Konu Başlıkları: mecnunu muhammedi olabilmek
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Nisan 2008, 15:54   Mesaj No:1

CaferTayar

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart mecnunu muhammedi olabilmek

mecnunu muhammedi olabilmek

Mecnun Leylâ'ya âşık... Kara sevdâlı...
Çöllerde perişan ve pejmürde...
Kurda kuşa Leylâ'sını soruyor...
Bir oymağa uğramış... "Leylâ'mı gören var mı?" herkese soruyor...
Güngörmüş merhametli bir derviş "Ben geçenlerde gördüm :
buraya deve yürüşü ile 1 gündüz 1 gecelik yolda çadır kurmuşlardı...
Bugünlerde kalkıp Necef'e doğru gideceklermiş obaları..." der.
Çöl; ıssız, sessiz, sıcak ve acımasız.
Çölün geçit verdiği tek canlı deve...
Deve ise Mecnun'da yok...
Mecnun'da hiçbir şey yok...
Ne akıl, ne düşünme, ne hesab, ne kitab, ne de para pul var...
Sadece Leylâ var...
Derviş Baba : ,
"Mecnun oğul, sana bağışlayacak devem yok.
Ancak bir devem var o da yavrulu...
Ne var ki sen buna bin, yola düş git oraya varınca, bırak gelsin...
Geri gelir deve... Çünkü canının canı olan yavrusu burda" der.
Mecnun ale'l-acele biner deveye basar kamçıyı...
Yollar su gibi akar...
Bir zaman sonra Mecnun'u sıcak ve gaflet basar, uyur kalır...
Uyanınca devenin geri dönüp nerdeyse obaya girdiğini ve yavrusuna koştuğunu görür...
Deveyi döver ve döndürür... Tekrar yola koyulur...
Tekrar uyur kalır...
Üçüncüsünde deveden iner, gözlerinden öper ve :
"Ey güzel deve, sende yavru derdi, bende Leylâ derdi var...
Yavru bu yanda, Leylâ şu yanda...
Kader, Kaderullah.
Sen yoluna, ben de yoluma...
Yolun açık olsun..." der ve salıverir...
Tozu dumana katan deve yavrusuna...
Muhabbet mesti Mecnun, Leylâ'sının kara sevdâsına dalar giderler...

Bu bir muhabbet masalıdır...
Bizde aşk çocuklarıyız...
Yavrucular kuzeye, Leylâ'cılar kıbleye...
İki yönde aynı anda yürünemez...
Ayrı yönde iki ata da binilemez...

Azîz kardeşim,
MUHAMMEDÎ oluş şuûruna ulaşan âşığın :

Zâhiri : Mezheb-i Muhammed
Bâtını : Meşreb-i Muhammed
Evveli : Membağ-ı Muhammed
Âhiri : Mecra'-ı Muhammed'dir...

Bu âlemde varlıkları ayıran, taşıdıkları vasıfları, sıfat ve özellikleridir ki :
Cevher-hareket-izâfet-nicelik ve nitelikleri ile sınıflanırlar.
Ayrıcalık başka ayrı olmak başka...
Muhammedîcilik başka...
Muhammedî oluş şuûruna ermiş olmak başka.

Bir insan keyfi olarak aklına, fikrine, vicdanına ve âlemde olup duran (doğum, ölüm v.s.) lara rağmen
Emrullah'ı ve Muradullah'ı anlamamak ve yaşamamak için direnirse (İblisvâri "Ebâ!" derse)...
Bir başkası da imkanla imtihan âlemi olan bu gurûr
(kandırma) âleminde ayıkmış olarak sürûr (inandırma) âlemini yaşar ve yaşatırsa ve :
"Birincisine ahmak, ikincisine âşık" dersek... Elbette hak sözdür...

"Yâ hayyu yâ kayyum. Lâ ilâhe illâ ente; birahmetike estegisu :
Eyy hakkıyla diri ve kaim dâim olan, Senden başka ilâh yoktur.
Rahmetinle Senden yardım diliyorum!" El aman yâ Rabbenâ!

Ârifler susarsa yücelir! Âşıklar susarsa ölür!
Onun içindir ki âşıklar ehl-i çiledir.
Nebîlerin, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ve Ehl-i Beytin çile yolu...
Bu sonsuz "Yusebbihu!" mahşerinde, muhabbet sazımızın aşk akordu bozulur durur...
"(Şimdi, şuanda) göklerde ve yerde olanların hepsi
Melik olan, Kuddûs olan, Azîz olan, Hakîm olan, ALLAH'ı tesbih ediyorlar!" (Cuma 62/1)

Şeraîtte : söz esastır : "Ben!" denilir
Tarikatte : sohbet esastır : "Biz!" denilir.
Ma'rifette : zevk esastır : "O!" denilir
Hakikatte : hazz esastır : "........" denilir.

Sükût olup konuşan kul olmaz...Halk fânidir.
Hakk (celle celâluhu) bâkidir. Aşk; câhili, âciz; âcizi ise, azîz kılar...
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) :
"ALLAH (celle celâluhu) bir sözü ancak ameli ile sözü ve ameli de ancak
hulûs-i niyyet (temiz, saf, halis niyyetle) ile kabul buyurur." buyurmuştur.
(Haazin)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi CaferTayar 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hacet kapısın tıklarken Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 1918 13 Eylül 2008 10:34
geçmiş zaman aynası Şiirler ve Şairler CaferTayar 0 2034 13 Eylül 2008 10:29
Cuma Günü Selevat Getirmenin Önemi: Dua Bölümü Seyyid 1 2334 12 Eylül 2008 11:39
rahmet katrelerinde bir  cuma  soluğunda dua Dua Bölümü CaferTayar 0 2235 12 Eylül 2008 11:31
Hayat ve kulluğumuz açısından Ramazan Cuma-Bayram-Kandiller CaferTayar 0 1827 06 Eylül 2008 12:07