Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Mart 2012, 17:37   Mesaj No:32

Esadullah

Medineweb Sadık Üyesi
Esadullah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Esadullah isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 15316
Üyelik T.: 18 Aralık 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Kayıp bir Kentten
Yaş:44
Mesaj: 734
Konular: 143
Beğenildi:280
Beğendi:94
Takdirleri:3260
Takdir Et:
Standart Cevap: 2012 11.haftanın misafiri Esadullah

[QUOTE=Yitiksevda;164310]Esedullah kardeşim malum gündüz iş yoğunluk akşam istirahat araştırma sorulara başlayalım hayırlısı ile...

Günümüzde Lat Uzza Menat Adlarında olmayıpta aynı anlamda Put olan Kavramlar Nelerdir?


Kin, şehvet, gazab, cimrilik, hased, ucub, riya, kadınlara düşkünlük, yalan, namazı ve sair ibadetleri terk, gaflet, şirk, fısk, zina, faiz, kumar, içki, dünya hırsı ve dünya sevgisi, gıybet, nemime vs. dinde yerilen Nefsin bütün pis hasletleri her biri lat menattır kardeşim. Yer yüzünde en büyük put ve kötülük kaynağı kişinin kendi nefsidir. Bu yüzden de bununla mücadele Farz-ı ayndır. Bu en önemli nokta olduğu için bunu yazdım diğer bütün tabirler de zaten bunun cüzü hükmündedir.Diğerlerinin çıkış merkezi insan nefsidir kardeşim.

Kur'an/Sünnet et ile kemik misali iken bugün eti kemikten ayıran anlayışlar ne kadar doğru bir çizgide hareket etmektedirler?



Elbette hiç doğru hareket etmemektedirler kardeşim, Rasulullahsız (s.a.v) bir din arama ve kulluk yapma sevdasında olanlar en çok dalalete düşenlerdir. Hatta bazıları hatti aşmakla kalmayıp Efendimizin (s.a.v) Beyan vasfını inkar etmekle dinden çıkıyorlar ama dindeyim sanıyorlar kendilerini, biliyorsunuz ki Kurandan birtek ayeti inkar tümünü inkardır.

İmam Ali (a.s) Döneminde zahitlikte,hafızlıkta ve benzeri bir çok konuda ileri derece takva sahibi oldukları halde Kur'anın zahirine takılan HARİCİLERİN günümüzde emme basma tulumba örneği olan hocamız,şeyhimiz,abimiz ve benzeri insanların söz ve söylemlerini araştırmadan taklidi bir iman ile benimseyip bunun adına İSLAM diyenler gerçekten İslam dairesi içindedirlermi?


Birincisi sorunuzda zahitlik ve takva sahibi olduklarını yazmışsınız bu vasıflar kamil mümin vasıflarıdır ki öyle olsalardı HARİCİ OLMAZLARDI. Hz. Ali (r.a) gibi büyük bir sahabiyi, ilim sahibini tekfire kalkmazlardı. Bunlar hadisinde ifadesiyle "kuranı çok okuyup gırtlaktan aşağı indiremeyenlerdir." buda özüne ulaşamayanlardır demektir. Bu yüzden sizde yanlışlıkla yazdınız sanırım. Efendimizin (s.a.v) bunları bildirdiği hadislerde kuranı sizden çok okurlar manası galiptir. Ama şu varki çok okumak çok iyi bilirler demek değildir.

İkincisi Ehli sünnette malumunuz daha evvel bir konuda bildirmiştik, Müslüman olduğunu ikrar eden müslümandır hataları günahları dolayısıyla tekfir edilmez günahkar denilir. Taklid iman her ne kadar caizse de bu tahkike ulaşana kadardır diğer deyişle tahkike gidecek ilimleri almak kişiye farzdır kardeşim.



Allah resulü Muhammed (s.a.a)'i diğer peygamberlerden ayrı bir vasfı olan Bütün insanlığa müjdeleyici ve inzar edici olması Kur'an ile sabit iken kendi ırklarından olmaması hasleti ile Onu ve ilettiği mesajları İNKAR eden Kitap ehli ile ilişkilerimizde ölçü ne olmalıdır.



Elbette ki sade bunlarla değil her hususta ölçü Kuran ve Sünnet olmalıdır.Müslümanın ölçüsü de bu değilmidir...



İstiane Kavramında günümüzde düşülen en büyük hata nedir?


Gerçek müsebbib olandan değil de sebeplerden direk istemek dua etmek.Bu aynı şuna benzer; hastalıktan iyleşmeyi doktor ve ilaçtan bilmek buna inanmak gibi. Doktor beni iyleştir, ilaç beni iyleştir (Bu zaten küfürdür) değil de "Rabbim bana şifa ver şifa verici sensin ama doktoru ve ilacı vesile kılmışsın sen" şeklinde gercek dua mercinin kim olduğunu ve sebepleri iyi ayırmak bu çoğu hususta ayarlanamayan ve ihlal edilen şey bu zamanda.

Birde diğer hata ise duayı sadece namazların peşinde yapmakla yetinmek madem dua başlı başına bir ibadettir her an yapılması lazım değilmi
...