Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Mart 2008, 11:55   Mesaj No:1

cennet36

Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:cennet36 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 882
Üyelik T.: 10 Mart 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 14
Konular: 6
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Allah ı inkar edene saygı duyulur; Onunla dost olunur mu ?

Allah ı inkar edene saygı duyulur; Onunla dost olunur mu ?

Kuran-ı Kerimin çeşitli ayetlerine baktığımız da Allahı inkar edenlerin, kafirlerin, ortak koşanların Allahın düşmanı, oldukları şeytanın ise dostları olduğu belirtilmiştir.

Saygı, Şahsa değer vermek, onu adam yerine koymak, hürmet göstermek anlamındadır.Yani saygı terimi çok az da olsa sevgi terimini de içine kapsar.

Allaha ve ayetlerine inanmayanlarla en güzel bir biçimde mücadele etmemiz allahın emridir. Onlarla bu fikirlerinden dolayı hemen onlara düşman kesilmek, onlara sert davranmak ve onlara saygı duymamak olmaz.Bu şekilde davranmak yanlış olur ve aynı zamanda islami de değildir. Onlarla en güzel bir biçimde, gerektiğinde dost olarak da, saygılı bir biçimde diyalog halinde ilişkilerimizi sürdürmemiz şarttır.
Bakın ayetlere, Müminun 96 ve Fusilet 34, ne der ? Kötülüğü en güzel bir şekilde sav ( Onu deffet, Bu işlemi güzellikle dene ve yap )

NAHL-125- İnsanları Rabbinin yoluna hikmetle (maharetli bir yöntemle) ve güzel öğütlerle çağır, onlarla en güzel şekilde mücadele et. (üslupların en güzel, en etkilisi ile tartış.) Hiç şüphesiz Rabbin, yolundan sapanları herkesten iyi bildiği gibi, doğru yolda olanları da herkesten iyi bilir.

İSRA-53- Mü'min kullarıma de ki; konuşurken en güzel sözleri söylesinler. Şüphesiz şeytan aralarını bozar (aralarındaki havayı gerginleştirir. )Hiç kuşkusuz, şeytan insanın açık düşmanıdır.

MÜMİNUN-96- kötülüğü en iyi davranışla karşıla.( En güzel bir şekilde sav ) Biz onların asılsız yakıştırmalarını herkesten iyi biliyoruz
( Ne var ki, Mekke döneminde inen bu surenin inişi sırasında uygulanan davet metodu; kötülüğü iyilikle savmak, Allah'ın buyruğu gelene kadar sabretmek ve işi Allah'a bırakmak şeklindeydi)

FUSSİLET-34- İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir tavırla sav O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir


( Birçok durumlarda bu kuralın doğruluğu ortaya çıkmıştır. Güzel bir söz, yumuşak bir konuşma, kontrolünü kaybetmiş, kızgın, öfkeli ve gururlu kişinin yüzünde beliren tatlı bir tebessüm, heyecanı yumuşaklığa, kızgınlığı sakinliğe dönüştürür.

Oysa karşıdakinin davranışının aynısı ile karşılık verecek olursa heyecan, öfke, kibir ve azgınlık gittikçe artar. En sonunda utanma diye birşey kalmaz. Kontrolünü kaybeder ve günahları ile övünmeye başlar.

Şu da var ki, böyle bir hoşgörü, kötülükle karşılık vermeye gücü yettiği halde hoşgörülü davranmayı, şefkat göstermeyi tercih eden büyük bir kalp sahibi olmayı gerektirir. Hoşgörünün gereken etkiyi gösterebilmesi için böyle bir güce sahip bulunmak zorundadır. Ta ki kötülük yapan kişi bu iyiliğin zayıflıktan kaynaklandığını sanmasın. Eğer karşıdaki kişinin zayıf olduğu için böyle davrandığını farkederse ona saygı göstermez. Ve iyiliğin hiçbir yararı olmaz.


Bir insanın ulaştığı bir derece; kötülüğü iyilikle savma, kin ve öfke gibi dürtüleri yenip hoşgörülü davranma, nereye kadar hoşgörülü davranılacağını, nereye kadar kötülüğe iyilikle karşılık verileceğini dengeleyebilme derecesi... Her insanın ulaşamadığı bir derecedir. Çünkü böyle bir düzeye erişmek sabır gerektirmektedir. Bu, aynı zamanda yüce Allah'ın çalışıp ta onu hakkeden kullarına bahşettiği bir lütuftur )


Bu kesin ayetlerden anlıyoruz ki, Allaha inanmayanlara karşı onlarla diyalog yöntemimiz ,onları aşağılamak,kötülemek, alay etmek, sert davranmak, saygı göstermemek olmayacaktır.

Rabbimiz Firavuna bile tatlılıkla tatlı sözle ve öğütle yaklaşılmasını istemiştir.


TAHA-43- Firavun'a gidiniz. Çünkü o gerçekten azıttı.

TAHA-44- Ona yumuşak sözler söyleyiniz. Belki aklı başına gelir ya da kötü akıbete uğramaktan korkar.

ALİ İMRAN-159- Allah'tan gelen merhamet sayesinde onlara yumuşak davrandın. Eğer sert, katı kalpli biri olsaydın, kuşkusuz çevrenden uzaklaşırlardı. Onları bağışla, kendileri için Allah'tan af dile, yapacağın işler hakkında onların görüşlerini al, ama karar verince artık Allah'a dayan. Hiç kuşkusuz Allah kendisine dayananları sever


Evet, sert ve katı kalbli olmak , Kötü davranışlı, sert usluplu,olmak, insanlara nazik ve kibar yaklaşmamak, insanları değil allahın yoluna biraraya getirmeyi, onları tamamıyla uzaklaşmalarına bile sebeb olur.

Fakat bu iyi ve güzel ve kibar davranma ne zamana kadar ve nereye kadar nasıl devam
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi cennet36 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Sevgili Hz. Muhammed Mustafa ( s.a.v ) Hz.Muhammed(s.a.v) Seyyid 2 1828 28 Mart 2008 17:43
Allah ı inkar edene saygı duyulur; Onunla dost... Soru Cevap Arşivi cennet36 0 2223 26 Mart 2008 11:55
Neden ve Niçin Namaz? Namaz-Abdest-Teyemmüm Medine-web 3 1991 26 Mart 2008 11:43
Ayetlerde Cennet Kur'ân-ı Kerim Genel Esma_Nur 4 2108 12 Mart 2008 12:14
Kadın Yabancı Kör Erkelerin Yanında Tesettürsüz... Soru Cevap Arşivi cennet36 0 2040 11 Mart 2008 11:58