Cevap: Prof. Dr. M. Hayri Kırbaşoğlu’nun Hz. İsa’yı (a.s) Gökten İndiren Hadislerin T       
 
 15-	İmamlara ve ceme ata yönelik çeşitli ithamlarda bulunarak cemaat namazlarının ortadan kaldırılmasına çalışılmalıdır. 
16-	Müslüman kadınların tesettürden vazgeçmeleri için olağan üstü çaba  sarf etmeliyiz. Kadının hicabı ortadan kalkınca ajanlarımız gençleri  sevişmeye, gayri meşru cinsel ilişkilere teşvik etmelidirler. Gayri  Müslim kadınlar açık saçık dolaşmalıdırlar ki Müslüman kadınlar onları  taklit etsinler. 
17-	İslam’ı kışkırtıcı bir din olarak tanıtmalıyız. 
18-	İslam Peygamberinden Yahudi dini inkar eden hadisler naklolmuştur.  Bu tür hadislerin doğruluğunda kuşku uyandırmalıyız. Örneğin bu tür  hadisler doğru olsaydı Peygamber hiçbir zaman Yahudi bir kadınla  evlenmezdi. Talha gibi bazı sahabeler Yahudiler ile evlenmezdi veya  Hristiyanlar ile barış antlaşması imzalamazdı. 
19-	İçki, kumar, fesat ve fuhuşu yaymak , domuz eti kullanmayı teşvik  etmek. Bu tür faaliyetlerde, Yahudi, Hristayan, Zerdüşt gibi azınlıklar  birbirleriyle işbirliği yapmalıdırlar.dolayısıyla içki, kumar, fuhuş ve  domuz eti yeme gibi dörtlü fesadı her şer şeyden fazla yayacak kişiler  hazırlanmalıdır. İslam ülkelerinde ki ajanlarımız her türlü vesileyi  kullanarak para, hediye vererek gizli ve açık bu fesadın yayılmasına  çalışmalılar. Diğer taraf tan Müslümanların İslam Ahkamının   ayaklar  altına almalarını Allah’ın emrettiği nehiylere uymamalarını teşvik  etmek. Örneğin Faizcilik Kuranda şiddetle kınanmış ve büyük günahlardan  addedilmiştir. O halde faiz ve haram alış verişin yaygınlık kazanmasına  çalışılmalı ve ekonomi dağıtılmalıdır. Şu da unutulmamalıdır ki Kuran-ın   bir emrini dinlememek diğerlerini de dinlememeğe, hiçe saymaya zemin  oluşturacaktır. 
20-	Din alimleri ile halk arasında ki karşılıklı saygı ve dostane  ilişkiler bozulmalıdır. Bu yolda iki iş yapılmalıdır. a) Din Alimleri ve  Müçtehitleri töhmet altına almak, iftira etmek. b) Din Alimleri  arasına, Sömürgeler bakanlığı memurlarını din alimi kisvesinde  yerleştirmek. Bu sözde alimleri özellikle, Mısır da El-Ezher  Üniversitesine, İstanbul’da bulunan ilim merkezlerine Necef ve Kerbela  ilim merkezlerine yerleştirmek gerekir.  
21-	Müslümanları şuna inandırmak gerekir ki Peygamberin dinden maksadı  sadece İslam dini değildir. Kuranda zikredildiği gibi Yahudi,Hristiyan  ve diğer dinlerin takipçisi de Müslümanlardır. Kuranda Hz. Yusufun  Allah’tan Müslüman olarak ölmeyi istediği kaydedilir. Nitekim İbrahim ve  İsmail gibi peygamberler: Allah’ım bizi Müslümanlardan ve ailemizi  İslam ümmetinden kıl” diye dilekte bulunmuştur. Bakara 128)   
İşte bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere Vehhabiliğin fikirlerinin bu  maddeler üzerine oturduğu görülmektedir. Abdulvehhab Keşfüş-Şübuhat adlı  eserinde  Kelime-i Tevhidi de  kendine göre açıklamış ve kendi yolundan  gitmeyen, fikirlerini tasdik etmeyen bütün Müslümanları kafir ilan  etmiştir. Özellikle Peygambere tevessül ve kabir ziyaretleri hususunda  aksini iddia edenlerin katlinin vacip olduğu fetvasını vermiştir. Ehli  sünnet alimlerinin bunlara yazdıkları reddiyeleri ve cevaplarla alakalı   daha geniş bilgi edinmek isteyenler  Tarihi Cevdet Paşanın 7 cildi-  Eyüp Sabri Paşanın Tarihi Vehhabiyyun- Hamher İslamı Nasıl Yok Edelim  Nehir yay.- Dinde Reformcular ve Din adamının din düşmanlığı H.Hilmi  ışık  Vehhabiliğin iç yüzü Muhammed Fadlurrasul-Vehbi Zuhayli Mezhepler  tarihi –Ahmed Davutoğlu Din tahribcileri – Vehhabiliğe Reddiye Zeyni  Dahlan – Sadreddin Yüksel Teymiyecilik ve Vehhabilik adlı eserlere baka  bilirler.     
Bu bilgilerden sonra Hadis inkarcılığını körükleyen oryantalistler ve Müsteşriklerden de birkaç örnek verelim.   
Ignaz Goldziher (1923) Macar Şarkıyatçısı olan Golddziher 22 Haziran  1850 de (Zigetvar)da doğdu 13 Kasım 1921 de Rotlaufda öldü. Yahudi olan  bu şahıs oryantalistlerin en ünlüsü ve saldırgan olanıdır. Sami dilleri  üzerine yaptığı araştırmaladn sonra Arap ve İslam araştırmalarına  yöneldi Müsteşriklerin şeyhi sayılan bu zat “Muhammedanische Studien”  adlı  eserinde hadis usulünü kendince tenkide tabi tuttu. Ona göre  hadisler İslamın ilk iki asrındaki tecrübelerdir.   
Dozy(1883) Sünnetin büyük kısmının Sahabe ve tabiinin hafızasında sağlam  bir tarzda muhafaza edildiğini kabul etmekle beraber hadislerin çoğunun  uydurma olduğunu da beyan etmekten geri kalmamıştır.   
1958 tarihinde Mahmud Ebu Reye tarafından  neşredilen “Edva  ales-sünnetil Muhammediyye” adlı eser sünnet inkarcılığı ve sahabeyi  tenkit eden en saldırgan kitaplardandır. Buhari ve Müslim gibi  kaynaklarda ki hadisleri tekzip eden sahih hadis kitaplarındaki hadisler  “İSRAİLİYAT VE MESİHİYYATLA” doldurulmuştur diyen hadis Alimlerinin  koydukları Cerh, Tadil ve Usüle ait bütün temelleri inkar eden bu  hususta şahsının çizdiği prensipler dışında hiçbir ilke kabul etmeyen  Ebu Reye şöyle diyor: Peygambere nispet edilen hadisler hususun da  olgunluğa kavuştum hadislerden dilediğimi alıp dilediğimi terk ediyorum  ve böyle yapmakla kendime bir günah da görmüyorum”. (Dr. M.Mustafa  Dirasetünfil hadisin-Nebevi 1-2 N.Hatipoğlu Kuranın anlaşılmasında  Hadislerin önemi s.28)   
Çok ilginçtir bu şahısta Ebu Hureyre kanalından gelen muhteşem bir hadis  külliyatını yok saymıştır. Bu yine açıkça reddetmiş H.Kırbaşoğlu gibi  güvenilirliğinde şüphe var diye ima etmemiş.   
Rasulullah’ı müdafaa iddiasıyla sünnete karşı çıkanlardan biride çağdaş  düşünürlerden Dr.Ahmed Zeki Ebu Şadi dir. “Sevretül İslam” adlı eserimde  şöyle diyor: İşte şu İbni Mace, şu Buhari ve bütün hadis ve sünnet  kitapları aklın sıhhatini kabul edemeyeceği hadis ve haberlerle doludur.  Aynı kitabında hadis Alimlerini tenkit ederken oryantalistleri övüyor.  (H.Kırbaşoğluda  makalesinin sonlarında aynı yaklaşımı sergiliyor veİbni  Mace’yi  zayıf addediyor.)      
Bu arada Hint yarım adasında gelişen sünneti inkar hareketinin tanınmış  simalarından Seyyid Ahmed Han (1898)- Çarağ Ali (1895) Ahmeddin  el-emristeri (1936) ve perviz sayılabilir. Bunların bir kısmı Kadıyani  bir kısmı ise Ehli Kuran diye tanınır ve hepsinin ortak niteliği sünnete  karşı olmalarıdır.    
Hicri 1353-1933’te Mısırda ortaya çıkan İsmail Edhem hadis tarihi  hakkında bir kitap yazdı sünnetin uydurma olduğunu şüpheyle karşılanması  gerektiğini iddia etti. ( Yukarıda maddeler halinde verdiğim İngiliz  ajanın ifadelerin de geçen Kuranı tahrif etmek sünneti tahrif etmek gibi   fiiller  ve  bu hareketlerin  yapılacağı, filizleneceği   şehir ve  Ülke isimleri  hep aynıdır.)    
Oryantalistlerin bu çalışmalarını İslam alemine taşıyan çalışmalar  Mısırda başladı bir tıp doktoru olan Tevfik Sıdki(1920) El-Menar  dergisinde “İslam sadece Kurandır” başlığı ile iki makale yayınlamıştır.  Yazılarında sünnetin tarihselliği iddiasını ön plana çıkarmıştır. Ona  göre tek kaynak Kurandır. Sünnetin Rasulün zamanında yazılmadığını onun  uydurma olduğunu söylemiştir. Hiçte onun dediği gibi değildir yeri  gelmişken bununla alakalı kısa bir bilgi vereyim.
     |