Konu Başlıkları: Cennet ile ilgili ayetler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23 Şubat 2008, 13:12   Mesaj No:2

Emekdar Üye

Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Cennet ile ilgili ayetler

Sabrettiğinize karşılık selam size. (Dünya) Yurdun(un) sonu ne güzel. (13/24)

İman edip salih amellerde bulunanlar, ne mutlu onlara. Varılacak yerin güzel olanı (onlarındır). (13/29)

Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur inkâr edenlerin sonu ise ateştir. (13/35)

İman edip salih amellerde bulunanlar Rablerinin izniyle altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetlere konulmuşlardır. Orada birbirlerine olan dirlik temennileri: "Selam"dır. (14/23)

Gerçekten takva sahibi olanlar cennetlerde ve pınar başlarındadır. (15/45)

Oraya esenlikle ve güvenlikle girin. (15/46)

Onların göğüslerinde kinden (ne varsa tümünü) sıyırıp-çektik, kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıyadırlar. (15/47)

Orda onlara hiçbir yorgunluk dokunmaz ve onlar ordan çıkarılacak değildirler. (15/48)

Adn cennetleri; ona girerler onun altından ırmaklar akar içinde onların her diledikleri şey vardır. İşte Allah takva sahiplerini böyle ödüllendirir. (16/31)

Ki melekler güzellikle canlarını aldıklarında: "Selam size" derler. "Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin." (16/32)

Onlar; altından ırmaklar akan Adn cennetleri onlarındır orada altın bileziklerle süslenirler hafif ipekten ve ağır işlenmiş atlastan yeşil elbiseler giyerler ve tahtlar üzerinde kurulup-dayanırlar. (Bu) Ne güzel sevap ve ne güzel destek. (18/31)

İman edip salih amellerde bulunanlar... Firdevs cennetleri onlar için bir 'konaklama yeridir.' (18/107)

Onda ebedi olarak kalıcıdırlar ondan ayrılmak istemezler. (18/108)

Ancak tevbe eden iman eden ve salih amellerde bulunanlar (onların dışındadır); işte bunlar cennete girecekler ve hiçbir şeyle zulme uğratılmayacaklar. (19/60)

Adn cennetleri (onlarındır) ki Rahman (olan Allah onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O'nun va'di yerine gelecektir. (19/61)

Onda 'boş bir söz' işitmezler; sadece selam (ı işitirler). Sabah akşam onların rızıkları orda (bulunmakta)dır. (19/62)

O cennet; biz kullarımızdan takva sahibi olanları (ona) varisçi kılacağız. (19/63)

İçlerinde ebedi kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleri de (onlarındır). Ve işte bu arınmış olanın karşılığıdır. (20/76)

Bunun üzerine dedik ki: "Ey Adem bu gerçekten sana ve eşine düşmandır; sakın sizi cennetten sürüp çıkarmasın sonra mutsuz olursun." (20/117)

Böylece ikisi ondan yediler hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp-örtmeye başladılar. Adem Rabbine karşı gelmiş oldu da şaşırıp-kaldı. (20/121)

Onun uğultusunu bile duymazlar. Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar. (21/102)

Onları o en büyük korku hüzne kaptırmaz ve: "İşte bu sizin gününüzdür size va'dedilmişti" diye melekler onları karşılayacaklardır. (21/103)

Hiç şüphesiz Allah iman edenleri ve salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler; ordaki elbiseleri ipek(ten)tir. (22/23)

Onlar sözün en güzeline iletilmişlerdir ve övülen doğru yola iletilmişlerdir. (22/24)

İşte (yeryüzünün hakimiyetine ve ahiretin nimetlerine) varis olacak onlardır. (23/10)

Ki onlar Firdevs (cennetlerin)e de varis olacaklardır; içinde de ebedi olarak kalacaklardır. (23/11)

Dilediği takdirde sana bundan daha hayırlısı olarak altından ırmaklar akan cennetler veren ve senin için köşkler kılan (Allah) ne yücedir. (25/10)

De ki: "Bu mu daha hayırlı yoksa takva sahiplerine va'dedilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır." (25/15)

İçinde ebedi kalıcılar olarak orada her istedikleri onlarındır; bu Rabbinin üzerine aldığı istenen bir vaaddir. (25/16)

O gün cennet halkının kalacakları yer daha hayırlı dinlenecekleri yer çok daha güzeldir. (25/24)

İşte onlar sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar. (25/75)

Orda ebedi olarak kalıcıdırlar; o ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. (25/76)

(O gün) Cennet takva sahiplerine yaklaştırılır. (26/90)

İman edip salih amellerde bulunanlar; onları içinde ebedi kalıcılar olarak altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir. (29/58)

Böylece iman edip salih amellerde bulunanlar; artık onlar 'bir cennet bahçesinde' 'sevinç içinde ağırlanırlar'. (30/15)

Kim inkâr ederse artık onun inkârı kendi aleyhinedir; kim salih bir amelde bulunursa artık onlar kendi lehlerine olarak (cennetteki yerlerini) döşeyip hazırlamaktadırlar. (30/44)

(Ancak) Gerçekten iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için nimetlerle-donatılmış cennetler vardır. (31/8)

Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Allah'ın va'di haktır. O üstün ve güçlü olandır hüküm ve hikmet sahibidir. (31/9)

İman eden ve salih amellerde bulunanlar ise artık onlar için yaptıklarınıza karşılık olmak üzere bir ağırlanma konağı olarak barınma cennetleri vardır. (32/19)

Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir. (35/33)

Derler ki: "Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamdolsun; şüphesiz Rabbimiz gerçekten bağışlayandır şükrü kabul edendir." (35/34)

Ki O bizi kendi fazlından (ebedi olarak) kalınacak bir yurda yerleştirdi; burada bize bir yorgunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık da dokunmaz. (35/35)

Gerçek şu ki bugün cennet halkı 'sevinç ve mutluluk dolu' bir meşguliyet içindedirler. (36/55)

Kendileri ve eşleri gölgeliklerde tahtlar üzerinde yaslanmışlardır. (36/56)

Orada taptaze-meyveler onların ve istek duydukları herşey onlarındır. (36/57)

Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır). (36/58)

İşte onlar; onlar için bilinen bir rızık vardır. (37/41)

Çeşitli-meyveler. Onlar ikram görenlerdir. (37/42)

Nimetlerle donatılmış (naim) cennetlerde. (37/43)

Birbirlerine karşı tahtlar üzerinde (otururlar). (37/44)

Kaynaktan (doldurulmuş) kadehlerle çevrelerinde dolaşılır. (37/45)
Alıntı ile Cevapla