22 Nisan 2008, 11:37
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 89 Üyelik T.:
21 Ağustos 2007 Arkadaşları:0 Cinsiyet: Mesaj :
555 Konular:
227 Beğenildi:17 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | sırlar aleminden çıkarılan inciyi paki sırlar aleminden çıkarılan inciyi paki Hz Mevlana`dan bahsediyorum tabiki..
Belh de dünyayı şereflendirdiğinden beri 800 yıl geçmiş.
Şimdi size Hz. Mevlana`nın hayatını biyografisini anlatmama
lüzum yok sanırım.
Eflaki`den başlayın bugüne kadar
Nezihe Araz , Abdülbaki Gölpınarlı, Şefik Can Kenan Rıfai..
bir çok değerli kalem çok güzel anlattılar zaten.
Yalnız bir tarih vermem gerekiyor.
Bin iki yüz kırk dört yılının 23 Ekimi bir cumartesi ,
katırının üstünde ders verdiği medreseden ayrılan bir hocaya
bir derviş seslenir; "
Ey madde ve mana altınlarının sarrafı.."
Artık dünyada hiç bir şey eskisi gibi kalamayacaktır.
Pirin yolundan gidenler buraya
Merecel Bahreyn(denizlerin kavuştuğu yer) derlerr.
Merecel Bahreyn`deki karşılaşmadan sonra ne olduysa oldu ve
bugün 800. doğum gününü kutlamaya hazırlandığımız
sevgili Mevlanamız,
Aşk ve sevgi ışıklarıyla sardı sarmaladı dünyayı ve hiç sönmedi
o ışıklar o günden beri.
Hz Pir: " Bizi aradığın vakit şenlik tarafında ara,
çünkü biz neşe dünyasının güzel bayındirlığında oturanlardanız" demiş.
1273 de hakka yürüdüğünden beri o günün yıl dönümlerinde
Mevleviler hiç ağlayıp yas tutmazlar.
Çünkü sevgili Pirleri Hakka yani sevgilisine kavuşmuştur ve
bunun için üzülmek yerine çalıp söylenir.
Ve her mevlevi ölüp de sırlanacağı vakit,
Gene neyler üflenir bendirlere vurulur oldu.
Yıllardır Ölüm gününde ki kutlama ve törenlerle anılan hazret
Şimdi de 800. doğumgününde (30 Eylül)
Konya merkez olmak üzere dünyanın birçok şehrinde anılacak.
Kutlamaya Mevlanayı seven merak eden veya sadece
Konyalı olduğu için orada bulunan yüzlerce insan katılacaktır.
Artık resteronlarda bile gördüğümüz
Oyuncu semazenler çıkacak, turistler şaşıracak.
Romantik veya hümanist diye tanıtmaya çalıştıkları,
Mevlana yı anlamaya çalışacaklar.
Amerikada en çok okunan şairlerin arasında olmasına rağmen,
Hz Mevlananın İslam, Peygamber ve Allah aşkını
Üstüne basa basa anlattığı dizelerine
bu çevirilerde pek rastlanmıyormuş.
Sonra Mevlanayı sadece hümanist zannedenlere
Rahmet okutturacak ve olmadık iftiralar atmaya kalkışan
Bir zevat da var.
Ama onlar hakkında hiç konuşmamalıyız.
Çünkü cevap yüz yıllar önce
Celaleddin Rumi tarafından söylenmiş ve konu kapanmış.
Düşman saçma sapan laflar eder
Duyar can kulağım
Benim için kötü şeyler düşünür,
Görür can gözüm
Üzerime köpeğini salar
Isırır köpek ayağımı
Çok acılar çekerim, çok acılar...
Köpek değilim onu ısıramam
Isırırım dudağımı"
Ve.."
Bir an olsun düşüncelerden vazgeçsen ne olur?
Balık gibi bizim denizimize dalsan,
Orada dalgalar yutsan ne çıkar?"
Demiş,
Hazret ve biz hala o bu şöyle demiş diye
Burada sizi yormaktayız. O vakit susalım artık.
Bir tatlı ömür gibi gitmeye niyetlendin,
ayrılık atına eyer vurdun inadına.
Ama bizi unutma, hatırla ama.
Sana temiz dostlar, iyi dostlar, bağdaş dostlar
yeryüzünde de var. Gökyüzünde de var.
Eski dostla ettiğin yemini, hatırla ama.
Sen her gece ay değirmisini
başına yastık edince yollarda,
dizimde yattığın geceleri hatırla ama.
Sen ey, hüsrev`i kendine kul,
Şirin gibi bir nice güzeli esir eden,
aşkının ateşiyle tıpkı Ferhat gibi benim
ayrılık dağını delmede olduğumu, hatırla ama.
Bir deniz kesilen gözlerimin kıyısında
bir aşk ovasını görmüştün hani;
sarfan dallarıyla, ağustos gülleriyle sarmaşdolaş.
Bunu unutma, hatırla ama.
Ey Tebrizli Şems,
dinim aşktır benim, senin yüzünü gördüm göreli,
benim dinim senin yüzünde övünür, ey sevgili.
Bunu unutma, hatırla ama." |
| |