Konu Başlıkları: Konuşma Adabı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Ağustos 2007, 18:21   Mesaj No:2

neslihan

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:neslihan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj : 138
Konular: 16
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: Konuşma Adabı

Konuşmada Hikmet Nasıl Oluşur?
Hikmetli konuşmanın herhangi bir kuralı yoktur. Yerine, zamanına, hitap edilen kişilere ve içinde bulunulan şartlara göre değişir.

Yaşadığı her olayda Allah'ın yarattığı hikmetlerin, mutlak müdahalesinin, üstün ahlakının, sonsuz aklının, benzersiz sanatının ve tecellilerinin bilincinde olan bir kimsenin, bu anlayışının doğal bir sonucu olarak konuşmaları da hikmetli olacaktır. Daima bu şuuru yansıtan bir üslup sergileyecek, ağzından çıkan her söz özenle seçilmiş ve düşünülmüş olacaktır. Sohbeti dinleyenlerin ilgisini çekecek ve hoşuna gidecek, nezaketi, samimiyeti ve doğallığı herkes tarafından hissedilecektir. Cümleleri kısa ve özlü, açık ve anlaşılır, verdiği örnekler ise çarpıcı bir etki taşıyan ve genellikle dinleyenlerin hafızasında yer eden örnekler olacaktır.

Ayrıca hikmetli konuşmak deyince yalnızca belirli konular akla gelmemelidir. [size=medium]Kuran ahlakı ile ahlaklanmış bir kimse için hangi konu olursa olsun hikmetli konuşmak mümkündür[/size]. Örneğin bu kişi, politikadan, sanattan veya ticaretle ilgili bir konudan bahsediyor ya da zihnini tamamen meşgul edecek bir matematik hesabı yapıyor olabilir. Ama kalbine yerleşmiş olan Allah korkusu, konuştuğu süre boyunca Allah'tan sakınmasını, O'na karşı içli bir saygı, sevgi ve korku duyarak hareket etmesini sağlar. Ve bu şuur, kişinin ağzından Kuran ahlakına muhalif olabilecek bir söz çıkmasını engeller. Zaten önemli olan da, kişinin, o konuşmaları yaptığı sırada [size=medium]samimi imanı ve Allah korkusunu kalbinde yaşıyor olması[/size]dır. Bu kişi politikadan ya da ticaretle ilgili bir konudan bahsettiği zamanlarda da imanın temelini oluşturan tüm gerçeklerin açık bir şuurla farkındadır. Allah'tan başka bir kuvvet olmadığının, Allah'ın herşeyi işitip gördüğünün, hiçbir şeyin O'ndan gizli kalmayacağının bilincindedir. Bu da onun her sözünü Allah'tan sakınarak, Müslümana yakışan bir konuşma üslubuyla söylemesini sağlar.
Alıntı ile Cevapla