlendirilir.
1. Akviyâ, infâkta güçlü olanlar: Bunlar Hz. Ebû Bekir misâli bütün mallarını infâk ederek Allah’a verdikleri söze sâdık kalanlardır.
2. İnfâkta mütevassıt, orta hâlli olanlar: Bunlar mallarının yarısını bir defâda infâk edebilen, kalanını ise diğer kardeşleri için ellerinde bulunduran, kendileri sâdece ibâdete kuvvet olacak kadarıyla yetinenlerdir.
3. İnfâkta zayıf sayılanlar: Bunlar sâdece farz olan zekâtı vermekle iktifâ edenlerdir. Bilindiği gibi zekât sâhip olunan malın kırkta birini yılda bir kere ihtiyâç sâhiplerine dağıtma sorumluluğudur ki zenginin malındaki fukarânın hakkıdır.7
İnfâkta en büyük husûsiyetlerden birisi de yapılan hayır ve sadakaların başa kakmak sûretiyle boşa çıkarılmamasıdır. Verenin alandan minnet beklemesi yerine verenin ona karşı minnettâr olması esâstır. Çünkü ihtiyâç sâhipleri olmasa zenginler zekât gibi bir farîzayı nasıl îfâ edecekler?
İnfâkta “kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden”8 ibâresi bu konuda kayıtları ortadan kaldırmaktadır. Yâni herkes ne ile merzûk ise ondan infâk edecektir.
İnfâk ehli olan kişi tarlasına tohum eken çiftçiye benzer. Nasıl çiftçi arâziden en iyi şekilde mahsûl elde etmek için zirâata gereken ehemmiyeti verir ve tohumun en iyisini ekerse infâkta bulunan kişi de malın iyisinden bolca verir. Çünkü Allah Teâlâ onu en güzel şekilde mükâfâtlandıracaktır. İnfâk eden bu gerçeğe inanır. Nitekim Kur’an’da: “İyiliğin mükâfâtı iyilik değil midir?”9 buyrulur.
Allah’ın insanların gönüllerine ve vicdânlarına Rahmân isminin tecellîsi olarak lütfettiği rahmet sıfatı, infâkın da vermenin ve paylaşmanın da temel dinamiğidir. Ancak rahmet duygusunun geliştirilmesi gerekir. Bunun yolu vermekten ve paylaşmaktan geçer. Bugün Batı toplumlarında sosyal devlet anlayışının insanların merhamet duygularını dumûra uğrattığı kabûl edilmektedir. Çünkü insanlar şefkat ve merhamete muhtaç yoksul, yetîm, yaşlı ve düşkünlere “nasıl olsa devlet bakar” ya da “baksın” diye el uzatmamakta, bu duygularını geliştirecek ortamlardan uzak durmaktadır. Bu ise duyguları dumûra uğratmaktadır.
Bâzı psikiyatristlerin rûhî rahatsızlıkları tedâvi amacıyla hayır terapisi uyguladıkları bilinmektedir. Bu terapide hastalar önce film seyrettirilerek yoksul ve yardıma ihtiyâç insanlarla karşı karşıya getirilmekte, ardından alana indirilerek söz konusu insanların yaşadığı ev ve ortamlarda bu hizmetleri yakından görmeleri sağlanmaktadır. Derdli ve ihtiyâç sâhibi insanları gören ve onlara yararlı olan problemli kişiler hayâta yeniden tutunmaya çalışmaktadır. Yüreklerinde uyanan infâk ve paylaşım heyecânı onların rûhî sıkıntılarını izâle etmektedir. Bilindiği gibi stres ve sıkıntıların temelinde insanın sâhip olduğu nîmetlerin farkında olmaması ve sürekli daha fazlasını umup isteyerek rûhî sıkıntıya girmesi yatmaktadır.
Ramazanın oruç ve infâk atmosferi daha azıyla da yetinilebileceğini bize öğretmekte ve infâk heyecânına hazırlamaktadır. Çünkü bu dünyâdaki huzûrun ve içimizdeki stres ateşinin söndürülmesinin de kıyâmetteki cehennem ateşinden kurtulmanın da yolu “yarım hurma dânesiyle de olsa infâk”tan geçmektedir.
Dipnotlar: 1) el-Munâfikûn, 63/9. 2) el-Munâfikûn, 63/10. 3) el-Haşr, 59/19. 4) Rûhu’l-beyân, V, 246. 5) Bkz. Mesnevî, VI, b. 3797-3837. 6) Dîvân-ı İlâhîyât, haz: Mustafa Tatcı-Musa Yıldız, s. 337. 7) el-Meâric, 70/24-25. 8) Bkz. el-Bakara, 2/267; el-Münâfikûn, 63/10. 9) er-Rahmân, 55/60.

Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz


SAAT: 08:25

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306