Konu Başlıkları: ””Ki Dedi Bile””
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Nisan 2011, 16:00   Mesaj No:14

kamer34

Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: ””Ki Dedi Bile””

Maide/56- kim Allah'ı, Peygamberi ve müminleri dost edinirse bilsin ki, galip gelecek olanlar, yalnız Allah'ın tarafını tutanların grubudur.


Bu kural Allah'a, peygamberine ve müminlere yönelik dostluktur. Ayrıca bu, kafirleri dost edinmemeye, bunun müslüman saftan ayrılıp kafirlerin safına katılmak olduğuna, aynı zamanda dinden dönmek anlamına geldiğine ilişkin bir uyarıdır.

Yüce Allah, kalplerini sağlamlaştırmak, onları karşılarına çıkan red engellerden kurtarmak için, müslümanlara galibiyet vaad etmektedir. Bunlar çoğu zaman son derece çürük engellerdir Sonuçtan emin olunca, sıkıntıları aşma ve zorlukları atlama konusunda kalpleri daha bir güçlenir. Allah'ın müslüman ümmete vaadettiği galibiyetin, kendi elleriyle gerçekleşmesini isterler.


Nisa/144- Ey müminler, sakın müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyiniz. Yoksa Allah'a, aleyhinize işleyecek açık bir delil mi vermek istiyorsunuz?

Burada, müminleri, çevrelerinde bulunan insanlardan ayıran, onları farklı kılan sıfatlarıyla yapılan çağrı tekrarlanmaktadır. Bununla hayat sistemleri, davranış biçimleri ve realiteleri iyice belirginleşmektedir. Bu sıfatla çağrıya karşılık vermektedirler, direktiflere bununla uymaktadırlar.
Münafıkların yoluna uymaktan, müminleri bırakıp kafirleri dost edinmekten sakındırılmaları konusunda, bu sıfatla yapılan bir çağrıdır. Kuşkusuz bugünkü toplum da böyle bir çağrıya ihtiyaç duymaktadır.


Çünkü müslüman toplum içinde yer alan kimi müslümanlarla Medine'deki yahudiler, duygusal yönden de olsa kimisiyle de Kureyşliler arasındaki bağlar henüz devam ediyordu. Kimi müslümanlar diyoruz, çünkü cahiliye toplumuyla babaları, oğulları dahi olsa tüm bağlarını koparan başka müslümanlar da vardı. Etrafında birleştirecek tek bağ, korunacak tek ilgi, yüce Allah'ın öğrettiği gibi sadece inanç bağı olmalıdır.


İşte nifak ve münafıkların o aşağılayıcı, nefret uyandırıcı ve iğrendirici tabloları çizildikten ve Allah'ın gazabından, yakalayıp intikam almasından sakındırıldıktan sonra, nifak ve münafıkların yolu budur, uyarısına sürekli ihtiyaç duyan bu kimi müslümanlardı:


Hiç şüphesiz münafıkların yeri cehennemin en alt katıdır. onlara yardım edecek hiç birini bulamazsın."


Kafirleri dost edinmek münafıklık almeti olarak kuranda yer almış ve bu amelin sonucu cehennemin En alt katmanı olarak sonuca ulaşmıştır. Kendilerini kurtaramadıkları, üzerine çıkamadıkları, toprağın üzerlerine yapıştırdığı, yeryüzü ağırlığına uygun bir dönüş yeridir bu.


Arzu ve isteklerin, ihtiras ve korkunun, zaaf ve aşağılığın ağırlığıdır. Bu ağırlık onları, müminleri oyalayıp kafirleri dost edinme çukuruna yuvarlatmıştır. Böylece hayatta bu aşağılık konumu benimsemişlerdir. "İki taraf arasında yalpalarlar. Ne bu tarafa ve ne de o tarafa yar olurlar."


Onlar daha dünya hayatındayken kendilerini bu aşağılık yere hazırlayıp alıştırıyorlardı: "Cehennemin en alt katı..." Burada ne bir yardımcıları ne de bir kurtarıcıları söz konusudur. Onlar dünyadayken kafirleri dost edinmişlerdi. Şimdi kafirler onlara yardım etseler ya?
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla