Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Ocak 2008, 00:12   Mesaj No:23

Seleme

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seleme isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 556
Üyelik T.: 11 Kasım 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 829
Konular: 194
Beğenildi:13
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: hazır cevaplar


Kibarlığıyla tanınan Abdülhak Şinasi Hisar bir gün kardeşine “Sen” deyince, Süleyman Nazif: “Doğrusu çok şaşırdım beyefendi” der, “ben sizin Sen Nehri’ne bile Siz Nehri dediğinizi sanırdım.

S. Nazif bir ara Avrupa’da meşhur adamlar ölünce evlerinin müze haline getirildiğinden bahis açar. “Kapıda mermer bir levha düşünün, üzerinde pirinç harflerle ‘Edip Nazif Müzesi’ yazmışlar mesela...”
Şair Nazım, heyecanlanmış olmalıdır, S. Nazif’in sözünü kesme gafletinde bulunur.
- Sahi, ben ölünce kapıma ne yazarlar?
S. Nazif ters ters bakar: “Kiralık Ev!.. Başka ne yazacaklar!”

Abdullah Cevdet, bir ara Shakespeare’in bütün eserlerini Türkçe’ye çevirmeye baslamıs. Bir iki çevirisini yayımlamıs.
Fakat çeviriler hiç basarılı degilmis. Shakespeare’in eserlerine lâyık bir tercüme yapamamıs. Abdullah Cevdet bu tercüme isine
devam ettigi bir sırada bir gün Süleyman Nazif’e demis ki:
— Nazif, biliyor musun, su Shakespeare’i çevirme isini bitirmeden ölecegim diye korkuyorum.
Süleyman Nazif bu yakınmadan yararlanarak kendi korkusunu açıklamıs:
— Abdullah Cevdet, ben de tam aksine Shakespeare’i çevirme isini ölmeden önce bitireceksin diye korkuyorum. Herkes
Shakespeare’in eserlerini ölümsüz diye bilir, sen onları Türkçe’ye çevirmekle ölümlü olduklarını ispatladın!..
__________________
Dünyayı Güzellik Kurtaracak.
Bir İnsanı sevmekle başlayacak herşey...
Alıntı ile Cevapla