Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02 Aralık 2010, 16:42   Mesaj No:11

BEDİİ HAMİT

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:BEDİİ HAMİT isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 12750
Üyelik T.: 19 Eylül 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:HATAY
Yaş:67
Mesaj: 395
Konular: 20
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:60
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

MÜDESSİR 48- Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez.

Bu ayetten anlaşılacağı üzere Demek ki şefaat edecek olanlar var. Şefaatçiler var ki, bu şefaatçiler onlar için fayda vermez deniyor. Kimlerdir bunlar şefaat edilmeyecek olanlar. Din günü yalanlayan kafir ve münafıklardır bunlar ( Müddesir 45-46 )

Şuara 100: Artık bizim için bir şefaatçi yoktur.

YUNUS 3 : ...O'nun izni olmaksızın, hiç kimse şefaatçi olamaz....

Peki Şefaatçiler kimlerdir ?

Şefaat Kuran’da iki anlamda kullanılır:
Günahların bağışlanması için Allahın izni ile birilerinin dua ile vasıta olması ve genel anlamda yardım manasında

Şefaatı Allah'ın iznine bağlayan ayetleri iki kategoride ele almak mümkündür: Birincisi; Şefaatçı için Allah'ın izin vermesi, ikincisi ise; Allah'ın şefaat edilecek kişi için izin vermesi. Allah, şefaatçı olmak için meleklere, peygamberlere, şefaat edecekleri varlıklar için de mü'minlere izin verdiğini belirtmiştir.

Allah'ın izin verdiği dışında şefaat edecek kimse yoktur.Derken Allah burada nokta atışı yapmamış.İsim vermemeiş sadece bir nitelikten bahsetmiş.Biz mi belirliyoruz şefaatçiyi yoksa Allah mı? Peki, Allah katında izin verdiğinden başkası ayetlerini nasıl anlayacağız?

Meleklerin şefaatı; dünya üzerinde yaşayan inananların günahlarının bağışlanması şeklinde gerçekleşmektedir. İnananların günahlarının bağışlanması için, kendileri Allah'a dua edebilecekleri gibi, Peygamber ve diğer insanların da onlar adına dua etmeleri, şefaat dilemeleri ayetlerle sabittir.

Hz muhammed Allah nezdinde izin verilen en büyük şefaat edecek olanlardandır. Hem kendi dönemine ve hem de gelecek dönemlere olmak üzere . Ama nasıl ?

ALLAHIN Sözünden ,özünden en hoşnut olduğu, en sevdiği kulu Alemlere rahmet olarak gönderdiği Makamı Mahmut sahibi Hz muhammedi ( as) tıpkı meleklerini şefaatçi olarak seçmesi vazifelendirip seçtiği gibi şefaatçi olarak seçmesi ve görevlendirmesi pek büyük bir ihtimal değil midir ?

Elbette pek büyük ihtimaldir diyeceğiz.

Peki Melekler şefaat dualarını nasıl ederler ? Ve Allah nasıl ki meleklerin şefaat dualarına izin veriyorsa , peygamberimize de izin veriyor

O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir; onlar şefaat etmezler (kendisinden) hoşnut olunandan başka. Ve onlar, O'nun haşmetinden içleri titremekte olanlardır.( Enbiya 28 )

Demek ki, Meleklerin şefaati Allah rızasına kavuşacak kulları içindir. Kafirlere ve günahta israr edenlere şefaat etmezler. Ancak günahlarına tevbe eden muminlere şefaat ederler.

NECM-26 Göklerde nice melekler var ki, şefaatler hiçbir işe yaramaz. ALLAH'ın, dilediği ve hoşnut olduğu kimseler için izin vermesinden sonraki durum müstesna
Allah dilediğine ve razı olduğuna izin vermediği müddetçe, göklerde bulunan nice meleklerin şefaatı fayda vermez" ayeti ile, meleklerin şefaatının, Allah'ın izin verdiği ve dilediği kimselere fayda vereceğine işaret edilmektedir.

Peki peygamberimizin şefaati meleklerden farklı mıydı ? Peygamberimizin şefaatinin meleklerden farklı bir yönü var mı ?

Meleklere nasıl ki, bu dünyada muminlere şefaat duası için Allah tarafından izin verilmişse, peygamberimize de ve diğer peygamberlere de verilmiştir.

Allahın bir vasfı da mucibtir. Yani ALLAH duaları kabul edendir. Afüvdür. Böyle olunca ahirette değil, daha bu dünyada iken , sözünden ve özünden razı olduklarının kullarının, meleklerinin şefaat dualarını kabul eder.

İbrahim Suresi, 37-41 ........... Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni, anne-babamı ve mü''minleri bağışla
İbrahim ( as ) Hem kendisi için, annesi ve babası için ve hem de tüm müminler için şefaat duasında bulunuyor.

ŞUARA-82- Hesaplaşma günü günahlarımı affedeceğini umduğum da O'dur. ( Evet, İşte ibrahim as böyle der.)

İbrahim ( as ) kendi günahının bağışlanıp affedilmesi için Allahtan şefaat diliyor. Günahların affı ile derecesi yükselir. Yani bir anlamda denilenebilir ki, Allahın mumin kullarına edeceği Şefaat muminlerin derecelerini yükseltir.

Demek ki, Günahların affı ve Allahın şefaati ahirette vuku bulacak bir hadisedir ki, kimisi için bir kurtuluş olacak iken kimileri içinde derecelerinin artmasına sebeb olacak.Kimin şefaatının kabul olunacağının ,şefaatların kabul olup olunmaması ahirette belli olur.

YUSUF- 98- Hz. Yakub, oğullarına; "Sizin için daha sonra af dileyeceğim. Hiç kuşkusuz ALLAH affedicidir, merhametlidir" dedi

Rasûlüllah Efendimizin de daha hayatta iken mü’minlerin bağışlanmaları için ALLAHın emri ve izni ile dua ediyordu Allâh katında onlara şefaatçi oluyordu. ve ALLAH tarafından müminlere tıpkı meleklerin şefaat ettiği gibi şefaat ettiriliyordu.

Bakın ayete ve bakın PEYGAMBERİMİZİN DUASININ ETKİLİ GÜCÜNE, DUASININ KESİN KABUL OLUNACAĞINA DAİR MÜJDEYE BAKIN !

(Onlar nefslerine kötülük ettikten sonra, eğer sana gelerek, ALLAHü teâlâdan af dilerlerse, ALLAHın RESULU DE ONLAR İÇİN AF DİLERSE, ALLAHI TÖVBELERİ ELBETTE (KESİN ) KABUL EDİCİ VE MERHAMET EDİCİ BULURLAR[Nisa 64]

PEYGAMBERİMİZİN MÜMİNLERE OLAN ŞEFAAT DUASI

Peygamberimiz (sav)'in müminler için bağışlanma dilemesi ve dua etmesi

Peygamberimiz (sav)'in müminlere olan sevgisinin ve düşkünlüğünün bir sonucu olarak, onların hataları için ALLAH'tan bağışlanma, şefaat dilemiştir. onun duası ile Muminlere şefaat ettirilmiştir.ALLAH'ın Peygamberimize bu konudaki emirleri ise şu şekildedir:

.Mümtehine -12 : ..... onlar için ALLAH'tan mağfiret iste. Şüphesiz ALLAH, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

Muhammed - 19 : Şu halde bil; gerçekten, ALLAH'tan başka ilah yoktur. Hem kendi günahın, hem mü'min erkekler ve mü'min kadınlar için mağfiret dile.

Nur Suresi, 62":… onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. Şüphesiz ALLAH, bağışlayandır, esirgeyendir."

ALLAH Tevbe Suresi'nde ise, Peygamberimiz (sav)'e müminler için dua etmesini şöyle bildirmektedir:

Tevbe-103 :… Onlara dua et. Doğrusu, senin duan, onlar için 'bir sükûnet ve huzurdur.' ALLAH işitendir, bilendir.

Ayette bildirildiği gibi Peygamberimiz (sav)'in duası müminler için bir sukunete ve huzura vesile olmaktadır. Şunu hiç unutmamak gerekir ki, kalbe huzur ve sukunet veren sadece ALLAH'tır. ALLAH, müminlerin velisi, koruyucusu olarak vekil kıldığı peygamberinin duasını müminlerin rahatlığı, huzuru için her iki dünya saadeti için vesile etmektedir.


Rabbimizin şefkat ve şefaati, müminleri esirgeyen ve koruyan olması Meleklerin ve Peygamberimiz (sav)'in duasıyla, duasına icabet edecek olmasıyla gösterir.

Rabbimiz Allahta ( Allahüalem ) Sizin Benim emrim ve iznimle mumin kullarıma af ve bağışlanma diliyordunuz , Şefaata dair dualarınız vardı. Ben de bu ŞEFAAT DUANIZI kabul ettim. Diye buyuracaktır. (Ayetlerin genelinden bunu anlıyoruz.)

AYETE VE YARDIMA BAKIN

MÜMİN-51- Elbette biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde de yardım ederiz.

İŞTE BÖYLECE GÜNAHLARININ AFFI İÇİN ALLAHIN ŞEFAATİ, ŞEFAAT ETTİKLERİNİN DUASI VESİLE OLUP FAYDA SAĞLAYACAKTIR .

YANİ İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA AHİRETTE PİŞMAN OLDUM VE ŞİMDİ BEN TEVBE EDİYORUM DEMEDEN ÖNCE

ŞEFAAT EDECEK VE ŞEFAAT ETTİRECEK OLAN ANCAK ŞEFAAT SAHİBİ ALLAHTIR.

Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Kur’an’la uyar. Onlar için ALLAH’tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi vardır. ..” [En’am 51 )

O, kimsenin kimseye yardım edemeyeceği bir gündür. O gün hüküm yalnız ALLAH’ındır.” [İnfitar19)

Ancak onun bir vasfı da mucibtir. Yani ALLAH duaları kabul edendir. Afüvdür. Böyle olunca ahirette değil, daha bu dünyada iken , sözünden ve özünden razı olduklarının kullarının, meleklerinin şefaat dualarını kabul eder.

ALLAH ŞEFAATİNİ KİMLERE YAZACAK ? Allahın şefaatinin yazdığı kullar, Allahın rahmet ettiği kullar değil midir ? Evet, Allahın üzerlerine şefaat yazdığı kullar, rahmet ettiği kullarıdır.

ARAF-156 "Bize hem bu dünyada güzellik yaz hem de âhirette! Dönüp dolaşıp sana geldik." Buyurdu ki: "Azabıma dilediğimi çarptırırım. RAHMETİME gelince, o her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.
Ben onu; sakınıp ( GÜNAHLARDAN ) korunanlara, zekâtı verenlere, AYETLERİMİZE
İNANANLARA YAZACAĞIM."

BURAYA DİKKAT !

ŞEFAAT EDEN YALNIZ ALLAH OLMAKTADIR ARACI OLAN KİMSE YOK. ALLAHIN ŞEFAATİ SÖZÜNDEN ( DUASINDAN ) HOŞLANDIĞI KİMSELERİN DUASINA İCABET EDECEK OLUP, BU DUAYI AFFA VESİLE KILIP KABUL ETMESİ İLE KENDİSİNİ GÖSTERİYOR Kİ, BU DUA PEYGAMBERİN ALLAHIN İZNİ VE EMRİ İLE ETTİĞİ DUADIR( AHİRETTE DEĞİL DAHA DÜNYADA İKEN ) , YİNE ALLAHIN EMRİ İLE MELEKLERİN MÜMİNLERİN AFFI İÇİN ETTİKLERİ ŞEFAAT DUASI GİBİDİR.

Şefaat bir ödüldür. Ödül’ün sahibi bizatihi Allah’tır. Ödülü taşıyan kişide şefaatle ödül alan kişi gibi Allah tarafından ödüllendirilen/onurlandırılan birisidir. Yani Ödül alanda, o ödülü taşıyanda her ikiside Allah tarafından şefaat edilmiş olandır.

Bu bir onurdur izin verdiği kişilere. Bu onur şefaat dualarının kabulu ile olmaktadır.Mumin kullarım için Şefaat dualarınız vardı. Ben de bu ŞEFAAT DUANIZI kabul ettim ve sizi onurlandırdım

Allah'ın kullarından bir kısmının günahlarından birkısmını affedici sıfatıyla bağışlamayı dilerse.Kendi katında değerli gördüğü bir kulu bunun için onurlandırır

Nasıl ki, bir güreş maçı ardından 1.,2.,3. Belirlenince, bölgenin seçkin insanları madalya törenine yapar ve madalyaları takar.Fakat, kendiliğinden, hiç bir şey yapamaz ne birinciyi ikinci ne de ikinciyi üçüncü.Sadece, kendine verilen görevi yapar ise

İslamoğlu da buna benzer şefaat konusunda şöyle bir yorum yapmıştı

Nasıl ki, okulda diploma törenlerin de zaten diplomayı hakedene belgesini etkili bir kişi veriyorsa; ahirette de zaten cenneti hakedene peygamberin eliyle ödül vermesi gibidir...

Evet şefaatta tek mevki ve merci Allahın kendisidir. Allahın şefaati Onun izni ile edilen dualara dua ettiklerine olmaktadır. Sevdiklerinin dualarını kabul etmekle olmaktadır. Bu duaları kabul edişi, şefaatine vesile kılmaktadır.

KULLARINDAN MÜMİN OLANLARA yaptıkları günahlardan pişman olup tevbe dileyenlere ve kendilerini düzeltenlere günahlarının affı için meleklerin, peygamberlerin ŞEFAATİ fayda sağlar.

YANİ İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA AHİRETTE PİŞMAN OLDUM VE ŞİMDİ BEN TEVBE EDİYORUM DEMEDEN ÖNCE

ALLAH DAHA BU DÜNYADA İKEN RAZI OLDUĞU KULLARINDAN GÜNAHLARININ AFFI VE MAĞFİRETİ İÇİN BAZI KULLARINI VESİLE EDEREK ONLARA ŞEFAAT ETTİRİYOR VE AHİRETE İSE ARTIK ONLAR ŞEFAAT EDİLMİŞ OLARAK GELİRLER.

Kafirlerin ise artık ne bir şefaatçisi ve ne de bir yardımcısı olacaktır.

Müminlere Şefaat nasıldır ?

Bu soruyu da İbrahim 31 ve Bakara suresi 254. ayeti cevaplamaktadir:

İbrahim 31- Mü'min kullarıma de ki; "Namaz! kılsınlar ve ne alışverişin ne de dostluğun geçerli olmadığı gün gelmeden önce kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık biçimde bağışta bulunsunlar.

Ayetin ikizi ise Bakara 254 ayetidir.

Bakara 245 :Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir alış verişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı bir gün(AHİRET) gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın. Kâfirlere gelince, onlar zalimlerdir.

Ayete lütfen çok dikkat edin. Hitaba dikkat ettiniz mi ? Hitap kime yapılıyor ? kime ?

Kafir ve münafıklara değil APAÇIK İNANAN MÜMİNLERE yapılıyor Sakın ve sakın karşıma günahkar olarak gelmeyin.

Eğer amel teraziniz hafif gelirse sizi cehenneme ateşinden kurtaracak kimseyi bulamazsınız. Onun için iş işten geçmeden önce günahlarınız için hemen tevbeye yönelin ve salih ameklerde bulunuz ki ahirette olmayacak şefaati bu dünyada hak edin.
Ve artık bu dünyada iken şefaata nail olun ve Cenneti hak edin Ve artık bu dünyada iken şefaata nail olun ve Cenneti hak edin.
Bize zaten Allah melekleri ile peygamberlerin ve veli kulların duaları ile hatta bir babanın veya ananın çocuğuna cenneti hak etmesi için ettiği hayır duaları ile şefaat ettiriyor. Yeter ki biz bu duaya ve şefaata layık olalım ve üstümüze düşen vazifeyi eksiksiz yapalım ki Allahın rızası ve şefatine kavuşabilelim.


BEDİİ HAMİT
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________
EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE
Alıntı ile Cevapla