Konu Başlıkları: Konuşma Adabı
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Ağustos 2007, 19:21   Mesaj No:6

neslihan

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:neslihan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 138
Konular: 16
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart RE: Konuşma Adabı

* Kuran'ın Hayır; gerçekten insan, azar. Kendini müstağni gördüğünden (Alak Suresi, 6-7) ayetleriyle, insanın kendini beğenip kibirlenmesi durumunda, hatalı tavırlarda bulunabileceği hatırlatılmıştır.

* İnsanların konuşmalarında dikkat çeken hikmetsizlik özelliklerden bir başkası ise, her zaman son sözü söylemeye ve haklı çıkmaya çalışmalarıdır. Bu gibi insanlar karşı tarafın ne dediğini anlayıp bunlardan istifade etmektense, kendi fikirlerini dile getirmeye ve kabul ettirmeye bakarlar. Oysa bilgi düzeyi ne olursa olsun, her zaman insanın karşı taraftan öğreneceği birşeyler olabilir. Karşı taraf daha az bilgili olsa bile, her zaman için konuya farklı bir açıdan bakabilmesi, objektif değerlendirmeler yapabilmesi, faydalı fikirler verebilmesi mümkündür. Allah Kuran'da Her bilgi sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır (Yusuf Suresi, 76) şeklinde bildirmektedir.

Mümin, çok iyi bildiği bir konuda bile eksik veya hatalı düşünebileceğini, dinlediklerinde istifade edebileceği hikmetler olabileceğini bilmenin tevazusuyla hareket etmeli, karşı tarafın önerilerine açık olmalıdır. Aklına, vicdanına güvendiği insanlarla fikir alışverişinde bulunmalı ve işleri kendi aralarında şura ile olanlar..." Şura Suresi, 38 ayetiyle bildirildiği gibi müminlerle istişare ederek hareket etmelidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) de, "Kim bir işe girişmek ister de, o hususta Müslüman biri ile müşavere ederse Allah onu işlerin en doğrusunda muvaffak kılar." (Kütüb-i Sitte, 16. Cilt) sözleriyle iman edenlere bu konunun önemini hatırlatmıştır.
Alıntı ile Cevapla