Baba mısın,Bebek İmalatçısı mı ?/Muhsin Arslan
İnsan tabiatı gereği ne meleklere benzer günahsızlıkla doğar, ne de şeytan gibi günaha sapar. O, meleklerle hayvanlar arasında, iki ucu birbirine zıt bir spektrumda yer alan bir varlıktır. Meleklerin imrendiği makam, fıtratın ötesinde, nefis ve şeytanla amansız bir mücadele sonucu kazanılan yüce bir mertebedir.
Her çocuk, İslam fıtratı üzere doğar; adeta melek makamındadır. Ancak bu asıl durum, kaliteli ebeveynlik, helal kazanç, sağlıklı çevre, faydalı eğitim ve kararlı kişilikle beslenmelidir. Bunlardan biri ya da birkaçı eksik olursa, çocuğun “orijinal melek makamı” zamanla zedelenir.
Fıtratla doğan çocuk, günahlardan ürperir; bu, doğuştan gelen bir saflıktır. Ona sahip çıkılırsa, emek ve irade ile yeniden “meleklerin imrendiği makam” kazanılabilir. Ancak ihmal edilirse, bu potansiyel zayıflar; İslam yaşantısı onun için işkenceye dönüşür ve sonunda İslam düşmanına dönüşme riski artar.
Çocuğu okula göndermek, özel ders vermek, harçlık vermek veya lüks içinde yaşatmak; asıl görevimizi yaptığımız anlamına gelmez. Evlenirken, “boyası badanası yapılmış, tahtası eksik bir anne adayı” almak ise, sadece “bebek imalatçısı” olmaktan öteye gitmemektir.
Baba olmak kolay değildir. Çocuğa ancak dilinizle değil, yaşantınızla örnek olabilirsiniz. Çalışkanlık, ibadet, dürüstlük, temiz ahlak ve aile içi davranışlar gerçek eğitimin temelidir. Unutmayalım ki, “Hepiniz çobansınız ve sürünüzden mesulsünüz” hadisi bunu net şekilde ortaya koyar.
Sorumluluklarımızın Gerçekliği
Eğer midenizde kredi faizi varsa, altınızdaki araba bankadan taksitliyse, sofranız kurşun sıkanlara sermaye olan ürünlerle doluysa, televizyonunuz ahlaksızlıklarla süslenmişse, zekât verirken yüzünüz ekşiyorsa; çocuğunuzun Hz. Ali gibi olmasını beklemek hayaldir.
Hz. Ali gibi bir evlat yetiştirmek istiyorsanız, onun eğitiminde Hz. Muhammed ve Hz. Hatice gibi örnekleri yaşatmalısınız. Şerefli, onurlu, imanlı ve davaya adanmış bir evlat için ise “Fatıma ile Ali” çiftinin izinden gitmek gerekir.
Cahiliye toplumunun kızını diri diri gömenlerinden Hz. Ömer gibi büyük şahsiyetler çıkarmak mümkündür. Kendi eğitiminizle, karanlık kabilelerden Ebu Zer gibi iman ve cesaret örnekleri yetiştirebilirsiniz.
Unutmayın ki; sokaklardaki kötü alışkanlıklar, ahlaksızlıklar, suçlar, çocukların değil, bizlerin eseridir.
24.10.2011 Muhsin Arslan [Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...][/RIGHT]