Başörtülü Hanımefendi Kardeşlerime Açık Mektup 
  Bismillâhirrahmânirrahîm   ALINTIDIR  
Esselâmu Aleyküm,
 
 Muhterem Başörtülü Hanımefendi Kardeşlerim,
 
 Bendeniz İlahiyat Fakültesi mezunu, evli ve üç çocuk babası bir  kardeşinizim. Hergün binlerce insanın geçtiği işlek bir yol üzerinde bir  dükkanım var. Bu yüzden birçok farklı insan görüyor ve yine birçok  insanla görüşüyorum.
 Sizlere bu mektubu yazmamın sebebi hergün  gördüğüm insanların içinde yer alan yüzlerce başörtülü kardeşimin  bazılarında tesbit ettiğim giyinme yanlışları hakkında sizleri uyarmak  istememdir.
 
 Buna cür`et etmemin sebebi de Yüce Rabbimiz Allah`ın şu ayeti ve önderimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam'ın şu sözleridir:
 *-"Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Al-i İmran Suresi Ayet 104)
 *-"Sizden birisi bir kötülük görürse onu eli ile değiştirsin, buna gücü  yetmezse dili ile değiştirsin, buna da gücü yetmezse kalbi ile bu  durumu kötü görsün; ki bu da imanın en zayıfıdır." (Hadis-i Şerif)
 *-"Ya iyiliği emreder, kötülüğü menedersiniz; ya da başınıza Allah`tan gelecek bir musibeti beklersiniz." (Hadis-i Şerif)
 *-"Muhakkak ki din nasihattır." (Hadis-i Şerif)
 
 Muhterem Kardeşlerim,
 
 Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bazı İslâm düşmanlarının  iftiralarının aksine bu din, kadını hor gördüğünden değil; tam aksine  onu herkesin istediği şekilde göremeyeceği nadide bir mücevher gibi kabul ettiğinden, onu kem gözlerden korumak istediğinden yani ona değer verdiğinden  dolayı örtünme emrini getirmiştir. Şu bilinmelidir ki İslâm`dan başka  hiçbir sistem, hangi inançtan olursa olsun, sonuçta bütün insanların  ulaşmak istediği en değerli yer olan Cennet`i, "anneler`in ayağının altında" kabul edecek kadar; "Sizin en iyiniz kadınlarına karşı en iyi olanınızdır." ilkesini getirecek kadar ve doğum sırasında ölen kadını "şehid" kabul edecek kadar kadınlara değer vermemiştir.
 
 Başörtüsü  ve örtünme emri, farz olduğu "müslümanlar" tarafından kesin olarak  bilinen bir emirdir; bu konuda hiç bir şüphemiz yoktur ve müslüman  hanımlar bu emri severek yerine getirirler. Çünkü onlar Allah`ın ve  Rasulunün emirlerine sıkı sıkıya bağlıdırlar ve "şiddeti her tarafa  yayılacak olan büyük bir günün azabından" korkarlar.
 Biz müslümanlar için namaz,  nasıl ki Peygamber Efendimiz zamanından bu yana "müslümanların"  hepsinin ittifak ve uygulamalarıyla bu güne kadar gelmiş bir ibadetse;  hanımların yabancı erkeklere karşı örtünmesi de aynı şekilde  müslümanların ittifak ve uygulamalarıyla bu güne kadar gelmiş ve  -Allah'ın izniyle- dünya durdukça da uygulanacak bir inançtır.
 Bu inancımızdan biz müslümanları hiçbir İslâm düşmanı uzaklaştıramadı ve yine - Allah'ın izniyle- kimse uzaklaştıramayacaktır.
 
 Son senelerdeki başörtüsü tartışmaları; bazı bilgisiz, kötü niyetli  veya satılmış kişilerin yanlış veya kasıtlı yorumları halkımızdan bazı  kesimleri yanıltma ve sanki İslâm`da örtünme emri yokmuş gibi bir hava  estirme amacı gütmektedir. Birtakım yeni yetme ve "zamanın hâkim  güçlerine yaranarak birtakım menfaatler elde etme sevdalısı" İlahiyatçı  veya din adamı görüntüsündeki şahıslar dünyada tek akıllı kendileri  kalmış gibi Allah`ın ve Peygamberi`nin bu kesin emrini ilgili ayet ve  hadisleri kendi hevesleri doğrultusunda yorumlayarak yozlaştırmaya  çalışmaktadırlar.
 Bu kişilere sormak gerekir: "Örtünme emrini (hâşâ)  Peygamber Efendimiz, sonra bütün Sahabe, sonra onların ardından gelen  Müslümanlar ve herbiri yüzlerce eser vermiş bütün İslâm alimleri ve  sonra bütün Müslümanlar yanlış anladı da; sizin gibi üç-dört uyduruk  kitap yazmayla ve zamanın hâkim güçlerine yağcılık yapmakla profesör  olan, makam sevdalısı yeni yetmeler mi doğru anlıyor(?)." Tabii ki  hayır...
 Hadi bir anlık bütün dînî emir ve kavramları bir tarafa  bırakalım, din diye birşey yok farzedelim; bu durumda bile başörtüsü  bizim için vazgeçilmezdir. Çünkü başörtüsü bizim örfümüzde,  kültürümüzde, tarihimizde kayıtlıdır, kazılıdır: İşte Anadolu Kurtuluş  Savaşı`nda kağnıyla cepheye mermi taşıyan başörtülü ninelerimiz, işte  köyüne saldıran düşmana satırla girişen Nine Hatunlar, işte örtüye  uzanan bir düşman eli sebebiyle Maraş`tan Güneydoğu Kurtuluş hareketini  başlatan Kahraman Maraş halkı ve işte "İstiklal Marşımızın yazarı" büyük şair, büyük insan Mehmet Akif Ersoy ve onun iki dizesi...:
 Kızımın iffeti batmakta rezîlin gözüne;
 Acırım tükrüğe billâhi tükürsem yüzüne! Başörtüsüne  karşı duran bir Anadolu insanı bırakın dinine karşı olmayı, kendi  ülkesine ve kültürüne karşıdır demektir, bir zamanlar Maraş`ta örtüye el  uzatan düşmanla ,aman dikkat!, "ERMENİ DOSTU FRANSIZLA" aynı safta demektir... 
 Öyle ise sen de bu yanlışa düşme; bir zamanlar namusuna, örtüsüne,  vatanına saldıran o düşmanla savaşan, bu uğurda kolunu, bacağını  kaybeden ve hatta şehid düşen atalarının kemiklerini sızlatma ey Anadolu  insanı, sızlatma ey Anadolu insanı: 
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı!
 Düşün altındaki binlerce kefensin yatanı!
 Sen şehîd oğlusun, incitme, yazıktır, atanı,
 Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı! 
 Evet değerli kardeşlerim, bu önemli girişin ardından tekrar esas konumuza dönelim: 
 Çok Değerli Başörtülü Hanım Kardeşlerim, 
 Örtünme emrinin amaçları arasında siz değerli hanım kardeşlerimizi kem gözlerden, hain bakışlardan korumak ve 
yabancı erkeklerin dikkatinin üzerlerinize çekilmemesini sağlamak  olmasına rağmen, bazı kardeşlerimiz bu emri yerine getirmeye çalışırken  yaptıkları hatalarla bu amaçların tersinin gerçekleşmesine sebep oluyor  ve maalesef 
örtünüyoruz sandıkları halde örtünmüyorlar.
 Bu  durum da sizleri seven ve saygı duyan biz erkek din kardeşlerinizi  üzüyor. Çünkü siz bizler için çok değerlisiniz. Sizler bizim ya anamız,  ya bacımız, ya kızımız ya da hanımımızsınız. Bizler sizin 
yalnızca Allah`ın emrini tutarak örtünmenizden dolayı sizlerle gurur duyuyoruz, sizler bizim namusumuz ve Fatih`leri doğuran ve doğuracak en değerli varlıklarımızsınız, bizler sizin 
saçınızın bir telini bile esen rüzgardan sakınırız, kıskanırız. 
 Şimdi burada öncelikle konumuzla ilgili olan ve eğer müslümansak  bizleri bağlaması gereken, hanımların giyinmesi ile ilgili bir ayeti,  Peygamberimizin sözleri olan hadislerden birkaçını ve O`nun ocağında  yetişmiş değerli hanımı Hz. Aişe`nin iki sözünü sizlere hatırlatmak  istiyorum:  
1- Ayet: "
Mü`min kadınlara da söyle:  Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini  esirgesinler. Görünen kısımları hariç, zinetlerini açmasınlar.  Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar... Gizlemekte oldukları  zinetleri anlaşılsın diye ayaklarını yere vurmasınlar..." 
(Nûr Suresi Ayet 31.) 
 "
Ey  Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü`minlerin kadınlarına dış  örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve  incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır  esirgeyendir." 
(Ahzâb Suresi, Ayet 59.)   2- Hadis: Hz.  Aişe`den rivayet edildiğine göre bir gün kızkardeşi Esma ince bir  elbise ile Rasulullah`ın huzuruna girmişti. Hz Peygamber bunun üzerine  hemen ondan yüzünü çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esma! Şüphesiz kadınlar  erginlik çağına ulaşınca onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi  uygun değildir." Hz Peygamber bunu söylerken yüzünü ve ellerini işaret  etti. (Yani yüz ve eller dışındaki organların görünmesinin uygun olmadığını belirtti.) 
(Ebu Davud Libas 31.)  3- Hadis: Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular: "
Ümmetimin  son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak,  bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Onlar cennete  giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar." 
(Ebu Davud Libas 125, Cennet 52.)  4- Hadis: Birgün  Peygamberimiz bir arkadaşına Mısır`da dokunmuş bir keten kumaş vermiş,  yarısından kendine gömlek diktirmesini, diğer yarısından ise hanımının  giysi yapmasını istemiştir. Ancak daha sonra şöyle buyurmuştur:  "Hanımına git söyle altına bir gömlek diksin. Çünkü vücut şeklinin  ortaya çıkmasından korkarım." (El Kurtubî, El Cami`, XIV, 156.)  5- Peygamberimizin Hanımı Hz. Aişe`nin Sözleri: Temim  Oğulları kabilesinden bir takım kadınlar Hz Aişe`yi ziyarete  gelmişlerdi. Üstlerinde ince giysiler vardı. Hz Aişe onlara şöyle dedi:  "Eğer sizler mü`minler iseniz, bunlar inanmış hanımların giysileri  değildir. Eğer mü`min değilseniz o zaman durum değişir."   Yine birgün onun huzuruna, ince başörtülü bir gelin getirilmişti. Bunun  üzerine O şöyle dedi: "Nûr Suresine inanan bir kadın bunu örtünmez." (El Kurtubî, El Cami`, XIV, 157.)  6- Hadis: "
Bir kadın koku sürünerek dışarı çıkar ve koku ulaşsın diye bir topluluğun yanına giderse zinaya bir adım atmış olur." 
(Tirmizi, Edeb, 35; Nesâî, Zîne, 35)  7- Hadis: "
Kadınlardan erkeklere benzeyenlerle; erkeklerden kadınlara benzeyenler bizden değildir." 
(Buhârî, Libas, 61) 
 Muhterem Başörtülü Kardeşlerim, 
 Şimdi sizlere bu mektubu yazma sebebim olan noktalara değinmeye  geçebilirim. Burada bazı hanım kardeşlerimizin özellikle yaz aylarında  düştükleri örtünme ve giyinme yanlışlarını madde madde sayarak sizleri  uyarmak istiyorum:  
A- SOKAKTA GİYİLEN ELBİSEDE YAPILAN YANLIŞLIKLAR: 1- İçi gösteren astarsız ve ince gömlek, elbise, özellikle etek (şifon ve organze türü):
 Bazı kardeşlerimiz sokakta dış elbise olarak, güneş ışığı veya  dükkanların ışıkları vurduğu zaman ve hatta ışık vurmadan bile içini  gösteren ince elbise veya ceket altı etek giyiyorlar. Bu da çok vahim  sonuçlara neden oluyor ve maalesef bazen içiniz görünüyor. Kardeşlerimiz  bu tavırlarıyla yukarıda saydığımız 2, 3, 4 ve 5. hadislere aykırı  davranıyorlar. Lütfen bu hataya düşmeyiniz.  
2- Dar ve vücuda yapışan elbise, tişört ve gömlek:
 Sokakta dış elbise olarak bu tür şeyler giyilince vücut hatları belli  oluyor ve erkeklerin dikkatini çeker bir hale geliyor. Bu tür giyinişler  de örtünme emrinin genel amaçları ile yukarıdaki 3. ve 4. hadislerin  emirlerine aykırı. Lütfen sokakta ve yabancı erkeklerin yanında dış  elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.   
3- İçi göstermese ve  dar olmasa bile kumaşının türü sebebiyle vücuda yapışan ve vücut  hatlarını belli eden elbise ve etek. (Buzy, ipekli türü vb.):
  Bir üst maddedeki mahzurlar bu tür giyinişte de mevcut. Lütfen sokakta  ve yabancı erkeklerin yanında dış elbise olarak bu tür şeyleri giymeyin.  
4- Pantolon:
 Bazı başörtülü hanım kardeşlerimiz dış giysi olarak 
beline kadar  bir üst elbise veya ceket giydiği halde belden aşağısı açıkta kalacak  şekilde altına pantolon, hatta bazen dar pantolon ve hatta ne kadar  acıdır ki bazen de bulucin giyiyorlar. Bu da vücut hatlarını belli  ediyor. Üstelik başörtülü bir hanımın böyle giyinmesi daha çok dikkat  çekiyor ve İslâm`la alakası olmayan insanların bile "Şuna bak bir de  başörtüsü takıyor!" demesine neden oluyor. Onların öyle demesi bir yana  bu tür giyinişler örtünme emrinin genel amaçları ile çelişki halinde.  Bir de bu tür bir giyiniş yukarıdaki 7. hadiste geçen Peygamber  Efendimizin, kadınların erkeklere benzemesini yasaklayan emrinin  sınırlarını zorluyor. Lütfen bu tür olumsuzluklara sebep ve bir erkek  giysisi olan pantolonu burada belittiğimiz şekliyle sokakta giymeyiniz.  
5- Kısa kollu elbise:
 Hayret edilecek bir şekilde son zamanlarda bu tür giyinişlere de  rastlıyoruz. Özellikle bazı genç hanım kardeşlerimiz de yaz aylarında  üstlerine delikli, dantelli veya saydam bir üst giyisisi alıyor ve kısa  kollu giyisisi bunun altından görülüyor. Oysa örtünme emrinin  gerçekleşmesi için kolların kapalı olması gerekiyor. Yukarıdaki 2.  hadiste Peygamberimiz, hanımların 
yabancı erkeklere karşı yalnızca yüz ve ellerinin açık kalacabileceğini söylüyor. Lütfen bu noktaya dikkat edin ve bu tür yanlışlara düşmekten kaçının.  
6- Yırtmaçlı etek:
 Anlaşılması çok güç ama bazı kardeşlerimiz de dış elbise olarak  altlarına yırtmaçlı etek giyiyorlar. Gene anlaşılması çok güçtür ki bu  yırtmaç bazen diz kapaklarına kadar bile çıkabiliyor.
 Kardeşlerim!  Böyle örtünme olur mu? Yanlış yapıyorsunuz! Yoksa son zamanlardaki  tesettür tartışmaları, televizyon ve tesettür defileleri vs. bizlere  temel bazı şeyleri, bazı değerleri unutturdu mu? Kardeşlerim bu tarzda  bir giyinmeyle ayete de hadise de, örtünme emrinin amaçlarına da  muhalefet ediyorsunuz. Tesettürlü bir hanımınefendinin böyle bir giyiniş  tarzı olamaz. Lütfen bu hataya düşmeyiniz.   
7- Manto ve  pardesü türlerinden: a-)İçini gösterecek kadar ince, b-)Vücut hatlarını  belli edecek kadar dar veya ince, c-)Çok aşırı süslü, d-)Çok dikkat  çekici renkli (mesela kırmızı), e-)Uzun yırtmaçlı, f-)Parlak deri,  g-)Bele doğru daralan (Rus modeli):
 Bu tür pardesü ve mantolar  da dikkatleri üzerinize çekmenize veya bazen vücut hatlarınızın belli  olmasına sebep oluyor. Oysa örtünme emrinin amaçları arasında bunları  önlemek var. Lütfen pardesü ve mantonuzun böyle olmamasına özen  gösterin.   
B- BAŞÖRTÜSÜ YANLIŞLARI: 1- İçini gösteren ince türde baş örtüsü:
 Yine arkadan ışık vurunca ve hatta bazen vurmadan bile içini gösteren  başörtüler takılıyor. Bu durum da yukarıda 5. maddede Hz. Aişe`nin  söylediği gibi dinin bu emrine açık bir muhalefet oluyor. Lütfen sokakta  takacağınız başörtünüzü seçerken ve takarken içini göstermeyecek  kalınlık ve kalitede olmasına dikkat edin.  
2- Boynu örtmeyen baş örtüsü:
 Bu yanlış uygulamaya da oldukça çok rastlanıyor. Yalnızca çene altında  veya ensede bir düğüm atılınca boyun açık kalıyor ve yukarıdaki 1.  ayette geçen "
Başörtülerini yakalarının üzerine koysunlar" emri gerçekleşmiyor. Lütfen başörtünüzün ucunu boynunuzu da kapatacak şekilde yakanızın üzerine sarkıtın.  
3- Saçı tam örtmeyen, saçtan arkaya kayan ve saçın önünü dışarı çıkaran baş örtüsü:
 Bu yanlışa bir üst 2. maddedeki gibi başını bağlayan kardeşlerimiz  düşüyor ve örtünme emri tam olarak gerçekleşmiyor. Lütfen başörtünüzü  güzel ve sağlam bağlayarak veya altına tülbent takarak kaymamasını ve  saçınızın hiçbir tarafının görünmemesini sağlayınız.  
4- Aşırı süslü, dikkat çekici renkte (mesela kırmızı) ve yaldızlı başörtüsü: 
 Bu tür başörtüsü de dikkatleri ve bakışları üzerinize çekiyor. Oysa ki  bu sonuç örtünme emrinin hedeflerinden değil. Lütfen sade veya aşırı  süslü olmayan başörtülerini tercih edin.  
5- Sarkan kısımları  pardesü veya elbisenin içinde bırakılmak ve boyun veya ense üzerinde  düğümlenmek suretiyle iyice sıktırılan, böylece başın veya saçın şeklini  tamamen ortaya çıkaran başörtüsü:
 Yukarıda saydıklarım kadar  tehlikeli olmasa da bu uygulama özellikle genç hanım kardeşlerimiz  arasında oldukça yaygın. Hele bazı kardeşlerimiz başörtülerini böyle  bağlamakla birlikte bir de saçlarını topuz yapıyor veya yukarıya doğru  topluyorlar. Bu durumda başları 3. hadiste geçen tabirle "deve  hörgücü"ne benziyor. Takdir edersiniz ki bu da çok dikkat çekici oluyor.  Bu kardeşinizi dinlerseniz lütfen sokakta başörtünüzün alt kısmını  elbise ve mantonuzun içinde bırakmayıp ayette emredildiği gibi yakanızın  üzerine koyarak sarkıtın derim.   
C-AKSESUAR VE AYRINTI YANLIŞLARI:
 Bunları şöyle sıralayabiliriz: 
Bazı genç hanım kardeşlerimin kullandıkları;
 -Özellikle nakışlı eşarp altı alın süsleri,
 -Dış elbisenin üzerine giyilen çok süslü ve dikkat çekici delikli, dantelli, saydam veya çok parlak deriden ceketler,
 -Cafcaflı ve parlak çantalar,
 -Aşırı süslü, dikkat çekici, uzun topuklu veya çok yüksek tabanlı ayakkabılar,
 -Tıbbî zorunluluğu olmayan ve gösteriş niyetiyle takılan güneş gözlükleri,
 -Yukarıdaki 6. hadise aykırı olarak aşırı tarzda parfüm sürünme ve makyaj.
 
  Çok Değerli Genç Hanımefendi Kardeşlerim!
 Gençlik çağında olmanız sebebiyle güzel görünmek ve beğenilmek  istediğinizi biliyorum. Ancak inanın ki siz kardeşlerimin güzel olmak ve  beğenilmek için bu süslü şeylerin hiçbirine ihtiyacınız yok. 
Çünkü  sizin yüzünüzde Allah`ın verdiği bir nur var, sizin yüzünüzde  Peygamberimizin "İmandandır" dediği "Hayâ"nın yani utanmanın güzelliği,  berraklığı, temizliği var.
 Bu güzelliği ve nuru siz göremeseniz  de biz görüyoruz; siz bilemeseniz de biz biliyoruz. Hatta öyle ki bu  nurunuz bazı karanlık odakları ve yarasaları da rahatsız ediyor... Bu  güzelliğiniz, bu nurunuz yıkılmak, yok edilmek isteniyor... 
  Kardeşlerim, tabii ki temiz, uyumlu ve size yakışanı giyeceksiniz, tabii  ki paspal olmayacaksınız. Temizlik ve düzen zaten bizim dinimizin  emirleri arasında. Ama bir müslümanın çoğu işinde olması gerektiği gibi  orta yolu kaybetmeyeceğiz. Bahsettiğim türlerde yanlış giyinerek dikkat  çekme sınırına geçmeyeceğiz.
 Ve genç kardeşlerim şunu da bilin ki eğer evleneceğiniz erkek, sizi 
sadece  görünüşünüzden ve güzelliğinizden dolayı beğenecekse bu durumun ileride  sizin için bir felaket olma ihtimali vardır. Çünkü güzellik birgün  gidebilir veya birgün sizden daha güzel bir insan çıkabilir; eğer o kişi  
sırf güzelliğinize bakıp da sizi tercih etmişse böyle bir  durumda sizden uzaklaşması ihtimali de yüksektir. Buna karşılık  beğenilmenizi ve tercih edilmenizi sağlayan sizin temizliğiniz,  sadeliğiniz, iç güzelliğiniz, hayânız, terbiyeniz ve ahlâkınız olursa  -Allah`ın izniyle- ömür boyu hiç bitmeyecek güzellikler başlar.
 Eğer  imanlı ve dindar beyler istiyorsanız bu niyette olmanızı tavsiye  ederim. Çünkü sizi arayacak olan müslüman ve dindar erkekler de  Peygamber Efendimizin şu hitabıyla karşı karşıyadır ve ona göre hareket  edeceklerdir: "
Kadın dört şeyi için nikâhlanır: Malı, güzelliği, soyu ve dini için. Sen dindar olanını tercih et..." 
 Kardeşlerim, bendeniz buna inandım, böyle yaşadım, böyle dua ettim,  böyle aradım ve Allah da bana tam istediğim gibi bir hanım  verdi...Umarım size de salih beyler nasib eder. 
 Değerli Başörtülü Hanım Kardeşlerim, 
 Bu söylediklerimi lütfen "
İyi dost acı söyler."  sözü çerçevesinde, sizleri seven bir kardeşinizin uyarısı olarak alın.  Benim kimseye bir kastım veya ithamım yok. Allah ve Resulunu tasdik eden  herkes müslümandır. Ancak Allah`ın bir emrini yerine getirirken bunu  doğru uygulamak lazım; yoksa bilmeden zararlı çıkılabilir veya  hedeflenen fayda elde edilmez. Dediğim gibi sizler bizim için çok  değerlisiniz. Onun için bu kadar şey söyledim. Değerli olmasanız "hadi  canım banane" der geçerim. Ama bunu yapamıyorum, çünkü sizler bizim  umudumuzsunuz. 
 Son olarak sizlerden iki ricam var;
  Birincisi, lütfen kitap okuyarak veya alim insanların katıldığı hanım  toplantılarına katılarak, İslâmî radyoların programlarını dinleyerek  bilginizi artırın ve dinimizi doğru öğrenin, doğru öğrenilmesini  sağlayın. Dünya hayatınız ile ilgili bilgilerin yanında ahiret hayatınız  için de bilgiler öğrenin.
 Benim burada anlattıklarım bazı  yanlışlara dikkat çekmektedir, sizin başörtüsü ve diğer meseleler ile  ilgili bilmediğiniz bir konu varsa ayrıntılı bilgi için güvenilir  ilmihal kitaplarına başvurun ve bilgiyi tam kaynağından öğrenin. 
 İkincisi ve en önemlisi; 
lütfen  burada yaptığım uyarıları tanıdığınız başörtülü arkadaşlarınıza da  ulaştırın ve bunların mümkün olduğu kadar çok insana ulaşmasını sağlayın  ki bu yanlış uygulamalar sona ersin. 
 Mektubuma burada son  verirken hepinize en içten saygılarımı sunuyor ve sizleri Allah`a emanet  ediyorum. Umarım siz de bana dua eder ve: "
Allah`ım bu kardeşimize ilim yolunu nasib et, onun ilmini artır ve onu sâlih kullarından eyle." dersiniz. 
 Esselâmu Aleyküm. [RIGHT] Rumuz Özkan İsmail  
Sen ey müslüman kızı sen namus timsalisin
 Sen cennet güzelisin, hûriler misalisin
 Sen Allah yolundaki gaziler misalisin
 İslâm yolunda olmak Mü`minin ülküsüdür
 Müslüman hanımların iffeti örtüsüdür 
  Ahmet Tevfik Paksu