Ey  iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun.    Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın.  O,   takvaya daha yakındır. Allah'tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah,    yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.
 (Maide Suresi, 8)
 
 
 
Onlar,  yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse    aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek    olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında    hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri    sever. (Maide Suresi, 42)
 
 
 
Rabbinin  sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da  tastamamdır.  O'nun  sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir,  bilendir. 
(En'am Suresi, 115)
 
  De ki: "Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde    yerinde) yüzlerinizi (O'na) doğrultun ve dini yalnız Kendisi'ne has    kılarak O'na dua edin. "Başlangıçta sizi yarattığı" gibi döneceksiniz."
(Araf Suresi, 29)
 
 
Şüphesiz  Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin    utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır.    Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz. (Nahl Suresi, 90)
 
 
  Gerçek şu ki, inkar edip Allah yolundan ve yerlilerle dışarıdan   gelenler  için eşit olarak (haram ve kıble) kıldığımız Mescid-i   Haram'dan  alıkoyanlara, orada zulmederek adaletten ayrılanlara acı bir   azap  taddırırız.
 (Hac Suresi, 25)
 
Tartıyı adaletle tutup-doğrultun ve tartıyı noksan tutmayın. 
(Rahman Suresi, 9)
 
 
 
 
  Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan    sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli    davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever.
 (Mümtehine Suresi, 8)
 
 
islamidiriliş.com