Eğer  yetim (kız)lar konusunda adaleti yerine getiremeyeceğinizden    korkarsanız, bu durumda, (onlarla değil) size helal olan (başka)    kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Şayet adaleti    sağlayamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir (eş) ya da sağ    ellerinizin malik olduğu (cariye) ile (yetinin). Bu, sapmamanıza daha    yakındır.
 (Nisa Suresi, 3)
 
 
 
 
Şüphesiz  Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve    insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor.    Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!.. Doğrusu Allah, işitendir,    görendir.
 (Nisa Suresi, 58)
 
 
Kadınlar  arasında adaleti sağlamaya -ne kadar özen gösterseniz de- güç    yetiremezsiniz. Öyleyse, büsbütün (birine) eğilim (sevgi ve ilgi)    gösterip de öbürünü askıdaymış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve    sakınırsanız, şüphesiz, Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. 
(Nisa Suresi, 129)
 
 
Ey  iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile    olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister    zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır.    Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip    büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah,    yaptıklarınızdan haberi olandır.
 (Nisa Suresi, 135)