Konu Başlıkları: Cemaat
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Ocak 2008, 02:02   Mesaj No:3

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Cemaat

Hizmet Metodu Olarak Cemaat ve Cemiyet
Ömer Faruk Uysal
Avukat

Cemaat ve cemiyet birbirine çok yakın, birbirine çok benzeyen, bu sebeple de birbiriyle çok karıştırılan iki ayrı kavramdır. İltibas, kelimelerin lügavi (etimolojik) yapısından başlayarak, örfi ve ıstılahi (terminolojik) anlamlarında da devam etmektedir. Lügavi, örfi, ıstılahi hatta Risale-i Nur’daki manaları konusunda ittifak edenler dahi bu kavramların pratiğinde ihtilafa düşebilmektedir. Birinin cemiyetçi bulduğu yaklaşımı diğeri pekala has bir cemaati özellik olarak algılayabilmektedir.
A- Cemaat ve Cemiyet Kavramı
Karışıklığın giderilmesi için kelimelerin sözlük, örf, terminoloji ve Risale-i Nur’daki anlamlarını, dini, hukuki, tarihi, sosyolojik açıdan incelemekte yarar vardır.
1- Etimolojik (lügavi) anlamları:
Cemaat; “toplamak, bir araya getirmek” anlamındaki cem mastarından türeyen, Arapça bir isim olup sözlükte “insan topluluğu” manasına gelir.1
Cemiyet; modern Arapça’da “birlik” ve “topluluk” kavramlarını ifade etmek için kullanılan “toplama, biriktirme”, “devşirme” anlamlarına gelen cem’den türetilmiştir.2
Görüldüğü gibi her iki kelime de Arapça cem mastarından türetilmiş ve topluluk, bir araya getirme, birlik, gibi “toplu olma”yı ifade eden manalara gelmekte ve kelimelerin kökeni ve halihazırdaki yapısıyla aralarında herhangi bir fark müşahede edilememektedir.
2- Örfi Anlamları:
Cemaat;
1- Halk arasında, en fazla, bir imama uyup namaz kılan Müslüman heyeti anlamında kullanılmaktadır—ki bu aynı zamanda fıkhı bir terimdir, 2- Bir dinden veya soydan olanlar topluluğu (Rum Cemaati gibi), 3- İnsan Kalabalığı, 4- Takım, Bölük gibi manalara gelir.
Cemiyet;
1- Halk arasında en fazla toplum anlamında kullanılır, 2- Dernek, 3- Düğün (Sünnet Cemiyeti gibi), 4- Heyet, komisyon, 5- Meclis, 6- İnsan kalabalığı manalarına gelir.
Örfi anlamlarına baktığımızda, cemaat ve cemiyet arasında bir bakımdan epeyce mana farklılıkları görülmesine rağmen, bir bakımdan ise aynı manalarda kullanıldığını da görmekteyiz.
Etimolojik benzerlik, hatta ayniyetten olsa gerek iki kelime de topluluk, kalabalık, meclis anlamlarını halk arasında sürdürmektedirler.
Hatta bir ansiklopedide “cemiyet” sözcüğünün anlamlarından biri olarak “cemaat” gösterilmekte,3 diğer bir ansiklopedide ise “manevi birlik teşkil eden cemaat” olarak ifade edilmektedir.4
Mezkur iki kelimenin örfi mana farklılıklarına gelince, bu iki kelimenin, birbirinden farklılığından ziyade, her bir kelimenin özel anlamlarındaki farklılık daha bariz bir şekilde görülmektedir. Cemiyet sözcüğünün “toplum”, “dernek”, “düğün” gibi tamamen ayrı manalara gelmesi bunu göstermektedir.
3- Terminolojik (ıstılahi) anlamları:
Istılahi olarak cemaat;
1- Müslümanların din kardeşliği esasına dayalı olarak gerçekleştirdikleri ve katılmak zorunda oldukları birlik, beraberlik (Fıkıh).5
2- Ashap, müçtehit imamlar veya her devirdeki Müslümanların büyük çoğunluğu gibi anlamlara (Fıkıh) gelir ve Ehl-i Sünnet için kullanılan bir tabirdir. 6
3- Daha çok Kütüb-i Sitte müellifleri hakkında kullanılan hadis terimi7 (İlm-i Hadis).
4- Aralarındaki münasebetleri, din, örf ve adetlere göre tanzim eden; akrabalık, komşuluk, hemşehrilik gibi rabıtalarla birbirine bağlı insan topluluğu8 (sosyoloji) anlamlarına gelir.
Istılahi olarak cemiyet;
1- Tenasubu veya tezadı dolayısıyla birbirine uyan kelimeleri veya zıt olan kelimeleri beraber aynı ifade içinde bulundurmak. (Edebiyat)9
2- Zihnin yalnız Cenab-ı Hak ile meşguliyet hali (Tasavvuf).
3- XIX yüzyılın ortalarından itibaren İslam dünyasında ve özellikle Osmanlı Devleti’nde ilmi, sosyal ve siyasi amaçla kurulan teşekküllere verilen ad.10 (Hukuk Tarihi) anlamlarına gelir.
4- Tam bu noktada konumuzla direkt ilgili olduğundan mevcut hukuk terminolojisi üzerinde daha dikkatli durmak gereki-yor.
Cemiyeti, özel hukukun bir dalı olan Medeni Hukuk ve Dernekler Kanunu çerçevesinde ve Kamu Hukukunun mühim bir branşı olan Ceza Hukuku çerçevesinde olmak üzere iki şekilde ele alabiliriz.
Özel hukukta cemiyet; Medeni Kanunun 53 ile 72. maddeleri arasında düzenlenip “cemiyet” diye anılırken 22.11.1972 tarihli Dernekler Kanunu ile özel bir düzenleme yapılarak “Dernek” diye anılmaya başlanmıştır.
Dernek; Kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı (Siyasî, dinî, ilmî, bediî, hayrî) gerçekleştirmek üzere en az yedi kişinin bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmeleri ile kurulan tüzel kişiliğe sahip hukuki varlıktır.11
Ceza Hukukunda “cemiyet;” Halen yürürlükten kaldırılmış olan meşhur 163. maddede geçen önemli bir ibaredir. Burada “laikliğe aykırı olarak, Devletin sosyal veya ekonomik veya siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla cemiyet tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse sekiz yıldan on üç yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılır” denmektedir. Bu ifadeler mevcut 1982 Anayasasının 24. maddesinin son fıkrasında da cezai müeyyidelendirme olmaksızın aynen yer almaktadır.
163. maddede geçen cemiyet tabiri yukarıda belirtilen yasal dernek anlamında olduğu gibi, tam manasıyla gizli bir yer altı teşekkülü veya yasal bir derneğin gizli maksatlar ve saklı faaliyetler göstermek suretiyle örtülü ve yasa dışı bir halini de ifade etmektedir.
Bu sebeptendir ki 1983 yılı sonunda 163. madde değiştirilirken, 1972’den beri Cemiyetler Kanunu yerine Dernekler Kanunu kullanılıyor olmasına rağmen, cemiyet ibaresi muhafaza edilmiştir. Çünkü burada cemiyetten, lügat manasında her nevi birleşme, birden ziyade kimsenin biraraya gelmesi anlamında, her türlü örgüt ve yapılanma kastedilmiştir.
Nitekim Türk Ceza Kanununun mülga 141. maddesinde “bu maddede yazılı olan cemiyet iki veya daha çok kimselerin sadece aynı amaç etrafında birleşmeleri ile vücut bulur.”12 denmektedir.

Dipnotlar
1. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt VII, s. 287-288.
2. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt VII, s. 329.
3. Şamil İslam Ansiklopedisi, Cilt I, s.392.
4. İslami Prensipler Ansiklopedisi, Cilt I, s.268. (İttihat Yayıncılık)
5. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt VII, s.288.
6. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt VII, s.287.
7. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt VII, s.289.
8. İslami Prensipler Ansiklopedisi, Cilt I, s.263.
9. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt VII, s.3.
10. TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt VII, s.329.
11. Hukuk Sözlüğü, Ejder YILMAZ, s.195.
12. Özel Ceza Hukuku Dersleri, Sulhi DÖNMEZER, s. 36.
Alıntı ile Cevapla