Tekil Mesaj gösterimi
Alt 04 Kasım 2010, 17:23   Mesaj No:11

Abdulhamit 1

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Abdulhamit 1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11167
Üyelik T.: 09 Aralık 2009
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 329
Konular: 17
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
Siz kendi düşmanlarınız ile aynı yerde barınabilir misiniz ?

EĞER MÜSLÜMAN YADA MÜŞRİK VEYA ALLAHA İSYANI TAVSİYE EDEN ANA BABA İSE ;
„Eğer Rabbinden umduğun bir rahmeti aramak için sözü geçen kimselerden yüz çevirmek mecburiyetinde kalırsan,o vakit de onlara yumuşak bir söz söyle!“(17/İsrâ: 28)

Bu güzel söz söylemenin bir sınırı yok mudur ? Nereye kadar ve ne zamana kadar onlarla beraber aynı çatı altında yaşanır?

ÇÜNKÜ ALLAH DÜŞMANLARI BİZİM DE DÜŞMANIMIZ

Mümtehine 1: Ey İman edenler! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanları dost edinmeyin.........

Siz kendi düşmanlarınız ile aynı yerde barınabilir misiniz ?

DİKKAT ! Hz ibrahim örnekliği var.

İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır....... … " (Mümtehine Suresi, 4)


"Hani İbrahim, babası Azer'e (şöyle) demişti: "Sen putları ilahlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum." (Enam Suresi, 74)

Hani babasına demişti: "Babacığım, işitmeyen, görmeyen ve seni herhangi bir şeyden bağımsızlaştırmayan şeylere niye tapıyorsun? "Babacığım, gerçek şu ki, bana, sana gelmeyen bir ilim geldi. Artık bana tabi ol, seni düzgün bir yola ulaştırayım." (Meryem Suresi, 42-43)

Hz. İbrahim'in babasına yaptığı tebliğde iman edenlerin örnek alması gereken en önemli hususlardan biri, iman etmeyen kişi ne kadar kibirli ve zorlu olursa olsun, ona Allah'ın emir ve tavsiyeleri anlatılırken sabırlı davranılması ve güzel bir anlatım yapılması gerektiğidir. Ancak bu sabır artık bir yerde biter. Babası da olsa ondan ayrılması zoruludur ve hatta farzdır.

Meryem Suresi, 44-48: Babacığım, şeytana kulluk etme, kuşkusuz şeytan, Rahman (olan Allah)'a başkaldırandır."

"Babacığım, gerçekten ben, sana Rahman tarafından bir azabın dokunacağından korkuyorum, o zaman şeytanın velisi olursun."


"(Babası) Demişti ki: "İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer bir son vermeyecek olursan, andolsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre benden uzaklaş, git."

(İbrahim"Selam üzerine olsun, senin için Rabbimden bağışlanma dileyeceğim, çünkü, O, bana pek lütufkardır" dedi. "Sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan kopup-ayrılıyorum ve Rabbime dua ediyorum. Umulur ki, Rabbime dua etmekle mutsuz olmayacağım."

Hz. İbrahim, babasına büyük bir şefkat ve itidalle yaklaşmış, onu mütevazi bir biçimde hidayete çağırmış; fakat babası inkarda direnince hemen Allah'a sığınıp babasından uzaklaşmıştır. Hz. İbrahim'in bu tavrı, bir Müslümanın diğer insanlara bakışındaki tek ölçünün Allah'ın rızası olması, "Allah için sevmek ve Allah için buğz etmek (hoşlanmamak)" olması gerektiğini göstermektedir. Yüce Allah her Müslümanın sahip olması gereken bu vasfı Kuran'da şu şekilde bildirmektedir:

"Kendilerine onların gerçekten çılgın ateşin arkadaşları oldukları açıklandıktan sonra -yakınları dahi olsa- müşrikler için bağışlanma dilemeleri peygambere ve iman edenlere yaraşmaz. İbrahim'in babası için bağışlanma dilemesi, yalnızca ona verdiği bir söz dolayısıyla idi. Kendisine, onun gerçekten Allah'a düşman olduğu açıklanınca ondan uzaklaştı. Doğrusu İbrahim, çok duygulu, yumuşak huyluydu." (Tevbe Suresi, 113-114)




__________________
Ne mutlu müslümanım diyene, En büyük Allah başka büyük yok.
Alıntı ile Cevapla