Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27 Ekim 2010, 12:42   Mesaj No:65

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart

Sayın Z-eynep rumuzlu han fendi. Açtığınız konu hakkında daha önce bir yazı yazmış ve düşüncelerimi söylemiştim. Bazı sitelerde çok olumlu tepkiler aldım, fakat bazı sitelerde bayan kardeşlerimiz bile karşı çıktı, işte bunu anlamakta zorlanıyorum.

Bizler İslam dinin ne yazık ki, geçmiş yüzyıllar öncesinin düşünce ve itikatlarına göre anlıyor ve yaşıyoruz. Kur’anı günümüze taşımadan, onu her çağın rehberi yapmak yerine, geçmiş zamanın rehberliğinden istifade ediyoruz.

Çok fazla geriye gitmeyelim, yüz yıl öncesini lütfen düşünün. Kadının adı bile yoktu. O yaşadığı ortamda ne söz sahibiydi, nede toplumda saygın bir yeri vardı. Erkekler toplum içinde etkin yani, günümüzde de olduğu gibi, erkek erkil bir toplumdu. Her zaman en iyi erkeklerin, her zaman en güzel erkeğindi. Çünkü yönetim ve söz sahibi olan güç erkekti de ondan. Hatırlar mısınız filimler de, gerçek olduğundan tam emin olmadığım, kadınların hâkimiyetinde Amazon kadınları vardır, sanırım hayali bir toplum. Erkekler burada köle muamelesi görürler, horlanırlar itilip kakılırlar, yalnız cinsel obje olarak görülür. Hiç düşündünüz mü böyle bir karakter niçin yaratılmıştır? Sanırım kadınların geçmişte olan içsel baskının, isyanın, nefretin karikatürsel bir anlatım şekli olduğunu düşünüyorum. Burada esas anlatılmak istenen şey çok farklıdır. Bu filmleri izleyen erkekler, acaba bu düşünceye, bu yaşama nasıl bir tepki vereceklerdir burası önemli. Ben izlediğim zaman korkar ve irkilirdim, böyle bir hayatı hiç arzu etmek istemezdim. Peki, kadınlar yüzlerce, binlerce yıl önce ve hala bir kısım kadınlar günümüzde böyle yaşamıyorlar mı?

Rahman kur’an ın ipine sarılın o kitap size rehber olacaktır diyor bizlere. Onun dışında asla hiçbir beşerin hüküm vermeyeceği örneklerini verir. Bizler işimize geldiğinde kur’andan örnekler verir, işimize geldiğinde rivayetleri kur’an ayeti gibi görmekten hiç çekinmeyiz. Yeter ki biz erkeklerin istediklerine onay versin.

Gelelim kadının imamlık yapıp yapamayacağı konusuna. Her ne hikmetse bu konu açıldığında ilk söylenen şey, bu konuda geçmişte hiçbir örnek yok sözleridir. Peki, geçmişte örneğin olmaması bizim o konuda bugün akılla, kur’an ile düşünüp karar vermemizi engelleyen bir durumudur? Hani kur’an her çağa uyan bir kitaptı? Ondan her çağda istifade etmemiz gerekirdi? Ama biz kur’anı kendi çağımıza uyarlamak yerine, geçmiş çağlarda ki zihniyet ve düşünlerin ışığında İslam ı, kur’anı anlamaya çalışmamız sizce doğru bir yomludur? Daha 70–80 yıl öncesine kadar kadının toplumda saygın bir yeri yoktu. Nasıl olurda onlarca, yüzlerce erkeğin önüne geçip imamlık yapmasını beklersiniz? Elbette örnekleri olması imkânsız.
Kadının imamlık yapamayacağına dair biz erkekler, elimizden gelen örnekleri delilleri toplamaya çalışıyoruz. Çünkü kadınlara karşı nefsimizi terbiye etmek yerine, kadınları çevremizden uzaklaştırmak daha çok işimize gelmiş. Onları yalnız cinsel bir obje olarak gördüğümüzden, toplumdan uzaklaştırmış, hatta Yüce Rabbin Cuma namazı için, Ey iman edenler çağrıya uyun sözlerini, yalnız erkeklere hitap olarak kabul etmişiz. Sanki İman eden, yalnız erkekler gibi. İşte kur’ana uymak yerine, kur’anı kendimize uydurmayı daha ön plana çıkarmış ve İslam ı böyle yaşamaya başlamışız. Nefsimizi terbiye etmek bizlere zor gelmiş. Hâlbuki rabbim birlikte yaşamayı, cemaat olarak birlikte olmamızı özellikle emretmiştir bizlere. Hatırlayınız süs eşyasından bahsederken Allah kadınların bunları kullanıp mescitlere gideceği örneğini bile vermiştir. Ama biz bu ayetlere gözlerimizi kapatıp, atalarımızın inancına devam etmişiz. Sizce bu durumda doğru kararlar vermemiz mümkün mü?

Biz erkekler kadınlar imamlık yapamaz, onun muayyen günleri var diyerek, onlara bu kutsal, sevap ve şerefli görevi çok görmüşüz. Ama hiç düşünmemişiz muayyen gününde değilse hadi o zaman yapsın dahi dememişiz. Çünkü o bizlerin sığındığı kaçamak bir iskelede ondan.
Kadınların erkek imam arkasında namaz kılabileceğine hükmedenler, kabul edenler bunun tersini bir türlü kabullenememiştir nedense. Bu konuyu açtığımda bir arkadaşımız, ben kadın imamın arkasında namaz kılarken, cinsel dürtülerim aklıma gelir diyebilmiştir. Ama bu zihniyet nedense kadının erkek sesini duyduğunda, erkek imamın arkasında böyle bir düşüncesinin olabileceğini hesaplamadan söylemesi, konunun hiç düşünmeden karşı çıkıldığına çok açık örnektir. Hiçbir kadın, erkek imamın arkasında, Yüceler yücesi rabbimin huzuruna dururken erkek sesinden etkilenmez, eğer etkileniyorsa o namazın ne olduğunu daha anlayamamış demektir. Eğer bir erkek kadının imamlığında aklına başka şeyler geliyorsa, o erkekte daha namazın ne olduğu konusundan çok uzak demektir. Rabbin huzuruna duran, çevresiyle alakasını keser, kesemiyor da başka şeyler düşünüyorsa, o namazın özüne inemiyor demektir.

Bizler kadınları toplumdan uzaklaştırıp, erkeklerin yakınına sokmamakla, onların namuslarını koruduğumuzu söyleriz. Hâlbuki hiç kimse ya da hiçbir erkek, kendi eşinin yaptıklarından Allah katında sorumlu değildir. Herkes kendi yaptıkların dan sorumludur. Çünkü Allah insanları erkek ya da kadın nefisleriyle imtihan eder ve değerlendirir. Allah ın kur’an da verdiği örnekler boşuna değildir. Hatırlayınız Rabbin elçilerinden olan Nuh ve lut peygamberlerin eşleri, gizliden işler yapan, peygamber kocalarının tam tersine nefislerine yenik düşen ve Rabbin affetmediği kadınlardı. Eşlerinin yaptığı yanlıştan peygamberleri sorumlu tuttuğuna dair tek bir örnek var mıdır? Ama tam tersine verilen örnekte, Fire un un eşinin nasıl iman eden bir kadın olduğu boşuna anlatılmaz. Dikkat edin peygamber eşlerinin yaptığı yanlışlardan kocalarını Allah sorumlu tutmamıştır. Çünkü her insan, kadın ya da erkek, bizzat kendi yaptıklarından sorumludur. Eğer kadın ikazlara karşı yanlış yapmaya devam ediyorsa bunun yolunu da Allah kur’an da göstermiştir. Kadınlarımızı toplumdan uzaklaştırmakla onları koruduğumuzu zannederiz. Aslında korumaya çalıştığımız terbiye etmekten korktuğumuz, ya da başaramadığımız kendi nefis terbiyemizdir.
Aslında yazacak çok şeyler var. Kadın ben ille de imamlık yapacağım demiyor zaten. Onların istediği itibarlarının geri verilmesidir o kadar. Bir kadın erkek imamın arkasında huşuyla namaz kılıyor da aklına hiç bir şey gelmiyorsa, onlarda diyor ki; Sizlerde biz kadınların arkasında gerektiğinde namaz kılmalısınız, bunun yasak olduğunu, günah olduğunu lütfen artık söylemeyin diyorlar. Bence de çok halılar, ama kaçı bunu savunma cesaretini gösterebiliyor ki? Bu sitede bu cesareti gösteren kardeşimden Allah binlerce kez razı olsun. İnşallah inandığı doğruları savunma cesareti ve azmi, kendisinden hiç eksik olmaz.
Rabbim cümlemize kur’an ışığında, iman nasip etsin inşallah.

SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
Bu konu ile ilgili yazım:

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Alıntı ile Cevapla