Konu Başlıkları: İlmi Münazara Platformu
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Mayıs 2012, 21:51   Mesaj No:8

Yitiksevda

Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: İlmi Münazara Platformu

Ferdi Şu Rivayeti ele alalım nasıl bir sonuç çıkıyor:

Şefaat ile ilgili hadisleri Hadis usulü ile ele aldığımda birçok tutarsızlık ile karşılaşmaktayım ''Benim şefaatim (duam) ümmetimden büyük günah işleyenleredir'' rivayeti ahad hadis olarak kabul görmektedir ve Kur'anın birçok ayetine ters düşmektedir…Lakin bunu Ahad görmeyip Sahih olduğunu iddia edenlere cevap niteliğindedir.

Allah resulü Muhammed'i (s.a.a) beşer sıfatından çıkarıp aşırı derece yüceltmek maksatlı olan bu ve benzeri rivayetler kabul edilmiş ve yaygınlaştırılmıştır...

Allah'ın iznine bağlı olarak okuduğumuz birçok ayeti kerimede verilmek istenen mesaj çok farklıdır…

Ayetlerde ahiret âleminde şefaatin mutlaka gerçekleşeceği fikrinden ziyade yanlış şefaat anlayışına binaen. Yalnızca Allah'ın izni ile birlikte onun güç ve kudretinin mutlaklığını vurgulamak içindir.

Çünkü müşriklerde var olan şefaat anlayışı putların meleklerin cinlerin ve benzeri aracıların onlara yardım edip işlemiş oldukları günahları sileceklerine dair inançlar var idi buna cevap olarak Allah kesin bir dil ile sadece o güç ve kudretin kendisinde olduğunu izah etmiştir.

Öncelikle Zilzal suresi 7-8 ayeti kerimelerinde geçen hakikat ile değerlendirmeye başlayalım...

Ve kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onu(n karşılığını) görecek, kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu(n karşılığını) görecektir.(Zilzal-7-8)

Bu hususta rivayet edilen Hadisleri inşallah kuran bütünlüğünde kronolojik olarak ele almaya çalışalım.

İtikadi hususlarda zanna dayalı haberler kuşku taşıdığı için delil olarak kabul edilmez. Bu rivayet velev ki sahih kabul edilse bile’’ Şefaat’’in tevbe etme şartına bağlı olduğu Açıktır.

Allah, onların önlerindekini ve arkalarında bıraktıklarını (yapacaklarını ve yaptıklarını) bilir. Onlar sadece Allah'ın hoşnut olduğu kimselere şefaat ederler ve Allah'ın korkusundan titrerler.
(Enbiya-21)

Ayeti kerimede ‘’Allah’ın hoşnut olacağı kimselere şefaat ederler’’ hitabı ve rivayeti karşılaştırdığımızda karşımıza günahkâr olup tevbe etmeyen kimselere şefaat edilemeyeceği çıkar bu hakikate binaen nasıl olurda Allah resulü benim şefaatim ümmetimden kebair sahiplerinedir diyebilir?

Şefaat Müminler için geçerli olup fasıklar için değildir.

Başka bir ayette geçen:

Allah'ın rızasına uyan kimse, Allah'ın gazabına uğrayan kimse gibi olur mu? Onun varacağı yer cehennem’dir. Orası ne kötü bir varış yeridir!
(A’li İmran-162)

Allah’ın gazabını hak edene Peygamberin şefaati caiz olurmu?

Şefaat edecek olan kimsenin şefaatte bulunacağı kimseyi sevmesi ve ondan hoşnut olmaz gerekir. Eğer rivayette geçen Kebair sahiplerine Resulullah şefaat edecek ise bu kimselerden hoşnut olması gerekir ki buda sahih olmadığına delildir.

Allah resulü kebair sahiplerine şefaat edecek ise o zaman şöyle durumlar ortaya çıkar.

Allah'ın el adl ismi gereği vaadinden cayması düşünülemez bile. Allah el adl ismine ters düşecek birşey yapması imkansız olduğu için kişiye hak etmediği bir sevabı vermesi hak etmediği bir şeyden ötürü cennetine koyması hak sahiplerinin dünya hayatında mücadelelerinin anlamsız kılınması olor buda adalet ilkesine ters düşer.

Allah’ın kabih (çirkin) bir fiil işlemesi asla düşünülemez. Çünkü ‘’ Zalimlerin ne dostu ve nede sözü dinlenir şefaatçisi vardır’’ ayeti Allah’ın bu zalimlere şefaatçi kabul etmesi düşünülemez.

Hakkında azab hükmü kesinleşmiş, ateşte olan kimseyi sen mi kurtaracaksın?
(Zümer-19)

Şefaat zalimler ve büyük günah işleyenler için geçerli olmayıp ancak tevbe edenler için geçerlidir.
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)
Alıntı ile Cevapla