Allah'a Çocuk İsnad Etmek
Allah'a Çocuk İsnad Etmek 116 - (Yahudiler, hristiyanlar ve müşrikler) dediler ki: «Allah çoçuk edindi.» (Oysa) Allah bütün noksan sıfatlardan ve mahlukata benzemekten münezzeh ve yücedir. Bilakis göklerde ve yer(ler)de olanlar(ın hepsi) O'nundur. Hepsi O'na (itaat ederek) boyun eğmişlerdir.
Allah (c.c) bu ayeti kerimesinde yahudi, hristiyan ve müşriklerin asılsız bir iddiasından bahsediyor. Bu: «Allah çocuk edindi» iddiasıdır.
Hristiyanlar: «İsa Allah'ın oğludur», Yahudiler: «Uzeyr Allah'ın oğludur», Arap müşrikleri ise: «Melekler Allah'ın kızlarıdır» diyorlardı.
Bu kimseler her ne kadar değişik dinlere mensup iseler de tabiat ve karakterleri temel olarak aynıdır. Bu kimseler bozuk olan tabiatları gereği her zaman heva ve hevesleriyle hareket ederler. Onların heva ve heveslerine göre hareket etmeleri onları Allah hakkında asılsız birtakım şeyler uydurmaya kadar sürükledi ve neticede: «Allah çocuk edindi» dediler. Oysa Allah (c.c) onlara bu konuda bir bilgi vermiş değildi.
Allah(cc) Rasullerin Bildirdiği Kadarıyla Bilinir
«(Oysa) Allah bütün noksan sıfatlardan ve mahlukata benzemekten münezzeh ve yücedir.»
Bütün mahlukatın yaratıcısı olan Allah (c.c) kendi hakkında bir şey bildirmezse yaratılanların onu bilmesi mümkün değildir. Yaratılanlar Allah (c.c) hakkında ancak bildirdiği şeyler kadar bilgi sahibidirler. Bu yüzden müslümanlar Allah'ı kendilerine gelen bilgiler dahilinde vasıflandırırlar. Allah'ın kendisi hakkında bildirdiği şeyler dışında söylenecek her söz batıl ve yanlıştır. Allah (c.c) da kendisi hakkındaki haberleri ancak resulleri vasıtasıyla bildirir. Rasullerin Allah (c.c) hakkında vermiş oldukları haberlerin hepsi itirazsız kabul edilmesi gereken hak şeylerdir. Rasullerin Allah hakkında söylemiş oldukları sözler dışında iddialar öne süren kimselerin iddiaları ise asılsız ve batıldır.
Rasuller Allah (c.c) hakkında şöyle diyorlardı:
«Allah (c.c) yarattıklarından hiçbir şeye benzemez. Kendisine has isim ve sıfatları vardır. Bu isim ve sıfatlarının mahiyeti zatının mahiyetine uygundur. Kullar Allah (c.c)'nun zatının mahiyetini kavrayamadıkları için isim ve sıfatlarının da mahiyetini kavrayamazlar. Bu yüzden kullara düşen; Allah (c.c)'nun Kur'an ve sahih hadislerde geçen isim ve sıfatlarının mahiyetinin, kendi zatına uygun olduğuna inanmak, bu konuda hiçbir tevile yanaşmamak ve bu isim ve sıfatları mahlukata benzetmekten kaçınmaktır.»
Vahdeti Vücud İnancı:
Kullar şunu iyice idrak etsinler: Varlık olarak iki varlık vardır ve bu iki varlık birbirinden tamamen ayrıdır. Bunların bir tek varlık olması veya bir tek varlıkta birleşmesi mümkün değildir. Bu iki varlık; yaratıcı ve yaratılandır. Vahdeti vücutçuların: «Kainatta yalnız Allah vardır, bu kainat Allah'ın bir parçasıdır ve Allah'ın bir görüntüsüdür» şeklindeki inançları Kur'an'a zıt olduğu için yanlıştır, sapıklıktır ve küfürdür.
Ayrıca vahdeti vücud inancına sahip olanlar mahlukatı Allah'ın seviyesine çıkarttıkları için kafir olmuşlardır. Bunların küfrü tıpkı İsa (a.s) ve Uzeyr hakkında «Allah' ın oğlu» diyenlerin durumu gibidir.
Kainatta Bulunan Herşey Allah'a Boyun Eğer
«Göklerde ve yer(ler)de olanlar(ın hepsi) O'nundur. Hepsi O'na (itaat ederek) boyun eğmişlerdir.»
Allah (c.c) nasıl ki insanın yaratıcısı ve sahibi ise aynı şekilde göklerin ve yerlerin de yaratıcısı ve sahibidir. O gökleri ve yerleri dilediği gibi idare eder. Onların içinde bulunan herşey de O'na aittir. Oralarda dilediği gibi tasarruf hakkına sahiptir ve yalnız O'nun hükmü geçerlidir. Allah (c.c) yarattıklarına benzemekten de münezzeh ve yücedir. Çünkü bunlar yaratılmış şeylerdir. Allah (c.c) ise herşeyin yaratıcısı olan yüce Rab'dır. Öyleyse yaratıcıyla yaratan ayrı ayrı varlıklardır. Bunları bir tek varlık olarak düşünmek veya iddia etmek Kur'an ayetlerine muhalif olduğu için küfürdür.
Şu apaçık bir gerçektir ki: Göklerde ve yerlerde ne kadar varlık varsa hepsi isteyerek veya istemeyerek Allah'a boyun eğmişlerdir. Çünkü Allah (c.c) istediği zaman onları değiştirmeye kadirdir. Bütün hareket ve fiilleri Allah'ın koyduğu ölçüler içerisindedir. Hepsi Allah'ın koyduğu kanunlara boyun eğmişlerdir. Tüm kainat ve içindekiler, hatta Allah (c.c)'ya gereği gibi iman etmeyen kafirler bile... Çünkü onların hareketleri bile Allah'ın çizdiği sınırlarla sınırlıdır. Onlar her ne kadar Allah'ın emirlerine itaat etmeseler de gözleri, kulakları, kalbleri ve tüm uzuvları hepsi Allah'ın emrine boyun eğmiştir. Allah (c.c)'nun koyduğu kanunlar dahilinde görevlerini yaparlar. Allah (c.c) onların faaliyetlerine son vermeyi emredince de derhal buna itaat ederler.