Konu Başlıkları: Mevlanadan Sözler-Medineweb
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09 Nisan 2011, 17:19   Mesaj No:64

kamer34

Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Mevlanadan Sözler

Alıntı:
mecnun Üyemizden Alıntı Mesajı göster
kamer abi mevlana nın birçok güzel sözü şems i tebrizi içinde söylenmiş olanlarıdır...bence bu sözüde şems için sölenmişdir..sizin yazdıklarınız çok doğru katılıyorum eğer söylediği söz şems için değilse ama şems için söylenmişse sonu uymuyo bu defa

Ben sana ruhumu veririm. Çünkü ruhum sende sonsuzluk olur!


buda kula söylenmez..şaşırdım walla

Sayın mecnun adlı üyemiz söyeldikleriniz doğrudur. Mevlana bir çok sözlerinde tebriz-i şemsi anlatmaktadır bunu biliyorum. Fakat asıl mesele mevlanın şemse olan bakışıyla ilgilidir. Bunu anlamak içinde mevlanın şu olayını anlamakta fayda vardır.

Birgün mevlanın eşi kaybolur mevlana eşinin bulunması için herkese talimat verir. Herkesi mevlanın eşini ararken mevlana bahçenin içerisinde kurulu olan çadırdan bir sesler duyar. Mevlana başını çadırdan içeri sokar bakarki mevlanın eşi ve şems eğleşiyorlar.

Mevlana derhal çadırını örtüsünü kapatır sonra herkese haber verir benim eşimi aramayın ben onun nerde olduğunu biliyorum der. Aramaya son verilir bu arada mevlana evin avlusunda volta atar. Bir müddet sonra çadırdan çok sert bir ses tonuyla mevlana çadıra çağrılır.

Mevlana çadırdan içeri girer bakar ki çadırda sadece şems vardır. Güyya mevlana bu duruma şaşırır şemse sorar az önce eşim buradaydı ona ne oldu der. Şems gerilerek sen onu eşin sandın oysa o eşin değil. Gerisini anlatmaya gerek yok şirk dolu cümleler kullanır.

Biz rabbimizi tüm noksan sıfatlardan tenzih ederiz. O yüzden mevlananın ister şems için kullanmış olduğu sözleri olsun ister doğrudan Allah-ı kast etmiş olsun aynı şeyi kast eder.Şimdi onun sözlerine bakalım

"Bizim Lâ­tife Hatun'un zatı, Tanrı'nın suret bağlamış lâtifesidir""Kadın, Hak nurudur, sevgili değil... Sanki ya­ratıcıdır, yaratılmış değil..."

Bizler slelefi salih alimlerimizin kitaplarını okuduğumuzda şöyle bir YOL takip ettiklerini görürüz. İmam şafi-i İmam Azam ve diğerleri kitaplarında ayetlerden hadislerden peygamberin uygulamalarından halifelerden sahabilerden nakiller yoluyla tertemiz bir islam anlayışı anlattıklarını görürüz. Fakat maalesef bu zatların kitapları tamamen şirk küfür ayetsiz hadissiz olduğunu görürüz.

Bu zatlara insanların meyl etmesi tamamen cahilliklerinden Allah'ın kitabını okumyaışlarından peygamberin hayatını bilemeyişlerinden dolayı selin peşine kapılıp gitmişlerdir. Halbuki peygamberi bilenler şunuda bilirler. O’ (sav) Mekke putperestlerinin ambargosu karşısında açlıktan karnına taş bağladığını bilirler. Uhud savaşında dişlerinin şehit edildiğini bilirler. O vahim gün olan taif de başı vucudu kanlar içind kaldığını bilirler.

İşte cahiller bunu bilmezler bunu ancak müslümanlar bilirler. Ayrıca müslümanlar şunuda bilirler yahudiler peygamberlerini eğlence olsun diye ağaç kavuğuna koyup onu yararak şehit ettiklerinide bilirler.

Şimdi bu zatlar mana alemlerinde uzaylara gitmişler Marstan dünyaya insanlar getirmişler arşın tüm katmanlarını aşarak "haşa sümme haşa" Allah'ın katına ulaşarak fenanın son hali olan “ fenah fillah”a güyya ulaşmışlar. Kimimiz bu sözleri anlamaz bu sözlerin iyi şeyler olduğunu zan ederiz,kimimiz Allah'tan korkmadan bu sözleri tevil ederek onların avukatlığını yapar. Bizim elimizde Allah'ın kitabı sapasağlam dururken ,bizim elimizde peygamberin 23 yıllık hayatı sağlam kaynaklarda cap canlı dururken bizim elimizde selef alimlerimizin kitapları dururken böylesine sapkın fikirlere neden prim vererek imanımızı tehlikeye sokarız anlamak mümkün değil. Neyse mevlanadan sözlere devam edelim.
Sen bizim tıpkımızsın, dedim, ey can!
Amma yaptın, dedi,
o da ne demek?
Şu gördüklerin hep ben'im.(Şu mantığa bak ne görüyorsan o benim ben şahsen domuz eşek kedi herşey görüryoum.

Yoksa, dedim, sen o musun?
Hey, kendine gel, sus, dedi,
benim ne olduğum, dedi, dile gelmez.
Öyleyse, dedim, işte sana dilsiz, dudaksız konuşan biri,
yoklukta ayaksız yürümedeyim, gökteki ay gibi,
işte sana elsiz ayaksız durmadan koşan biri.


Bu satırları okkurken adeta kalbim daralıyor insan asker arkadaşıyla böyle konuşmaz güya Rahman ve Rahim olan yüce Rabbimle konuşuyor.Devam edelim

Böyle koşup durmak, dedi bir ses, senin nene gerek.
Bak bana, apaçık ortadayım da gene gizliyim.
Sen beni gör asıl, beni!

Eşi bulunmaz bir gizli maden olmuşum,
eşi bulunmaz bir deniz olmuşum ben,
Tebrizli Şems'i gördüm göreli.
Olduğum gibi kim görebilir beni,
ne rengim var benim, ne nişanım.
Benim de bildiğim sırlar var, diyeceksin ama,

Allah'ın aşkına bir arkadaşımız bu sözleri açıklasın bakalım ne manaya geliyor Allah'ın hangi ayetine uygun düşüyor. Devam edelim

hem o sırlarım ben,
hem o sırları saklayanım.

Hem sır olan kişi o hemde sırları saklayan kişi...tevbe tövbe...
”fesübhanallah” yarabbim böyle sözler söylemekten sana sığınırım. Vahdedi-vucud anlayışının temel mantığı yaradan ile yaratılan aynı şeydir. Yani bizim dışarda gördüğümüz her ne varsa hepsi Allah'ın birer görüntüsüdür bunu daha önce uzun uzun anlatmıştım. Bu sapkın görüşe göre mekke putperestlerinin puta tapması biz insanları bakış açısına göre haramdır şirktir. Aslında putda puta tapanda aynı şeydir.

Ey akıllı kişi ! iyi düşün... Put, varlık bakımından bâtıl değildir ki,Bil ki putu yaratan da Ulu Tanrı.. İyinin yaptığı her şey iyidir.

“Fe sübhanAllah” “fe sübhanAllah” “fe sübhanAllah”
mecnun adlı üyemiz işte bu temel fikirleri bildiğim için öyle yorumladım.
Allaha emanet olun
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla