Konu Başlıkları: Mimar Sinan ve......Günümüz...
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Ocak 2008, 23:57   Mesaj No:1

martin

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:martin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 717
Üyelik T.: 13 Ocak 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 60
Konular: 14
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Mimar Sinan ve......Günümüz...

Mimar Sinan ve......Günümüz...

Mimar Sinan, yaptığı 400’den fazla eseriyle ülkeyi bir baştan öbür başa donatmıştır.Çıraklığında şehzade başı, kalfalığında Süleymaniye, ustalığında da Selimiye’yi yapmıştır.

Evliya Çelebi, Süleymaniye Külliyesi’nin 1000 kubbeyle örtülü olduğunu ve burada 3000 kişinin görevli bulunduğunu belirttikten sonra, İran Şahı’nın mücevherat ve çok kıymetli taşlar gönderdiğini, ancak Kanunî’nin:

“Bunlar benim camimin taşları yanında kıymetsiz.” Diyerek minarenin harcına koydurduğunu, bundan dolayı o minareye mücevher minaresi dendiğini ifade eder.

Mimar Sinan, “Tezkiret’ül-Bünyan” adlı hatıratında, Süleymaniye Camii ile ilgili hatırasını şöyle anlatır:

“Erbab-ı nifak ittifak idüp benim için, mimar, ayıbı ortaya çıkmasın diye, binayı kara çamurdan kurtarmak istememekte, kubbesini tutturmakta şüphesi var.Gün geçirmeye çalışır, derlermiş.Benim bunlardan haberim yoktur.Bir gün mihrabın hesabıyla meşguldüm.Padişah inşaat mahalline geldi.Suratı asık, yüzü gülmezdi.Bana:

“Niçin benim camimle meşgul olmaz, önemsiz işlerle zaman harcarsın.Bana, cami ne zaman tamam olur tiz haber ver.Yoksa kendin bilirsin.”Dedi.

Öfkeli ve gazaplıydı.Dedim ki:

“Şevketlü hünkârım, sayenizde iki ayda inşALLAH tamam olur.”

Ağalar hayretle yüzüme baktılar ve :

“Mimar aklını kaçırdı.Hiç iki ayda nice yıllık cami tamam olur mu? Şahit tutun.” Dediler.

Onlara da:

“İki ayda tamam olur.” Dedim.

Ve camiyi iki ayda tamamladım.Padişah camiye geldi. Anahtarını padişaha verdim ve durdum.Padişah:

“Caminin kapısını ibadete açmaya kim daha lâyıktır?” dedi.

“Hünkârım, Mimar Sinan bir pir-i azizdir.Bu kapıyı açmaya cümleden lâyık kendisidir.” Dediler.

Bende kapıyı açtım.(Aslında Kanunî’nin nezaketi de bilinmektedir.Çünkü ayı caminin temelini Kanunî, Şeyhülislâm Ebussuud Efendiye, sen daha lâyıksın diyerek açtırmıştı.)

Mimar Sinan, asırlar boyunca şekillendirilen, ahenkleştirilen ve olgunlaştırılan Türk ve İslâm mimarî tarzını belirli bir noktadan alıp onu taçlandırarak zirveye ulaştırdı.Zekiliğine bütün dünyayı hayretler içinde bırakacak olan eserleri Sinan’ı, ne Mikelanj ve nede başkasıyla kıyaslayamayacak kadar büyütmüştür.

Tarihte hiçbir mimar henüz Sinan’ı aşabilmiş değildir.

O, yaptığı kubbelere küpler yerleştirmek suretiyle ve bu küplere delikler açarak seslerin akustik karakteristiğini ayarlayıp, mikrofonik özellik kazandıracak kadar ince hesapları gerçekleştiriyordu.

Vücuda getirdiği devasa yapılarda akustik, öylesine ruhu okşayıcı bir özellik oluşturuyordu ki her köşesinde ses bütün sadeliğiyle net olarak algılanır.

Mum isleri dahi bir yerde toplanarak âlimlerin kalemlerine mürekkep olur.Süleymaniye’nin minarelerindeki on şerefe Kanunî’nin 10. padişah olduğunu simgeler.

Öte yandan, bu muhteşem camide hiçbir örümcek ağına rastlanmaz.Çünkü bu mabedin avizelerine bakıldığı zaman, kandil çanaklarının aralarında, kahve rengine dönüşmüş renklerde yumrular görülecektir.

İşte bu yumrular devekuşu yumurtasıdır.Atalarımız yüzyıllarca önce örümceğin devekuşu yumurtalarının yaydığı kokudan rahatsız olduğunu keşfetmiş ve camilerimizi böylece koruma altın almıştır…

Bu yumurtalardan bir kısmının kırılıp bir kısmının da çalınması sonucunda, bu gün ancak 30 kadarı kalmıştır.

Mimar Sinan, sanat ufkuyla o kadar zirveleşmişti ki, sadece kendi yörelerini bilen Rönesans mimarlarından da fersah fersah ilerdeydi.

O’nun: “ Ustalığımda yaptım.” Dediği Edirne Selimiye Camii’nin de pek çok özellikleri ve güzellikleri bulunmaktadır.Bu caminin özellikleri şöyle anlatılırı:

Caminin tek bir büyük kubbesi(43.28m. yüksekliğinde ve 31.28 m. Çapında) oluşu, ALLAH’ın birliğini…

Pencerelerinin beş kademeli oluşu, İslâm’ın esası olan beş şartını…

Bütün pencerelerinin 99 tane oluşu, Cenab-ı Hakk’ın 99 ismini…

Vaaz kürsülerinin 4 tane oluşu, 4 hak mezhebi…

Caminin bütün külliyesinde 32 kapının oluşu, İslâm’ın 32 farzını…

Arka minarelerde 6 yolun olması, imanın 6 şartını…

Caminin minarelerinde 12 şerefenin olması da camiyi yaptıran padişahın Osmanlı Devleti’nin 12. padişahı olduğunu sembolize etmektedir.


Sinan’ın eserlerini inceleyen ve birçoğunu da restore eden Mimar Abdülkadir Akpınar’ın söyledikleri:
“Karşılaştığım bir özellikten dolayı gözlerime inanamadım. Sinan’ın eserlerinde en ufak bir çıktı ve desen dahi tesadüf değil. Renklere bile bir fonksiyon yüklenmiş. Çünkü yapıyı her şeyi ile bir bütün olarak ele almış. Bütün ölçülerini ebced hesabına göre yapmış ve bir ana temayı temel almış. Ölçülerini asal sayıya göre yapmış ve onun katlarını baz almış. İlmini din ile bütünleştirip mükemmel eserler ortaya koymuş. Örneğin Sinan Kur’an-ı Kerim’de geçen “Biz dağları yeryüzüne çivi gibi gömdük...” ayetinden etkilenerek yapılarının yer altındaki kısmını ona göre inşa etmiş. Yapıları hislerine göre değil, matematiksel olarak oluşturmuş. Bugünün teknolojisi bile Sinan’ın yapmış olduğu bazı uygulamaları çözemiyor. Küresel ve piramidal uygulamalarının bir başka benzeri daha yok. Ama bunların hepsi estetik sağladığı gibi yapının sağlamlığını da pekiştirmiştir.


üsteki yazı alıntıdır ama benm aklıma bi şey geldi şimdi...

1980-1990 yıllarda Rus mütahitler TÜRKİYE ' ye gelmişler(İş ve ğelence amaçlı).Gezerken Türkiye 'yi özellikle Sinanın eserlerini incelemişler ve hayran kalmışlar...İçlerinden bit ötekine demiş ki;
-Bak o adamın torunlarına ellerinde şimdi teknolojide var ama bütün bunların bakımını bile yapamıyolar.
Biliyosunuz biz buraya yeni yapıtlar yapmaya geldik ama hangimiz onun gibi yaparız ki...O adamın torunları yapıyo bizden medet umuyolar ne korkunç bi durum onlar için değil mi???
Karşısından gelen seler sadece kahhakaydı sadece...

düşünün ne haldeyiz... herşeyi biz yapıyoruz ama geliştiremiyoruz...Genelde ürtetmedik ütkettik... ilimsiz çağ yakalanmaz...ilimsiz kaldık...VE şu an her konuda ciğeri beş para etmeyenlere el açtık ve KAHRETSİN yaşıyoruz onlara muhtaç...

]
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi martin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Fetih Marşı Şiirler ve Şairler nurşen35 2 1870 28 Mayıs 2008 22:55
Gulyabani Şiirler ve Şairler Emekdar Üye 1 1382 12 Nisan 2008 12:22
ben seninle chat yapabilme ihtimalini sevdim Komik Paylaşımlar Esma_Nur 4 1723 17 Şubat 2008 17:52
Baş Örtüsü Zülmü Videolar/Slaytlar kurtmehmet 10 4594 29 Ocak 2008 19:03
Bizim Zamanımızda Onlar Yoktu Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Belgin 3 1624 28 Ocak 2008 20:53